'Cemil Hoca'yı oğlu Onur Taşçıoğlu anlattı
Türkiye'deki ilk koronavirüs vakalarına bakan Prof. Cemil Taşçıoğlu, hastalığa bu tedaviler sırasında yakalanmıştı. Koronavirüs nedeniyle 1 Nisan'da 68 yaşında hayatını kaybeden İstanbul Tıp Fakültesi Dahiliye Profesörü Cemil Taşçıoğlu, Babalar Günü'nde, oğlu, torunları ve aile dostları tarafından mezarı başında anıldı. Oğlu Onur Taşçıoğlu, ilk babasız babalar gününü ve babasını anlattı...
Koronavirüs nedeniyle 1 Nisan'da 68 yaşında hayatını kaybeden İstanbul Tıp Fakültesi Dahiliye Profesörü Cemil Taşçıoğlu, Babalar Günü'nde, oğlu, torunları ve aile dostları tarafından mezarı başında anıldı.
Prof. Dr. Taşçıoğlu'nun Üsküdar Nakkaştepe Mezarlığı'ndaki kabrine oğlu Onur Taşçıoğlu, eşi ve çocuklarıyla gelerek dua ettiler. Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu'nun mezarının başında sevdiği ve sıkça taktığı fularlarının asılı olduğu görüldü. Eşi ve çocuklarıyla babasının mezarı başında dua eden Taşçıoğlu bir süre babasına ait mezar taşına bağlı olan fular ile ilgilendi. Sevenlerini ve tıp dünyasını derin üzüntüye boğan Prof. Dr. Taşcıoğlu'nun vefatı sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cemil Taşçıoğlu'nun adının, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne verildiğini açıklamıştı.
'HER BABALAR GÜNÜ İLK OLARAK BABAMI ARARDIM'
Oğlu Onur Taşçıoğlu, babasız geçen ilk babalar gününü ve babasını anlattı: "Kolay değil, her babalar gününde sabahleyin ilk olarak babamı arardım. Herhalde annemi arayacağım. Babam önce dokunarak, hissederek, elleriyle hastasının hastalığını bulmaya çalışırdı sonra kendi düşüncesinin doğru olup almadığını ortaya çıkartacak testlere başvururdu. Bundan dolayı da büyük bir olasılıkla yine elle temas olduğu için biz 10 gün öncesinde o hastadan kaptığını düşünüyoruz koronavirüsü."
Testlerinin pozitif çıkmasıyla tedaviye alınan Prof. Taşçıoğlu'nun yoğun bakımın sürecini de anlatan Onur Taşçıoğlu, "Yoğun bakımdayken sabah kahvaltısını yaptı. Dediği, 'Kahvaltımı yapmak istiyorum, bana iç çamaşırı gönderebilir mi Onur?' Bakın öyle bir şey ki o iç çamaşırı ve kahvaltısını istemesi ile dünyalar bizim oldu. Son olarak babama bir mektup yazdım. Baba, bir an önce iyileş, seni seviyorum, seni sevdiğimi unutma. Bir an önce iyileş ve daha sık bir yerlere gidelim, daha sık gezelim ve fuları gönderiyorum öğrencilerinin karşısına fularsız çıkma" dedi.
'MEKTUBUMA CEVABI SON KONUŞMAMIZ OLDU'
O mektuba Cemil hocadan gelen yanıtın son konuşmaları olduğunu belirten Onur Taşçıoğlu şöyle devam etti: "Oğlum diyor mesajını aldım, Çok teşekkür ediyorum ben de seni çok seviyorum. Ne olacağımız belli değil, kendinize iyi bakın diyor. Son konuşmamız bu oldu.
Hastalığı kimse bilmediği için hocalar bile ilaçları deniyor. Bunun üzerine yoğun bakımda diyor ki tüm ilaçları benim üzerimde deneyebilirsiniz. Babam hastayken Çin'den bir ilaç getirildi. Bu vesileyle zaten bu ilacın ülkemize gelişi biraz hızlandırıldı. Ama gümrükler kapalı, sınırlar kapalı hiçbir şekilde getirtemiyoruz. En son tabii Sağlık Bakanı ve Cumhurbaşkanımıza bu haber gitti. Ve sağ olsunlar çok hızlı bir şekilde gerekeni yaptılar. Ve sadece o ilaç için koca bir uçak ayarladılar. 2-3 gün içerisinde de o ilacı Çin'den getirtmeyi başardılar. Babamın isminin hastaneye verilmesinden çok mutlu oldum, çok gurur duydum. İnşallah gerek duyulmaz ama gerek duyulduğunda çok mutlu olabilecekleri, gurur duyabilecekleri bir isimle anılacak bir hastane."
