Uluslararası sigorta sistemi Türk futbolcuları sigortalamak istemiyor
Sigorta Sayfası programına katılan Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı, kulüplerin mali yapısının bozuk olması, sahte sakatlık ihtimali ve sahaların futbolcu sağlığını olumsuz etkileyecek derecede kötü olmasının uluslararası sigorta şirketlerinin Türkiye'deki futbolcuları sigortalamaktan vazgeçirdiğini söyledi. Kırmızı Türk sigorta şirketlerinin bu reasürans desteğini bulamadığı için istedikleri halde futbolcuları sigortalayamadığını vurguladı. Futbol kulüplerinin de nakit akışlarının iyi olmaması nedeniyle futbolcuların sigorta maliyetine katlanmak istemediğini vurgulayan Kırmızı, "Oysa Mauro Icardi gibi bir sakatlıkta ödenen maliyet kat be kat çıkıyor" dedi.
İngiltere Premier Lig ve Bundisliga'da neredeyse tüm futbolcuların sigortalı olduğunun altını çizen Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı, "Sigortacılık bir havuz modeli. Biz sigorta şirketleri olarak futbolcuların sigortalanması konusunda reasürürlerle (sigortayı da sigortalayarak sigorta şirketlerinin riskini bölüşen uluslararası sigorta kuruluşları) riski paylaşmamız gerekiyor. Ancak reasürürler Türkiye'de risk yüksek olduğu için futbolcuları sigortalamak, bu riski almak istemiyor. Diğer yandan kulüplerin mali yapıları da buna uygun değil. Aslına bakılırsa Mauro Icardi gibi bir sakatlık durumunda ödediğiniz tüm sigorta maliyetini çıkarmış oluyorsunuz ancak kulüpler şu anda anlık finansal ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanmış durumda" diye konuştu. Kırmızı, futbolcuların sigortalanması halinde çim saha dahil futbolda bir çok eksiğin giderileceğini çünkü aksi halde sigorta şirketlerinin sigorta yapmaya yanaşmayacağını dile getirdi.
DEPREM SİGORTA PRİMLERİNİ ARTIRDI
Sigorta Sayfası programına katılan Kırmızı, hasar olduğu sürece sigorta primlerinin artmasının da normal olduğunu söyleyerek, büyük depremin ardından sigorta sektörünün iyi sınav verdiğini ve deprem bölgesindeki tüm hasarların ödendiğini ifade ederek, "Sigorta bir havuz. Dünyada da böyle. Dünyada oluşan tüm hasarlardan sigorta sektörü etkileniyor. Depremde reasürürler bizi yalnız bırakmadı ancak bir sonraki yıl maliyetler yükseldi. Maliyetlerdeki yükselme doğal olarak primlere yansıdı. Depremin ardından reasürans maliyetleri yüzde 100 arttı. Bunun içinde dünyada yaşanan enflasyon da var ancak deprem olmasaydı yüzde 60-70 artacak maliyet yüzde 30-40 daha tırmandı. Şirketler de bu maliyet artışını poliçelere yansıttı. Prim artışının yüzde 30-35'i reasürans kaynaklı oldu. Bunun dışında yedek parça, işçilik, sağlık enflasyonu nedeniyle poliçelerde fiyat artışları da oldu" diye konuştu.
KAZA ORANLARI DÜŞMÜYOR
Trafik sigortasında tavan fiyatın olduğunu hatırlatan Kırmızı, riskli sigorta havuzunun ise çok kaza yapan araç grubunu kapsadığını belirterek, şunları söyledi: "Ancak havuz, problemin bir kısmını çözüyor. Bazı araç gruplarında devasa hasarlar oluşuyor. Aldığınız prim devede kulak kalıyor. Yolların iyileşmesine ve güvenlikle donatılmış araçlara rağmen kaza oranları düşmüyor. Hız, alkollü kullanım ve telefon kullanımına karşı denetimler artmalı. Bunların iyileşmesi demek sigorta priminin de düşmesi demek. Diğer yandan oto sigortalarında araçları sigortalıyoruz. Eğer kişileri sigortalarsak bu iş biraz daha çözülür."
Trafik sigortasında teknik zararların yıllardır devam ettiğini ve önümüzdeki bir kaç yıl daha sürmesini beklediklerini belirten Kırmızı, bu alanda problemlerin çözülmesi için serbest piyasaya geçilmesini istediklerini dile getirerek , "Eğer mali gelir olmazsa trafik sigortasında oluşan zarar katlanılacak gibi değil" dedi.
KASKODA REKABET FİYATLARI AŞAĞI ÇEKTİ
Kasko sigortasında 2023'de 5,9 bu yıl ise 6,6 milyon aracın sigortalandığını söyleyen Kırmızı, kaskoda sigortalılık oranının oldukça düşük olduğunu yüzde 12'lik artışın da az olduğunu primlerin ise yüzde 34 ile enflasyonun çok altında arttığını kaydetti. 2023'te bir miktar kar açıklanan bu alanda yoğun rekabetin fiyatları aşağı çektiğini dile getiren Kırmızı hasarın ise yüzde 80 arttığını ve 2023'te düzelmeye başlayan kasko branşının bozulmaya başladığını, 2024'te zarara dönmesini beklediklerini bildirdi. Kırmızı hasar artışında dünyadaki yedek parça ve işçilik maliyetlerindeki yükselmenin altını çizdi.
SAĞLIK ENFLASYONU YÜZDE 100'Ü BULDU
Tamamlayıcı sağlık sigortasına değinen Kırmızı, sağlık enflasyonunun genel enflasyonun çok üstünde seyrettiğini sadece Türk Tabipler Birliği'nin tarife artışının yüzde 75, diğer maliyetlerle birlikte sağlık fiyatlarındaki artışın yüzde 100'ü bulduğunu belirtti. Kırmızı, "Tamamlayıcı sağlık sigortasında SGK'nın ödediği bedelin artması bu alanı biraz rahatlatabilir. TSS'de aşağı yukarı enflasyon oranında artış bekliyorum ancak yine de sektördeki rekabetten dolayı fiyat enflasyonun altında kaldığı için zarar oluşabilir" şeklinde konuştu.
Poliçe prim artışının bir nedeninin sigortalanan varlığın değer artışı olduğunu anlatan Kırmızı, "Vatandaş ona bakmıyor sadece ödediği prime odaklanıyor. Özellikle işyerlerinde hasar anında da eksik prim ödendiği için hasarda da eksik tazminat ödeniyor. Bunun için enflasyonist dönemlerde zeyilname yapılması gerekiyor" dedi.
ONUNCU YILINDA HEDEF HALKA ARZ
Bu yıl Doğa Sigorta'nın 10'uncu yılını kutladıklarını ifade eden Kırmızı şunları söyledi: "Müşteriler tarafından aranan bir sigorta şirketi haline geldik. En güçlü tarafımız ulaşılır olmak. Önceliğimiz sigortalılarımız ve satış kanallarımız. Sektörde ilk 10'un içine girdiğimiz dönemler de oldu. Şu anda 12-13'üncü sıradayız. Ama biz karlılık ve sigortalılara verdiğimiz hizmeti iyileştirme noktasında çalışmalarımızı yürütüyoruz. 2025'te halka açılmak için çalışmalarımız var. Sigorta şirketleri finansal kurumlar olarak çok ciddi denetlendiği için halka açılması gerekli ve halka arzı daha kolay olması gereken şirketler."
