Z Frekansı'nda haftanın konuğu Melis Karaduman!
Genç müzisyenlerin müziğine kapımızı açtığımız programımız Z Frekansı'nın bu haftaki konuğu, yeni nesil Türkçe müziğin en güçlü temsilcilerinden Melis Karaduman! "Yanar", "Kimim Ben?" ve "Zamansız" gibi teklilerle öne çıkan Melis Karaduman'la kendi müziğini ve dönemin müziğinin ruhunu konuştuk.
Güncel müziğin tınısını takip eden, genç müzisyenlerin platformu Z Frekansı, bu hafta yeni dönem Türkçe müzikte kendine renkli ve güçlü bir alan yaratmayı başaran Melis Karaduman'ı konuk etti.
Melis 25 yaşında, her zaman şarkıcı olmak isteyen, kendi şarkılarını yapan, yazan, besteleyen, herkes gibi sosyal medya kullanan başarılı, ancak matematikte başarısız, bir Hepsi tutkunu. Ciddi bir dinleyici kitlesine dokunabilmiş ve bunu sonuna kadar hak etmiş bir ses aynı zamanda.
Melis Karaduman'ı dinlediğimde her seferinde hissettiğim şey, müzisyenin iç dünyasında yolculuk yaptığım hissi oluyor. Özellikle sözler, sözlerin tınıyla uyumu; beni kendimi Melis'in yerine koyduğum bir hikayenin kahramanı yapıyor.
Sesinin tınısı gerçekten Hepsi'nin Gülçin'ine benziyor. Gülçin'in de harika bir sesi, yorumlaması var Melis'in de. Ancak Melis, kendini bir tarza sıkıştırmayı istemiyor. R&B, Rock, Pop, birçok tarzda müziği var. Çünkü Melis için önemli olan bir tarza yoğunlaşıp o kalıplarda müzik yapmak değil. "Melis şunu yaptı" denmesi. Bir çizgi yaratabilmek. Sadece sözler değil, şarkıların tarzları da Melis'in günlüğü.
Günümüz Türkçe müziği konusunda ise Melis'in düşüncesi net: "Özellikle söz yazımı konusunda çok kötü bir dönemdeyiz. Sadece kadına yazılan şarkıların bile ne kadar inceliğini kaybettiği ortada"
En kötüsü ise 'kötü' sözlü kötü şarkıların daha çok dinlenmesinin verdiği hüzün. Melis, keşfedilmeyi bekleyen birçok harika şarkıya sahip birçok ses olduğunu vurguluyor. Gerçekten öyle.
Müziğin bir içeriğe, bir ürüne dönüşmesi karşı karşıya olduğumuz bir tehlike. Tüketim çılgınlığından muzdarip olan bir diğer şey şarkılar. Artık her şey o kadar hızla tüketilmek isteniyor ki bir şarkının 50 saniye introsu bile olamıyor.
Melis, sadece müzik düşünen, başka hiçbir şey düşünmeyen, en değerli şeyi olan zamanını ve enerjisini sadece müziğe veren biri. Bundan pişman da değil. Harika bir sesi, harika bir kalemi var. Kendini 'piyasanın' oyun alanına sınırlandıran biri değil. Hayallerinin henüz çok başında, ancak kendi dinleyici kitlesini yarattığı ve şarkılarının dinleyicileri tarafından söylendiği bir dünyası ve hepsinden önemlisi, müthiş bir enerjisi var.
İlgiyle takip etmeye devam edeceğim...