Ödüllü filmler İstanbul Modern'de
İstanbul Modern Sinema'nın Türkiye sinemasından en yeni filmleri bir araya getirdiği "Biz de Varız!" programı, yönetmen ve oyuncuların katılımıyla 19–29 Aralık tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak.
İstanbul Modern Sinema, bu yıl 12’ncisini düzenlediği “Biz de Varız!” programını sürdürüyor. Türkiye sinemasının en yeni filmlerini bir araya getiren bu 14 filmlik program, hikâyeleri ve anlatım tarzlarıyla öne çıkan yenilikçi filmlerden çok sesli bir seçki sunuyor. Belgeselden kurmacaya uzanan yapımlarla, hikâye anlatımından görsel dile kadar sinemaya dair taze fikirler ve yeni bakış açıları sunuyor. Kadın meselelerinden toplumsal bunalıma, Türkiye’nin farklı coğrafyalarına uzanan bu insan hikâyeleri, genellikle vizyonda hak ettiği yeri bulamayan filmlerden oluşuyor. Türk Tuborg A.Ş.’nin katkılarıyla gerçekleştirilen “Biz de Varız!” kapsamında yönetmen ve oyuncuların katılımıyla gerçekleşecek gösterimler, festival ruhunu da yaşatacak. Gösterime katılacak 11 yönetmenin yanı sıra pek çok oyuncu filmleri sinemaseverlerle izleyip, söyleşilere katılacak.
Ödüllü filmler, ilham verici belgeseller
Bu yılın programında, Adana Altın Koza ve Ankara Film Festivali’nde “En İyi Film” ödülünü kazanan Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri ile 81. Venedik Film Festivali'nde prömiyer yapan ve ardından Adana Altın Koza’da “Yılmaz Güney Ödülü”ne layık görülen Gecenin Kıyısı yer alıyor. Vizyona girmeden önce İstanbul Modern’de izleyiciyle buluşacak bu filmler, Altın Portakal’da “En İyi Film” ödülünü kazanan Mukadderat gibi önemli yapımların da bulunduğu bir seçki sunuyor.
“Biz de Varız!” belgeselleri arasında ise, İstanbul Film Festivali’nde “En İyi Belgesel” ödülünü kazanan Dargeçit ile birlikte, sinema ile diğer sanat disiplinlerini bir araya getiren yapımlar dikkat çekiyor. Bunlar arasında, Didem Pekün’ün Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nın kurucularından Mihran Tomasyan’a odaklandığı Bazen Hep Birlikte ve İstanbul Modern Koleksiyonu’nda da yapıtları yer alan İsviçreli sanatçı Renée Levi’yi konu alan Bir İsim ve Bir Yer gibi filmler bulunuyor.
“BİZ DE VARIZ!” PROGRAMI
AYNI İPTE ASILI
Yönetmen: Barış Demirdelen
Oyuncular: Efe Akercan, Büşra Albayrak, Sinan Arslan
İstanbul’da bir öğrenci evinde geçen, diyalog ağırlıklı ve oda tiyatrosu tarzına yakın bu film, doğal akışı ve doğaçlamayı andıran oyunculuklarıyla dikkat çekiyor. Beklenmedik bir misafirin gelişiyle, yalnız, kırılgan ve çaresiz ev arkadaşları, sırlarını ve sorunlarını açmaya başlıyor. Kopuk aile bağları ve bitmek üzere olan dostluklarla şekillenen hikâye, yalanlar, güven ve nihayetinde para etrafında dönüyor. Demirdelen’in hayat dolu bu çıkış filmi, bugünkü gençliğin arkadaşlık, aşk ve kariyer labirentlerindeki arayışlarını samimi bir şekilde yansıtıyor.
BAŞLANGIÇLAR
Yönetmen: Ozan Yoleri
Oyuncular: Ahsen Eroğlu, Hazal Subaşı, Zeynep Dinsel
Bu ilk uzun metraj film, 20’li yaşlardaki resim restoratörü Defne’nin kendini bulma yolculuğunu anlatıyor. Defne, ev arkadaşının ölümü sonrasında Paris’teki doktora eğitimini yarım bırakıp İstanbul’a döner ve bir galeride stajyer olarak çalışmaya başlar. Osmanlı döneminden kalma bir tabloyu restore etmesi istenir. Başlangıçlar; yaşadığı kayıplara, toplumsal baskılara ve aidiyetsizlik hissine rağmen toparlanmaya çalışan Defne karakteri üzerinden, bu zamana ait gençlerin bunalım ve buhranlarını sanatla ilişki kurarak anlamaya çalışıyor.
BAZEN HEP BİRLİKTE
Yönetmen: Didem Pekün
Belgesel sinemacı, video sanatçısı ve akademisyen Didem Pekün’ün ilk uzun metraj belgeseli Bazen Hep Birlikte, Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nın kurucularından dansçı ve koreograf Mihran Tomasyan’ın performans kayıtları ve yıllardır biriktirdiği arşivler üzerinden bir İstanbul portresi sunuyor. Performatif yapısıyla öne çıkan film, Tomasyan’ın aile tarihinden paylaştığı arşiv malzemeleriyle doğaçlamayı ve koreografiyi takip ederek, bedenin politik olanla ilişkisini ve aidiyet kavramını sorguluyor; bunu yaparken umut dolu bir bakış açısı sunuyor.
BERABER
Yönetmen: Mete Gümürhan
Oyuncular: Alihan Şahin, Hayat Van Eck, Mina Demirtaş
Saraybosna Film Festivali'nde dünya prömiyerini yapan film, annesinin ölümünden sonra babasıyla birlikte Rotterdam’dan İstanbul’a taşınan 14 yaşındaki Zeki’nin hikâyesini anlatıyor. Serbest koşu (free run) sporuna ilgi duyan Zeki, babasının güvenli bir sitede aldığı yeni evinin duvarlarını aşarak çevredeki mahallenin çocuklarıyla tanışır. Farklı yaşamlar arasında köprü kurarak ortak bir hayat yaratmanın sınırlarını ve imkânlarını keşfeden bu ilk film, kesintisiz ritmi, dinamik anlatısı ve genç oyuncularının başarılı performansıyla dikkat çekiyor.
BİR İSİM VE BİR YER
Yönetmen: Can Eskinazi
İsviçreli sanatçı Renée Levi, Eylül 2022’de iki sergi ve büyük ölçekli bir kamusal yerleştirmesiyle İstanbul’a döner. 1960 yılında İstanbul’da doğan ancak 6 yaşında ailesiyle İsviçre’ye göç eden Levi için İstanbul, çocukluk anılarını ve ailesinin yurdunu temsil ediyor. Bir İsim ve Bir Yer, sanatçının İstanbul’daki iki haftalık sergi hazırlık sürecini, açılışlarını ve şehirdeki gezilerini takip ediyor. Bu süreç, Levi’nin aile geçmişiyle yüzleşmelerini, partneri Marcel Schmid ve sanatçı Janiv Oron ile işbirliklerini kadınlık, göçmenlik, Sefarad mirası ve sanat üretimi gibi temalarla iç içe geçirerek izleyiciye sunuyor.
BÜYÜK KUŞATMA
.pngYönetmen: Sinan Kesova
Oyuncular: Alp Öyken, Dolunay Soysert, Yiğit Sertdemir,
Macit, ünlü bir akademisyen olan eşi Berna Tuna’nın ölümü sonrasında bir takım iç hesaplaşmalara girişir. Cumhuriyet değerlerine bağlı bir "Beyaz Türk" olan Macit, yıllardır ihmal ettiği kızı İpek ile ilişkisini toparlamaya çalışırken, bir yandan oğlu Alp ile eşinin asistanı Feyza’nın mirasa olan bağlılıklarını sınamaktadır. Büyük Kuşatma, hem bireyin içsel çatışmaları üzerinden sinemamıza özgün bir karakter analizi sunuyor hem de mekân kullanımı ve sinematografisiyle yitip giden eski Türkiye’ye dair güçlü ve hicivli bir portre çiziyor.
DARGEÇİT
Yönetmen: Berke Baş
1995 yılında Mardin’in Dargeçit ilçesinde devlet güçleri elinde kaybolan yedi kişinin aileleri, avukatları Erdal Kuzu ile birlikte yıllar süren bir hak arayışı mücadelesi verdi. Avukatlarının ve İnsan Hakları Derneği’nin çabaları sonucu açılan Dargeçit JİTEM Davası’nın ilk duruşması nihayet 2015 yılında görüldü. Belgesel, günümüz Türkiye’sinin yargı sisteminde hakikat ve adalet için mücadele eden bu zorlu davanın son beş yılını adım adım izleyerek hem o süreci belgeliyor hem de yargı sistemini eleştiriyor.
DOMATES BİBER DEPRESYON
Yönetmen: Aybüke Avcı
Depresyonun köy hayatındaki yansımalarını mizahi ve samimi bir dille ele alan belgesel, Adana’nın Çetirvelli köyünde geçiyor. Yönetmen, köyün yarısının teşhisli depresyon hastası olduğu gerçeğinden yola çıkarak, köy yaşamının romantize edilen zorluklarına ışık tutuyor. Salça yaparak geçimini sağlayan köylüler ve tarlalardan taşan kırmızı biber imgeleriyle akılda kalıcı bir görsellik sunan Domates Biber Depresyon, gelecek kaygısı üzerinden köy ve şehir arasındaki mesafeleri yeniden düşünmeye davet ediyor.
GECENİN KIYISI
Yönetmen: Türker Süer
Oyuncular: Ahmet Rıfat Şungar, Berk Hakman, Mert Tümer
Film, Türkiye’nin politik açıdan çalkantılı bir dönemden geçtiği günlerde, kardeşi Kenan’ı askeri mahkemeye teslim etmesi gereken genç subay Sinan’ın hikâyesini takip ediyor. Babalarının trajik ölümüyle sarsılan iki kardeş, siyasi huzursuzlukla şekillenmiş bir coğrafyada bir yolculuğa çıkar. İnançlarıyla yüzleşirken, Sinan’ın bağlılıkları darbe gecesi en ağır sınavını verir. Devletin tam sadakat beklediği bir ülkede kardeşler, görev ve vicdanlarının gerektirdiği fedakârlıklara hazır olup olmadıklarına karar vermek zorunda kalır.
GÜLİZAR
Yönetmen: Belkıs Bayrak
Oyuncular: Ecem Uzun, Bekir Behrem, Aslı İçözü
22 yaşındaki Gülizar, katı kurallarla dolu, tabuların ve cinsiyet rolleriyle şekillenmiş sevgi dolu bir Türk evinde büyümüştür. Hayatında yeni bir başlangıç yapma umuduyla nişanlısı Emre ile Kosova’ya yerleşmeye hazırlanan Gülizar, bu yolculuk sırasında cinsel saldırıya uğrar ve masalsı hayalleri bir kâbusa dönüşür. Üstelik bu sır uzun süre gizli kalmaz. Saldırganın, çevresindeki bir kişi olabileceğinden şüphelenen Gülizar, huzurdan gittikçe uzaklaşır. Bu ilk uzun metraj film, travmanın, toplumsal beklentilerin ve bireyin kendini keşfetme mücadelesinin derinliklerine inen güçlü bir kadın hikâyesi sunuyor.
HEMME'NİN ÖLDÜĞÜ GÜNLERDEN BİRİ
Yönetmen: Murat Fıratoğlu
Oyuncular: Murat Fıratoğlu, Sefer Fıratoğlu, Salih Taşçı
İzmir’de iflas eden Eyüp, Siverek’e dönerek köylülerle birlikte domates kurutma işine başlar. Yevmiyesini alamayınca ustabaşı Hemme ile tartışır ve bu tartışma kavgaya dönüşür. Öfke ve çaresizlikle tarladan motosikletiyle ayrılan Eyüp, intikam almaya karar verir. Ancak yolda yaşadığı aksilikler ve kasabada geçirdiği zaman, öfkesini yatıştırır. Akşam olduğunda intikam arzusunun yerini dinginlik alır. Yönetmen Fıratoğlu’nun aynı zamanda Eyüp’ü canlandırdığı bu samimi ve özgün film, karakter derinliği ile mekân ve zaman kullanımı sayesinde Türkiye sinemasına özgün bir soluk getirirken, Adana Altın Koza Film Festivali’nde “En İyi Film” ödülüne layık görüldü.
HİÇBİR ŞEY YERİNDE DEĞİL
Yönetmen: Burak Çevik
Oyuncular: Burak Can Aras, Celal Öztürk, Efe Taşdelen
Türkiye'deki prömiyerini Adana Altın Koza Film Festivali'nde yaparak tartışmalara yol açan film, 1978'de yaşanan ve yakın siyasi tarihimizin en hassas olaylarından biri olan Bahçelievler Katliamı'nı kurmaca bir evrende ele alıyor. 8 Ekim 1978 günü, devrimin şiddetle değil siyasetle gerçekleşeceğine inanan beş solcu genç bir evde toplanıp dergilerini tartışır. Film, o gece yaşanan olayları tek plan çekimle aktarırken cinayet sahnelerini grafik bir biçimde gösteriyor. 1980 darbesi öncesi Türkiye'nin siyasi kaosunu, şiddet ve siyaset arasındaki hassas dengeyi belirli bir mesafeyle ve biçimsel olarak özgün bir dille aktarıyor.
MUKADDERAT
Yönetmen: Nadim Güç
Oyuncular: Nur Sürer, Aslıhan Gürbüz, Osman Sonant
Sultan, 40 yıllık eşini kaybettikten hemen bir gün sonra çocuklarına yalnız kalmak istemediğini ve hemen evlenmek istediğini açıklar. Ne yapacaklarını bilemeyen çocuklar bu haberi sindirmeye çalışırken Sultan koca arayışına girer. Aynı zamanda, kendi ayakları üzerinde durmak için evini pansiyona çevirip bahçesindeki ürünleri pazarda satmaya başlar. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde hem “En İyi Film” hem de “En İyi Kadın Oyuncu” ödüllerini kazanan bu yapımda, Nur Sürer’in hayat verdiği Sultan, yalnızca kendi mücadelesini başlatmakla kalmaz, çevresindeki kadınları da kendi kimliklerini bulmaları için harekete geçirir.
YURT
Yönetmen: Nehir Tuna
Oyuncular: Doğa Karakaş, Can Bartu Arslan, Ozan Çelik
Prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan Yurt, 90’lar Türkiye’sinin kutuplaşmış atmosferinde geçen, otobiyografik ögeler taşıyan bir büyüme hikâyesi. Babasının zoruyla tarikat yurduna yerleştirilen 14 yaşındaki Ahmet, okul ve yurt arasındaki ikili yaşamında aidiyet ikilemi yaşar. Yurdun tecrübeli öğrencisi Hakan’la kurduğu bağ, onu özgürlük arayışı ve kendi seçimlerini yapma cesaretine sürükler. Film, yalnızca Ahmet’in hikâyesini değil, Türkiye’nin siyasi kutuplaşmasının derinliklerini de ele alıyor. İçten öyküsü, anlatım biçimi, taze enerjisi ve sinema tarihine kazandırdığı yeni karakterlerle dikkat çeken film, bu yılki Altın Lale Ödülü’nün de sahibi oldu.