Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güncel FETİH COŞKUSU! Son dakika: Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi İlk Fidan Dikim Töreni başladı! - Güncel Haberler
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Son dakika... İstanbul'un Fethi'nin 569. yıl dönümü kutlamaları kapsamında Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nde gerçekleştirilen fetih şöleni, vatandaşların yoğun katılımıyla başladı.

        Fetih şöleni için Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nde, üzerinde "İstanbul'un Fethi'nin 569. Yıldönümü Kutlamaları" ve "Millet Bahçesi ilk fidan dikim töreni" kutlamaları yazan dev platformlar kuruldu.

        Kutlamalara katılmak için Türkiye'nin dört bir yanından gelen çok sayıda vatandaş, oluşturulan kontrol noktalarından geçerek alanı doldurdu.

        Basın mensupları da kendileri için oluşturulan alanda etkinliği takip etti. Şölen alanının birçok noktasına büyük Türk bayrakları ile Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın posterleri asıldı.

        REKLAM

        Mehteran konseriyle başlayan fetih şöleninde Türk Yıldızları gösteri yaptı.Yücel Arzen'in konser verdiği şölende vatandaşlar ellerindeki Türk bayraklarıyla seslendirilen türkülere ve ezgilere eşlik etti.

        Bu arada Yeşilköy Sahili ve İncirli'de çok sayıda vatandaş da şölen alalına ulaşmaya çalıştı.

        CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLK FİDANI DİKTİ

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kutlamaların yapıldığı şölen alanına giriş yaptı. Erdoğan'ın katılımıyla ilk fidan dikim töreni gerçekleştirildi.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a kendilerine eşlik eden çocuklarla birlikte ilk fidanı dikti.Şölen, Esat Kabaklı'nın konseriyle devam ediyor.

        CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN AÇIKLAMALAR

        Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle; "Aziz milletim Konstantiniyye muhakkak fetholunacaktır, onu fetheden komutan ne güzel komutan ve onun ordusu, askeri ne güzel askerdir buyuran sevgililer sevgilisi peygamber efendimizin İstanbul'un fethiyle, 569. yıldönümünü kutladığımız bugünde aldığım resmi rakamlarla şu anda 560 bin kişi karşımda bulunuyor.

        Siz ne güzel insanlarsınız. Sizler İstanbul'un inşallah 2023'e giden bu yolda hazır olduğunuzu gösterdiniz. Aziz milletim, sayın MHP Genel Başkanı, BBP Genel Başkanı, sevgili İstanbullular, Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştaki kıymetli gençler. Geleceğimizin teminatı sevgili çocuklar, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum.

        '2053 VİZYONUMUZA BİR ADIM DAHA YAKLAŞTIK'

        İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçemizden tüm vatandaşlarımıza selamlarımı gönderiyorum. Rabbime beni böyle şanlı milletin ferdi olarak dünyaya getirdiği için hamdediyorum. Bu fetih nesline hizmet etme şerefi bahşettiği için hamdediyorum, bizleri bugün burada şu güzel iklimde buluşturduğu için hamdediyorum.

        Bugün İstanbul'un fethinin 569. yıldönümü. Cumhur İttifakı olarak biraradayız. Bu yıldönümünü temsilen 569 yeniçerimiz burada. Bu demektir ki, fethin 600. yıldönümüne adadığımız 2053 vizyonumuza bir adım daha yaklaştık.

        'FETİHLER ÇAĞLAR ÜSTÜ OLUR'

        2053 vizyonumuzu temsilen 600 evladımız da burada. Bu sembollerin her biri geleceğe tutulmuş birer ışıktır. Evlatlarımız yarın kendi sorumluluk alanındaki başarıyla milletimizin iftihar vesilelerine d önüşeceklerdir. Burada vizyon olarak konuştuklarımız, yarın ülkemizin hakikatleri olarak önümüze çıkacaktır.

        Fetihler çağlar üstü olur. Çağlar böyle açılır, böyle kapanır. Geceler vardır uykuyla geçer, sarhoş kusmuklarıyla lekelenir, geceler vardır, ihtiraslar çağıldar, yuvalar yıkılır, geceler vardır dirilişe gebedir, fecrolur şehri İstanbul fetholunur. Bir çağ kapanır, bir çağ açılır.

        Çağ açıp çağ kapatan ecdada rahmet olsun. Çağ kapatıp çağ açacak evlatlarımızın gazaları şimdiden mubarek olsun. Zaman bendedir ve mekan bana emanettir şuurundaki gençlerimizin gayretleri kutlu olsun.

        İstanbul'un fethi büyük emeklein, ustaca hazırlıkları, emsalsiz fedakarlıkların, sarsılmaz azmin, kararlılığın neticesinde gerçekleşmiştir. Esasen bizim tarihimide kolay kazanılmış hiçbir zafer yoktur. İstanbul'un fethi Anadolu'nun ebedi Türk yurdu olarak kalacağının tarihe kazılmış mührüdür.

        Fethin 569. yılı mübarek olsun. Fetihlerin anası bu fethin daha nice yılları, asırları şimdiden mubarek olsun. Fatih'ten Allah razı olsun. Fatih'in asırlardır izini takip eden torunlarından Allah razı olsun. Bugün de Fatih'in izinden gitmek için kendini yetiştiren evlatlarımızdan Allah razı olsun.

        "FATİH SULTAN MEHMET, BİZANS ENTRİKALARINI DA TARİHE GÖMDÜ'

        Osmanlı fetih hazırlıklarına Orhan Gazi'den itibaren başlamıştır. Devrin haritalarına bakıldığında Bizans'ın Anadolu topraklarının ortasında düğün gününü bekleyen bir gelin gibi görülür. İstanbul'u fethederek müslümanların 7 asırlı hayalini gerçeğe dönüştüren Fatih Sultan Mehmet aynı zamanda Bizans ve entrikalarını da tarihe gömmüştür.

        İnşallah 2023 hedeflerimizi hayata geçirerek 2053 vizyonumuzu adım adım inşa ederek çağımızın Bizanslarını ve entrikalarını tarihin tozlu raflarına kaldırmaya hazır mıyız? Gazanız mubarek olsun. Savaşın, zulmün, haksızlığın, adaletsizliğin, ahlaksızlığın çukurunda çırpınan insanla üstadın dizeleriyle 'durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak, haykırsam kollarımı makas gibi açarak, durun, durun bir dünya iniyor tepemizden, çatırtılar geliyor karanlık kubbemizden.

        Dünyanın kubbesinden gelen çatırdılar salgın hastalık, tabii afet, kıtlık, oluk oluk akan kan olarak karşımıza çıkarken biz ne diyoruz, 'durun kalabalıklar' diyoruz. Rusya Ukrayna'da durum bu mu? Bütün bu felaketler karşısında Türkiye ne yapıyor? Bu yanlış gidişe durun demenin gayreti içerisinde. Suriye, Irak, Libya'da durun diyoruz. Akdeniz'de, Ege'de durun diyoruz. Ukrayna'da, Kırım'da durun diyoruz. Bosna'da, Balkanlar'da, Karabağ, Kafkaslar, Filistin, Türkistan, Arakam'da durun duruyoruz. Bunların ülkemizdeki aparatlara da durun diyoruz.

        Ey ülke ve millet düşmanlarının senaryolarının figüranlığına soyunanlar, ey kendi medeniyetine, tarihine, kültürüne, değerlerine husumet besleyenler, hepinize sesleniyor ve diyorum ki, ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın, gündüz geceye muhtaç bana da sen lazımsın.

        Hiçbir siyasi çıkar hevesi, etnik veya mezhebi bağnazlık hissi, maddi beklenti hırsı bu mubarek ülkenin geleceğini tehlikeye atmaya değmez. Gelin hayırda yarışalım, eser ve hizmette yarışalım. Sorunların, sıkıntıların çözümünde yarışalım. Vizyonda yarışalım.

        'AKŞAM YALAN SABAH YALAN, BUNLARLA BİR YERE VARAMAZSINIZ'

        Biz hepsine varız. Cumhur İttifakı olarak biz hepsine varız. Tavizsiz varız. Ama bu yarışı asla kör düşmanlığa, yıkıcı siyasete, iftira ve yalan rüzgarına çevirmeyiz. Akşam yalan, sabah yalan bununla bir yere varamazsınız. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Yatsı geldi geçiyor Bay Kemal. Kendine gel kendine! Senin geçmişinde olanlar gibi hani diyorlardı ya rahmetli Menderes ve arkadaşları için, uçaklar dolusu altın kaçırdılar, elmas kaçırdılar. Aynen şimdi ifadeler değişiyor mu? Aynısını bay Kemal kullanıyor.

        'BAY KEMAL BU YALANLAR TUTMAYACAK'

        Bay Kemal bu yalanlar tutmayacak. İşte 150 bin lira ve 100 bin lira bir yargıdan aldık. Toplam 250 bin lira. Şimdi bunları Bay Kemal'in iftira attığı vakıflara gönderdik. Hiç olmazsa bir hayrı olsun. Türkiye küresel güvenlik ve ekonomik dalgalanmalar içinde kendine yol açmaya çalışırken bunu sabote edecek işler yapmayın. Operasyonlar gerçekleştirirken buna zarar verecek davranışlar sergilemeyin. 'Gidin Eset'le görüşün' diyor. Sen görüşüyorsun, yeter zaten.

        'TERÖRİSTLERİN KÖKÜNÜ KAZIYANA KADAR DEVAM EDECEĞİZ'

        Biz Suriye'nin kuzeyinde teröristlerle mücadele ediyoruz, teröristleri yere gömüyoruz. Buralarda teröristlerin kökünü kazıyana kadar devam edeceğiz. Türkiye yeni kalkınma hamlesi başlatırken kurnazlığına sergileme kolaycılığına kaçmayın. Egemenlik haklarına yönelik tacizlere karşı tarihi haysiyet mücadelesi yürütürken mandacı zihniyeti hortlatacak atraksiyonlara yönelmeyin.

        Bu konuların Tayyip Erdoğan'ın şahsıyla, partisiyle, ittifakıyla ilgisi yoktur. Bunların hepsi Türk milletinin meselesidir. Asırlık kayıplarımızı telafi etmek, ortak hedeflerimize ulaşma meselesidir. Kendi ülkesi, milleti, devletinin derdiyle dertlenmeyen bu ülkenin siyasetçisi de aydını da sanatçısı da iş insanı da olamaz.

        Gelin ülkemizi cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına adadığımız 2023 hedeflerine beraberce ulaştıralım. Gelin ülkemizi fethin 600. yılına adadığımız 2053 vizyonuyla mutlaka buluşturalım. Ülkemizi Malazgirt'in bininci yılına adadığımız 2071 hayallerine kavuşturalım. Bu uğurda gerekirse her platformda yedi düvelle kavga edelim.

        Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.

        İşte bizim her buluşmada ahdimiz bu. Milli meselelerin hedeflerin, mücadelelerin siyaset üstü ele alınması gibi hep birlikte geleceğimiz için doğru olanı yapalım. Yalanla, iftira ile bu iş olmaz. Bay Kemal siz ne yaparsanız yapın bizim görevimiz hepsine karşı çıkmak demekle de bu iş olmaz. İnsan biraz utanır. Kaçacak türü akıl ve ahkak dışı hezeyanlarla bu iş hiç olmaz.

        'BİZ GÖZÜMÜZÜ BURADA AÇTIK, ALLAH'IN İZNİYLE SON NEFESİMİZE KADAR BURADAYIZ'

        İşte Erdoğan burada. Ataköy'de ölümüne burada. 15 Temmuz gecesi ben milletimi nereye çağırdım? Atatürk Havalimanına. Milletim oraya geldi. Bay Kemal FETÖ'cülerle beraber tankların arasından Bakırköy Belediyesi'ne gitti. Orada kahvesini yudumladı. Biz oradan mesajımızı verdik. Kaçacak dediğiniz kişi Tayyip Erdoğan ya! Biz vesayet güçlerinin nobranlığından kaçmamışız, terör örgütlerinin, ağababalarının ateş topu gibi üzerimize gelen saldırılarından kaçmamışız, biz 15 Temmuz gecesi savaş uçaklarının, helikopterlerin, tankların, tüfeklerin namlularından kaçmamışız. Biz gözümüzü burada açtık, Allah'ın izniyle son nefesimize kadar buradayız.

        'TÜRKİYE'NİN DAVASI HAK DAVADIR'

        Bugüne kadar kaçacak diyenlerin hepsi de zoru gördükçe kuyruklarını kıstırıp kaçtılar. Kimi terör örgütlerine sığınarak, kimi yabancı istihbarat örgütlerin kucağında kaçtık. Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda'da olanlar var. Bunlar oralarda onlarla sohbet ediyorlar. Kimi kılık değiştirip kamyon kasasıda, bot üstünde kaçtı. Kimi darbecilerin açtığı yoldan belediye başkanının evine kaçtı. Hepsinin de ihaneti önünde sonunda ortaya çıktı. Allah ömür verirse kimin son nefesine kadar bu millete hizmet kimin kaçıp gavurun kılıcını çalacağını hep birlikte göreceğiz.

        Türkiye kartallar gibi yalnız uçmak zorunda kalsa da leş kargalarının güdümüne girmeyecek, ellerine kalmayacaktır. Türkiye'nin davası hak davadır. Tek başına da kalsa bu hak yolda yürümeyi sürdürecektir. Milletimiz tek başına da kalsa bu kutlu mücadeleyi sürdürecektir.

        Biz muhakkak olan zafere olan inancımıza büyük ve güçlü Türkiye davasında yürümeye devam edeceğiz. Onca eseri görmeyenlerin New York'ta BM binasının karşısında yükseleni görmeyenlerin, Diyanet Vakfı'nın üstlendiği vazifeyi görmeyenlerin, 21 katlı yurt binasının gerisindeki gayeyi görmeyenlerin özellikle görmelerini beklemiyoruz.

        'TÜRKİYE DÜŞMANLARININ OYUNLARINI BOZUYORUZ'

        Bu yurt binasının yapılmasından FETÖ, PKK, Ermeni ve Rum lobileri, sivil toplum kuruluşu görünümlü istihbarat aygıtları ve bir de CHP ve Bay Kemal rahatsız. Bu yurt hizmete girdiğinde ABD'ye giden gençlerimizi düşmanlar ağına düşüremeyeceklerdir. Anneler ve babalar evlatlarını huzuru kalple oraya eğitime gönderecekler.

        Bunların derdi oraya harcanan para değildir. Bu Türkiye düşmanlarının oyunlarını bozuyoruz. Kahırlarından ölse de bu oyunları da bozacağız. Bu eserleri tamamlayıp milletimizin hizmetine vereceğiz.

        'TEK MESELENİN İSTANBUL OLMADIĞINI BİLMEMİZ LAZIM'

        Bu yolda kararlılıkla devam ediyoruz. Hayatları boyunca ülkeye ve millete kazandırdıkları tek eserleri olmayan, hep olduğu gibi boyunlarını büküp yutkunarak orada verilen hizmetleri seyredeceklerdir. Efendilerinden yedikleri zılgıt yanlarına kar kalacak. Gezi olayları sırasında İstanbul sokaklarını zulüm 1453'de başladı yazıları bu zihniyet kirletti. Burada tek meselenin İstanbul olmadığını bilmemiz lazım.

        Ayasofya mücadelesi başlı başına sebeptir. Fatih Sultan Mehmet Han sadece İstanbul'un fatihi değildir. Sırbistan, Mora, Atina, Eflak, Boğdan, Bosna, Hersek ve Arnavutluk'un da fatihidir. Otlukbeli zaferi ile Osmanlı sınırlarına katan fatihtir. Amasya, Sinop, Trabzon, Kırım'ın da fatihidir. Roma'ya korkulu günler yaşatan Fatih'tir.

        Bu fetihler kuruluş dönemini tamamlayan Osmanlı'yı cihanşümul bir devlete çevirmiştir. Batılı devletlerden farklı olarak fethettiğimiz her yerde medeniyetimizin en güzel örneklerini sergileyen, imar hareketleri başlattık. Cami, medrese, kütüphane, çeşme, köprü, çarşı, hanlar, hamamlar, kervansaraylarla fethettiğimiz beldeleri yepyeni bir çehreye büründürdük.

        Fatih de geniş coğrafyada birliğin ve adaletin tesisi için samimi gayret göstermiştir. Bizim medeniyetimizde fethetmek işgal etmek, yağmalamak değildir. Allah'ın adaletini o beldede hakim kılmaktır. Adaleti tesis edip, zulme engel olamazsanız orayı fethettik diyemezsiniz.

        '145 BİN AĞAÇ VE FİDAN BURAYA DİKİLECEK'

        Şimdi burada ülkesi milleti, önceliği medeniyet davası olamayanlar fethin sırrına vakıf olamazlar. Bu alan İstanbul'un en büyük millet bahçesi olacak. Atatürk Havalimanı'nın arazisinin kullanımları dışında kalan alanı millet bahçesi yaparak İstanbul halkının hizmetine sunuyoruz. 145 bin ağaç ve fidan buraya dikilecek.

        Spordan pikniğe, kitap okumadan yürüyüşe, fuardan müzeye kadar her türlü faaliyetin yürütülebileceği bir alan olacak. Yaşlılardan çocuklara herkese hitap edecek. Günde 1 milyon insanın yararlanabileceği bir yer hale getiriyoruz. Aynı zamanda İstanbul'un en büyük afet toplanma alanı olarak hizmet verecek. Dünyanın hiçbir yerinde bir şehre böylesine yeşil alan kazandırma projesine karşı çıkacak aklı başında tek bir kişi bulamazsınız. Ama aklını kiraya vermiş, siyasi husumet uğruna herşeye karşı çıkmayı adet haline getirmiş bir kesimle karşı karşıyayız.

        "BU SİNSİ 5.KOL APARATLARI DİKKATE ALMIYORUZ'

        Bunlar havalimanına, parka, ağaca, yeşile, köprüye karşı çıkar. İşlerine gelmeyince ağaç kesilecek yaygarası yaparlar. Şehrin göbeğinde kesilmiş ağaçları görmezden gelirler. Beşiktaş, Çırağan bölgede çınar ağaçlarını nasıl kestiklerini gördünüz. İşlerine gelmeyince dünyanın en önemli iklim anlaşmasına taraf olmamızı görmemezlikten gelirler. Yeşil edebiyatı yaparlar, işlerine gelmeyince burada olduğu gibi asfaltperestliğe, betonperestliğe savunurlar.

        Bu sinsi 5. kol aparatları dikkate almıyoruz. Milletimiz bunları adam yerine koymadığını inşallah 2023'de gösterecek. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu mankurtlar ne derse desin Türkiye'nin demokrasi ve kalkınma kervanı menziline doğru ilerliyor. Atatürk Havalimanı ve Millet Bahçemizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah önümüzdeki yıl bu zamanlar hizmete açmış olacağız.

        Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığımı ile diğer tüm kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Atatürk Havalimanı Millet Bahçemizin küçük modeli olan 8 bin metrekarelik şu alandaki çınardan ıhlamura 569 ağacın toprakla buluşan 2053 çiçeğin, 350 yaşındaki zeytin ağacının projenin tamamı bittiğinde 145 bin 530 ağacının ayrı bir anlamı var.

        Burada da Pınarbaşı'ndan başlayarak tüm bahçeyi boydan boya geçecek deremiz akacak. Dalından meyve ve sebze toplayacak çocuklarımız tabiatla temas içinde olacak. Farklı konseptlerde kurulacak çocuk oyun alanları evlatlarımızın hayal güçlerini güçlendirecek. Peron, hangar, binalar fuarlardan bilim merkezlerine kadar çeşitli amaçlarda kullanılacak. 1006 odalı şehir hastanesini burada 3 ayda yaptık. Biz yaparız. Biz bu millete hizmet için varız.

        Aynısını 3 ayda Sancaktepe'de yaptık. Biz fedai can ettik bu millet için. Bu şekilde bu yola devam edeceğiz. Bu bölgenin hava kalitesini inşallah hazırlayacağımız millet bahçesiyle değiştireceğiz. Sağ olun var olun Allah'a emanet olun. Allah yâr ve yardımcımı olsun."

        MHP LİDERİ BAHÇELİ: MİLLET BAHÇESİ UMUTLARI BULUŞTURACAK

        MHP lideri Devlet Bahçeli de törende açıklamalarda bulundu. Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle;

        "İstanbul'un fethinin 569. yıldönümünde hem fetih kutlaması hem de Atatürk havalimanı millet bahçesi fidan dikim töreni münasebetiyle bu muhteşem heyecan dalgasıyla gıpta edilecek coşku sağanağıyla gurur duyuyorum.

        Minareleri şahadet parmağı gibi gök kubbeye uzanan İstanbul övünç madalyamız, medarı iftiharımız, medyunu şükranımızdır. Dünyanın en büyük Türk İslam kentine yapılan her hizmet dua bereketidir.

        İstanbul saadetin kapısı, kardeşliğin, kader ortaklığının ebedi kalpgahıdır. Eğer dikkatle dinlersek tarihin nabız atışı her yerden işitilmektedir.

        İstanbul ihmal değil imar edildiğinin en açık kanıtı açılışı yapmak üzere toplandığımız Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'dir. Uzun yıllar hasretin ve vuslatın buluşma noktası olan Atatürk Havalimanı, 5 milyon 61 bin kilometrekarelik yeşil bir örtüyle bürünecektir. Milletimizin hayat standardı ve yaşam alanı genişleyecektir.

        Bu kapsamda gölgesinde huzurla oturacağımız 145 bin 300 ağacın dikilme hedefi insana ve yeşile hürmetin sonucudur. Dikilen fidanlar fethin ruhuyla büyüyecektir. Millet bahçesi gönülleri, umutları, gelecek hayallerini buluşturacaktır.

        Kurulu bulunan bina ve peronların bilim sanat müze ve fuar merkezi olarak kullanıma sokulması İstanbul'un çehresini değiştirmekle kalmayacak tarihin çağrısına kulak vermek çağın akışına riayet anlamına gelecektir. Bize göre millet bahçesi kucaklaşmanın adresi, kaynaşmanın adasıdır.

        'İSTANBULLU KARDEŞLERİMİ FERAHA KAVUŞTURACAK'

        Müflis ve ikiyüzlü siyasetçilerin estirdiği yalan rüzgarının tam tersine Atatürk Havalimanında yıkım, israf, heba edilmiş miras yoktur bilakis İstanbullu kardeşlerimi feraha kavuşturacak ihya ve inşa faaliyeti vardır.

        Atatürk adının silinmesi hiç kimsenin hatırına ve gündemine gelmemiştir. Aklını kiraya verenler, siyasetini rehin bırakanlar, vicdanını esir düşürenler akletmek şöyle dursun ne ahde vefayı bilirler ne ahlâkı tanırlar ne de vatan ve millet sevgisine bağlı kalırlar. Bunların işi gücü fitne fesattır. Geçim kapıları gıybet ve tezvirattır.

        'GEZİ'DE CEVABINI MİLLETTEN ALDILAR'

        Gece Parkı kalkışmasında ağaçların söküldüğünü iddia eden müfteriler şimdi onbinlerce ağacın dikilecek olmasından, çevreyi güzelleştirme gayretlerinden rahatsızdırlar. 4 ağaç değil kriz çıkarma hevesi, Türkiye'yi yönetilemez hale getirme arayışıdır. Gezi'de cevabını milletten aldılar, 6-8 Ekim'de ihanetlerinin bedelini ağır şekilde ödediler, Doğu ve Güneydoğu'da isyana kalkıştılar, çok şükür açtıkları çukura gömüldüler.

        15 Temmuz'da dış bağlantılı FETÖ'cü hainlerle üzerimize geldiler, Türk milletinin haşmet ve asaletiyle ezildiler ve yenildiler. Hangi tuzağı kurarlarsa kursunlar Türkiye'yi geçemezler, İstanbul'u teslim alamazlar, iman setini aşamazlar. Yolumuz kızılelmadır, ülkemiz süper güç, Türkiye'ye ulaşmak yakın hedefimiz Cumhuriyetin 100. yıldönümünde yeni bir demokrasi zaferiyle tarihi yürüyüşümüze devam etmektir.

        Kökleri yabancı başkentlerde gövdeleri siyasette bulunan devşirmeler, milletimizin hissiyat ve özlemlerine ket vuramayacaktır. Buna en başta sizler izin ve icazet vermeyeceksiniz. Türkiye'nin geleceğini zillet değil cumhur tayin edecektir.

        'HAKİKATİN SESİNİ BASTIRAMAZLAR'

        Müfsidler, yerli müstemlekeciler ne istikbalimize ne de istikbal haklarımıza ambargo koyamayacaktır. Bunların amacı destek değil köstek, millet değil zillettir. Amaçları hizmet değil hezimete davetiye çıkarmaktır. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nin İstanbul'a nefes verecek olmasından uykuları kaçanlar şaşkındır. Helalleşmekten bahsedip kavga moduna dümen kıranlar, kifayetsiz muhterisler varsın huzursuz olsun. Çok şükür onların huzursuzluğu ve mutsuzluğu Türkiye'nin hayrına ve aydınlık yarınlarıdır.

        Bakanlığın kapılarını zorladılar, utanmadan sıkılmadan bürokrasiyi tehdit ettiler tutmadı. Kaderin üstünde kader bir kez tecelli edecek nitekim iftira siyaseti kaybetmeye her zaman olduğu gibi yine mahkum hale düşecektir.

        Hakikatin sesini bastıramazlar, halkın iradesini batıramazlar. Hiçbir vatandaşın İstanbul'un bugünkü dramı, ızdırabı, yürek sızısına bakarak ecdad yadigarı bu kutlu şehrimizin sahipsiz ve çaresiz olduğunu zannetmesin. Sel olunca denize, deprem olunca kayağa, kar yağınca balığa gidenler, demokratik hesap vakti geldiğinde İstanbullu kardeşlerimin tokadını arkasına yiyecekler, elbette geldikleri gibi gidecekler.

        Haksızlık karşısında susmayacağız. İstanbul'un yıllarını gasp edenlere sessiz kalmayacağız. Onların oyunlarını hep beraber bozacağız. Bu cesaret bizde var. Bu irade bizde var. Bu kararlılık bizde var. Bu adanmışlık bizde var; çünkü arkamızda cumhur var, millet var, tarih var, fethimizin kutlu mirası var.

        'EYLEM YAPANLAR MAĞLUP VE MAHCUP OLMAKTAN KAÇAMAYACAK'

        Adalet mülkün temelidir muhakkak suretle yerini bulacaktır. Türkiye'nin büyüme, yükselme, yük ve kudret kazanma hedefinin önüne hiç kimse geçemeyecektir. Sadağından çıkan ok Allah izni milletin takdiriyle hedefine varacaktır. Atatürk Havalimanı'nın çevresinde eylem yapanlar, ellerine tutulmuş kaos senaryolarını tedavüle sokmak için fırsat kollayanlar, mağlup ve mahcup olmaktan kaçamayacaklardır. Sayın Cumhurbaşkanım Allah imhal eder ancak ihmal etmez. İnancımız, gücümüz ve güvencemiz budur.

        Ne mutlu ki efendimizin övgüsüne mazhar olmuş kutlu ecdadımız vardır. Ne mutlu gibi dünyanın pırlantası İstanbul'u fetheden neferler, manevi önderler, Fatihimizin asırlar geçse de namı yürümektedir.

        Mukadderat künhümüzdür, la galibe illallah, yani Allah'tan başka galibin olmadığının şaheseri İstanbul'dur. Fetih yalnız yapılışla olmaz, askeri hareketle olmaz, devrin üstün silah teknolojisiyle erişmekle gerçekleşmez. Fetih her şeyden önce gönül seferi, bir iman ve adalet seferberliğidir. Kalemsiz, kelamsız, duasız, sevdasız, merhametsiz, haksız bir fetih bizim tarih sayfalarımızda hiç görülmemiştir.

        'İSTANBUL'UN FETHİ SIRADAN BİR ASKERİ BAŞARI DEĞİLDİR'

        569 yıl önce yankısı hala geçmeyen, yası hala bitmeyen fetih hareketiyle yeni bir çağın kapıları açılmıştır. Bu muazzam gelişme üzerimizde yaşadığımız topraklara Türk ve İslam mührünü vurmuştur. Türk Milleti Bizans'a indirdiği kamçı darbeleriyle dünyayı sallamış, kıtaları titretmiş, bundan mülhem ortaya çıkan artçı sarsıntıları günümüze kadar ulaşmıştır. İstanbul'un fethi sıradan askeri başarı değildir.

        Her fetih hamlemizde görünen ordularımız kadar görülmeyen manevi muhafızlarımız hamd olmuştur. Ve hamdolsun Bizans'ın surları top ve iman gücüyle delinmiştir. Asker kılıç sallamış, top atmış, Allah dostları tesbihatla halishane, niyazla dua etmiştir. Dökülen toplar, denize sürülen atlar, karadan yürütülen gemiler, Yedikule'den Haliç'e kadar mevzilenen kahraman neferler Fatih'imizle birlikte sadece Bizans'ın değil onun varlığında temerküz etmiş batılın kalbine hançer gibi indirmiştir.

        Askeri ve siyasi tüm hazırlıklar en ince detayına kadar hesaplanmış, Allah'ın inayetiyle surların burcuna sancak çekilmiştir. İstanbul'a giren kutlu ecdadımız çürümüz Bizans'ı kurumuş yaprak misali savurup atmıştır. Fetih Ertuğrul Gazi ile yüzyıllar öncesinden başlayan jeopolitik atılımın ve stratejik büyüme ülküsünün zirveye yükseldiği çok önemli hamlenin adıdır.

        İstanbul'un Türkler tarafından sahiplenilmesi aynı zamanda köklü milli şuurun taşındığı verasetin ifadesidir. Büyük Türk Milleti barış, huzur ve hakkaniyet arayan insanlık için adalet ve müşfik yönetimin simgesi haline gelmiştir. Bu hasletler sonraki yıllarda Osmanlı barışı ismiyle tamamlanacak olan hakkaniyet ve insaniyetle saygı esasına dayanan birlikte yaşama projesi olmuştur.

        Karşılıklı tahammül, işbirliği, saygıyla dayalı bu beşeri düzen yüzyıllar boyu aziz ecdadımızı kurtarıcı olarak gören üç kıtadaki mazlumların özlemleri olmuştur. Bizim için fetih günü haçlı zihniyeti için asla unutamadığı bir sarsıntı ve kaybın başlangıç noktasıdır. Bu tarihten sonra Avrupa'da Türk ve İslam düşmanlığı dalga dalga yayılmıştır.

        Fetihten 569 yıl sonra Türk İslam izlerini örterek İstanbul'u Konstantiniye'ye, Ayasofya'yı kilise, vatanımızı Bizans toprağı yapmaya çalışan utanmazların karşılarında büyük Türk milleti fetih ve taarruz bilinciyle sonuna kadar duracaktır. Bugün karşımıza çıkan küresel tuzak, bölgesel oyunların başlangıcı 1453 yılından başlayan süreçte aramak yanlış olmayacaktır. Bu tarih intikam duyguların nefretle karışarak Türk ve İslam dünyasına yüzyıllardır sürecek husumetin, önyargıların ivme kazandığı bir süreçtir.

        Fetih ruhu bugün tahribine çalışılan milli birlik ve beraberliğimizin devamında hepimiz için vazgeçilmez ilham kaynağı olmalıdır. Milli hassasiyetlerimizi kırılgan hale getirmek istenildiği günümüzde bu tarihi mirastan çıkaracak en önemli ders budur.

        Anadolu'nun fethinden başlayarak İstanbul'un fethine ulaşan, bayraklaşan, Ulubatlı Hasan, Akşemseddin, Fatih'leri yetiştiren büyük Türk milleti ile iftihar ediyorum. Türk milletinin namus timsali olan İstanbulumuzla da övünüyorum. Büyük hünkarımız Fatih Sultan Mehmet Han'a, aziz ecdadımıza ve bütün şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmetler diliyorum. Ayrıca Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nin proje yapımında desteği bulunan başta sayın Cumhurbaşkanımızı, Çevre ve Şehircilik Bakanımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Hayırlı olsun İstanbul."

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ