Lider Şahin: Tamamladıklarım kadar yarım kalanlar da var
Üniversite eğitimini İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı üzerine tamamlayan ancak daha sonra kariyerini müzisyen babası Selami Şahin'in izinden giderek şekillendiren ve kısa bir süre önce de yeni şarkısı 'Bir Tek Sen'i dinleyicileriyle buluşturan Lider Şahin ile müzik serüveni hakkında konuştuk. İşin mutfağında büyümesine rağmen hayat felsefesini "Çalışmak ve üretmek" üzerine kuran Lider Şahin, "Müzik benim için hep bir tutku oldu. Tamamladıklarım kadar yarım kalanlar da var." ifadelerini kullandı. Habertürk'ten Şeyda Odabaş'ın röportajı...
Usta sanatçı Selami Şahin'in oğlu Lider Şahin, kısa bir süre önce dinleyicilerinin karşısına yeni şarkısı 'Bir Tek Sen' ile çıkmıştı. Şarkıcılığının yanı sıra besteci kimliğiyle de tanınan Şahin, "İsra Gülümser ile şarkı temasını belirlerken tamamıyla sevgiyi anlatan, karşılıksız isteyen ve seven bir insan halini yazmak istedik. O yüzden bu şarkıyı yazarken bir sevgiliye söylendiği gibi en sevdiğin arkadaşına da söyleyebileceğin şekilde de yazıp, besteledik. Sevgi de hepimizin paylaşacağı bir şey olduğu için bunu herkese ithaf ediyoruz." diye konuştu.
Üniversite eğitimini İç Mimarlık üzerine tamamlamasına rağmen girişimcilik dahil pek çok farklı sektörde yer edinen fakat yine de müziğin peşinden giden Şahin ile bu süreçteki yolculuğunu konuştuk.
"BU İŞİN MUTFAĞINDA BÜYÜDÜM"
Babanızın izinden gidiyorsunuz... Aslında eğitim hayatınızı farklı bir bölüm üzerine tamamladınız... Fikrinizi ne değiştirdi?
Müzik benim için hep bir tutkuydu. Çünkü müziğin içine doğdum. Babamdan kaynaklı bu işin mutfağında, kulislerde, stüdyolarda büyüdüm. Babam alırdı beni koynuna kayda giderdik. Hep bu ortamlarda büyüdüğüm için müzik benim için hep bir tutku oldu. Çocukluğumdan beri söz yazma merakım var. Küçük küçük notlarım, yarım kalmış sözlerim var. Tamamladıklarım kadar yarım kalanlar da var. Müzik, benim için bir şeylere devam ederken bir yandan da bana eşlik eden bir tutku oldu. 'Kaçınılmaz bir sondu' diyeyim. O yüzden sadece tecrübelere öğreneceklerime biraz takılıp, kendimi tam olarak hazır hissettiğimde ilk şarkım 'Mesela'yı çıkardım. Ve benim için devamı gelen bir seri olacak bu.
"'BİR TEK SEN'İ HERKESE İTHAF EDİYORUM"
Kısa bir süre önce de 'Bir Tek Sen' şarkısıyla müzikseverlerin karşısına çıktınız... Bu şarkının özel bir hikayesi var mı? Şarkının sözü ve müziğinde sizin de imzanız yer alıyor...
Bu şarkının söz ve müziğini değerli söz yazarı ve besteci arkadaşım İsra Gülümser'le beraber yaptık. İsra'yla biz bu şarkıyı yazalı yaklaşık dört sene oldu. Bir araya geldik, tanıştık. 'Niye beraber yazıp, üretmiyoruz?' dedik. Çünkü müziğe bakış açımız ve kalemimiz çok uyuşmuştu. Sonra kalem birliği yaptık. Şu an İsra'yla henüz yayınlanmayan beş-altı şarkımız daha var... Bunların ilkini paylaşmış olduk. İsra'yla şarkı temasını belirlerken tamamiyle sevgiyi anlatan, karşılıksız isteyen ve seven bir insan halini yazmak istedik. O yüzden bu şarkıyı yazarken biz bir sevgiliye söylendiği gibi en sevdiğin arkadaşına da söyleyebileceğin şekilde yazıp, tasarladık. O yüzden sevgi de hepimizin paylaşacağı bir şey olduğu için bunu herkese ithaf ediyoruz.
'Bir Tek Sen' klibinin yönetmen koltuğunda Behzat Uygur yer alıyor... Yollarınız nasıl kesişti?"
Babalarımız çok eski dostlar... Bizlerde çocukluk arkadaşlarıyız. Şöyle ki ben ilk iki klibimde kıymetli yönetmen arkadaşım Bedran Güzel ile çalışmıştım. Üçüncü şarkımın stüdyo süreci bitince klip aşamasına geldim. O hafta da ben Çeşme'deki mekanın kapısına çıktığımda Behzat'ı gördüm, kapıda karşılaştık. 'Ya ne yapıyorsun, ne ediyorsun?' derken, 'Yeni şarkı yaptım, klibe gireceğim' dedim. O da 'Bedran'dan bana sıra gelse de ben çeksem artık seni diyorum' dedi. 'Hadi o zaman çekiyoruz bu şarkıyı' dedim ve İstanbul’da aramızda hızlıca bir toplantı gerçekleştirdik. Kısmet bugüneymiş... Behzat çok kısa zamanda çok güzel bir iş çıkardı. Ona ve diğer tüm ekip arkadaşlarıma da çok teşekkür ediyorum emekleri için.
"ECEM BANA ÇOK YARDIMCI OLDU"
Şarkının açıklama kısmına kız arkadaşınız Ecem (Çırpan) Hanım'a da teşekkürlerinizi iletmiştiniz...
Ecem bu klipte çok yardımcı oldu. Klipteki model arkadaşlarımız; Olga Kapitsina, Alice Barbosa ve Deniz Sarı eşlik etti. Onlar da Ecem'in yakın arkadaşları. O yüzden bu projedeki desteğinden dolayı ona da teşekkür ettim.
"PANDEMİ SÜRECİNİ ÜRETMEYE DÖNDÜRDÜM"
Tabii bir yandan da dünya olarak çok tuhaf bir süreçten geçiyoruz, malum pandemi ve en çok etkilenen sektörlerden biri de müzik... Siz bu süreci şarkıcı ve müzisyen olarak nasıl değerlendirdiniz?
Ben bu süreci üreterek geçirdim aslında... Pandemi herkesin üzerinde olduğu gibi benim de üzerimde negatif bir enerji yarattı. Ama ben buna teslim olmak yerine tamamıyla ürettiğim ve ilgilendiğim şeylere döndüm. Çünkü beni motive eden hayata bağlayan şeyler bunlardı ve bu yüzden de şarkılarıma kapandım. Bu süreç içerisinde 'Oldu mu?' şarkısını çıkardım ki şarkım da aslında pandeminin ortalarında çıkmış oldu. Bir yandan da Çeşme'deki iki işletmemle ilgilendim ve yaz sezonu boyunca orada olmak zorundaydım. Bu süreç benim için müzik, eğlence ve turizm sektörü içerisinde geçti.
"MÜZİK SEKTÖRÜ KENDİ BAŞINA BIRAKILMIŞ GİBİ HİSSEDİLDİ"
Bu süreçte kısıtlandığınızı hissettiniz mi?
Herkeste yarattığı kaygılar gibi benimde soru işaretlerim oldu; 'Nasıl olacak böyle?' diye. Bu süreçte müzik emekçilerinin yalnız bırakıldığını düşünüyorum. Nitekim yaptığımız şarkılarda ve kliplerde yüksek maliyetler, bütçeler harcasak da bunun karşılığının olmadığı bir dönemdeyiz. Sektör bu şekilde çok geriledi. Ne kadar kaliteli bir iş, kaliteli bir klip çekmeye kalksanız da bunun karşılığı sahnesi olmazsa, kazanamazsanız bunun devamı ne yazık ki gelmeyebilir. Bizler üretmeyi, müzik yapmayı, seslendirmeyi, icra etmeyi biliyoruz ve bununla hayat kazanıyoruz.
"YAŞANMIŞ DUYGULARI YAZMAK DAHA GERÇEK GELİYOR"
Şarkıcı kimliğinizin yanı sıra besteci kimliğiniz de var... Size kalemi ne aldırır? Yazmanıza, beste yapmanıza neler tetikleyici olur?
Bazen uzun süre yazamadığım dönemler oluyor. Kilitleniyorum, kalemi tutasım gelmiyor. Ama bazen de öyle bir an geliyor ki bunu ben ikinci şarkımda 'Oldu mu?'da yaşadım. Evimden çıktım Ortaköy sahile doğru yürüdüm ve sahile vardığımda şarkıyı bitirmiştim. Yani toplamda 20 dakikada şarkının bestesiyle beraber sözünü bir solukta bitirmiştim. Bu tamamen sizin yaşadığınız duygu yoğunluğu ve motivasyonunuzla alakalı. Yani yazmak için yazmaya çalışmıyorum. Yaşanmış duyguları yazmak şarkıyı daha gerçek ve ölümsüz kılıyor. Bu yüzden bu konulara çok dikkat ediyorum.
"BABAMLA DÜET YAPMA HAYALİM VAR"
İlerleyen dönemlerde sürpriz bir isimle düet gelir mi?
Benim çok istediğim, düet yapmak istediğim müzisyen arkadaşlarım var ama şu an netleşen bir isim yok ama neden olmasın? Babamla böyle bir hayalim var aslında... Baba-oğul düeti. Bunu da ilk defa size açıklayayım. Bu düet için de bir şarkı yazdım ve tasarladım. Bunu da iki-üç sene önce bitirdim. Sözü ve müziği bana ait. Babamla düet yapmayı çok istiyorum. Kendisine de ilettim o da çok sıcak baktı.
Bir tarihi var mı?
Herhangi bir tarih koymadık aslında... Bir gün öyle babamın yanına gittim, 'Baba bir şarkı yazdım. Baba-oğul dertleşme şarkısı. Beraber okursak bir anımız olsa' dedim. O da 'Seve seve oğlum' dedi. Önümüzdeki planlamalarda var ama henüz bu proje için bir tarih belirlemedik. Ama şarkımız hazır ve nazır.
Babanız dışında şarkılarından ilham aldığınız bir isim var mı ya da isimler?
Dinlemeyi sevdiğim, takip ettiğim isimler var; Birsen Tezer, Tuğçe & Santi, Whilk & Misky, Röyksopp ve dahası. Neo-klasik dinlemeyi seviyorum bu ara; Olafur Arnalds, Bonobo. Bunlar bana ilham veriyor.
"KENDİMİ KEŞFETTİM!"
Sizi ilerleyen dönemlerde dizi veya sinemada kamera önünde görebilir miyiz? Böyle bir düşünceniz oldu mu oyunculuğa dair...
Benim bir mesleğim de oyunculuk. Çünkü 'Seninle Başım Dertte' müzikalinde oynamıştım. Türkiye'de ilk defa Lider Entertaintment olarak bir Türk sanatçının eserlerinden oluşan bir müzikali biz yaptık. Ve o dönem ben Ümit Çırak'tan altı ay boyunca oyunculuk eğitimi aldım. Haftanın beş günü oyun provasına gidiyordum... Altı-yedi ayımız böyle geçti. Ve 14 ayaklı bir oyun oynamıştık. Bu bana çok büyük tecrübe ve kendimi keşfetmek adına müthiş bir hamle oldu. Çünkü oyunculuk hiç aklımda yokken bir anda bir müzikalin başrolünde buldum kendimi. Suna Keskin, İsmail Düvenci ve Hakan Altıner gibi çok kıymetli oyuncularla beraber bir prova ve oyun süreci geçirdim. Onlar da beni bu konuda sağ olsunlar hep desteklediler. O yüzden kliplerimde de olsun müzikal gibi projelerde de hem oyunculuk hem dans yeteneğimi göstermeye çalışıyorum. O yüzden bu yolculuk benim için bitmeyecek bir serüven. Her şey bana bir şeyler öğretiyor ve her seferinde kendimi daha oturaklı ve ne yapacağımı bilir bir şekilde geri dönüyorum.
Tabii ki de istediğim karakter, istediğim tarzda bir senaryo gelirse bir projede yer almayı çok isterim. Gelen projeler oldu ama senaryosuna veya karakterine yükselemeyebiliyorsunuz. Ben setlerimde en mükemmel halimi vermeye çalışıyorum. Ve yaptığım her işe sarılan ve onun için çalışan, sıkı hazırlanan biri olduğum için güzel bir projede yer alarak, zevkle çalışmak istiyorum.
