AB: Türkiye ile ortak çıkar alanlarında iş birliği yapmaya kararlıyız
Avrupa Birliği, Türkiye ile açık ve samimi bir diyalog sürdürmeye, göç, sağlık, iklim, terörle mücadele ve bölgesel meseleler gibi ortak çıkar alanlarında iş birliği yapma kararlılığını vurguladı. Doğu Akdeniz'de tansiyonun düşürülmesinden memnuniyet duyulduğu bildirildi. Türkiye'nin dış politikada AB ile uyumlu olması gerektiği ifade edilen değerlendirmede, 'müzakerelerin durma noktasına geldiği' belirtildi. AB, Maraş tutumu nedeniyle de Türkiye'yi kınadı.
Avrupa Birliği'nin (AB) üye ülkelerin AB işleriyle ilgili bakanları, yılın son Genel İşler Konseyi toplantısı için Brüksel'de bir araya geldi.
Bakanlar, 16 Aralık'ta düzenlenecek AB Liderler Zirvesi için hazırlık yaptı, AB'nin 2022 gündem maddelerini ele aldı ve Birliğin genişlemesiyle ilgili son durumu değerlendirdi.
Toplantı sonrasında yayımlanan sonuç bildirisinde Türkiye ile ilgili değerlendirmeler de yer aldı.
AB'nin Türkiye ile iş birliğine ve karşılıklı faydaya dayalı bir ilişki geliştirmeyi istediğinin hatırlatıldığı bildiride, "Türkiye, aday ülke statüsünü koruyor ve birçok ortak ilgi alanında kilit ortak olmaya devam ediyor." denildi.
Bildiride, AB Konseyi'nin Doğu Akdeniz'de tansiyonun düşürülmesinden duyduğu memnuniyet ifade edilirken, bunun sürdürülmesinin önemine değinildi ve AB'nin Türkiye ile ortak çıkar alanlarında aşamalı, orantılı ve tersine çevrilebilir ilişki kurmaya hazır olduğu anımsatıldı.
Bildiride şu ifadelere yer verildi:
"Konsey, açık ve samimi bir diyalog sürdürmeye, ortak sorunları ele almaya ve göç, halk sağlığı, iklim, terörle mücadele ve bölgesel meseleler gibi ortak çıkar alanlarında iş birliği yapmaya kararlıdır."
Bu alanlardan bazılarında yakın zamanda başlatılan Yüksek Düzeyli Diyaloglardan ve Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'nı onaylamasından duyulan memnuniyetin ifade edildiği bildiride şunlar aktarıldı:
"Konsey, Türkiye'nin yaklaşık 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapma ve ihtiyaçlarını karşılama konusundaki süregelen önemli çabalarını takdir ediyor. Mültecilere ve ev sahibi topluluklara taahhüt edilen AB yardımları zamanında sağlanacaktır."
Bildiride, AB-Türkiye göç mutabakatının sonuç vermeye devam ettiği belirtilirken, Türkiye'ye, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni de kapsayacak şekilde mutabakatı eksiksiz ve ayrım gözetmeksizin uygulanmasını sağlama çağrısında bulundu.
Türkiye'ye demokrasi, hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü, yargı bağımsızlığı gibi konularda eleştiriler getirilen bildiride ülkenin pazar ekonomisinin gidişatıyla ilgili endişelerden söz edildi.
GÜMRÜK BİRLİĞİ TEPKİSİ
Bildiride Gümrük Birliği ile ilgili şu ifadelere yer verildi:
"Konsey, Türkiye'nin AB-Türkiye Gümrük Birliği kapsamındaki yükümlülüklerinden sürekli olarak sapmalarını esefle karşılar ve buna uygun olmayan ticaret engellerinin gecikmeksizin kaldırılması gerektiğini hatırlatır."
Ayrıca Türkiye'ye dış politika konularında AB ile uyumlu davranma çağrısı yapıldı ve "Türkiye'nin katılım müzakerelerinin fiilen durma noktasına geldiği" kaydedildi.
MARAŞ SORUNU
Maraş konusuna da değinilen bildiride şu ifadeler yer aldı:
"Konsey, Türkiye'nin Maraş ile ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi Kararlarına aykırı olan tek taraflı eylemlerini kınar. Maraş'ın statüsünün önemini ve BM Güvenlik Konseyi'nin özellikle 550, 789 ve 1251 sayılı kararlarına tam saygı gösterilmesi gerektiğini hatırlatır. Konsey, bu eylemlerin ve Ekim 2020'den bu yana Maraş'ta atılan tüm adımların geri alınmasını talep etmektedir."
AB Komisyonu ve AB Dış İlişkiler Servisi, Maraş konusunda Türkiye'ye karşı atılacak adımlarla ilgili bir "seçenekler belgesi" hazırlamıştı ancak üst düzey bir AB yetkilisi, konuyla ilgili gazetecilere bilgi verirken "Hangi seçeneğe ağırlık verileceğine veya belki de hiçbirine gerek olmadığına bakanlar karar verecek. Sürecin nasıl ilerleyeceğini bakanların toplantısından sonra göreceğiz." demişti.