Bazılarınızın başlığa bakıp; "Yok artık" dediğini duyar gibiyim. Ama hiç öyle "Yok artık" demeyin. Çünkü yerleşmiş olan genel kanının aksine; ilgili yasal hükümler gereğince, yoksulluk nafakasına ilişkin düzenlemeler kadın-erkek ayrımı yapmaksızın eşlere eşit olarak uygulanıyor ve kadınlar gibi erkekler de yoksulluk nafakası alabiliyor.
Hatta benim etrafımda birçok kadın da eski eşine nafaka ödüyor.
Biz Cem Yılmaz'ın Ahu Yağtu'ya ödediği 10 bin dolarlık nafakayı konuşuyoruz ama kadınların da, erkeklere ödediği hatırı sayılı paralar var, hiç öyle hafife alınmayacak türden.
Hatta önceki gün bir kadın arkadaşımla otururken asistanı arayıp, boşandığı eski eşinin "Nafakam yatmadı" dediğini söyledi.
Adam ciddi ciddi kadının asistanını arıyor. Üstelik asistan da bir kadın.
Yahu düşünün hiç utanması yok; "Nafakam yatmadı" diyor. Üstelik telefon konuşması Haziran'ın 2'sin de gerçekleşiyor. Gerçekten fıkra gibi; az biraz dur bari ayın 5'i falan olsun değil mi!
Neyse biz iki kadın o an birbirimize baktık, kısa ama derin bir sessizlik yaşadık. Sonrasını da artık sizin hayal gücünüze bırakıyorum. Çünkü yayıncılık etiği dışında ettiğimiz küfürleri yazmaya utanıyorum. "Nafakam yatmadı" demeye utanmayan adamın yerine biz utanıyoruz o an. Bu da çok garip bir ironi!!!
Çünkü durumu ne olursa olsun bir erkeğin, kadından nafaka alması gülünç hatta utanç bir durum. Bunu benim babam bile yapsa kabul edemem. Nasıl ki, bir kadın olarak Cem Yılmaz'ın Ahu Yağtu'ya 10 bin dolar gibi bir nafaka ödemesini kabul etmiyor ve saçma buluyorsam kadının erkeğe nafaka ödemesini de ciddi ciddi saçma buluyorum.
Erkek dediğin yeri gelir sokakta yatar. Her türlü işi yapar ama kadından nafaka almaz arkadaş!!! Kabul edilir bir yanı yok bu durumun kimseler de kusura bakmasın.
Çünkü erkek boşanmak istemediği zaman her türlü zorbalığı yapıyor. Görüyoruz, okuyoruz. Bu ülkede boşanırken ne zorluklar yaşayan hatta canından olan kadın var. İşte kimisi de böyle nafaka falan uğraştırıyor kadını.
***
Bi de bana neden evlenmiyorsun diyorsunuz
Ben 2009'da boşanırken sırf boşanmak için o dönemin parası 28 bin TL'lik borcunu kapatmayı kabul etmiştim. Bilinenin aksine 1.5 yıl boşanmak için uğraştığım kişinin borçlarını ödemişim. Bir de boşanırken çıkan 28 bin TL'lik kredi borcunu ödemiştim. Yaşadıklarımı bir ben bir Allah bilir.
Tekrar ediyorum bilinenin aksine çok zor boşandığım kişiden kurtulmak için elimde, avucumda ne varsa sırf kurtulabilmek için harcamıştım. Sonra da bana, "Neden bir daha evlenmiyorsun?" diye soruyorsunuz.
Nasıl!!!
Kime ve nasıl güveneceğim. Etrafımda o kadar korkunç şeyler duyuyorum ki, güvenim yok.
Bir kere kim doğru, kim yalan belli değil. Hele ki günümüzde. Ve gittikçe de kötüleşiyor.
***
Ey aşk neredesin bul beni
Önceki gün, "Türkan Sultan size kötü bir haberim var aşık olamazsınız" diye bir yazı yazmış gerçek aşkların, gerçek aşık adamların, saygılı adamların yok olduğundan bahsetmiştim. Tabii hepsi değil. Var elbet harika güzel yürekli adamlar. Bütün erkekler böyle demiyorum tabii. Ama duyduklarım, gördüklerim karşısında şok olduğum için genelden bahsediyorum.
Fakat birçok kişi yine de bana, "İnancını yok etme Esin. Gerçek aşk var. Güzel adamlar hala var" dedi.
Bakmayın böyle yazdığıma. Elbet hala inancım var. Güzel insanların olduğuna. Güzel ilişkiler yaşandığına.
Mesela benim tanıdığım bir erkek arkadaşım var bazı sevgisinde cimrilik yapan adamların yanı sıra kız arkadaşına şahane davranan. Aşkını, sevgisini göğsünü gere gere anlatan, yaşatan.
Her defasında da, kendisine " Helal" diyorum. Helal böyle erkeklere.
Mesela Kıvanç Tatlıtuğ ve Kenan İmirzalıoğlu da ne güzel anlatıyorlar hiç çekinmeden, hiç cimrilik yapmadan, itiraf ediyorlar aşklarını, sevgililerini eşlerine.
Hatta bunu da gizlemiyor dile getiriyorlar.
Oh be diyorsun. Oh...
İşte bu erkeklerin sayesinde biz kadınlar hala birilerine inanmak istiyor ve bazı zaman da inanıyoruz. O erkekler hep olsun lütfen... Hep olsun... En azından bize umudumuzu kaybettirmiyorlar.
