Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Kız Kulesi'ni bütün dünya, "Doğu Ekspresi'nde Cinayet" ile gördü
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Boğaziçi’nin incisi / gelini Kız Kulesi..

        1998'de işe gitmek üzere evden çıkıp Üsküdar İskelesi'ne doğru yürürken Salacak'ta yoğun bir kalabalık olduğunu görünce o tarafa doğru yöneldim.

        Uluslararası bir film için set kurulmuştu.

        Çekimler Kız Kulesi'nde gerçekleştiriliyordu ve set görevlileri ahaliyi mümkün olduğunca sahilden uzaklaştırma çabası içindeydi.

        Gazeteci olduğumu, Kız Kulesi'ne gidip haber yapmak istediğimi söyledim söylemesine ama tınlamadılar bile...

        Bir balıkçı kayığı kiralayıp kuleye gitme girişimim de yarı yolda setin güvenlik görevlileri tarafından engellendi.

        Sadece uzaktan fotoğraf çekmekle yetinebildim.

        'Dünya Yetmez'...

        1999'da gösterime girdiğinde küresel çapta 390 milyon dolarlık hasılat elde eden '007 James Bond' serisinin 19'uncu filmi olan 'Dünya Yetmez'de başrolleriPierce Brosnan, Sophie Marceau, Robert Carlyle ve Denise Richards paylaştı.

        O gün yeterli bilgi alamasam da Kız Kulesi'nin 'Dünya Yetmez'de nasıl yer aldığını ancak filmi izlediğimde öğrenebildim.

        Filmin finali, bir hayli uzun şekilde Kız Kulesi'nde geçiyordu.

        Filmde rol alan Türk oyunculardan Melda Bekcan, 1999'da yaptığım röportajda çekimlerle ilgili bilgiler vermişti.
        Filmde rol alan Türk oyunculardan Melda Bekcan, 1999'da yaptığım röportajda çekimlerle ilgili bilgiler vermişti.

        'Dünya Yetmez', şüphesiz 'Kız Kulesi'nin küresel çapta ünlenmesinde önemli bir paya sahip.

        Daha doğrusu, 1974'te gösterime giren bir başka uluslararası filmle elde ettiği ünü pekiştirdi.

        "Doğu Ekspresi'nde Cinayet"...

        Agatha Christie'nin aynı adlı romanından 1974'te sinemaya uyarlanan, Albert Finney, Lauren Bacall, Martin Balsam, Ingrid Bergman, Jacqueline Bisset ve Sean Connery'in başrollerini paylaştığı "Doğu Ekspresi'nde Cinayet"te de aralarında Ayasofya Camii ile Sultanahmet Camii'nin de yer aldığı İstanbul'un birçok turistik mekânıyla birlikte Kız kulesi'nin etkileyici görüntülerine yer verilmişti.

        Kız Kulesi, Türk sinemasında da birçok filmle beyazperdeye yansıdı.

        Kız Kulesi’nde çekilen ilk film, 1923 yapımı ‘Kız Kulesi’nde Facia’dır.

        Paul Autier ile Paul Cloquemin'in ‘Les Gardiens de Phare’ adlı oyunundan uyarlanan filmi Muhsin Ertuğrul yönetirken başrollerde Muhsin Ertuğrul, Aznif Mınakyan, Hakkı Necip, Neyyire Neyir, Ali Rıza ve Emin Belig Belli yer aldı.

        Kuduz bir köpek tarafından ısırılmış oğlunu, fenerden atmak suretiyle öldürmek zorunda kalan fener bekçisi bir babanın öyküsünü anlatan filmin yapımcısı ise Kemal Film’di.

        Kız Kulesi, bir diğer uluslararası yapım olan 'Görevimiz Tehlike' serisinin 3'üncü filminde de kullanılacaktı.

        'Esaretin Bedeli' ile 'Yeşil Yol'un senaristi Frank Darabont, İstanbul ziyareti sırasında Kız Kulesi'ne hayran kaldı. ABD'ye döndüğünde çekim hazırlıkları yapılan 'Görevimiz Tehlike III'ün yapımcıları Tom Cruise ile Paula Wagner'a Kız Kulesi'nde mutlaka çekim yapmaları gerektiğini tavsiye etti. Cruise ile Wagner, tavsiyeye kulak asıp değerlendirmeye alacaklarını dile getirdi.

        Ne var ki senaristler, hikâyenin hiçbir bölümünü İstanbul'a bağlayamadığı için Kız Kulesi'nin 'Görevimiz Tehlike III'te yer alması mümkün olmadı.

        'Âşıklar Kulesi' olarak kabul görmesinden dolayı da özellikle Türk filmlerinde aşk sahnelerinin fonu olarak sıkça kullanılan Kız Kulesi, tarihi boyunca savunma kalesi, sürgün istasyonu, hapishane, karantina odası, radyo istasyonu, vergi noktası, deniz feneri ve turizm amaçlı olarak kullanıldı.

        İki yıl süren restorasyondan sonra ise günümüzde anıt müze olarak ziyaretçilere açıldı.

        Salacak açıklarındaki küçücük bir adanın üzerine inşa edilen kule hakkında birçok efsane bulunuyor,

        Gelin önce o efsanelerin neler olduğuna bakalım.

        • I

        Antik Yunan zamanlarında İstanbul Atinalıların elindeyken buraya Chares isminde bir amiral ya da Kharis isminde bir kral gelir. Makedon Kralı I. Filip tehlikesine karşı gönderilen bu amiral ya da kralın eşi, İstanbul’da vefat eder. Amiral ya da kral, eşinin ölümüne bir hayli üzülerek anıt mezar olarak kuleyi inşa ettirir.

        REKLAM

        • II

        Fırtınalı bir gecede, Leondros, kulede ışık yandığını görünce sevgilisi Hero'nun kendisini çağırdığını düşünür ve denize atlar. Oysa ki bu kez ışığı yakan Hero değil, âşıkların her gece gizlice buluştuğunu anlayan bir başkasıdır ve ışığı söndürüverir. Leondros, boğazın dalgalarında boğulur. Bunun acısına dayanamayan Hero ise kuleden atlayarak hayatına son verir. Efsanenin sonunda âşıklar adına kulenin olduğu yere bir deniz feneri yapılır.

        • III

        Bizans krallarından birinin yeni doğan kızı için ortaya kehanet atılır. Prenses, 18 yaşında bir yılan tarafından sokularak ölecektir. Bunu duyan kral, denizin ortasındaki adada bulunan kuleyi restore ettirerek prensesin yaşayabileceği bir alana dönüştürür. Prenses, 18 yaşına gelince hizmetçilerin getirdiği bir üzüm sepetinin ya da prensese aşık olan genç bir subayın getirdiği çiçek sepetinin içine saklanan yılan prensesi sokarak öldürür.

        • IV

        İstanbul'u kuşatmaya gelen Battal Gazi, bir sonuç alamayınca Salacak’a karargâhını kurar ve yedi sene burada kalır. Battal Gazi'nin Üsküdar kıyılarında bu kadar uzun süre kalmasının asıl nedeni, tekfurun kızına âşık olmasıdır. Üsküdar tekfuru, Battal Gazi'nin korkusuyla, kızını hazineleriyle birlikte kuleye kapatır. Battal Gazi, kuleye gelerek, tekfurun kızı ve hazinelerini aldıktan sonra Üsküdar'dan atına atlayıp oradan uzaklaşır. "Atı alan Üsküdar'ı geçti" deyişi de işte bu hikâyeden geliyor. Bu hikayeden zamanımıza gelen bir diğer miras da Kız Kulesi’nin adıdır. Bu olaydan sonra, kuleye ‘Kız Kulesi’ denir.

        REKLAM

        Kız Kulesi ile ilgili efsaneler bu şekilde.

        Gelin şimdi de yazılı tarihinde neler yazıldığına bir göz atalım.

        • M.Ö 408

        Kyzikos'taki deniz zaferinden sonra Atinalı general Alkibiadis, muhtemelen Karadeniz'den gelen gemiler için Üsküdar'ın önündeki küçük bir kaya üzerine özel bir istasyon inşa ettirdi.

        • 1110

        Bizans İmparatoru I. Aleksios, kayaya taş duvarla korunan ahşap bir kule inşa ettirdi.

        • 1453

        İstanbul’un fethinden sonra Gabriele Trevisano tarafından yönetilen bir Bizans garnizonu bulunan kule, gözetleme kulesi olarak kullanıldı.

        • 1509

        Büyük İstanbul depreminde yıkılınca yeniden inşa edildi.

        • 1721

        Geçirdiği yangın sonrasında Sadrazam Damat İbrahim Paşa’nın talimatıyla taş yapıya dönüştürüldü.

        • 1731 - 1734

        Çevre surları onarıldı

        • 1763

        Daha dayanıklı taşlardan yeniden inşa edildi.

        • 1829

        Kolera salgını sırasında karantina istasyonu olarak kullanılmaya başlandı.

        • 1832

        Sultan II. Mahmud tarafından yeniden restore ettirildi.

        • 1857

        Hattat Rakım Efendi, kaligrafileri çizdi.

        • 1920

        Fener, otomatik ışık sistemiyle değiştirildi.

        • 1945

        Restorasyondan geçirildi.

        • 1964

        Savunma Bakanlığı’nın hizmetine verildi.

        • 1982

        Denizcilik İşletmeleri’ne devredildi.

        • 1998

        Restorasyondan geçirildi.

        • 2000

        Turizme açıldı

        Kız Kulesi, 2021’de yeniden restorasyon çalışmaları altına alındı.

        Prof. Dr. Feridun Çılı, Prof. Dr. Zeynep Ahunbay ve Ağa Han Mimarlık Ödülü sahibi mimar Han Tümertekin'den oluşan ekip tarafından restore edilen Kız Kulesi’nde en belirgin özellik II. Mahmud dönemindeki orijinal haline sadık kalınarak yenilenmesi oldu.

        Kız Kulesi’nde yapılan çalışmalar şöyle;

        Üstü kapalı olan avlu açıldı. Seğirdimlerde dolaşma, tarihi yarımadayı izleme imkanı doğdu. Katlara daha iyi bir şekilde çıkılabiliyor. Üst seviyeden şehre rahatlıkla bakılabilecek. Restorasyonun amacı, var olan tarihi bilgileri pekiştirmek ve bilinmeyenleri açığa çıkarmaktı. Bu süreçte de böyle bir tarihi deneyim kazandık. Özellikle doğu tarafında kapalı olan Fatih dönemi kapısı ortaya çıkarıldı.

        Kale kısmındaki çelik yapı, seyir kotu üzerindeki ağır betonarme yapı tamamen kaldırıldı. Yerine betonarmeye göre çok daha hafif bir yapı oluşturuldu. Yapı hafifletildi.

        Tarihi beden duvarları, paslanmaz çelikten görünmez gergilerle güçlendirildi ve kale bölümünün özgün duvarları ortaya çıkarıldı.

        Balkon döşeme karkası üzerinde ahşap taşıyıcılarla duvar ve kubbe aslına uygun olarak oluşturuldu. Duvarların ahşap kaplamaları tamamlandı ve dekoratif ögelerin imalatı yapıldı. Kubbe özgün malzemesi olan kurşun ile kaplanırken bakır alem ise konservasyon çalışmaları yapılarak altın varak ile kaplandı. Özgün aleme zarar vermeden, yanına yıldırımdan korunma amaçlı paratoner yapıldı.

        Avluda bulunan ahşap seğirdim terasından merdivenlerle çıkılan kulede İstanbul'un seyredilmesine imkân tanıyan alanlar oluşturuldu.

        Olası bir deprem veya zemin hareketinde yapının zarar görmemesi için ada etrafına çelik-beton bütünleşik kazıklar da yapıldı. Yapı çevresi betonarme destek kirişleri ve donatılı saha betonarme döşemesiyle ada etrafındaki ana kayaca ankre kazıklardan destek alarak güçlendirildi.

        Kuleye giden temiz su hattı elden geçirildi, enerji hatlarının yenilenmesi yapıldı. Eski durumda pis su arıtma ünitesi ya da kanalizasyona erişim bulunmadığı için bununla ilgili yer altı biyolojik arıtma sistemi de yapıldı.

        Çevre düzenlemesi kapsamında ziyaretçilerin oturup dinlenebileceği, aynı zamanda dalgalara karşı set oluşturan ve aydınlatma cihazlarına sahip deniz ortamına dayanıklı prekast üniteler yerleştirildi.

        BİR DİPNOT...

        2014'te internete en fazla yüklenen turistik destinasyon ve mekân fotoğrafları üzerine yapılan bir araştırmada Kız Kulesi'nin dünyada en fazla fotoğrafı çekilen beşinci turistik merkez olduğu ortaya çıktı.

        Diğer mekânlar şöyleydi;

        Guggenheim Müzesi… New York

        Trinità dei Monti Kilisesi… Roma

        Güell Parkı… Barcelona

        Moulin Rouge… Paris

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ