Sevda Demirel: O tokattan hala pişman değilim!
Hande Ataizi'ne attığı tokat ile hafızalara kazınan şarkıcı ve eski model Sevda Demirel (49) ile buluştuk. Uzun süredir gözlerden uzak sakin bir yaşam süren Demirel ile hem geçmişi hem de bugünü konuştuk
Geçtiğimiz hafta gerçekleşen 94. Oscar gecesinde, Will Smith'in komedyen Chris Rock'a attığı tokat, ödül törenini gölgede bıraktı. Yaşanan bu olay sonrası ise, Sevda Demirel'in tokadı yine gündeme geldi. 2002 yılında Hande Ataizi ve Cem Davran'ın sunuculuğunu üstlendiği, 'İki Kere Kiki' programına Arto ile konuk olan Sevda Demirel, program süresince Ataizi ile polemik yaşamıştı. Arto'nun iğneliyici yorumlarıyla ikili arasındaki gerilim programın ilerleyen her dakikasında arttı. Ve en sonunda da Demirel, 'Aşk kadını' tartışması esnasında kendisine hakaret eden Ataizi'ye 'Ne dedin sen!' diyerek sert bir tokat attı. Sevda Demirel'in tokadı sadece stüdyoda değil, Türkiye'de de yankılandı. Günlerce ana haber bültenlerinde konuşuldu. Üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen tokadıyla hafızalardaki yerini koruyan şarkıcı ile bir araya geldik. İstanbul Dragos'ta gözlerden uzak bir hayatı olan Demirel, şiddete karşı olduğunu vurgulsa da, Hande Ataizi'ye attığı tokattan pişman olmadığını söylüyor...
Will Smith bir tokat attı, yine gündem oldun...
Nerede bir tokat atılsa ben konuşuluyorum. Bu galiba mezara kadar böyle gidecek... Buna engel olamıyorum, o yüzden artık ti'ye alıyorum, eğleniyorum. Bugün tekrar bakınca da Will Smith'in tokadından daha da sert vurmuşum...
Eşin ya da sevgilin böyle bir davranışta bulunsa ne yapardın?
Her kadın çok mutlu olur. Dünya gördü ki, Will Smith karısının bu zayıf durumunun asla konuşulmasını istemiyor ve eşini koruyor. Her kadın sahiplenilmeyi sever ama asla tokat atmasını istemezdim.
Ama sen de tokat attın...
Benim davam çok başkaydı. Bana atılan bir iftira ile günlerce mücadele ettim ve aklandım. Aklanmış olmama rağmen bana edilen bir hakaret vardı. Hande bu olayın yaşanması için beni zorladı, ben de dayanamadım.
Bugün o tokadı yine atar mıydın?
Bu tokadın bende çok gel-giti oldu. Bugün olsa belki de daha şiddetli tepki gösterirdim, belki de daha sakin davranırdım. Hande bana destek olması gerekirken, bir kadın dayanışması göstermeliyken konuyu farklı yerlere çekti.
'Mücadele verdim' dediğin dönemlerde neler yaşadın?
Bana bir komplo kuruldu. Bana aşık olan ve sürekli reddettiğim biri tarafından iftiraya uğradım. 18-19 yaşındayım, menajerim yok. Bir restorana çağrıldım iş görüşmesi için giderken polisler geldi ve gözaltına aldılar beni.
Sonra...
Ölüm orucuna başladım, 6 gün boyunca yemek yemedim. Türkçe bilmeden Türkiye'ye gelmişim. İstanbul'da tutunmaya çalışmışım. Ne hırsızlık, ne de kötü bir şey yaptım ama sonrasında böyle bir iftira ile karşılaştım. Savaş Ay'ın 'A Takımı' programına konuk oldum. Selda Bağcan da vardı. Göğsüne yattım. Orada çığlık çığlığa 'ben yapmadım, ben yapmadım, beni kurtarın' diye ağladım. Ardından dönemin İstanbul Emniyet Müdürü programa telefonla bağlanarak beni akladı. “Sevda Demirel suçsuzdur. Aklanmıştır.” dedi. O dönem milletvekilleri bile destek olmuştu. İftiranın ne kadar kötü bir şey olduğunu yaşadım. İnsanlar maalesef ölmeyecek gibi yaşıyor... O kadar zorlu süreçli süreçten ve iftiralardan sonra aklanmışım. Sen de tut programda 'erkeklerle basıldın dersen' yersin tokadı... (Gülüyor) Bak yine şimdi o anlar aklıma gelince sinirlendim, pişman değilim!
Bir tokat ile sürekli anılmak seni pişman etti mi?
Üzüyor tabi... Hedeflerimi ve hayallerimi bir kenara itti. Ben ne yapsam, tokadım konuşuluyor. Bu olaylardan sonra bazı insanların gözünde sempati kazanmış olsam da, kariyerimi çok baltaladı aslında... Ben şarkıcılık ile başladım kariyerime sonra modellik ve oyunculuk geldi ama bu tokat ile çok tökezledim. Tokat olmasaydı belki daha ağır sözcükler kullanıp, stüdyodan çıkabilirdim ama o dönem gençtik, kanımız hızlı akıyordu. Deli, doluydum. Herkesin böyle bir dönemi var.
Hande Ataizi ile yolda bir gün yine karşılaşsan, yüz yüze gelsen ne yaparsın?
Hande'yi görsem şapur şupur öpeceğim! (Gülüyor) Etiler'de AVM'de karşılaştık. Yüz yüze geldik, kaçtı benden. Hızlı hızlı koştu. Ben de arkasından bağırdım; 'Kız kaçma vallahi seni dövmeyeceğim, alışverişi yap' diye... 20 yıldır kabusu oldum.
Sektörde tutunmakta zorlandın...
Evet, kendime kızıyorum. Elle tutulur işler yapamadım. 3 albüm, 1 single çıkardım. Sinema filmleri ve dizilerde rol aldım. Kenan Doğulu ile 'Hiç Bana Sordun Mu?' dizisinde başrolü paylaştım ama sürdüremedim. Ya seksiliğim, ya da tokadım işlerimin önüme geçti. Benim de stratejik hatalarım oldu tabi. Yanlış kişilerle, beni istediğim noktaya getiremeyecek insanlarla çalıştım. Bizim dönemimizde çok başarılı ekipler, PR'cılar yoktu. Müzikle ilgili bir şeyler yapmak isterken istemediğim şeyler yaşadım. Ben de bazı şeylerin çok üzerine gitmedim. Demet Akalın ile aynı ajanstaydık. Demet bir şeyleri başarmak için çok arzuladı. Olmayınca daha da zorladı. Ben başaramayınca küsüp Dubai'ye, Londra'ya, ABD'ye gittim. Yani Demet kadar arzulamadım. Onurum için verdiğim savaşı mesleki anlamda da veremedim.
Psikolojik etkisi oldu mu?
Tabi, çünkü iş olarak geri dönmüyordu. Hep 'skandal' olarak anıldım. Manik depresif tedavisi gördüm. Çevremde ve dünyada yaşanan olumsuzluklar beni daha çok etkilemeye başladı. Anksiyeteler yaşadım. Erken teşhis ile ilaç tedavisine başladım. Yoksa Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne yatmak istedim ama 'gerek yok o kadar kötü değilsin' dediler. Kendimden uzaklaşıp başka bir insan olmuştum. Arda Kural gibiydim. Sakladım bu süreci. Bir ay tedavi gördüm. Erteleseydim daha kötü günler yaşayabilirdim. Hastalığın çok erken döneminde gittiğim için kısa sürede atlattım. Şükürler olsun şimdi iyiyim ama ilaçlar kullanıyorum. Keşke ilaçsız yaşayabilsem.
Zamanında iyi paralar kazanabildin mi?
Çok para kazandım ama çok da harcadım. Elim çok açıktı, keşke cimri olsaydım, İstanbul'un yarısını alabilirdim. Borsada çok para kaybettim. Birkaç arkadaşımla ticarete atıldım ama tutturamadım. Hande biraz daha yumuşak yüzlü bir kız olsa, biz birlikte çok para kazanabilirdik. Hande Yener ile Demet Akalın birbirini astılar, kestiler sonra da barıştılar. Gittiler birlikte reklam filminde rol aldılar. Hande'ye DM'den yazdım bir kere; 'Kız boşver bunları oldu bir kere, gel biz bunu parayı dönüştürelim' dedim. (Gülüyor)
Geçimini nasıl sağlıyorsun?
Türkiye'nin yanı sıra Almanya, İsviçre ve Hollanda gibi ülkelerde sahne alıyordum. Ancak araya pandemi girdi. İş yok, güç yok, çalışmam lazımdı sonuçta. 'Uhde' ismiyle de tanınan eski şarkıcılardan Seçil var. Bir yayın platformundan bahsetti. Orada, yayın yapıyorum, sohbet ediyorum. Dinleyicler hediye yolluyor. Oradan izole bir şekilde para kazanıyorum.
Onun dışında başka neler yapıyorsun?
Kendimi, spora ve yardıma muhtaç insanlarla hayvanlara adadım.
Genç yaşta evden kaçmışsın...
Evet, anne ile babam boşandı. Her biri başkalarıyla evlenince, ben de kendi hayatımı kurmak istedim. Keşke ön yargılı davranmayıp annemin eşini tanısaydım. Kendisi çok iyi bir insan. Annemin eşi, babamın cenazesine gelip en önde cenaze namazında saf tuttu. Tabutunu taşıdı. O gün 'sen de benim babamsın' dedim.
Kardeşin var mı?
Babam 5 kere evlendi ve her evliliğinden çocukları var. Annemin dışındaki evlilikleri de yabancılarla oldu. Almanya'da, ABD'de ağabeylerim var. Sadece öz bir ağabeyim var nedense 5 yıldır aileden kimseyle görüşmek istemiyor. Eskisi gibi bireysel hırslarım artık yok, belli bir yaştan sonra aileye daha çok sarılıyorsun.
Kaç kez estetik operasyon geçirdin?
82 tane vardır! (Gülüyor) Billur Kalkavan ile Türkiye'de silikon yaptıran ilk kişiler olabiliriz. Göğüs, burun, yanak pek çok yerimde estetik var. Kendime bakmayı seviyorum.
Bir erkekte seni ilk ne etkiler?
Benim için ilk önce vicdan önemli. Dış görünüş ikinci planda. Bana bilmediklerimi anlatsın. Parası varsa da parasıyla güç sağlamasın. Mali olarak da, tabii ki durumu iyi olmalı ki en azından ben onu finanse etmeyeyim. En sevmediğim şeylerden biri. Bir erkek de bana para vermek zorunda değil. Hayatımızı ortak idame ettirebiliriz. Fiziksel özellere gelirsek; dişleri sarı ve tırnakları uzun bir erkek, elinde pırlantalarla karşımda amuda kalksın kesinlikle olmaz!
Evlenmeyi düşünüyor musun?
Hayır düşünmüyorum. Bedensel ihtiyaç da hissetmiyorum. Sevgi ihtiyaçlarını hayvanlarımla çok güzel karşılıyorum. İki tane de arkadaşım var, üçüncüsü yok. 30'lu yaşlardan sonra annelik duygu kayboluyor. Sadece dünyadaki çocukları düşünüyor oluyorsun. 'Çocuğum olmadı' diye bir pişmanlığım da yok. Bu kadar kötü bir dünyaya, iyi ki çocuk getirmemişim. Böylesine hayvavsener bir kadınım, çocuğum olsaydı 100 bin kat daha severdim herhalde. Aşırı kontrolcu hasta bir anne olurdum. İyi ki anne olmamışım.
Saldırgan köpekler ile ilgili haberler basına yansıyor...
İnsan aç kalsa karşısındaki parçalamaz mı? Aç olan her canlı zarar verir. Onlara sahip çıkıp beslemeliyiz.
Yıldız Tilbe, sokak hayvanları için "Bölge halkı zehirli et versin, hepsi gebersin!" sözleriyle büyük tepki çekti...
Benim gönlümdeki Yıldız öldü. Yıldız Tilbe gerçekten tedavi olmalı.