İsrailli gayrimenkul şirketi Harey Zahav’ın Gazze kıyılarına villa çizimleri kondurduğu ilan, binlerce canın gittiği harabe yapıların önündeki grotesk haliyle uluslararası skandal boyutunda tepki çekince, şirket “şakaydı” dedi.
Hayır, şaka değil. Ultra sağcı yerleşimcilerin, Gazze’deki insanlık suçu biter bitmez kanlı topraklara yerleşmek için plan yaptıkları öteden beri biliniyor. Daha doğrusu, 7 Ekim’de savaşın başlamasıyla birlikte planları güncellediler. İş birlikçileri de Netanyahu hükümetinin aşırı dinci sağ kanadında; radikal yerleşimci geçmişten gelen Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotriç. Gazze’ye atom bombası atılması fikri gibi akıllara zarar çıkışlarda bulunan Miras Bakanı Amihay Eliyahu da (altta) Gazze’ye yerleşmenin ateşli savunucularından.
2005’te Ariel Şaron’un başbakanlığı döneminde çıkarılan yasayla, yerleşimcilerin protesto ve direnişine rağmen boşaltılan Gush Katif’e dönüş hayali o gün bugündür sürüyor. O tarihte İsrail ordusu Gush Katif yerleşimlerine baskın yaparak evlerini terk etmek istemeyenleri karga tulumba çıkarmış, direnmeden ayrılanlar da ateşe verdikleri evlerini bırakmıştı geride.
Gazze’den geri çekilme kararı radikal kesimde asla affedilmedi. İşgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Yahudi yerleşimlerinin merkez konseyi, Gazze Şeridi’ne dönüş için siyasette de karşılığını bulan çok etkili bir kampanya yürütüyor. Batı Şeria’nın kuzeyinde, 47 bin nüfuslu 35 yerleşimin bağlı olduğu Samiriye Bölge Konseyi’nin Başkanı Yossi Dagan elebaşı konumunda.
Geçen mart ayında kampanyada ilk zafer elde edildi. Knesset’te yapılan oylamayla 2005 tarihli Geri Çekilme Yasası’nın bir bölümü iptal edildi. Böylece Samiriye’deki yerleşiklerin yasadan muaf tutulması sağlandı. Ancak hedefleri, İsrail’in asker çekmesini de öngören yasanın topyekûn iptali. Bu amaçla ultra-ortodokslar dahil radikal unsurlardan oluşan binlerce katılımcıyla bir taban hareketi başlatıldı.
Dönüş aktivistleri geçen 22 Kasım’da Aşdod’da konferansta toplanarak gövde gösterisi yaptı, Yossi Dagan da (altta) hükümete meydan okudu: “Bakanlara ve onların başına, başbakana buradan çağrıda bulunuyorum – artık ses verin, başınızı yerden kaldırın ve Gazze Şeridi’nin tamamında yeniden Yahudi yerleşimleri kurulmasını desteklediğinizi açıklayın. Bu millet sizi bekliyor!”
Dagan'ın “Millet” dedikleri arasında iki devletli çözümü savunanlar kadar, Gazze’ye yerleşmeyi güvenlik açısından sakıncalı bulanlar da var. 2005 öncesini bilenler sayıları on bini bulmayan yerleşimcileri korumak için bölgede manga manga asker konuşlandırıldığını gayet iyi hatırlıyor. 7 Ekim’deki Hamas saldırısının şokuyla Gazze’de yeniden yerleşimi savunanların oranı yüksek ama halkın çoğunluğunu oluşturmuyor. Bir ankete katılanların yüzde 44’ü yerleşim açılmasından yana, yüzde 39 karşı çıkıyor, yüzde 17 kararsız. Netanyahu’nun sağ blok taraftarları arasında ise yüzde 68 Gazze’ye dönüşten yana. Biden’ın önerisi doğrultusunda Gazze’nin Filistin Yönetimi’ne devrini destekleyenlerin oranı da sadece yüzde 10.
MESİH’İN DÖNÜŞÜ HIZLANACAKMIŞ
Skandal ilana tepkiler üzerine “şaka” yaptığını söyleyen ve Gazze’nin geleceği konusunda toplumsal diyalog başlatmak amacıyla böyle bir halt ettiğini iddia eden şirket esas olarak Batı Şeria’da yerleşim projeleri yürütüyor. Sosyal medya sayfalarındaki ilanda “Uyanın, sahilde bir ev sahibi olmak hayal değil” diyerek ciddi ciddi ön satışa niyetleniyor.
Gush Katif’e dönüş kampanyası yürütenlerin ve yancı şirketin niyeti belli de, Netanyahu’nun Gazze’nin geleceğine dair niyeti ne, kendi paçasını kurtarabilirse planı ne, orası meçhul. Neyi istemediği belli. Mesela Biden’dan gelen telkinin aksine, Batı Şeria’daki Filistin Özerk Yönetimi’nin Gazze’de idareyi almasını veya savaş sonrası bölgeye uluslararası güç yerleştirilmesini istemiyor. Gazze’de yeniden yerleşim birimlerini kurulmasını gerçekçi bulmadığını söylüyor Netanyahu. Zaten Biden da “büyük hata olur” diye kendisini uyarmıştı.
Netanyahu daha sonra Fox News’a açıklamasında “Gazze’yi işgal amacımız yok, tüm Ortadoğu için daha iyi bir gelecek amaçlıyoruz” dedi. Ancak koalisyonun aşırı sağ ve ultra-ortodoks paydaşları, farklı tonlarda da olsa Gazze Şeridi’ne dönüş tartışmasını körüklüyor. Gerçi aşırı sağcı unsurlar, partiler üstü savaş kabinesinde yer almıyor ama örneğin Eğitim Bakanı Yoav Kiş ve Ulaştırma Bakanı Miri Regev, 2005’teki geri çekilmenin 7 Ekim’deki Hamas saldırısına sebep olduğunu ileri sürüyor ve fakat Gazze’de yeniden yerleşim birimleri kurulmasını telaffuz etmekten kaçınıyorlar. İsrail medyasına göre bu iki bakan ilkeli bir duruştan çok taktik suskunluk sergiliyor olabilir. Diaspora Bakanı Amihay Çikli, “Milliyetçi cephe topyekûn, savaştan sonra ne olması gerektiğini biliyor. Fakat şimdi bunları konuşmanın sırası değil” diyerek Gazze’ye yerleşimi işaret ediyor.
Başka Maliye Bakanı Bezalel Smotriç olmak üzere tamamen inanç temelinde Gazze’ye dönüşü isteyenler var. Smotriç, diğer dinci yerleşimciler gibi Mesih’in gelişine hazırlık için Gazze’nin Filistinlilerden arındırılıp toptan işgal edilmesini savunuyor. Bu radikal kesim, vaadedilmiş topraklara tamamen yerleştikleri takdirde Mesih’in gelişinin hızlanacağına inanıyor.
Askerlere gelince; emekli komutanlar arasında Gazze Şeridi’ne yeniden yerleşmeyi uzun vadeli güvenliğin tesisi için tek çözüm olarak görenler var.
Gazze Şeridi’ne dönüş hayalleri popüler kültürde de, özellikle gençler arasında yükselişte. Geri dönüş dövizleri taşıyan asker fotoğrafları sosyal medyada dolaşımda. Ünlü popçuların “Gush Katif’e dönüyoruz, sahillere yerleşiyoruz” şarkılı videoları TikTok’ta viral oluyor.
ULUSLARARASI TOPLUMA PAZARLAMA
Ve İsrail siyaset sahnesinin her kesiminden bir takım figürler Gazzeli Filistinlileri mültecileştirip dünyaya dağıtmak için fikir beyan ediyor, sağa sola çağrıda bulunuyorlar. Filistinli aileler kurtarılsın görüntüsü vererek ama maksat Gazze boşalsın! Eski Adalet Bakanı Ayelet Şaked uluslararası toplumu Gazzelileri almaya çağırıyor. Bir başka siyasetçi, 20 bin Filistinliyi yüz ülkeye dağıtma planını açıklıyor. İki milyon insanın yerinden yurdundan sürülmesini Gazze krizine çözüm olarak yutturmaya çalışıyor, bir yandan da Nakba travmasını kaşıyorlar. 1948’de İsrail’in kuruluşunda 700 bin Filistinli topraklarından sürülmüştü. Şimdi Filistinlilerin çoğu ikinci Nakba korkusunu taşıyor yüreğinde.
İktidardaki Likud ve muhalefetteki Yeş Atid’den iki vekil Wall Street Journal’a yazdıkları makalede Avrupa Birliği’nin Filistinli mültecileri kabul etmesi gerektiğini belirterek görev biçiyorlar: “Gazze halkına yardım etmek uluslararası toplum için ahlaki bir sorumluluktur. Her ülke en az 10 bin mülteci alsa Gazze krizi yatışacaktır. Böylece Ortadoğu’da barış ve istikrara katkıda bulunmuş olurlar…”
Evet Gazze’yi Filistinlilerden arındırmak ve Akdeniz sahillerinde villalar inşa etmek suretiyle barış ve istikrar!