Memleket Partisi Lideri Muharrem İnce'den Habertürk'e açıklamalar
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'den Habertürk'ten Mehmet Akif Ersoy'a açıklamalar. İnce, "Bu seçimin ikinci tura kalacağını herkes biliyor. Bu bir ön seçim olacak. İkinci tura kaldığında Kılıçdaroğlu mu Erdoğan'ın karşısında kolay kazanır, bunu düşünsünler. Ben çok daha şanslıyım Kılıçdaroğlu'na göre. Onu düşünsünler. Dolayısıyla ikinci turu düşünün. Erdoğan'ın karşısında sayın Kılıçdaroğlu mu daha şanslı, ben mi? Bunu herkes vicdanına, aklına, beynine sorsun" ifadelerini kullandı
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'den Habertürk'ten Mehmet Akif Ersoy'a açıklamalar...
İnce'nin konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
İttifakların süresi geçmişti. Sayın Kılıçdaroğlu partimizi ziyarete geldiğinde ittifaklar artık bitmişti. Adaylıkların kesinleşmesine 24 saat kalmıştı. Bir nezaket ziyaretiydi. Belki de kamuoyu önünde 'Bak ziyaret ettim' demek içindi. Sayın Kılıçdaroğlu ve yardımcılarımız deprem konusu, seçim güvenliğini konuştuk. "Benim adaylığımda sandıklara sahip çıkamadınız" diye konuştuk. Trolleri konuştuk. Sonunda kapıdan uğurlarken 'Hoşgeldiniz, güle güle' dedim. Bu art niyetli cümle değildi. Onu yanlış yorumlayanlar oldu. Bir tweetle düzelttim ama. Sayın Kılıçdaroğlu giderken Halilibrahim sofrasında bahsetti, içeride onu da söylemedi. Amaç anlaşmak, ikna etmek değildi zaten. Öyle bir amaçları olsaydı son güne kalmazdı, onu da milletimin takdirine bırakıyorum.
"MUHARREM İNCE ÇEKİL DERKEN SUÇLUYU ŞİMDİDEN İLAN EDİYORLAR"
Açılamayan üniversiteler, yapılamayan tarım, korunamayan kadınlarımız, geçinemeyen emeklilerimiz, et yiyemeyen çocuklarımız, çadır satan Kızılayımız, bütün bu ortamda bu bizim kaderimiz olamaz. 17 parti bir araya gelmiş. 21 yılda hiçbir dediğini gerçekleştirememiz bir iktidar var. Hiçbir dediğini tutturamamış, beceriksiz, başarısız, yorgun iktidar. Bunun karşısında muhalefet var. 7 cumhurbaşkanı yardımcısı. 11 büyükşehir belediye yardımcısı, Hazine yardımı, köşe yazarları, ekran bülbülleri var. Deprem Türkiye'yi vurmuş. Euro 20 lira, devlet çökmüş. Böyle bir ortamda 'Muharrem İnce çekil' deniyor. Seçimi kazanmak gibi bir niyetleri yok. Seçimi kaybedeceğiz, suçluyu şimdiden ilan edelim, dertleri bu.
"O İŞ BİTTİ! BİZİM ÇEKİLMEMİZİ GEREKECEK BİR DURUM YOK ARTIK"
Kendilerine, adaylarına güvenmiyorlar. 13 toplantıda adaylarını belirlemediler. Erdoğan'a muhalefet edersen teröristsin, 6'lı Masa'ya muhalefet edersen hainsin. Ben adaylıktan çekilsem bile o oylar çantada keklik değil ki. Muharrem İnce tek başına bir adam değil. 3 yıldır yollarda. Parti kurmuş, 73 il, 483 ilçe binası olan gönüllülerin kurduğu parti. 115 bin kişi sandığa gitti imza verdi. Ben bunlarla birlikte iş yapıyorum, siyaset yapıyorum. Burada çekilmemizi gerekecek bir durum yok, teknik olarak da bu mümkün değil. Kuralar seçildi, yerler belli. Bitti orası.
"İKİNCİ TURA KALIRSA SAYIN KILIÇDAROĞLU DEĞİL BEN SEÇİLİRİM"
Bu seçimin ikinci tura kalacağını herkes biliyor. Bu bir ön seçim olacak. İkinci tura kaldığında Kılıçdaroğlu mu Erdoğan'ın karşısında kolay kazanır, bunu düşünsünler. Ben çok daha şanslıyım Kılıçdaroğlu'na göre. Onu düşünsünler. Dolayısıyla ikinci turu düşünün. Erdoğan'ın karşısında sayın Kılıçdaroğlu mu daha şanslı, ben mi? Bunu herkes vicdanına, aklına, beynine sorsun. İkinci turda Erdoğan'ın gitmesi için ne gerekiyorsa onu yapacağım. Ben başka bir partinin genel başkanıyım ve Cumhurbaşkanı adayıyım. Birinci savaşı geçmeden, ikinci savaşı konuşmam ben. Birinci turda ben kalırsam daha şanslı olurum. Onun için beni destekleyin, Erdoğan'ın karşısında ben olayım diyorum. İkinci tura kim kalırsa o zaman Pazartesi sabahı onu konuşuruz.
"KILIÇDAROĞLU SANDIK KOYSAYDI, BELKİ İMAMOĞLU ADAY OLACAKTI"
Ne sağdan ne soldan Atatürk'ün yolundan diyoruz. Memleket Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı için ilan ettik. 'Başka olmak isteyen var mı?' dedik. Sandık koyduk, kimse çıkmadı. Üyeler oy kullanmadılar, aday oldum. Kılıçdaroğlu bunu yapsaydı belki sayın İmamoğlu, sayın Mansur Yavaş aday olacaktı. Kılıçdaroğlu partinin eski evlatlarına çağrı yapsaydı. Masanın kurulumu yanlış. 17 parti, 11 büyükşehir belediyesi, Hazine parası, bütün bunlarla beceriksiz, başarısız olacaksın, sonra diyeceksin ki, 'Muharrem İnce sokağa çıkamazsın, sana baskı kurdururum' diyeceksin. Bunu rahmetli Ecevit'e yaptılar 'bir bölen' dediler. Ecevit iki kere başbakan oldu, ona 'bölücü' diyenler hiçbir şey olamadı.
"BU ÜLKEDE OYUNU ERDOĞAN, İMAMOĞLU VE İNCE ARTIRIR"
Siyasette ya menfaat ya ilke ittifakı olur. Burada ilke ittifakı yok. 'Beni Cumhurbaşkanı yapın sizi Cumhurbaşkanı yardımcısı yapayım'. Bu ülke ne Erdoğan gibi tek adam yönetilir ne de 7 cumhurbaşkanı yardımcısıyla yönetilir. Bizi birkaç ay öncesine kadar yok sayıyorlardı. Şimdi oylar astronomik artıyor. Partinin oyunu 11 gösteren var, benim oyumu 14, 16, 17 gösteren var. Benim de elimde verilerim var. Belki de inanmakta güçlük çekebilirler ama internete girdiklerinde her çeşit veriyi görüyorlar. Ne oldu da bizim oylarımız arttı? 2018 4 Mayıs'ta aday olduğum gün anket yaptırık. CHP'nin oyu 18, Muharrem İnce'nin 20'ydi. Muharrem İnce oyunu 11 puan arttırdı daha sonra. Ben kampanya adamıyım. Bu ülkede oyunu üç kişi arttırır Erdoğan, Ekrem İmamoğlu, Muharrem İnce.
"SEÇMEN YAŞINI 15'E DÜŞÜRÜRSEK BEN BİRİNCİ TURU ALIRIM"
Gençler benim samimiyetimi sorgulamıyorlar. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyorum. Ben bu ülkeyi şu sıkışıklığa düşürmek istemiyorum. Erdoğan'ın dış politikada sıkışmışlığıyla verdiği tavizler var. Kıbrıs'ta, Doğu Akdeniz'de. Kılıçdaroğlu gelirse HDP'den dolayı taviz verecek. HDP desteklemeyecek bu konularda. Ben Türkiye'yi HDP'nin kıskacındaki Kılıçdaroğlu'na ya da uluslararası kıskaçtaki Erdoğan'a terk etmek istemiyorum. İlk turda kimse kazanamayacak. İkinci turda ben kalacağım. Seçmen yaşını 15'e düşürürsek ben birinci turda alırım. Bu ülkenin gençleri israf ediyor. Her sene 12 bin üstün zekalı çocuğumuz var bizim. Bunların 10 bini ziyan oluyor. Ya yurt dışına gidiyor ya okuyamıyor. Ben bu çocukları ziyan ettirmeyeceğim.
"CHP, MEMLEKET PARTİSİ VE İYİ PARTİ YAPMALIYDI BUNU"
Erdoğan gitmeli diyorum, beceremedi. Erdoğan'ın yerine Erdoğan'ın eski Başbakanı mı gelmeli? Davutoğlu mu gelmeli? 15 senesinde bu ülkenin Babacan ve Davutoğlu yok mu? Erdoğan'ın Başbakanı olan, şimdi Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak olan Davutoğlu, Babacan mı kurtarır? Ben akla vevbilime inanırım. Ben diyorum ki, Erdoğan da olmaz, eski ortakları da olmaz. Ben masayla işim olmaz dedim. Ben CHP'yle ayrı görüşürdüm. Benim önerim, CHP, İYİ Parti, Memleket Partisi. Üçü yapsın bunu. Babacan'ı daha önce Yüce Divan'a göndereceğini söylüyordu sayın Kılıçdaroğlu. Türkiye'nin en çapsız Dışişleri Bakanı diyordu Davutoğlu için. Buradan sonuç alınmaz. Türkiye'ye bir üçüncü yol lazım.
"ARKADAŞLARIMI AŞAĞILAMAYIN, ONLAR SİZE LAZIM OLABİLİR"
Yaptıkları şey şu; A'yı mı seçeceksin, B'yi mi? İnsanları aşağılıyorsun, hakaret ediyorsun. Belki bunlar sana ikinci turda lazım olacak. Ben diyorum ki, aşağılamayın benim arkadaşlarımı, ben de sizi aşağılamayayım. Aday ne kadar çok olursa katılım o kadar fazla olur. Katılım ne kadar çok olursa Erdoğan'ı yenmek o kadar kolay olur. Bugün bana 'çekil' diyenler. Ben 2018'de ben CHP'nin adayıydım, sayın Kılıçdaroğlu sayın Akşener'e, sayın Karamollaoğlu'na niye çekil demedin. Hatta milletvekili vermiştin. Böyle bir mantık yok. Önce birinci turu görelim, birbirimizi birinci turda incitmeyelim.
"CHP'NİN İÇİNDE BİR GRUP SÜREKLİ KUMPAS KURMAKLA MEŞGUL"
İlk kez seçime girdiğimiz için sandık kurulunda Memleket Partisi'nin elemanı olmayacak. Benim görevli koyma hakkım yok ki. Yasa böyle. Silahlı adam mı koyacağız, ne yapalım? Biz ancak müşahit koyabiliriz; ancak imza atma yetkimiz yok tutanağa. Bütün muhalefet partileri bir araya gelerek sandıkları kontrol edebilirdik. 50 kere söyledim bunu. 75 yaşında adam fark etmemiş olabilir Sen nasıl partilisin. Birbirine kumpas kuran tipler var orada. Orada Cumhurbaşkanlığı kazanmak diye dert yok. Kılıçdaroğlu'nun son seçimi, genel başkanlık boşta. Herkes birbirini biçiyor. Kendi genel başkanlarına kumpas kurarlar, bunu biliyorum. Nasıl partisiniz siz? Tam Erdoğan'a malzeme veriyorsunuz. Önceden Kur'an'la çıkıyordu, şimdi seccadeyle çıkıyor.
"BİZİM PARTİ MECLİSİMİZE, MYK'MIZA BAKIN İKİ TANE KABİNE ÇIKAR"
Oy bölme parlamenter sistemde olur. Bu sistemde oy bölmesi olmaz. Basketbol oynuyorduk, şimdi futbol oynuyoruz. Demirel'le Ecevit rahmetliler yarışırken 'kadron kim' diyorlardı. Onlar da 'Ben İstanbul milletvekili adayı Ahmet'i Maliye Bakanı, İzmir milletvekili adayı Ayşe'yi Dışişleri Bakanı yapacağım' diyordu. Şimdi Bakanlar milletvekili mi? Değil. Memleket Partisi'nin kadroları kimler? Bizim Parti Meclisi'ne, MYK'ya bakın iki tane Bakanlar Kurulu çıkar.
"BENİM ETNİK, PARTİSEL, MEZHEPSEL BİR ANGAJMANIM YOK"
Pazar seçim oldu, Cumhurbaşkanı oldum diyelim. Bütün kadrolar benim değil mi? Bütün Türkiye'nin evlatları hepsi benim kadrom. Hepsini Memleket Partisi'nden yapmam şart mı? Değil. Bunu bu adayların içinde bir tek ben yapabilirim. Kılıçdaroğlu yapamaz, angajmanları var. Erdoğan yapamaz, tarikatlarla göbek bağı var. Tarikatlara milletvekili kontenjanı veriyorlar şimdi, biliyorum. Bunu bir tek Muharrem İnce yapabilir. Benim etnik, mezhepsel, partisel bir angajmanım yok. Benim hayalim Danışma Meclisi kurmak. Ben aksaçlılardan oluşan Danışma Konseyi kurmak istiyorum. Bunlara önereceğim isimleri seçimden önce açıklayacağım. 40 isim. 40'lar Meclisi. Bunlara maaş yok. Yemek, ulaşım, yatacak yer yok. Ayda bir kez çağıracağım. Seçimden önce bu isimleri de açıklayacağım ama şimdi değil.
"CHP'DE KUŞKU DUYANLAR VARSA, MEMLEKET PARTİSİ'NE OY VERSİN"
Memleket Partisi'nin genel başkanı Muharrem İnce'ye oy verecekler Muharrem İnce'nin müritleri değil. Demokratik yarıştır, hakkımızı kullanıyoruz, bu kadar basit. Partimin baraj sorunu yok. Kuşkusu olanlar varsa, CHP'de çok dillendiriliyor bu. CHP'nin bu tür akıllıları MHP barajı geçsin diye oy verdiler. 2015'te HDP'ye oy verdiler. Eğer kuşkunuz varsa Memleket Partisi'ne oy versinler. Kılıçdaroğlu'na göre şansım çok yüksek, seçimi alacağım. Aksi durumda 17 parti biraraya gelmiş olanlar versin partiyi. 17 bakanlık var. Sayın Kılıçdaroğlu 22 bakanlık açıkladı. Bir sürü parti var, hepsine bakanlık verecek. Kime ne verir? Onu ben bilemem. Kamuoyunda konuşulduğu için söyledim. Ben Cumhurbaşkanı seçilirsem kurullar, ofisler var ya, onları tek çatı altında toplayacağım. 13 kurul olacak. 13 bakan olacak. Cumhurbaşkanı yardımcısı 1 kişi olacak, 2 kişiyi asla geçmeyecek.
"ESAD'LA MÜZAKERE, ŞAM'A BÜYÜKELÇİ, MÜLTECİLER GÖNDERİLECEK"
Ben bu milletin yararına işler getireceğim. Herkes destek verecek, öyle yağma yok. Yabancıya konut satışını durduracağız. 400 bin doları bas, vatandaşlık al, oy kullan. Onun için kiralar artmış. Buna hayır oyu veren milletvekilini millete şikayet ederim. Türkiye'de üretilen araçlardaki ÖTV aracın fiyatının yüzde 50'sini geçemez. Hadi oy verme. Millete şikayet ederim. 100 bin öğretmen atayacağım. Hekimlerin ülkeyi terk etmesinin önüne geçeceğiz. Rektörleri üniversite bileşenleri seçecek. Okluk Koyu'ndaki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı engellilere tahsis edeceğiz. Devlet okullarının niteliğini arttıracağız, özel okullara gitme derdinden kurtulacaksınız. Esad'la müzakere , Şam'a büyükelçi atanacak, mülteciler gönderilecek.
SELAHATTİN DEMİRTAŞ VE OSMAN KAVALA'NIN TUTUKLULUĞU
Benim görevim yargıya talimat değildir. Cumhurbaşkanı seçilirsem benim görevim yargının düzgün işlemesini sağlamak. 'Bu kişi hapse girmeli, bu kişi hapisten çıkmalı' gibi bir açıklama Cumhurbaşkanı da yapamaz, Cumhurbaşkanı yardımcısı da yapamaz. Adil yargılandılar mı derseniz, bence adil yargılanmadılar. Bunların adil yargılandığına inanmıyorum Serbest kalsın, tutuklansın demem. Bu benim değil yargının işi. İttifaklar bitti. Yani ben şimdi partimi seçime mi sokmayacağım. Her partiyle konuşuyorsun, son saate Muharrem İnce'yi bırakıyorsun. Sayın Akşener'e baskı kurdular, iftiralar attılar, aman dedi geri geldi. Ben pes etmem.
"PARLAMENTOYA GEÇMEK CUMHURBAŞKANININ YETKİSİNDE DEĞİL"
Milleti kandırmanın bir anlamı yok. Sistemi değiştirebilmek için önce 360 milletvekili lazım. 360 milletvekili parlamenter sisteme geçelim derse, Muharrem İnce de Cumhurbaşkanı olursa bunu referanduma götürmeye mecburum. 400 milletvekili 'evet' derse referandum Cumhurbaşkanının takdirine aittir. Ben seçilirsem referanduma götürmeyeceğim, doğrudan kabul edeceğim. Parlamentoya geçmek Cumhurbaşkanlarının elinde değil parlamentonun elindedir. Önemli olan güçler ayrılığıdır. Önce burayı konuşmak lazım.