Fernando Santos’un korkak futbol anlayışı Beşiktaş’ı her geçen gün biraz daha aşağıya çekiyor.
Savunma ağırlıklı plan, topu rakibe bırakma, ofansif zayıflık, orta saha verimsizliği oyunu kötüleştiren sistemin ürünüydü. Santos’un değiştirmeyi düşünmediği bu sistem Siyah-Beyazlı takıma yakışmıyor. Galibiyeti koruma adına yapılan mücadele, oyunu kötüleştirmekten öteye gitmedi. Oyuncuların saha yerleşimi yanlıştı. Sürekli kadro arayışı, performansı düşük futbolcuların bir türlü kendini bulamayışı anlaşılır gibi değil. 14 günlük ara ne yazık ki Beşiktaş’a hiç yaramamış. Oyunu bir adım öne götürmediği gibi geriletmiş. Beşiktaş yönetimi eğer gelecek sezonun planlamasını yapacaksa önce teknik direktör sorununu çözmek zorunda. Bu hocayla Beşiktaş’ın şampiyonluk hedefini gerçekleştirmesinin çok zor olduğunu herkes görüyor.
Üçüncülük hedefi olan Siyah-Beyazlılar Başakşehir karşısında çok kötü bir oyun sergiledi. Duran toptan kazanılan golle öne geçen Beşiktaş, son dakikada yediği golle yine galip gelemedi. Santos’u eleştirdiğimiz gibi oyuncuları da unutmamak gerekir. Uzun süre sonra ilk 11’de yer alan Aboubakar futbol oynamayı unutmuş. Arkadaşları da bu oyuncu ile oynamayı tıpkı Aboubakar gibi unutmuşlar. Çok formsuz bu oyuncunun ilk yarının sonunda çıkarılması doğru olurdu. Aboubakar oynadığı için Semih kenara hapsedildi. Semih’e de haksızlık yapılıyor. Merkezde daha etkili olan Semih, karşılaşma süresince çok az topla buluştu. Rakip ceza sahasında iki kez topla buluşan Semih’in bir şutu direkten döndü. Milli Takım için de önemli bir oyuncu olan Semih’in gerçek mevkisinde oynatılması hem takıma hem de kendisine büyük yarar sağlayacak.
Beşiktaş orta alanı üretim yapamıyor. Muçi dışında ne yaptığını bilen yok. Muçi yetenekli bir futbolcu. Topu iyi kullanıyor. Ancak, takım ne oynadığını bilmediğinden pas alış verişleri sorunlu. Çok pas hatası yapıyorlar. Topu rakibe bırakıp, hatalarından yararlanma anlayışı Beşiktaş gibi bir takıma yakışmadı. Oyunun neredeyse tamamı Beşiktaş yarı alanında oynandı. Yerine çakılı savunma, kenarların hiç atağa çıkmayışı elbette yadırgandı. Bu tür oyunlar ancak küçük takımların uyguladığı taktikler olarak biliniyor. Sürekli savunma, rakibin üstüne gitmemek, baskı kurmamak, pas oyunu yerine, rakibin paslarını izlemek günümüz futbolu ile bağdaşmıyor. İkinci yarı topla oynama 74’e 26 Başakşehir lehineydi. Bu rakamlar her şeyi net biçimde özetliyor.
Her iki takım da kötü, temposuz, oyun seyrinin zevksiz olduğu bir maç çıkardı. Pozisyon kıtlığı yaşandı. Vasat futbol iki takıma da yakışmadı. İstikrarsız futbol izleyenleri uyuttu demek doğru olur.
