Kurban Bayramı tatili yaklaşmaya başladığında neyi tartıştık? Tatil uzayacak mı, uzamayacak mı? Bir de uzaması için turizm sektöründen lobi yapanlar, beyanat verenler vardı. Neticede son dakika verilen kararla, ülkemizde ekonominin çarkları durduruldu, turizm sektörüne can verilmesi için tatil uzatıldı. İyi mi oldu? Kesinlikle hayır. Her yer kalabalık, her yer yoğun geçti. Her işletme, tesis fırsatçılık peşine düştü. Denetim ve kontrol de söz konusu olmayınca 9 günlük bir tatilin iyi değerlendirildiği söylenebilir mi?
Bayram tatilinin başlangıcında ve sonunda yolların yoğunlaşmasına alıştık artık. İstanbul’a giriş ve çıkışların nasıl bir sorun anlamına geldiğini biliyoruz. Bayram esnasında ise Ege ve Akdeniz sahillerinde adım atacak yer arandığını gördük.
Trakya’dan İstanbul’a gelmenin de ne anlama geldiğini bayram dönüşünde bir daha yaşadık. Bodrum'da her bayramda ve tatil günlerinde yaşananları anlatmaya bile gerek yok. Bodrum'a bayram tatilinde yaklaşık 250 bin araç giriş yaparken, 200 bin olan nüfus da 1,5 milyona yükseldi. Oteller 9 gün için doldu, plajlar yoğunlaştı. Aynı durum Ege ve Akdeniz sahil beldelerinde de yaşandı.
Bayram bitti, dönüş de yine çileli başladı. Birçok vatandaş bayramdaki yoğunluktan şikayet edip, tatil yapamadığını, tesislerdeki ilgisizliği, kalabalık sebebiyle yaşanan olumsuz hadiseleri gündeme getirdi. Bu durumu sormak lazım: Ani bir kararla uzatılan bayram tatili iyi mi oldu? En azından senenin başında tatilin 9 güne uzatılacağı belli olsaydı bu kadar sorun yaşanmazdı. Ancak bunlara boşuna dikkat çekiyoruz. Nasıl olsa gelecek yıl da aynı şeyleri yaşayacağız.
Herkesin aynı anda ve ani verilen bir kararla tatile çıkması nedeniyle yaşanan sorunlara mutlaka bir çözüm bulunması lazım. Sadece trafik kazalarındaki nispeten azalmaya ve daha az can kaybına eğilmek gerekebilir. Bu kadar yoğun trafiğe rağmen ülkemizin alışık olduğu ölümlü kaza sayısında azalmaya araçların teknolojik donanımı ve trafik denetim sisteminde iyileşmelerin sebep olduğunu bilerek bu konuya biraz daha kafa yorarsak üzücü hadiseleri azaltabiliriz.
Ayrıca iki dini bayram ve diğer resmi tatil günleri uzatılacaksa artık bunun için sene başında belli olması lazım ki yoğunluklar daha kolay yönetilebilsin. Tatil gidenler yorulmadan, daha fazla strese girmeden evlerine dönebilsin. Daha kaliteli ve hesaplı tatil yapabilsinler. İşletmecilerin ani çıkılan tatilleri fırsata çevirmelerine de böylece izin verilmemiş olur. Tatilin tüm paydaşları — acenteler, tur operatörler, oteller, otobüs firmaları, havayolları — da rekabetçi programlar yaparlar. Böylece hem işletmeler hem de vatandaş yapılan işten memnun kalır.
Ama öyle görünüyor ki biz bu toptan çıkılan tatil işine çözüm bulamayacağız. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni müfredatında tatil konusu ne kadar dikkate alınmış ortada. Bu sebeple sadece anlık kararla uzatılan tatiller değil aynı zamanda önceden belli olan ama kısa süreliğini toptan çıkılan "Şubat Tatili" de ayrı bir sorun. Kısacası tatil anlayışımızda bir sorun var…
