Oyuncu Yalçın Avşar: Boyumu gangster uzattı
'Kaygısızlar'da canlandırdığı 'Eleman' karakteriyle geniş çevrelerce tanınan tiyatro sanatçısı Yalçın Avşar ile buluştuk. Avşar, sanat yolculuğunu ve hakkındaki bilinmeyenlerini anlattı
AYTEKİN TEKER / ateker@haberturk.com
Komedi dizisi 'Kaygısızlar' kendi döneminin en çok izlenen yapımlarından biriydi. 1994-1998 arasında yayınlanan dizi, Türk televizyonlarında 'absürt komedi' denilince akla gelen ilk örneklerdendi.
Ercan Yazgan, Halit Akçatepe, Ayşen Gruda, Ülkü Duru ve Yılmaz Köksal gibi birbirinden usta oyuncuların rol aldığı dizide, 3 eşli, 36 çocuklu, çapkın ve umursamaz bir adam 'Memnun Kaygısız' ile ailesinin yaşadıkları esprili bir dille anlatılıyordu.
Hemen hemen her karakterin fenomen olduğu yapımda, platonik aşık 'Eleman' rolünü oynayan Yalçın Avşar ile buluştuk. 1966'da Erzincan'dan ailesiyle İstanbul'a göç eden, Cihangir'de bir kapıcı dairesinde büyüyen oyuncu ile hayatının dönüm noktalarını konuştuk.
İlk kez 10 yaşında sahneye çıktığını söyleyen Yalçın Avşar, oyunculuk serüvenininde babasının Cihangir'de kapıcılık yaptığı binanın kendisi için bir şans olduğunu açıkladı. Oyuncu, "Aslen Erzincanlıyım. 1966'da ailemle İstanbul'a geldik. Annem ile babam Cihangir'de kapıcılık yapıyordu. 30 m2'lik bir evde 4 kişi yaşıyorduk. Ağabeyimle anne ve babama yardım ediyorduk. Kapıcılık yaptığımız binada Şehir Tiyatroları'nın Genel Sanat Yönetmeni Hamit Akınlı ve oyuncular Hale Akınlı ile Tomris İncer yaşıyordu. Tomris Abla'nın elinde büyüdüm. Karşı binalarımızda Zeki Alasya, Halit Akçatepe, Oya Aydoğan ve İlhan Daner oturuyordu. Oyunculuğun pınarında büyüdük yani. Oyuncu olmamamız için bir sebep yoktu" dedi.
Yalçın Avşar sözlerini şöyle sürdürdü: Annem, ağabeyim Şevket Avşar'ı Şehir Tiyatroları'nın çocuk bölümüne kayıt ettirdi. Ağabeyim, hem Şehir Tiyatroları'nda hem de Türkbank Çocuk Tiyatrosu'nda oynamaya başladı. Bir gün Türkbank Çocuk Tiyatrosu'nda ağabeyimin 'Küçük Hakan' isimli oyununu izlemeye gittim. Prova esnasında bir çocuk oyuna gelmedi. Sonra onun yerine ben dâhil oldum. Bir yıl sonra da oyunun başrolünü ben oynamaya başladım. Sahneyle ilk tanışmam böyle oldu.
İLK FİLM
Çocuk yaşlarda oyunculuğa adım atan Yalçın Avşar'ın ilk filmi ise gösterildikten 30 yıl sonra Altın Portakal kazanan 'Yusuf ile Kenan'. Avşar, "Ömer Kavur ile Onat Kutlar, 'Yusuf ile Kenan' filmi için çocuk oyuncu bulmak için Türkbank Çocuk Tiyatrosu'na geldi. Cem Davran, ağabeyim Şevket Avşar'ı ve beni seçtiler. Beyazperde ile tanışmam ise bu filmle oldu" ifadelerini kullandı.
"KAYGISIZLAR'DA YEŞİLÇAM İZLERİ VARDI"
Türk televizyonlarının unutulmaz dizilerinden olan 'Kaygızlar' hakkında da konuşan Avşar, "Ekip o kadar iyidi ki.. Gani Müjde, Selçuk Erdem ve Tükenmez Kalem Grubu senaryoyu yazıyordu. Yönetmen koltuğunda ise Ertem Eğilmez'in öğrencisi Temel Gürsu vardı. Ercan Yazgan, Halit Akçatepe, Ayşen Gruda, Çiçek Dilligil, Ülkü Duru, Yılmaz Köksal hepsi çok değerli isimlerdi. Yeşilçam dokunuşunun olması diziyi farklı kıldı. Temel Ağabey dizide 'Eleman' diye bir karakter olduğunu söyledi. Onun bizi seçtiği yerde bizim tercih hakıımız olmazdı. İki sezon rol aldım. Ancak iki sezon sonra tiyatral bir iş olmamasına rağmen dizi sit-com'a geçti. Anlamaşadığımız konular oldu, ayrıldım. Zaten sonrasında da dizi uzun sürmedi ve bitti" ifadelerini kullandı.
"SOKAKTA HÂLÂ 'ELEMAN' DİYE TANIYANLAR VAR"
58 yaşındaki oyuncu, "Hâlâ sokakta beni 'Eleman' diye tanıyanlar var. Şaşırıyorum. Aslında 'Eleman' değil de ismimle anılmak beni mesleğime daha bağlıyor. Karakterle anılmak yazarın ve yönetmenin başarısıdır. Kendi ismimle anılmak da benim başarımdır. Aslında ikisi de at başı gider özünde ikisinin de hakkını yemeyelim" dedi.
"SEKTÖRDE DOSTLUK YOK"
Yalçın Avşar, "Sette tanışıp kamera arkasına taşınan dostluğunuz var mı?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: Sektör dostluk açısından nankör. İş anında beraber olursun, ondan sonrasında bıçak gibi ilişkiler kesilir. Sanki birbirinize kavga edip silah doğrultmuş gibi görüşmessiniz. 'Kaygısızlar'da 'Burcu'yu canlandıran Damla Özen ile arada telefonlaşıyoruz. Onun tiyatrosu var bazen izlemeye gidiyorum.
"O SAHNEDE GERÇEKTEN TOKAT YEDİM"
Set anılarından da bahseden Yalçın Avşar, sözlerini şöyle sürdürdü: 1987'de Ümit Besen'in ilk filmi 'Islak Mendil'i çekiyorduk. Tiyatrodan geldiğim için Ümit Besen'e yardım ediyordum. Kendisi çok alçak gönüllüydü, yardımcı olmamı isterdi. Bir tokat sahnesi vardı filmde. Hava soğuk, hava eksi 5 derece. Cankurtaran'da Erol Taş'ın kahvehanesinin orada çekiyoruz filmi. Yönetmen Osman F. Seden'di. Osman Ağabey, sahne öncesinde 'Sıyırtarak atacak tokadı, sen tokadı al, düş' dedi. Ümit Besen'e de 'Osmanlı tokadı gibi vur, kalkamasın yerden' demiş. Bir vurdu yerdeyim. 5 parmağının izi çıktı yüzümde. Su birikintisinin içine düştüm. Osman Ağabey de bağırıyor: 'Süper oldu oğlum, sakın bozma!'
'Yusuf ile Kenan' filminde de bıçaklandığım bir sahne vardı. Bıçaklanıp, yere düşecektim. Yönetmen Ömer Kavur, "Dümdüz düş. Sakın elini yere koyma. Tek seferde çekeceğiz" dedi. Bıçak saplanıyor bir adım geriye atıyorum, meğerse bir çukur varmış arkamda. Ayağımı attım boşa geldi ve gerçekten de düştüm. Ömer Ağabey de aynı şekilde: 'Oğlum çok güzel oldu sakın bozma!' Başımı yere vurunca gerçekten de bayılmışım.
"CEM DAVRAN'A KIRGNIM"
1979'da sansür, 1980 yılında ise darbe nedeniyle yapılamayan Antalya Film Festivali'nin ödülleri 2011'de dağıtılmış, Yavuz Özkan'ın yönettiği 'Demiryol' ve Ömer Kavur'un yönettiği 'Yusuf ile Kenan' filmleri 1979 yılının 'En iyi film' ödülünü paylaşmışlardı. Yalçın Avşar o güne dair sitemini de dile getirdi: 'Yusuf ile Kenan'a 32 yıl sonra film Altın Portakal ödülü verildi. Ödülü de Cem Davran aldı. Emeği geçen ve kim yaşıyorsa çağrılmalıydı. Cem'e kırıldım. En azından adımızı sahnede anmalıydı. Bir tek sen mi çıkardın o filmi? Cem hem çocukluk arkadaşım, hem de şehir tiyatrosundan arkadaşımdı, kırıldım.
İSVEÇ'TE ÜNLÜ OLDU
'Yusuf ile Kenan' filminin kendisi için Avrupa kapısını açtığını ifade eden Yalçın Avşar, hipofiz bezi geriliği nedeniyle gördüğü tedaviyi de anlattı: 'Yusuf ile Kenan' filminin görüntü yönetmeni Güneş Karabuda, İsveçli eşi Barbro Karabuda ile evlenerek oraya yerleşti. Güneş Karabuda, eşiyle Zülfü Livaneli’nin 'Arafat’ta Bir Çocuk' kitabından uyarladıkları 'Kara Kafalılar' TV filmini çekmeye karar verdi. Beni de başrolde oynattılar.
"GANGSTER TEDAVİMİ ÜSTLENDİ"
15-16 yaşında yaşında olmama rağmen 7 yaşında bir çocuğu canlandırmam İsveçli eski bir gangster olan Tore Karte'nin dikkatini çekmiş ve tedavimi üstlenmeye karar vermiş. Tore Karte, defalarca suç işlemiş tövbekar bir gangster. Karte yaptığı hataların ardından bir hayır vakfı kurmuş. Hormon ilaçlarımı sağladı ve onun sayesinde 20 santimetre boy attım. 130 santimetre olan boyum, 3-4 yıl içerisinde 150 santimetreye kadar çıktı. Sonrasında kendisiyle hiç görüşme fırsatım olmadı. Aslında ilerleyen yaşımı göstermemin nedeni de hipofiz bezi geriliğidir.
"O FİLMDEN KAZANDIĞIMLA CİHANGİR'DEN 3 DAİRE ALABİLİRDİM"
Dizi ve filmlerden çok paralar kazanamadığını ifade eden Yalçın Avşar, "Kara Kafalılar' filmden çok iyi para kazandım. O dönem Cihangir'den 3 tane daire alabiliyordum ama bizim aile şöyle bir şey vardır; Ailede herkesin kazandığı para ortak bir yerde buluşturdu. Ailede kimin ne ihtiyacı varsa oradan karşılanırdı" ifadelerini kullandı.
Yalçın Avşar, günümüzdeki telif sorununa da değinerek, "Müzisyenler için bazı adımlar atıldı ama maalesef oyuncular bu konudan muzdarip" dedi.
"ÇOCUKLARIMDAN SONRA DİZİ SEKTÖRÜNE GÜVENEMEDİM"
Yaklaşık 20 yıldır ekranlarda gözükmeyen Yalçın Avşar, "Televizyondan neden uzaklaştınız?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: 'Kaygısızlar'dan ayrıldıktan sonra Fransa'ya dil eğitimi için gittim. Orada restoran işletmeciliği de yaptım. Ardından evlendim, ilk eşimden iki çocuğumuz oldu. Sorumluluklarım artınca 1978'de çocuk oyuncu olarak başladığım Şehir Tiyatroları'nda devam etmek istedim. Çünkü dizilerin akıbeti biraz belli olmuyor. 5-6 bölüm sonra yayından kalkan işler oluyor. Bir de memur olmayan ve bu paralara ihtiyacı olan başka arkadaşlarım var. Onlar oynasınlar. Zaten benim gelirim var ama kendimi aşacağım güzel rollere imza atacağım işlere de tabi hazırım.
TİYATRO SAHNESİNDE
Şimdilerde İstanbul Şehir Tiyatroları'nda izleyici karşısına çıkan Yalçın Avşar, "Seyirci talebi ve doluluk oranlarımız çok iyi. Tiyatro seyircisi tiyatrodan vazgeçmez, kopamaz. Cumhuriyetimizin 100'üncü Yılı nedeniyle tüm oyuncularının olduğu bir iş çıkaracağız, ona hazırlanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Yalçın Avşar, sahnelerden arta kalan zamanlarında Kilyos'ta bulunan baba evinde kendini bahçe işlerine veriyormuş. Oyuncu, "Aileme yetecek kadar organik tarımla ilgileniyorum. Soğan, patates, biber ekiyorum, bal üretiyorum" dedi.