Ömer Faruk Sorak: Kayıp kuşak olma ihtimalinin yüksek olduğu bir süreçten geçiyoruz
Beyza Alkoç'un aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanan '3391 Kilometre', 'İzmir' ile 'Ege'nin hikâyesi çerçevesinde Z kuşağının hayatı ve aşkı nasıl algıladığını dile getiriyor. Kitabın yazarı Beyza Alkoç, filmin yapımcısı Ömer Faruk Sorak, yönetmeni Deniz Enyüksek ile başrol oyuncuları Derya Pınar Ak ile Ahmet Haktan Zavlak, Habertürk'e röportaj verdi. Gerek filmin konusu gereği gerekse geçtiğimiz günlerde Jodie Foster'ın açıklaması nedeniyle Z kuşağının hayatı ve aşkı nasıl algıladığına da değinildiği röportajda Sorak, Z kuşağıyla ilgili çarpıcı bir açıklamada bulundu; "Kayıp kuşak olma ihtimalinin yüksek olduğu bir süreçten geçiyoruz."

"BAŞKA BİR SONUCUN ÇIKMASI MÜMKÜN DEĞİLDİ"
• Hep duydum ama son zamanlarda çok daha sık duymaya başladım. Yapımcılar, yönetmenler ya da oyuncular, yeni filmleri için şöyle bir ifade kullanıyorlar; "Vizontele tadında bir film yapmaya çalıştık / yaptık." Hafızaları tazeleme adına 23 yıl önce Yılmaz Erdoğan ile birlikte çektiğiniz 'Vizontele'nin alameti fârikasının ne olduğundan bir kez daha söz edebilir misiniz?
Ömer Faruk Sorak... 'Vizontele' benim yaklaşık 40 gün süren çekim sürecinde hayatımda yaptığım en büyük, uzun süreli geçen tatildi. O kadar acayipti ki hâlâ hatırladığımda burnumun direği sızlar. O insanların birbirine, işe olan inancı, çıkan sonuca olan inancı hatta daha çıkmadan çıkacak sonuca olan inancı o kadar güzeldi ki ondan başka bir sonucun çıkması mümkün değildi. Yılmaz'a da her yerde söylerim; "Çok teşekkür ederim. Bizim arkadaşlığımız, onun kitabındaki bir şiire müzik videosu yaparken başladı ve hâlâ da sürer. Onun da benim de kendi film yolculuğumuzda 'Vizontele' çok önemli bir yerdedir.