Şanlıurfa'da 'acı' mesaisaisi
Türkiye'de en çok acı tüketilen kentlerin başında gelen Şanlıurfa'da, biber hasadı ile birlikte isot ve salça yapımına başlandı. Kentte biberlerin kurumaya bırakıldığı boş araziler ile evlerin çatıları kırmızı renge büründü

İsotun yemeklerin ve sofralarının vazgeçilmezi olduğunu ve kentte tüm kadınların kendi isotunu hazırladığını anlatan Halime Işıkay, "Yıllardır kendi isotumuzu hazırlıyoruz. temmuz ve ağustos ayında Şanlıurfa'nın her yeri kırmızı renge bürünür.

Evlerin çatısı, boş araziler biberlerin kurutulduğu birer tesise dönüşür. Zor ve zahmetli olan isotu kızgın güneşte kurutarak öğütüp yemeye hazır hale getiriyoruz. Böylece hem kendi mutfağımızın isotunu hazırlıyoruz, hem de fazlasını satarak aile ekonomisine katkı sağlıyoruz" dedi.

BİRÇOK HASTALIĞA İYİ GELİYOR
Acısı ile özellikle çiğköftenin vazgeçilmesi olan isot, birçok hastalığa da iyi gelmesi ile biliniyor. Yapılan araştırmalarda isotun, cilde iyi geldiği, romatizma ile üst yolunum yolu enfeksiyonlarında etkili olduğu ve bulaşıcı hastalıklara karşı vücudun savunma sistemini güçlendirdiği belirtiliyor.

Şanlıurfa ile özdeşleşen isotun, sindirimi kolaylaştırıcı özelliğiyle vücuttaki aşırı yağ ve kolesterolün düşmesine yardımcı olduğu ifade ediliyor. Öte yandan Şanlıurfalı kadınların maharetli ellerinden çıkan ve acı biberden elde edilen ve isot reçeli de farklı tat ve aromasıyla kahvaltı sofralarını renklendiriyor.

*Haberin görselleri AA tarafından servis edilmiştir.


