Meryem Suresi okunuşu ve anlamı: Meryem Suresi Arapça yazılışı, Türkçe anlamı, meali, tefsiri ve okunuşu
Meryem Suresi, Mekke döneminde inmiştir. 98 ayettir. Bazı tefsir bilginlerine göre 58 ve 71. ayetler Medine döneminde inmiştir. Sure, Meryem'in, oğlu İsa'yı nasıl dünyaya getirdiğini anlattığı için bu adla anılmıştır. Surede başlıca, tevhit inancını yerleştirmek amacıyla bazı peygamberlerin kıssaları ve kıyamet sahneleri konu edilmektedir. Meryem Suresi Arapça okunuşu, Türkçe anlamı, yazılışı, meali, fazileti, tefsiri ve diğer merak edilenler içeriğimizde yer alıyor.

Meryem Suresi Konusu
Sure genel olarak tevhid inancının doğruluğunu ve peygamberlik müessesesinin gerçekliğini ispatlamayı hedeflemektedir. Bu cümleden olarak surede yahudilerin Hz. Meryem ve oğlu Hz. İsa hakkındaki iftiralarının reddedilmesi, Zekeriyya aleyhisselama –ihtiyar olmasına rağmen– oğlu Yahya’nın verilmesi, Hz. Meryem’in –Allah’ın bir mucizesi olarak– Hz. İsa’yı babasız dünyaya getirmesi, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. Harun ve diğer bazı peygamberlerin hak dine davet yolunda harcadıkları çaba dile getirilmektedir.
Meryem Suresi Nuzül
Mushaftaki sıralamada on dokuzuncu, iniş sırasına göre kırk dördüncü suredir. Fatır suresinden sonra, Taha suresinden önce, Mekke döneminin 4. yılında inmiştir. 58 ve 71. ayetlerinin Medine’de indiğine dair rivayet de vardır (İbn Aşur, XVI, 57-58).

Meryem Suresi Tefsiri (Kur’an Yolu)
Bazı surelerin başında bulunan bu harflere "huruf-i mukattaa" adı verilmektedir (bilgi için bk. Bakara 2/1).
Zekeriyya aleyhisselam, İsrailoğulları'na gönderilmiş son peygamberlerden biridir. Ancak kendisine müstakil bir kitap verilmemiş, Hz. Musa'nın şeriatıyla amel etmiştir. Kaynaklarda, Hz. Meryem'in teyzesinin kocası ve Beyt-i Makdis'in yöneticisi olduğu, Tevrat nüshalarını yazarak çoğalttığı bildirilmektedir (bilgi için bk. Al-i İmran 3/37-41).
Duanın, emreder gibi ve yüksek sesle değil, mütevazı bir şekilde alçak sesle ve yalvarıp yakararak yapılması onun adabına daha uygun olduğu için alçak sesle dua ettiği belirtilen Hz. Zekeriyya, kendisinden sonra akrabalarının toplum önderi olma ve Allah'ın dinini yayma hususunda zaaf göstereceklerinden endişe etmiş; bu sebeple de duasında kendisine ve Ya'kub (İsrail) soyuna halef ve mirasçı olmak ve davetini sürdürmek üzere iyi ahlaklı, yetenekli ve adil insan olacak bir halef lutfetmesini Allah'tan niyaz etmiştir. Zira o, bütün olumsuz şartlara rağmen Allah'tan ümit kesilmemesi gerektiğini biliyordu.
"Halef" diye tercüme ettiğimiz veli kelimesi, kişinin "yakını, dostu, arkadaşı, yardımcı ve destekçisi" demektir (aynı zamanda Allah'ın isimlerinden olan veli kelimesinin diğer anlamları için bk. Bakara 2/257; Maide 5/51; En'am 6/14; A. Saim Kılavuz, "Veli", İFAV Ans., IV, 456; Hamza Aktan, "Velayet", İFAV Ans., IV, 453).
Yakınlar" anlamı verdiğimiz mevali kelimesi mevla kelimesinin çoğulu olup "kişiye varis olan yakın akrabaları" manasına gelir. Hz. Zekeriyya, halef istemesinin gerekçesini de açıklarken, övünmek veya faydalanmak için değil, dini tebliğ etmek gibi yüce bir gaye için halef istediğini ifade etmiştir. Başka ayetlerde bildirildiğine göre Zekeriyya şu duaları da yapmıştır: "Rabbim! Bana tarafından temiz bir nesil ihsan eyle. Kuşkusuz sen duayı işitensin!" (Al-i İmran 3/38). "Rabbim! Geride kalanların en hayırlısı sensin, yine de sen beni yalnız (çocuksuz) bırakma! " (Enbiya 21/89).
Bazı tefsirlerde Zekeriyya'nın hem mülküne hem de ilmine ve peygamberliğine mirasçı olacak salih bir çocuk istediği söylenmişse de Hz. Peygamber'in, "Biz peygamberler miras bırakmayız, bıraktığımız sadakadır" (Buhari, "Humus", 1; "Megazi", 14, 38) anlamındaki hadisi dikkate alındığında peygamberlerin mal ve servetleri için mirasçı istemeyecekleri anlaşılır. Hz. Zekeriyya'nın "Tarafından bana yerimi alacak bir halef ver; o, Ya'kub hanedanına da varis olsun" ifadesi de bu manayı destekler. Burada Ya'kub hanedanına varis olmaktan maksat onların mallarına mirasçı olmak değil, Hz. Ya'kub'un soyu olan İsrailoğulları'nın misyonuna, peygamberliğin geride bıraktığı geleneğe ve ahlaka varis olmak ve onların gittiği doğru yolu takip etmektir.
İbn Aşur'a göre ayetlerin zahirinden peygamberlere mirasçı olunabileceği anlaşılmaktadır. Ona göre başka bir ayetteki (Neml 27/16) ifade bu anlamı desteklemektedir ve yukarıdaki hadiste Resulullah bütün peygamberleri değil, sadece kendisini kastetmiştir (bk. XVI, 66). Nitekim Hz. Ömer de "Resulullah bu sözüyle kendisini kastediyor" demiştir (Buhari, "Fardu'l-humus", 1).

Meryem Suresi Kaç Ayet?
Meryem Suresi 98 ayetten oluşmaktadır.
Meryem Suresi Kaçıncı Sayfa ve Cüzde Yer Alıyor?
Meryem Suresi, Kur’an-ı Kerim’de 304. Sayfada başlayıp 311. Sayfada biter ve 16. cüzde yer alır.

Meryem Suresi Abdestsiz Okunur Mu?
Vakıa suresi, 79. ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz.
Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Meryem suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. (Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa 79. ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/157)
Keza, başörtüsü olmadan da Meryem suresi okunabilir; ancak Kur'an'a saygıdan dolayı başörtülü olunması tavsiye edilmektedir.
Meryem Suresi Adetliyken Okunur Mu?
Meryem suresinin adetliyken Kur'an-ı Kerim'den ya da ezberden okunması caiz olmamaktadır.