Türkiye'de 'Şap virüsü' alarmı! Şap hastalığı nedir, nasıl yayılır ve belirtileri neler?
Türkiye'de görülen yeni bir virüs ve bunun neden olduğu hastalıkla alarma geçti. Ülkede 3 farklı ilde görülen şap virüsü nedeniyle hayvan pazarları kapatıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı, tüm Türkiye genelinde ikinci bir emre kadar veteriner hekim, veteriner sağlık teknikeri ve teknisyenlerin izinlerini iptal etti. Tarım ve Orman Bakanlığı "Yürütülen çalışmalar neticesinde, SAT-2 serotipi şap hastalığını taşıyan ilk vaka tespit edilmiştir." açıklamasında bulundu. Bu ifadenin ardından hayvanlarda görülen şap virüsünün ne olduğu ve belirtilerinin neler olduğu gündemdeki en önemli konu başlığı olarak yerini aldı. Peki, şap hastalığı nedir, nasıl yayılır ve belirtileri neler?
Türkiye’de şap virüsü alarmı verildi! Farklı illerde yaklaşık iki aydır SAT-2 tipi şap virüsü görülmeye başlandı. Tarım ve Orman Bakanlığı harekete geçerek virüs nedeniyle tüm Türkiye'de ikinci bir emre kadar veteriner hekim, veteriner sağlık teknikeri ve teknisyenlerinin izinlerini de iptal etti. İthalat, ihracat ve kesim maksatlı sevkler dışındaki tüm hayvan hareketleri yasaklandı. Ayrıca ülke genelindeki hayvan pazarları da kapatıldı. Peki, şap hastalığı hangi illerde görüldü, nasıl bulaşır? Şap hastalığının belirtileri nelerdir, tedavisi var mı? SAT 2 Şap hastalığı nedir, insanlara bulaşır mı?
Elazığ Tarım ve Orman İl Müdürlüğünden yapılan açıklamada, "Ülkemizde görülen şap hastalığının bu türünden dolayı hayvan pazarları kapanmıştır. İkinci bir emre kadar hayvanların satışı ve hareketi yasaktır. Aksi durumda kolluk kuvvetleri tarafından 36a kanunun ilgili maddesine göre hastalıkların yayılmasının önlenmesi amacıyla Bakanlık tedbirlerine uymayanlara 46 bin 159 lira idari para cezası uygulanacaktır" denildi.
Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından çiftçilere gönderilen mesajda ise aşı çalışmalarına başlandığı belirtilerek tespit edilen virüs SAT-2 olup, aşı çalışmalarına özel sektör ve devlet eliyle başlanmış olup üretimi tamamlandığında sahaya verileceği vurgulandı.
ŞAP HASTALIĞI NEDİR?
Şap hastalığı, çift tırnaklı hayvanların akut seyirli, çok bulaşıcı ve zoonotik karaktere sahip viral bir enfeksiyonudur. Hastalığın bulaşma oranı yüksek olup, hassas hayvan topluluklarında (popülasyonlarında) yüzde 100'e kadar ulaşabilmektedir. Bu nedenle hastalık ekonomik, siyasi ve ticari yönlerden büyük önem taşımaktadır.
Hastalığın etkeni Picornaviridae familyasının Aphtovirus alt grubunda yer alan şap virusudur. Virusun O , A, C , SAT-1, SAT-2, SAT-3 ve ASİA 1 olmak üzere antijenik olarak farklı yedi ayrı serotipi bulunmaktadır. (O) serotipinin II, A serotipinin 32, C serotipinin 5, SAT I serotipinin I, SAT 2 serotipinin 3, SAT 3 serotipinin 4 , ASIA I serotipinin ise I alt tipi vardır. Serotipler arasında çapraz bağışıklık görülmemesi hastalıkla mücadeleyi güçleştirmektedir.
Virus fiziksel etkenlere karşı değişik duyarlılık göstermektedir. Isıya dayanıksız olup 37oC'de 12 saatte, 60-65oC de 1/2 saatte, 85oC de ise birkaç dakika da yıkımlanarak etkisiz hale gelmektedir. Ancak düşük ısı derecelerine ve ani donma ve çözülmelere karşı oldukça dayanıklıdır.
ŞAP HASTALIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?
Sığırlarda ateş, iştahsızlık, depresyon ve süt veriminde azalma ilk klinik bulgulardır. 24 saat içerisinde salya akışı başlar ve dil-dişetinde veziküller şekillenir. Keseciklere (veziküllere) interdigital bölgede, koroner bölgede, meme derisinde, ağız ve burun mukozasında rastlanabilir. Veziküllerin yırtılması ile geniş ülseratif yaralar şekillenebilir.
Dildeki yaraların (lezyonların) genellikle birkaç günde iyileşmesine karşın ayaklardaki ve nazal bölgedeki lezyonlar çoğunlukla ikinci (sekunder) bakteriyel enfeksiyonlara maruz kalırlar. Sekunder bakteriyel enfeksiyonlar sonucu pneumoni ve mastitis görülebilir, tırnak düşebilir.
Koyun ve keçilerde hastalık daha hafif seyirlidir. Hastalık koyunlarda genellikle topallık ile karakterizedir ve topallık süreklilik gösterir. Ağızdaki lezyonlar sığırlardaki lezyonlardan daha küçük ve daha kısa sürelidir. Genellikle hastalığın yol açtığı ekonomik kayıplar sığırlarınkinden daha düşüktür ve klinik bulgular ancak dikkatli bir gözlemle belirlenir.
Şap hastalığının ölüm (mortalite) oranı düşük olmakla birlikte genç hayvanlarda virusun kalpte yerleşmesi (lokalize) sonucu ölümle sonuçlanan myokarditis olguları görülebilir. Hastalığın bulaşma (morbidite) oranı ise yüksek olup, et ve süt verimlerindeki hızlı düşüşe bağlı ekonomik kayıplar önem taşımaktadır.
Klinik bulgular hastalıktan şüphe ettirmekle birlikte kesin tanı virolojik veya serolojik yöntemler kullanılarak konulmaktadır. Ayırıcı tanıda; topallık, mukozal erozyonlar, salya, nazal akıntı ve meme lezyonlarına yol açan enfeksiyonlar göz önünde bulundurulmalıdır.
ŞAP VİRÜSÜ NASIL VE KAÇ GÜNDE BULAŞIR?
Şap virüsü uzun süre aktif halde kalabilir! Enfekte karkaslarda +4oC de 24-48 saatte laktik asit oluşumuna bağlı olarak hızla inaktive(etkisiz) olurken, kan, kemik iliği, lenf bezleri ve iç organlarda uzun süre dayanabilir ve ani dondurmalarda iskelet kaslarında da uzun süre aktif halde kalabilir.
Virus çevre şartlarına da oldukça dayanıklı olup;
Yapağıda 24 gün
Sığır derisinde 4 hafta
Samanda 15 hafta
Kepekte 20 hafta
Toprakta 4 hafta
Kuru ot ve danede 5 ay süreyle enfeksiyözitesini (bulaşma yeteneğini) koruyabilmektedir.
ŞAP HASTALIĞI NASIL YAYILIR?
Kimyasal etkenlere karşı dayanıksız olan şap virüsü pH 7,0- 7,7 de etkilenmemekte (stabil olmakla) birlikte asit ve alkali şartlarda kısa sürede inaktive olmaktadır. Hastalık direkt ve indirekt olarak yayılmaktadır.
Hastalığın en belirgin yayılma yolu havada bulunan virüsün solunum sistemi ile alınmasıyla olmaktadır. Enfekte veya kuluçka dönemindeki hayvanlar solunum, deri, sekret ve ekstretleri, süt ve sperma ile virüsü saçmaktadır. Hastalık bulaşık (kontamine) hayvan ürünleri, bulaşık (kontamine) araç ve aletler, insan, yabani hayvanlar, kuşlar, rüzgar ve nakil araçları ile de bulaşabilmektedir.
İnsanlar da ise enfekte hayvanlar ile temas veya enfekte et ve süt ürünleri ile enfeksiyonu nadiren aldıkları bildirilmektedir.
ŞAP HASTALIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Şap hastalığının kontrolü için uygulanan 3 ana strateji vardır. Bunlar:
- Kesim
- Karantina
- Aşılama
Bir ülkede veya bölgede bu yöntem veya yöntemlerden hangilerinin uygulanacağına karar vermek için, öncelikle sosyo-ekonomik durum, hayvan varlıklarının durumu ve şap hastalığı yönünden epidemiyolojisi, iklim-coğrafik şartları dikkate alınarak kâr-zarar analizlerinin yapılması gerekmektedir.
KESİM
Şap hastalığına yakalanmış hayvanların ve bunlar ile temas etmiş hayvanların kesime tabi tutulmasıdır. Amaç esas virus kaynağının tüketilmesi (eliminasyonu) ve virusun hayat seyrinin (siklusunun) kırılmasıdır. Bu yöntemin dezavantajı , büyük ölçüde hayvan kaybına neden olmasıdır.
Şap hastalığının sporadik olarak seyrettiği aşılama programını bırakmış ülkelerde bu yöntem uygulanmaktadır. Ancak hastalığın yayılmasının (insidensinin) düşük olduğu ülkelerde ekonomik olan bu yöntem, hastalığın yaygın olduğu ülkelerde hem ekonomik değildir, hem de toplumsal kabulü oldukça güçtür.
KARANTİNA
Şap virusunun epidemiyolojik durumu ve edinilen deneyimler gözönünde bulundurulduğunda, sadece bu yöntem ile sonuç alınamayacağı açıktır. Ancak diğer yöntemler ile birlikte uygulandığında anlam taşımaktadır.
AŞILAMA
Amaç hastalığın yaygın olduğu ülkelerdeki hayvan topluluğunda (popülasyonunda) yüksek antikor düzeyinin sağlanmasıdır. Bu amaçla düzenli ve yoğun aşılama programları ile popülasyonda virüse karşı direnç sağlanması hedeflenmektedir. Ancak başarı sağlanabilmesi için karantina ve önleyici (profilaktik) önlemlere gereksinim vardır. Aşılama stratejisinin belirlenmesinde hastalığın epidemiyolojisi, çevresel faktörler, çiftçilerin kültür seviyesi gibi faktörler de önem taşımaktadır.
ŞAP HASTALIĞI HANGİ İLLERDE GÖRÜLDÜ?
Denizli, Elazığ ve Kars'ta hayvan pazarları kapatıldı.