"Sertab'ın Levent'e yaptığını Demir, Sertab'a yaptı" - - Sertab Erener son dönemde sosyal medya hesabında çizgisinin dışında paylaşımlar yapıyor... Sürekli hazırım imajı veriyor... Ne düşünüyorsunuz?
ESIN ÖVET: Bir gün birisinden "Vallahi Demir, Sertab'dan nihayet kurtuldu" diye bir yorum duymuştum. Bu ilişkide Sertab ayrılmak istemiyordu ama Demir en nihayetinde yeter deyip isyan etti ve ayrıldı.
Sertab bu ayrılık sonrası sosyal medya hesabından sürekli, tarzının dışında fotoğraflar paylaşmaya başladı. Zamanında şimdi verdiği tarzda fotoğraf paylaşanları aşağılardı.
TAYFUN TOPAL: Sertab'ın boyundan yüksek bir egosu var. Demir en sonunda Sertab'ın kibrinden, havasından şikâyet edip ayrıldı. Sertab kendini Sezen Aksu kıvamında görüyor. Demir'i hep ezdi. Şimdi de paylaştığıfotoğraflarla bunun intikamını alıyor.
Bir nevi mesaj veriyor. - BÜLENT IPEK: Sertab'ın son dönemdeki çizgisi beni şaşırtıyor. O hiç böyle şeyler yapmazdı. Snop, ortada görünmeyen, gizemli bir insandı.
OBEN BUDAK: Sertab o dönem gerçekten Demir'e âşık olduğu için gitti. Herkesin ilişkisi, sevgisi bir yerde bitebiliyor. Instagram'da verdiği mesajlara değinecek olursak, neredeyse 18 yıldır aynı adamla bir ilişki yaşadı.
Bu ilişkinin ardından ise yeni bir hayat kurgulamaya çalışıyor.
REŞAT BALCIOĞLU: Kendini vazgeçilmez ve ulaşılmaz olarak gören, yaptığı sanatla eşi benzeri olmadığı düşüncesine kapılanlar mutlaka bir gün bunun olumsuz anlamda karşılığıyla yüz yüze gelirler.
Sertab Erener bundan 15 yıl önce bir gecede Levent Yüksel'den kim için boşandı? Demir Demirkan için boşandı.
"Gitarcısına âşık oldu, Levent'ten ayrıldı" şeklinde haberler çıktı, hatırlayın. O gün hiç kimse Levent'in psikolojisini düşündü mü? Şimdi Demir Demirkan, Sertab'ın Levent'e yaptığını Sertab'a yaptı.
"ULAN İSTANBUL KENDİNİ KURBAN EDECEK" - Dizilerin internet ortamında yayınlanmaya başlaması hakkındaki görüşleriniz neler? 'Ulan İstanbul' dizisi ilk adımı attı...
ESİN ÖVET: Diziler eskisi gibi değil, kabak tadı vermeye başladı. Bunu bazı dizilerin bu sene internetten yayın yapmaya başladığına bakarak söyleyebiliriz. Yeni nesil, kanalların dayattığı gün ve saatte dizi izlemek istemiyor.
Canı istediği zaman telefondan veya bilgisayarından izliyor. 'Ulan İstanbul' da flaş bir karar alarak diziyi 1.99 TL karşılığında internetten yayınlama kararı aldı. Bana göre bizim insanımız bu parayı ödemez. Ben de ödemem.
Siz fanatiği olduğunuz bir dizi için para öder misiniz?
TAYFUN TOPAL: Türkiye'de 1.99 TL verip dizi alacak insan sayısı çok az. Klavye kahramanlığı yapanların yüzde 90'ı bu parayı vermez. ABD ve Avrupa'da yaygın bu uygulama. Türkiye bu konuda 20 yıl geride. Bu başlangıç hayal kırıklığı yaratacak.
REŞAT BALCIOĞLU: Bunun sonun başlangıcı olduğunu düşünüyorum. Yıllar önce albümler internet ortamına yüklenmeye başlamıştı. Günümüzde eskisi gibi satan albüm var mı? Yok. Dizi sektörünün artık geriye gittiğini düşünüyorum.
10 yıl önce başlayan dizi furyasının sonuna geliyoruz. TV'lerin bütçesi artık kaldırmıyor. Reytinglere bakıyorsun dizi ilk 5'e girmiş, maliyeti bir milyon lira olan dizi yayından kaldırılıyor.
BÜLENT İPEK: Tayfun'a ve Esin'e katılıyorum. İnternetten dizi izlemenin önüne geçilemiyor ama insanlar bu parayı vermek istemeyecek. Biri alıp korsan siteye koyacak ve oradan yayılacak. İnternetteki korsan şarkılar müzik sektörünü bitirdi.
Dizileri de korsan yayınlar bitirecek.Sadece yabancı diziler değil, azımsanmayacak bir kitle yerli dizileri de istediği saatte girip internetten yasadışı olmayan sitelerden izlemeye başladı.
Yasadışı siteler bu kadar yaygınken ücretli dizi yayınlamak deneysel bir çalışma. Bence yasadışı siteleri kapattırmak için 'Ulan İstanbul' kendini kurban edecek. Televizyoncular yasal düzenlemeler yapılsın diye örnek göstererek Ankara'yı zorlayacak.
Ama internette henüz bir RTÜK yok. Yani oradaki diziler daha özgür içerikle yayınlanabilir.
OBEN BUDAK: Ben para verip sevdiğim diziyi izlerim. Benim Türk dizileri içerisinde izlediğim tek dizi 'Ulan İstanbul'du. Bana dolu dolu bölüm verebileceklerine inanıyorum.
Dizinin süresi de 45 dakikaya indirilerek süper oldu yorumunda bulunabilirim. 70 dakikalık bir diziyi izlemek insanı bunaltıyor. Ben uzun dizileri üçe bölerek izliyordum. Şimdi bir oturuşta izleyeceğiz. - -
"Yüksek ücretler gazinodan sonra dizileri de yok etti" - Kenan İmirzalıoğlu'nun dizilere ara vermesini dizilerin internete kaymasıyla bağdaştırabilir miyiz?
TAYFUN TOPAL: Kenan yeterince para ve mal-mülk sahibi oldu. Artık biraz keyfime bakayım dediğini düşünüyorum. Kenan'ın artık hiçbir şeye ihtiyacı yok, 15 senedir zaten zirvede. Hiçbir işi batmadı.
2-3 sene önce reyting birincisi olan Tuba Büyüküstün'ün dizisi ilk 10'a giremiyor düşünün. Kenan kadar dizilerden para kazanan kimse olmadı. Adamın en kötü dizisi 80-90 bölüm sürdü.
Dizi sektöründe en kârlı oyuncu Kenan'dır. İkinci isim de Engin Akyürek'tir. O daha sessiz sedasız, derinden gidiyor.
ESİN ÖVET: Sonuç olarak reytinglerde hep ilk üçü hedefleyen oyuncudan bahsediyoruz. Şu an ilk üçe giremiyor. Dizilerinin pazartesi günü yayınlanması için anlaşma yapıyor. Çok akıllıca. Adam resmen pazartesi eşittir Kenan dedirten bir algı yarattı.
Uluslararası standartlarda çalışıyor. Kenan'ın paraya ihtiyacı yok. Ticarette de en başarılı oyuncuların başında geliyor. Dizilerin gidişatının iyi olmadığını, eskisi gibi ilgi görmediğini o da görüyor. Bunu görüp bir hamle yaptığını düşünüyorum.
BÜLENT İPEK:Aralıksız 10 yıl dizilerde oynayan Beren Saat evlenince ara vermek durumunda kaldı. Ama televizyonda yoksan çabuk unutulursun. Beren Saat ekrana dönmek için can atıyordur. Zaten ya anne olmalı ya da hemen dizilere dönmeli.
Son dönemde hiç yapmadığı halde Instagram'dan eski dizilerinin fotoğraflarını paylaşmasından da bunu anlıyorum.
ESİN ÖVET: Geçtiğimiz yıllarda dizilerde reyting rekorları kıran onlarca isim şimdi evinde oturuyor. Halit Ergenç de bu sene hiçbir projeye girmedi. Günümüzde dizi sektörü kara delik.
Beren o dönemlerde dizilerde rol alırken diğer bir yandan da reklamlardaydı. Şimdi reklamlarda da yok. Şimdi Serenay, geçmişte Beren'in yaşadığını yaşıyor. Türkiye'de popüler değilsen, bitiyorsun.
Gazino sanatçıları da fiyatları yükseltip gazinoları yok etti. Dizi sektörü de paraları yükselterek dizi sektörünü yok ettiler. Bizim insanımız her sene 10'ar 20'şer fiyatlarını yükseltiyor. Buna karşın mutfakta çalışan ekibin fiyatı hiç değişmiyor.
Mesela Beren bölüm başına 60'tan 80'den aşağı kapı açmıyordur.REŞAT BALCIOĞLU: Sektör durma noktasına geldi. Bütün kanallar zararda. 1 doların 2.50 TL olduğunu düşünürsek hiçbir yapımcıartık bir oyuncuya yılda 2-3 milyon TL ödemez.
Artık dizilerde farklı oyuncular ön plana çıkacak. Kenan'ın aldığı kararın sektördeki daralmadan kaynaklandığını düşünüyorum. Yapımcıların sinema filmine yöneleceğini düşünüyorum. Senede bir veya iki filmle diziden aldığı parayı kazanmış olacak.
Hiçbir kanal fahiş fiyatlara dizi çektirmez artık.BÜLENT İPEK: Dizi sektörünü içindekiler bu hale getirdi. Başrol ücretlerinin sürekli artırılması maliyeti yukarı çekti. Bir kısırdöngü oluştu.
Kanallar da giderleri karşılamak için daha çok reklam yayınlamak istediler. Reklam dilimi koymak için mecburen dizi sürelerini uzatılar. Süre uzayınca bu kez oyuncular söylenmeye başladı.
Reklam ve özetleriyle 8'den 12'ye kadar süren diziler nedeniyle seyircinin önemli kısmı dizi izlemeyi bıraktı. Şimdi 5-6 reytingle gün birincisi olan diziler var. Eskiden 5-6 reyting alan diziyi 'izlenmiyor' diye yayından kaldırıyorlardı.
Kısırdöngünün sonunda dizi çalışanları işsiz kalıyor. - - OBEN BUDAK: Beren kendi alanında bir numara olduğu dizilerde rol almaya başlayınca önüne gelen her senaryoya da "Evet" diyemiyordur. Popüler değilsen Türkiye'de bir hiçsin. Bunu göz ardı edemeyiz.
"Bizde her sanatçının yatırım macerası vardır" - - Ünlülerin yatırım yapma merakı, birçoğunun batmasına rağmen bitmiyor. Ünlülerin ticaret ilgisi nereden geliyor? - -
ESİN ÖVET: Kenan İmirzalıoğlu, Gülse Birsel, Beyaz gibi isimler haklı olarak yatırım yapıyorlar. Önceki kuşağın sanatçıları gibi olmak istemiyorlar. Bizim ülkemizde her sanatçının yatırım macerası vardır.
İbrahim Tatlıses'in ticaretten birkaç defa dili yandı ama yine girmekten geri durmadı. Keza Ajda Pekkan ve Özcan Deniz de öyle. Son olarak Mustafa Sandal. Sanatçıların birçoğu ticarette başarılı olamıyor.Gülben Ergen'in bir lafı vardır o hep aklıma gelir.
Zararsız, sıkıntısız olan mülke yatırım yapacaksın. Tapu alacaksın yani. Ticarete atılmayan bir sanatçı veya oyuncu hatırlamıyorum. - TAYFUN TOPAL: Türkiye'de kimse para kazandığı mesleğe yatırım yapmıyor. İlla yan gelirim olsun diyor.
Kenan İmirzalıoğlu, Beren Saat, Kenan Doğulu gayrimenkule yatırım yapıyorlar. Benim bildiğim, Beren en son bir yerde 2.5 milyona bir ev aldı. Şimdi de bir gıda şirketi kurdular. Aralarında top çevirecekler.
Bunlar dışında ticarette başarılı olup yılın adamı seçilmiş birini bana söyleyin. Yok! - BÜLENT İPEK.: Sanatçıların ve oyuncuların ticarete girmek istemelerinin nedenleri aileleri ve dostları. Bizim toplumda aile bağları hâlâ güçlü.
Yeğenlerine, kuzenlerine, iş kapısı olsun diye ticari yatırım yapıp başına da akrabalarını koyuyorlar. İş bilmez akraba batınca, parayı koyan sanatçı da batmış sayılıyor. Bir de bizim kültürümüzde musluklar akarken doldurmak diye bir düşünce var.
REŞAT BALCIOĞLU: Sıradan insan nasıl oyunculuk yapamazsa, bir oyuncunun da çok parası var diye iyi bir ticaret adamı olmasını bekleyemeyiz. Beren'in ortak olduğu şirket Mehmet Mutlu'nun. Ona güvenip hissedar olmuş.
Bilmediğin bir ticaret faaliyetinde bulunursan batarsın. Danışmalık şirketleri seni yanıltabilir.
Konut alırsın, arazi alırsın bunlar seni kârlı gösterir. Bülent Ersoy'un iş makineleri var. Gülben Ergen'in taksi plakaları var. Allah daha çok versin ama oyuncu, oyuncudur. İşadamı işadamıdır.
GECE HAYATINDAKI iflaslar devam edecek - - Gece hayatına geçelim. Propaganda geçtiğimiz haftalarda kapılarına kilit vurdu. İstanbul gece hayatı hakkında neler düşünüyorsunuz? Gece hayatı nereye gidiyor? - -
ESİN ÖVET: Indra ve Adnan Taşpınar'ın bir anda ortadan kaybolmasıyla gece hayatının tadı tuzu kalmadığı görüşü hâkim. Müşteri seçen ve müşteri tanımayan mekânlar zamanla kapanmıştır, kapanmaya da mahkûmdur.
Artık paranın kimde olduğu belli değil. İnsanlar doğal yaşamak istiyor. Daha salaş yaşamayı tercih ediyorlar. Zengin insanların daha mütevazı yaşadığını görüyorum. Gece hayatında bu iflasların yenilerini önümüzdeki günlerde yaşayacağımız kanaatindeyim.
TAYFUN TOPAL: Son dönemde gece hayatı öyle pompalandı ki mekânların merkez bankası gibi para bastığı düşünülüyor. Mesele mekânı açtıktan sonra başlıyor. Sabit bir giderin var. İş yapsan da yapmasan da bu parayı ödeyeceksin.
Dışarıdaki insanlar bunu görmüyor, bodoslama dalıyor. BÜLENT İPEK: Eskiden gece eğlencesi sadece üst sınıfa hitap eden lüks bir şeydi. Şimdi orta sınıf da müşteri oldu.Ama mekânlar onlara hitap etmiyor.
Ama mekânlar onlara hitap etmiyor. Türkiye'de gece hayatında orta sınıf eğlence mekânı anlayışı yok. Valeye 20 lira veriyorsun "10 lira daha ver" diyor.
OBEN BUDAK: Dışarıda keyif alarak dans edip, eğlenecek mekân bulamıyorsun artık. Olanlar da bir bir kapanıyor. Propaganda bunun en büyük örneklerinden. Hafta içi pek eğlenen yok. Ben çıkıyorum, kulüpler bomboş.
Gideyim de eğleneyim diyeceğim bir mekân kalmadı. Orta sınıf mekânlar daha çok kazanayım anlayışıyla kendilerini bitiriyorlar.
REŞAT BALCIOĞLU: İşletmeciler kendi sonlarını hazırladılar. Hep bize çok parası olan müşteriler gelecek, bize çok iyi bahşiş verecekler diye düşündüler.
Mekânlarına sıradan bir arabayla, ceplerinde 200 lira ile dans etmeye gelen beyaz yakalı çiftlere "Rezervasyonunuz var mı?" diyorlar. Bu kitleyi kapıdan çevirdiler. Müşterilerini küstürdüler.
"Demet boşanmak istemiyor, İbrahim boşanmak istiyor" - Bir süredir sessizliğini koruyan DemetŞener ile Ibrahim Kutluay'ın ayrılık dedikodusu yine ayyuka çıktı... - ESIN ÖVET: Yılda en az iki kez bu çiftin boşanmaya karar verdiği yönünde haberler çıkıyor.
Dikkat ediyorum son 3 senedir boşanma haberlerine Ibrahim Kutluay ses çıkarmadı. Demet ise bıkmadan usanmadan "Hayır aynı evdeyiz, ayrılmadık" şeklinde ezberlediğimiz cümleyi yine kurdu. Bu boşanma bir türlü neden gerçekleşmiyor sizce?
İlişkilerinde ruh yok sanki. Hiçbir şeyi paylaşmıyorlar gibi bir hava var. Evli insanlar hakkında konuşmak hiç doğru bir şey değil ama çok fazla dedikodu var. Herkes diyor ki Ibrahim Kutluay boşanmak istiyor, Demet Şener boşanmak istemiyor.
İhanet dedikoduları var ve İbrahim Kutluay'ın eve gitmediği de konuşuluyor. Bunlar iddia. Demet bu iddiaları kabul etmiyor. Ben hiçbir kadının üzüntülü bir şekilde evliliğini sürdürmeyeceğini düşünüyorum.
BÜLENT IPEK: Burada kadınlar arası bir savaş söz konusu. Ibrahim Kutluay da "Karım beni bırakmadıktan sonra boşanmam" diyor herhalde. Demet Şener de meydanı boş bırakmamak için direniyor.
OBEN BUDAK: Herhalde çocuklar için bir arada duruyorlar. Yıllar önce Demet ve Ibrahim çiftinin evlerini çekmişlerdi. Sehpanın üzerinde kumanda dışında herhangi bir obje yok. Hiç yurtdışına çıkıp kar küresi almadın mı?
Evimin duvarında bir şey asılı olsun diye hiç mi düşünmezsin? Evleri bir otel odasını, bir mobilya mağazasını andırıyor. Evde ruh yok. O ilişkiye dair bir hayat belirtisi yok. Bu kareyi unutamam.
Bu kareden hareketle "Evlilikleri de böyledir" dedim. Hâlâ da böyle olduğunu düşünüyorum.
TAYFUN TOPAL: Demet'in çok akıllı bir kız olduğunu düşünüyorum. Evliliğin yürümesi için her şeyi yapıyor, kulaklarını kapatıyor. "Gözümle görmediğim şeye inanmam" diyor. Demet şartlar ne olursa olsun boşanmak istemiyor.
İbrahim ise şartlar ne olursa olsun boşanmak istiyor. Orta yolu da bulamıyorlar. Çocukları için bir arada bulunuyorlar. yeniden gündemde.
MASA'nın üstündekiler - Piyasa araştırmasında 'ulaşılabilir ünlü' çıkmasıyla iki ayrı markanın birden reklam yüzü olan Ezgi Mola.
Oyunculuğuyla Avustralya'nın Oscar'ını alan, fit görünüme kavuşmak için et ve hayvansal ürün tüketmeyi bırakarak 'vegan' olan Yılmaz Erdoğan.
Dokuz Buçuk Hafta'nın pabucunu dama atan 'Grinin 50 Tonu' filmi.
MASA'nın altındakiler - Müzikte yakaladığı başarıyı ticarette gösteremeyerek kurduğu şirketi kapatan Mustafa Sandal.
Yönetmenliğini yaptığı 'Sevimli Tehlikeli' filminin açılış gişe rakamı ilk iki filminin gerisinde kalan Özcan Deniz.
Medyatik davetlere katılıp gazetecilerin hamileliği ve Müslüman olup olmadığıyla ilgili sorularına net cevap vermeyerek ilgiyi canlı tutacağını düşünen Wilma Elles.