Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Esin Övet Bu ne yani şimdi komik mi?

        23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedir? Atamızın çocuklara armağanıdır. Ve dünyada da bir başka örneği yoktur. Ben çocukken dünyadan çocuklar ülkemize gelir ve seçilmiş gönüllü ailelerin evinde misafir edilir sonra da şahane kostümleri ve yaptıkları gösteriler ile bizi hayran bırakırlardı.

        Çocuk aklımla o izlediğim muhteşem gösterilerin içine dalar, yaşar ve hatta hayallere dalardım. Ama şimdi ne izliyoruz? Cezaevinde olan Dilan Polat'ın "Enerji" şarkısı ile dans eden bir küçük kız. Bu kız çocuğu pembe tütülü kıyafeti ile dans ediyor. Ve polis kılığına girmiş iki küçük erkek çocuğu da kızı alıp götürüyor.

        Ne yani şimdi bu komik mi?

        Olayın neresinden baksan korkunç. Gerçekten söyleyecek söz bulamıyorum.

        -O gösteriyi onaylayan öğretmen!!!

        -O çocukların aileleri!!!

        -O okulun müdürü!!!

        Kim kim kim onayladı bu gösteriyi. Bakın hiçbirini ayırmıyorum ve bence hepsi suçlu ve sorumlu... Sonuçta o çocuklar kendi kendilerine akıl etmiyor bunu. Belli ki, birileri bu gösteriyi uygun görmüş. Fakat neden ve nasıl uygun görmüş.

        Gerçekten yazıktır. O çocukların hayallerini çaldığınız için sizlere yazıklar olsun!!! Daha ne diyeyim. Gerçekten olacak şey değil, akıl tutulması.

        ***

        Eski fotoğraflara dönüp bir baksak mı?

        Show TV'nin reyting rekorları kıran dizisi "Kızılcık Şerbeti'nin Doğa'sı Sıla Türkoğlu'nu bulup "Eski halleriniz çok konuşuluyor. Estetiksiz halleriniz" diye sormuşlar üstelik bu ara ara konuşulan bir şey. Ve yine üstelik ara ara Sıla Türkoğlu'nun çocuk hallerinin fotoğrafları internette dolaşıyor ve "Estetiksiz Sıla" diye paylaşılıyor.

        Güler misin ağlar mısın?

        Hanımlar-beyler eskiye şöyle bir dönseniz ve fotoğraf albümünüzü mü karıştırsanız. Hani herkesin evinde bulunan klasik fotoğraf albümleri vardır. Bizim çocukluğumuzda konu-komşu gelince dolaptan çıkartılır ve gösterilirdi. Tamam şimdi kalmadı böyle bir şey ama hani zamanında böyle şeyler vardı.

        Tamam şimdi sosyal medya alemindeki bol filtreli fotoğraflardan sonra o eski görüntülerinize bakmaya tahammül edemiyor olabilirsiniz ama geçmiş zamanda insanların görüntülerinin çoğu böyleydi maalesef.

        Yani filtre yok. Photoshop yok...

        Yok Allah yok.

        Ve olduğu gibiydi insanlar. Üstelik Sıla Türkoğlu o fotoğrafta belli ki, çok küçük. Daha yüz hatları oturmamış, doğru makyaj yapmıyor falan. Zaten kendisi de öyle anlatıyor olayı ama yok. Bazıları tutturmuş "Estetiksiz estetiksiz"...

        Ya çok gülüyorum gerçekten çok gülüyorum. Allah da sizleri güldürsün ne diyeyim.

        ***

        O günlere dönemeyiz ama

        Tamam eski günlere tekrar dönelim, ah çok güzeldi o günler demeyeceğim ama (ki zaten o saflık ve güzelliğe mümkün değil dönemeyiz) artık şu sosyal medyanın yalan dünyasında çıkılsa mı?

        Bazıları gerçekten kendini çok fazla kaptırıyor bu dünyaya. Fakat gerçekten şöyle gerçekler var ki;

        -Sosyal medyada her takip eden kişi senin dostun, arkadaş değildir.

        -Sosyal medyadan doğum günü kutlamış, kutlamamış her hangi bir önemi yok. Günün sonunda yaşadığın "An"dır gerçek olan.

        -Ne sosyal arkadaşlıkların gerçek hayatta yalan-dolandan ibaret olduğu bilinmektedir.

        -Konulan her fotoğrafa ve videoya inanmayın. Keza gerçek zamanda konmuyor bazıları. Yer, konum bildirimleri de gerçek olmuyor bazen.

        -Ve hiç tanımadığımız birini sosyal alemden tanıyıp buluşmaya hazırlanmayın. Bambaşka biri ile karşılaşabilirsiniz.

        Yani aslında tüm bunlar biliniyor ben yazarken bile, "Zaten bilinen gerçekten bunları herkes biliyordur" diyorum ama gördüklerim, duyduklarım karşısında anlıyorum ki bazıları gerçekten uzay boşluğunda yaşıyor gibi. Sosyal alemde gördüğü her şeye inanıyor ve güveniyor. Allah o insanların yar ve yardımcısı olsun ne diyeyim!!