Kurbanda et tüketirken kesimden sofraya gelene kadar nelere dikkat etmeliyiz?
Hayvandan insanlara bulaşan tüberküloz, şarbon, bruselloz, salmonelloz ve deli dana hastalığı gibi hastalıklar korkutucu. Bu nedenle riskleri bertaraf etmek için azami özen gösterilmesi gerekiyor. Peki, kesimden, saklamaya ve tüketime kadar adım adım neler yapmamız ve nelere dikkat etmemiz gerekiyor bir bakalım? Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Derya Uludüz yazdı
Kurban Bayramı'nda her yıl et tüketimi ile ilgili önerilerde bulunuyoruz ancak etin kesim süreci ile ilgili de birçok dikkat etmemiz gereken nokta var. Et kesilen yerlerde kan birikmemesi, sakatatların toprağa gömülmesi gibi dikkat edilmesi gereken önemli noktalar var. Bu sayede bir hayvanda olabilecek hastalığın bulaşma riski en aza indirilebiliyor. Kurban kesilen bıçağın her seferinde temizlenmesinden, kesim yapanların sürekli önlük değiştirmesine kadar başka önemli noktalar da var. Hayvandan insanlara bulaşan tüberküloz, şarbon, bruselloz, salmonelloz ve deli dana hastalığı gibi hastalıklar korkutucu. Bu nedenle riskleri bertaraf etmek için azami özen gösterilmesi gerekiyor.Tabii ki doğru ve sağlıklı kesilerek tüketilen etin faydaları oldukça fazla.
Peki, kesimden, saklamaya ve tüketime kadar adım adım neler yapmamız ve nelere dikkat etmemiz gerekiyor bir bakalım?
KESİM SIRASINDA NELERE DİKKAT EDELİM?
- Öncelikle kesim yapılan alanda kurban hayvanlarının kanının birikmeyeceği, gideri olan bir kesim noktası olmalı. Bu sayede herhangi bir hastalık varsa bile diğer hayvana ve onları tüketenlere bulaşma riski en aza iner.
- Eti kestikten sonra eve getirir hızlıca küçük parçalara ayırır, hatta bir kısmını kıyma yaparız. Parçalama işlemi sırasında etteki mikroorganizmalar çok hızlı bir şekilde çoğalır. Bu nedenle et mümkün olduğunca büyük parçalara ayrılarak soğutulmalı. Kıyma ise bu riski daha da arttırır. Bu nedenle etin tüketilmesine yakın bir zamanda kıyma haline getirilmesi daha doğru.
- Et kesildikten hemen sonra soğutmaya başlamak önemli. Küçük parçalara ayırmak için zaman harcanmamalı. Eti hızlıca büyük parçalara ayırarak zaman kaybetmeden buzdolabına koyun ve soğumaya bırakın. Yaz aylarında olmamız nedeniyle bakteriler hızla çoğalabiliyor. Salmonella ve E.coli en sık rastladığımız ve gıda zehirlenmesine neden olan mikroorganizmalardan. Buzdolabında en fazla 3 gün, buzlukta -4 derece ile en fazla 7 gün, derin dondurucuda -32 derece ile en fazla 3 ay bekletilmelidir. Kesimden hemen sonra soğutulmaya bırakılan et 24 saat sonra buzdolabından çıkarılarak küçük parçalara ayrılmalı, buzdolabı poşeti veya yağlı kağıda sarılarak dondurucuya koyulmalıdır. Kullanmak için dondurucudan çıkardığınızda ise kalorifer üzerinde, açıkta ya da sıcak suda bekletme gibi çözdürme yöntemleri, sağlık açısından risklidir. Buzdolabının alt kısmında ya da mikrodalgada çözdürme daha uygun yöntemlerdir. Çözdürülen et, bakteri oluşumuna izin verilmeden hemen pişirilmeli, asla tekrar dondurulmamalıdır.
-Sakatatlar hayvanlara verilmemeli ve derin bir toprak çukura gömülmelidir. Kedi ve köpek olmak üzere hayvanlar tarafından tüketilen et, sakatat parçaları bugün için ilaçla tedavisi olmayan kist hidatik hastalığının yayılmasına yol açar. Bu nedenle atılan parçaların da nereye atıldığına dikkat etmek gerekiyor.
- Kurban kesimi yapan kişiler her kesimden önce ellerini yıkamalı, diğer kurbanların kanına bulaşan kıyafetleri giymemeli. Ayrıca kesimde kullanılan kap, bıçak ve diğer malzemeler temiz olmalı.
- Küçükbaş hayvanlarda kesim yapılırken kantarla asılarak etin toprakla temasını engellemek önemli. Büyükbaş hayvanları asmak için ise uygun teçhizat yoksa en uygun kesim de sırt üstü yatırılarak ve ayaklardan başlanarak derinin yüzülmesidir. Etin deriye ve toprağa değmemesi, işkembe ve bağırsak içeriğinin et yüzeyine yayılmaması önem taşır. Zeminde yapılan kesim işlemleri mümkün olduğunca erken tamamlanmalıdır.
KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ TEHLİKESİ'NE DİKKAT!
Kurban hayvanı satın alırken sağlık denetimlerinden geçmiş hayvan pazarlarından almak önemli. Hayvanların kesildiği yer, hayvanların sağlık kontrolü, herhangi bir bakteri ya da virüs taşıyıp taşımadığının denetlenmesi açısından riski en aza indirmek gerekiyor. Kurbanlık hayvan satın alırken bir diğer risk de hala tam ve etkili bir tedavisi bulunamayan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) riski. KKKA'ya yakalanan hastaların yüzde 40'ını ne yazık ki kaybediyoruz. Üstelik KKKA'ya yakalanmak için kenenin deri altına girmesi gerekmiyor. KKKA taşıyan kurbanlık hayvan ile her türlü temas risk taşıyor. Bu nedenle hayvan satın almak için kurban pazarına gidildiğinde uzun çizme, uzun kollu kıyafet giymek ve kesimleri yapan kişiler için de mutlaka eldiven kullanmak bulaş riskini azaltmak açısından önemli.
EN İYİ B12 KAYNAĞI KARACİĞER
Etin tüketim şekline gelirsek… Kırmızı etin vitamin ve mineral değerleri bakımından birçok faydası var. Bunların başında tabii ki B12 vitamini geliyor. B12 vitamini sebzelerde bulunmayan ve vücut tarafından da üretilemeyen bir vitamin. Vücudumuzda hücrelerin genetik kodlarının çoğaltılmasında ve beyin hücrelerinin tamirinde rol alır. B12 vitaminin uzun süreli eksikliği beyin ve sinir sistemine kalıcı olarak zarar verebilir. En iyi B12 kaynağı karaciğerdir. Sığır karaciğerinin 70 gramlık porsiyonu 70 mikrogram B12 vitamini içerir, günlük önerilen B12 miktarı ise yaklaşık 2 mikrogram.
NASIL PİŞİRİLMELİ?
Etler ilk kesildiğinde sertleşmiş olduğu için yemeden önce en az 12 hatta mümkünse 24 saat beklenmesi gerekiyor. Normal bir etin sindirimi 4 saat sürerken, taze kesilmiş etin sindirimi 8 saatte olur. Bu yüzden sindirim problemi olanlar en az 24 saat beklemeli.
Pişirme yöntemlerine gelirsek mangal ülke olarak en sevdiğimiz pişirme yöntemlerinden biri ancak malum en zararlılarından da bir tanesi. Mangal etinin içi pişmeyip, dışı yandığı için et ile mangal arasında 15 santim bırakarak pişirmek gerekir. Ayrıca mangalda ve yüksek ateşte pişen etleri çok fazla tüketmenin sindirim, meme ve pankreas kanseri ile ilişkili olduğunu biliyoruz. Aynı şekilde mide için en zararlı pişirme yöntemlerinden bir diğeri de kızartma. Kızarmış et mide için tam bir felaket. Bunun yerine fırında pişirme, buharda pişirme, haşlama gibi yöntemleri tercih edin. Pişirirken vitamin ve mineral kaybı olmaması açısından hızlı değil hafif ateşte uzun süre pişirin.
KAVURMAYA KUYRUK YAĞI EKLEMEYİN
Kurban Bayramı'nın vazgeçilmezi tabii ki kavurma ancak kuyruk yağı veya tereyağı eklemeden kısık ateşte, kendi suyu ile pişirmekte fayda var. Etli sebze yemekleri ise çok sağlıklı bir seçenek, ancak bunda da etin kendi yağı yeterli.
ADAÇAYI VE BİBERİYE İLE MARİNE EDİN
Kırmızı et tüketirken toksinleri yüzde 90 azaltacak bir yöntem var. Bu, hem damak tadımıza uygun hem de eti daha sağlıklı bir halde tüketmeyi sağlıyor. Zeytinyağı, limon ve sarımsağın yanı sıra adaçayı, biberiye gibi baharatlarla marine ederseniz toksinleri yüzde 90 azaltabilirsiniz.
NASIL YİYECEĞİZ?
- Sabah kahvaltısında kavurma yemeyin. Kavurma kahvaltı için ağır bir seçenektir. Bunun yerine hafif bir kahvaltıyla başlayın. İdeal olan kavurmanızı öğle yemeğinde tüketmek olacaktır.
- Akşam yemeklerinde de ağır yağlı et yemeği tüketmeyin. Sindirimi zor olduğu gibi kolesterol ve tansiyon hastaları için de tehlikelidir.
- Etin yanında mutlaka bol yeşillikli salata tüketin. Bu hem içindeki demirin daha iyi emilmesini sağlar hem de sindirimi kolaylaştırır. C vitamini demirin emilimini arttırır. Özellikle C vitamininden zengin olan yeşil biber, roka, marul, kıvırcık, maydanoz ve domates ile hazırlanan salataya limon ve sirke ekleyerek demir emiliminizi artırabilirsiniz. Oysa çaydaki kafein de demiri öldürüyor. Bu nedenle çayı en az 2 saat sonra içmelisiniz. Et ile birlikte ayran içmek de demir emilimini engelleyeceğinden tüketmemenizi öneririm.
- Siyah çay yerine yeşil çayı tercih edebilirsiniz. Yeşil çay sindirimi kolaylaştıran bir etkiye sahiptir.
- Bol bol su için. Hani et yedikten sonra 'İçim yandı' der ve su içeriz. Bunun nedeni protein tüketiminin böbreklere yük bindirmesidir. Vücut yeteri kadar sıvı almazsa susuz kalır. Bu nedenle 2-2,5 litre su tüketin.
- Tatlıdan uzak durmak en iyisi ama duramıyorsanız en azından sütlü ve meyveli tatlılarla kilonuzu dengelemeye çalışın.