Peki Merkel Putin’e ne verdi?
Putin'in Merkel'i çiçekle karşılamasına bozulan topyekûn Alman basını değil, sadece sansasyonsever Bild Gazetesi'ydi. Ve aslında her şey Merkel'in gönderdiği Alman biralarına karşılık Putin'in yolladığı tütsülenmiş balık olayıyla başlamıştı
Merkel ve Putin aynı dilleri konuşur. Sovyetler Birliği döneminin ideolojik ve kültürel ikliminden gelen ortak paydaları vardır. Doğma büyüme Doğu Almanyalı Angela Merkel eğitimde zorunlu dil olan Rusça’yı bilir; kendi deyişiyle “çatpat”. KGB’nin Dresden’deki ajanı olan Vladimir Putin ise Almanca’yı akıcı konuşur; Bundestag’da yaptığı konuşma, verdiği Almanca röportajlar kanıtıdır. Merkel ilk kocası Ulrich Merkel’le öğrenci değişim programı kapsamında gittiği Moskova’da tanışır, o evlilik dört yıl sürer. Putin’in küçük kızı Dresden’de dünyaya gelir, Putin’in boşandığı eşi Ludmilla Rusya’ya dönüşlerinde Almanca öğretmenliğine başlar. Putin’in iki kızı da Moskova’da Alman Lisesi’ne gider. Ve hatta Rus geleneklerinin aksine votkacı olmadığı için “Kremlin’deki Alman” lakabıyla da anılır Putin. İki liderin baş başa görüşmelerinde kullandıkları ortak dil ise Almanca’dır.
Votkacı olmadığı gibi biracıdır Putin. Geçen 18 Mart’taki başkanlık seçimi öncesi yayınlanan reklam filminde “Angela ara sıra bana Radeberger biralarından birkaç şişe gönderir” deyiverir. Dresden yıllarında o yöresel lezzetle tanıştığını anlatır. Bir günde 3.3 milyon kez izlenen videoda yer alan bu bilgi Alman medyası için çok önemlidir. Basın toplantısında Merkel’e sorarlar. Şansölye pek hoşlanmaz sorudan ama “Olur böyle alışverişler. O da bana Rusya’dan tütsülenmiş balık gönderiyor” diye cevap verir.
YA AMBARGO?
Siyasal konjonktüre hiç uygun değildir cevabı. Çünkü ortada Ukrayna meselesi vardır. Moskova’nın Kırım’ı ilhak etmesi nedeniyle Avrupa Birliği, Rus gıda ürünlerine ambargo uygulamaktadır. Acaba Putin’in “Angela” diye andığı Şansölye, isli balığı kabul ederek yaptırımları ihlal etmiş midir? Şaka mı ciddi mi pek belli değil ama, bu soru Alman medyasında yer aldı. Hatta daha ileri gidip, “ölü balık” yollamanın mafyanın tehdit klasiği olduğunu yazıp, “Neden kitap ya da eldiven filan yollamıyor?” diye soranlar bile oldu. Zeit’dan FAZ’a bütün gazetelerde sorular birbirini kovaladı: “Acaba Merkel, Putin’in Kırım inadını birayla mı yumuşatmaya çalışıyor?”. “Putin, ‘Bana otokrat diyorsunuz ama bakın dünya liderleriyle ne hoş ilişkilerim var’ gösterisi mi yapmak istiyor?” Bu karşılıklı gönderi trafiğiyle ilgili detay isteyen medya organları Başbakanlık’tan tek bir yanıt alamadı. “Şansölyeyi zehirlemek ya da Rusya liderini alkolizme sürüklemek gibi bir art niyet olmadan karşılıklı hediye alışverişi ne güzel” diye takıldı kimi yazarlar da.
Kırım inadını birayla mı yumuşatmaya çalışıyor?”. “Putin, ‘Bana otokrat diyorsunuz ama bakın dünya liderleriyle ne hoş ilişkilerim var’ gösterisi mi yapmak istiyor?” Bu karşılıklı gönderi trafiğiyle ilgili detay isteyen medya organları Başbakanlık’tan
tek bir yanıt alamadı. “Şansölyeyi zehirlemek ya da Rusya liderini alkolizme sürüklemek gibi bir art niyet olmadan karşılıklı hediye alışverişi ne güzel” diye takıldı kimi yazarlar da.
‘CİNSİYETÇİLİK YOK’
İki ay önce yaşanan bu olayı niye anlatıyorum... Geçen 18 Mayıs’ta Soçi’de Putin’in Merkel’i çiçekle karşılamasına Alman medyasının yaygara koparmadığını anlatmak için. Suriye, İran, Ukrayna ve Kuzey Akımı - 2 gündemli buluşmanın merkezi haline getirmediler çiçek olayını. Bira-balık vakasındaki gibi coşmadılar. Zaten Putin, Merkel’e daha önce de çiçek vermişti; bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde. Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kitaroviç ve eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Halonen’i de mevkidaşları olarak çiçekle karşılamıştı.
Soçi yorumu sadece Bild Gazetesi’ne aitti; Putin’in çiçek sunması zarif bir hareket gibi görünse de aslında aşağılama niteliğindeydi. Rus tarafı, çok etkin saydığı o bulvar gazetesinin “Bu bir saldırıdır. Politikacılar el sıkışır, birbirine çiçek vermez” yazmasına fena halde içerledi. Sözcü Peskov, “Kadınlara, kadın meslektaşlara, komşumuza çiçek vermek bizde âdettir. İyi niyet gösterisidir” dedi. Rus medyası genel olarak “Batı’nın saygı jestini düşmanca eylem gibi gösteren yeni propaganda malzemesi” olarak niteledi. Hatta Kremlin’e muhalif Gazeta. ru bile çiçeği savundu; “Bunun cinsiyetçi bir alt metni yoktur. Çünkü bizde cinsiyetçilik yoktur. Açık renk çiçekler minnettarlığın ve diyaloğun devamına olan inancın ifadesidir” diye yazdı.
Peki Merkel, Putin’in sayfiye konutuna eli boş mu gitmişti? Tabii ki hayır. Bu sefer Alman biralarını elden götürmüştü. Eğer art niyetli bakarsan, pekâlâ bu da cinsiyetçilik kategorisine girebilir. Ama Bild konuya ilişmedi. Ayrıca fotoğraflarda, iki liderin el sıkıştığı da görülüyor.