Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Tutuksuz sanık hemşire Ecem Koç: Halime bebeğin öleceğini biliyorduk | Haberler | Son dakika haberleri
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        İstanbul'da, yeni doğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağlayan ve kusurlu davranışlarda bulunarak ölümlerine neden olan 22'si tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın 7. duruşması başladı.

        TUTUKSUZ SANIKLAR SAVUNMA YAPIYOR

        Bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları salonda hazır edilirken, bazı tutuksuz sanıklar da bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Duruşma saat 10.40 sıralarında kimlik tespitinin ardından tutuksuz sanık Ecem Koç’un savunma yapmak için kürsüye gelmesiyle başladı.

        "HALİME BEBEĞİN ÖLECEĞİNİ BİLİYORDUK"

        Kamu kurum ve kuruluşlarını dolandırma, ihmali kastla adam öldürme suçlarından yargılanan Reyap Hastanesi çalışanı hemşire Ecem Koç'a, mahkeme başkanı, "Savunmanı yapacak mısın?" diye sordu. Sanık Ecem Koç savunma yapacağını söyledi.

        Ecem Koç: 2019 yılında Çorlu Reyap Hastanesi’nde çalışmaya başladım ve 5 yıl boyunca yenidoğan hemşireliği yaptım. Fırat Bey’i 1.5-2 yıldır tanıyorum. İşletme nedir, bilmiyordum; burada öğrendim.

        Mahkeme başkanı: Halime bebekle ilgili süreci anlatır mısınız?

        Ecem Koç: Halime bebek, anne karnında oksijensiz kalmış bir bebekti. Tekirdağ Şehir Hastanesi’nden kendi ambulanslarıyla sevk edildi. 55 gün boyunca tüm çabalarımızla ona baktık. Tüm yaşam hizmetlerini eksiksiz gerçekleştirdik. Tapelerde yalnızca bir görüşmem var; o da Fırat Sarı ile. Görüşmede yaptığım işlemleri anlatıyorum. Halime bebek zaten birkaç gündür eks durumundaydı.

        "İLK KEZ DOKTORSUZ KALDIK"

        Öleceğini biliyorduk. Müdahale, bir kişiyle yapılmaz; birkaç kişinin koordinasyon içinde çalışması gerekir. Birileri müdahale ederken, birilerinin doktorla iletişim kurması gerekiyordu; ben o kısmı üstlenmiştim. İlk defa doktorsuz kaldık. Yoğun bakımda mavi kod verilmez; çünkü biz zaten mavi kod ekibiyiz.

        Savunması devam ediyor...

        FIRAT SARI NELER SÖYLEMİŞTİ?

        Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davanın 6'ncı gününde, tutuklu sanık çete ele başı Fırat Sarı savunma yapmıştı.

        Sanık Hakan Doğukan Taşçı'yla olan bir telefon görüşmesinin sorulması üzerine Sarı, "Doğukan'ın klasik tahrik edici konuşmaları. Gıyasettin Mert Özdemir'le herhalde bir tartışması var. Gerçeği yansıtmıyor. Siz Doğukan ve Hasan Basri'nin tapelerini biliyorsunuz. Onların gerçek dışı konuşmaları çoktur. Agresif konuşuyordu. Mizacım gereği sakinleşsin diye bir şey dememişimdir" demişti.

        "BEBEĞİNİZ DÜŞTÜ' DESEK AİLE HUZURSUZ OLACAK"

        Sarı, bebeğin kuvözden düşmesiyle ilgili arandığı konuşmaya ilişkin, "O bebek kuvözden sarkmış, yakalamışlar çocuğu. Gidip muayenesini yaptım, hiçbir şeyi yoktu. 'Çocuğun ailesine söylemeyelim, panik olmasın.' Doğru prosedür değildi. Şimdi aileye 'Bebeğin düştü' desek huzursuz olacaklar" ifadelerini kullandı.

        "HASAN BASRİ HER KONUDA KONUŞUR"

        Sanık Hasan Basri Gök'ün bazı tape kayıtlarına ilişkin Sarı, "Hasan Basri hemşirelik bile yapmadı. Şoförlüğümü yapıyordu. Hasan Basri epikriz yazmaz, yazamaz. Patavatsızca konuşmaları çoktur. Öyle bir yetkisi yoktur. O her konuda konuşur" savunmasını yaptı.

        "FİŞİNİ ÇEKMEK" SÖZÜNE "KENDİNCE ESPİRİ YAPMIŞ" DEDİ

        Sanık hemşire Bahar Kanık'la olan konuşmasında Sarıkaya bebekle ilgili "Haha dedemin fişi" demesinin sorulması üzerine Sarı, "Sarıkaya orada kötü giden, oksijensiz kalmış bir bebek. Tekirdağ'dan hastaneden aldığım bebek. Onun için çok mücadele ettim. Siz duyunca irite oluyorsunuz ama bunlar muhabbet. Bir hastanın fişini nasıl, niye çekeyim? İnsan olarak mümkün mü? Espri yapıyor, yapılmaması gerekiyor ama. Dinlenmiş yayınlanmış. Keşke yayınlanmasaymış. Siz kendi aranızda hiç konuşmuyor musunuz? 'Birinin kellesini aldım' gibi. Espri yapmış kendince. Yapmaması gerekirdi" ifadelerini kullandı.

        Duruşma savcısı bunun üzerine, "Bizim üzerimizden, en azından benim üzerimden savunmanı verme" dedi. Sanık Sarı ayrıca, sanık Hakan Doğukan Taşçı'nın kendisini doktor olarak tanıtmasıyla ilgili bilgisinin olmadığını öne sürdü.

        İşletmelerini aldığı hastanelerle anlaşmasına ilişkin, tıbbi bütün yükümlülüklerin hastanelerin sorumluluğunda olduğunu dile getiren Sarı, "Biz burada danışman olduğumuz için aracıyız. Bize hastane yöneticileri başvurur genelde. Beni daha çok aksaklık olduğunda hastane yöneticileri arar. Doktor ayrılacaksa yeni bir doktor önermemiz için ararlar. Bizim hastanelerle anlaşmamızda aslında hastalara tıbbi müdahale yok" diye konuştu.

        Cumhuriyet savcısının, "'Bizim sistemi denetliyor olabilirler' diyorsun, bu sistem nedir?" sorusu üzerine Sarı, sistemin danışmanlık sistemi olduğunu, hastanelerle anlaştıklarını ve hastanelerden para aldıklarını, burada örgütsel bir sistem olmadığını, ticari ilişkiden bahsettiğini iddia etti.

        "EPİKRİZ RAPORLARI UYGUN"

        Sarı, epikrizlerin bebeklere uygun mu, yoksa SGK'den yüksek para almak için farklı şekilde mi doldurulduğu sorusunu ise uygun olduğunu söyleyerek yanıtladı.

        ÇALIŞANLARIN ÜZERİNE ŞİRKET KURDU

        Çalışanlarının üstüne neden şirket kurmaya çalıştığının sorulması üzerine ise Sarı, "Çalışan doktorlarımızı ortak edecektim. Medisense benimdi. Oraya ortak almak istemedim. Yani bir şirket kurup oradan ödeme yapmak istedim" dedi.

        "WHATSAPP'A GEÇMEK GİZLİLİK NEDENİYLE DEĞİL"

        Sarı, savcının, "Sağlıklı çocuklara ilaç verilip yoğun bakıma alındığı oldu mu?" sorusuna karşılık, "Asla öyle bir şey olmaz. Onu bir insan yapmaz" yanıtını verdi. Bazı tape kayıtlarında, telefonla konuşulurken Whatsapp'a geçilmesine yönelik sözlerin sorulması üzerine Sarı, "Telefonla ilgilidir. Bir suç işlemedim. Hep telefonda konuştum. En az Whatsapp görüşmesi yapan benim. Whatsapp'a geçmek gizlilik nedeniyle değil" ifadesini kullandı.

        "BOŞ İLAÇ KUTULARINDAN HABERİM YOK"

        Sarı, boş ilaç kutularının evinden çıkmasına ilişkin soruyu ise "Benim haberim yok" şeklinde yanıtladı.

        ARA KARARDA NE DENİLMİŞTİ?

        Yaklaşık 8 saat süren duruşma sonunda ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme başkanı, gelecek duruşmada savunması alınacak sanıkların sıralamasını okurken, aynı hastanede çalışan sanıkları peş peşe konuşacak şekilde sıralamaya çalıştıklarını söyledi.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ