Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        TÜİK nisan ayı finansal yatırım araçlarının getirilerini açıkladı. Merkez Bankası politika faizinin yüzde 50’ye, mevduat faizlerinin yüzde 60 ve üzerine çıkmasına rağmen enflasyondan arındırılmış reel getiriler bütün vadelerde ve yıllık ortalamada zarar ettirdi. Bu durum hem mevduat hem de devlet iç borçlanma senetleri için geçerli.

        ➔Özellikle de devlet tahvilinde kayıp çok daha yüksek. Yıllık ortalamada yüzde 40’ı buluyor.

        Bu verilerin yer aldığı TÜİK’e ait tablo ve grafikler bitişikte görünüyor.

        ➔TÜİK 6 ana finansal yatırım aracının nominal ve reel getirilerini açıklıyor. Enflasyondan arındırma hem tüketici hem de üretici fiyatlarına göre yapılıyor. Nominal getiriler de aylık ortalama olarak alınıyor. Hesaplama aylık, 3 aylık, 6 aylık, bir yıllık ve yıllık ortalama bazda yapılıyor.

        TAHVİLDE YARI YARAYI ZARAR BİLE VAR

        ➔Bitişikteki tablodan da görülebileceği gibi 5 ayrı vadede mevduat faizi ve tahvil faizinden gerçekleşmiş 10 ayrı getirinin 10’u da reel bazda eksi.

        ➔Eksi reel faiz mevduatta nisan ayını kapsayan vadede tüketici fiyatına göre yüzde -0.16 ile başlayıp yıllık vadede yüzde -32.81’e kadar çıkıyor.

        ➔Mevduat faizinden stopajlar da dikkate alındığında kayıplar daha yüksek. Stopajlar mayıs ayından itibaren eski yüksek düzeylerine çıkarıldı. Yani mayıs ile başlayan dönemin reel kayıpları daha yüksek çıkabilir.

        Devlet iç borçlanma senetlerinin de aylık, 3 aylık, 6 aylık, yıllık ve yıllık ortalama gibi 5 ayrı vadedeki reel getirilerinin tümü negatif.

        ➔Tahvilde de negatif reel getiri aylıkta tüketici fiyatlarına göre yüzde -0.36’dan başlayıp yıllıkta yüzde -49.41’e kadar çıkıyor. Yani son bir yılda tahvilde kalanlar reel olarak paralarının yarısını kaybetti.

        ÜFE İLE NEGATİF GETİRİ 20’DE 20

        ➔Bireysel yatırımcıları düşünerek tüketici enflasyonu üzerinden rakamları verdim. TÜİK üretici fiyatlarından da yatırım araçlarının getirilerini arındırıyor. ÜFE bazında da iki faizli ana enstrümanın getirileri tüm vadelerde negatif çıkıyor.

        ➔ÜFE’ye göre ay bazında kayıp daha yüksek, 3 ayda sıfır gibi, daha uzun vadelerde kayıplar ise daha az.

        ÜFE ile hesaplamayı dikkate alırsak 10 ayrı reel getirinin 10’u da reel bazda negatif getirilerin sayısı 20’ye çıkıyor. Yani mevduat ile tahvile yatırımda 20 ayrı vadenin 20’si de zarar ettirmiş. Faizler tüm vadelerde ve tümüyle negatif getirili.

        TL bazında kazanan ve tasarruf etmek isteyenler geçmiş yıllarda ve aylarda olduğu gibi şimdi de zarar ediyor. Yükseltilmiş ve bu kadarı yeter denilen faiz düzeylerinde bile.

        ➔Çünkü faizler enflasyonun önünden değil arkasından gitti. Enflasyon hep en önde oldu.

        ➔Bu tablonun haziran ayı ile başlayacak enflasyon düşüşü döneminde tersine dönüp dönmeyeceğini göreceğiz.

        YERLİ VE YABANCI NEDEN AKIN AKIN TL’YE GELİYOR?

        ➔Bütün vadelerde ve bütün faizlerde reel zarar tablosuna rağmen Türk lirasına yerli ve yabancı yatırımcılar akın akın geliyor.

        ➔Çünkü hesaplama gerçekleşmeler üzerinden yapıldığından eksi çıkıyor. Bugünden faize yatırım yapanlar ise gelecekteki enflasyonu dikkate alıyor.

        ➔Reel faiz hesabının bir de beklenen enflasyona göre hesaplaması yapılır.

        ➔Yabancı gelir gider, onlar için enflasyondan daha çok döviz kurunun nasıl seyredeceği önemli.

        ➔Orada da istikrar gördüklerinden, ekonomi yönetimi istikrar vadettiğinden bir kazanç da kur gelişmelerinden elde edebileceklerini umarak geliyorlar.

        ➔Ancak Türk lirasına yatırım yapan yerli tasarruf sahipleri için gelecekteki enflasyon belirleyicidir ve gerçekleşen tablo hala zarar yazıyor.

        Niye hala altın, niye hala otomobil talebi yüksek ve iç tüketim güçlü seyrettiğinin yanıtı burada.