Lille'de nerelere gidilir?
Neden Lille? Avrupa seyahatlerinde mükemmel bir ara durak çünkü. Ayrıca Belçika sınırındaki bu kuzey kentinde insanlar müthiş sıcak. Yani bir kuzeyli, serin ama samimi... Peki ne yapmalı bu ilginç şehirde?
Flandre, bugünkü Fransa’nın kuzeyi, Belçika’nın batısı ve Hollanda’nın güneyini kapsayan eski bir kontluk. Lille ise Fransız Flandre’ının başkenti... Flaman kültürünü, mimarisinde de yemeiçme alışkanlıklarında da görebileceğiniz bir şehir. Avrupa seyahatlerinde mükemmel bir ara durak. Sıcak insanları, zengin mutfağı ve şirin sokaklarıyla sizi kesinlikle şaşırtacak. HT Cumartesi'nden Alihan Mestci'nin haberi...
Lille’i turlamaya nereden başlamalı? Hemen her Avrupa kentinde olduğu gibi Lille’de de bir büyük meydan var: Grand place... Lille’in sembolik tarihi yapıları bu meydana bakıyor: Tiyatro binası, opera binası ve eski borsa merkezi... Eski borsamerkezi “Vieille Bourse”un avlusuna muhakkak uğrayın. Avludaki antikacıları dolaşın; eski kartpostallar, kitaplar ve süs eşyaları Lille’den hatıra saklamak isteyenlere...
Eski borsa ‘Vieille Bourse’un avlusu
KLAS SEMT ‘VIEUX LILLE’
Lille, adımlayacağınız kentlerden... Bu dümdüz şehirde bisiklet de iyi bir ulaşım seçeneği. Ayrıca iki metro hattı bulunuyor. Ve plase: Avrupa’nın ilk otomatik metrosu Lille’de kullanılmaya başlandı! Ama siz şehir meydanını tavaf ettikten sonra eski şehir ‘Vieux Lille’e yürüyerek yönelin. Klasik üslupla modernin birleştiği ‘Notre Dame de la Treille’ Katedrali, kendini hemen belli edecek. Vieux Lille, Lille’in en klas ve turistik semti. Sokaklarında kaybolun; iki katlı, bitişik, klasik evleri seyre dalın. Bunlardan bir tanesi, İkinci Dünya Savaşı’nda Fransa’nın kurtarıcısı, General Charles de Gaulle’ün doğduğu ev! Vieux Lille, ayrıca lüks butikleriyle de meşhur.
DOĞA VE SANAT
Lille’de yine adımlayarak ulaşacağınız bir diğer merkezi bölge Republique Meydanı. Orada güzel sanatlar müzesi ‘Palais des BeauxArts’ı bulacaksınız. Klasik eserlerin ağır bastığı bu müzede Jerome Bosch ya da Goya tablosu görürseniz şaşırmayın! Eğer şehrin içinde biraz doğa görmek isterseniz aradığınız adres ‘La Citadelle’. Beşgen şeklindeki tarihi bir askeri yapıyı merkezine alan bu küçük adada arzu ettiğiniz gibi vakit geçirebileceğiniz yeşil alanlar, parklar ve bir de hayvanat bahçesi var. Ama gerçek doğa güzelliği görmek niyetindeyseniz şehrin merkezinden biraz uzaklaşıp Héron Gölü’ne gitmeniz lazım. Bu gölü çevreleyen şahane doğaya bir de modern sanat müzesi ‘LaM’ eşlik ediyor. Unutmadan ekleyelim: Her pazar Wazemmes’de semt pazarı kuruluyor. Şenlik havasında geçen bu açık hava pazarı Lille’de çok popüler!
Restoran
‘Au Vieux de la Vieille’, Vieux Lille’de bulunan bir “estaminet”. Yani Kuzey Fransa’ya özgü yemekler yapan, rüstik ve geleneksel dekoruyla sizi karşılayan bir restoran. Ekmek üzerine eritilmiş peynirle Welsh, birayla marine edilmiş yumuşacık et yemeği Carbonade Flamande veya milföye sarılı nefis Vol au Vent gibi yemekler yiyebilirsiniz. Kuzey Fransa mutfağı için bir diğer iyi seçenekse “‘staminet des Trolls et Petits Lutins’... Ayrıca Fransa’da olduğunuzu size hatırlatacak ‘Crêperie de la Vieille Bourse’un kreplerini tatmalısınız. Lille küçük ama gastrozengin bir şehir: Gurme ve şık bir seçenek arıyorsanız deniz mahsulleriyle tanınan bir Michelin yıldızlı ‘La Table’ önerilir.
La Table
Eğlence
Barların ve gece kulüplerinin toplandığı Solferino ve Massena sokaklarına adım attığınızda Lille, sizi gece de şaşırtacak. Buranın canlılığına gelemeyen bazı yerlilerse alternatif barlara gidiyor. Bunlardan ‘Le Cirque’, küçük sahnesinde konser izleyip Flaman biraları bulabileceğiniz bir yer. Vieux Lille’de bulunan ‘La Capsule’ ise bira sevenler için daha sakin bir seçenek...
Bitpazarı
Eylül başında 3 gün süren ‘La Braderie’, Avrupa’da kurulan en büyük bitpazarı! Dolayısıyla Lille’e 2-3 milyon civarı ziyaretçi çeken tek etkinlik. Bütün şehir koca bir antika pazarına dönüşüyor ve bu sırada herkes midye patates yiyor.