Dünyada her 11 dakikada 1 kadın tanıdığı biri tarafından öldürülüyor!
Dünya gündemi son 2 haftadır özellikle Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik işgali olsa da Türkiye'de ve dünyada kadınlar halen öldürülmeye devam ediyor. BM'nin 2020 verilerine göre, her 11 dakikada bir kadın tanıdığı biri tarafından öldürüldü. 2020'de dünya çapında işlenen cinayetlerde hayatını kaybedenlerin yüzde 80'i kadındı. Kadına karşı şiddete, tacize ve ayrımcılığa ilişkin bazı ürpertici veriler... Merve Elmacı'nın haberi...
Özelikle iki haftadır gündemimiz Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik işgali olsa da Türkiye'de ve dünyada kadınlar öldürülmeye devam ediyor. Kadınların, sadece kadın oldukları için yaşam hakları ellerinden alınıyor, şiddete maruz kalıyor. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde başarılı, güçlü, ilham verenlerin kadınların hikayelerine yer vermek isterdim; ancak öncelikle kadınların yaşaması gerekiyor.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2020 yılında dünyada 81 bin kadın öldürüldü. Hayatını kaybeden kadınların 47 bini aşkını partneri ya da ailesinden biri tarafından öldürüldü. Bu, her 11 dakika bir kadının tanıdığı biri tarafından öldürüldüğü anlamına geliyor.
Dünyanın her bölgesinde kadınlar ya da kız çocukları cinsiyet ayrımcılığı sebebiyle şiddete maruz kalıyor. Asya, kadınların hayatlarını en çok kaybettiği bölge; 2020 yılında ortalama 18 bin 600 kadının hayatını kaybettiği düşünülüyor.
2020'de dünya çapında işlenen cinayetlerde hayatını kaybedenlerin yüzde 80'i kadındı. Kamuya açık alanlarda kadınlar ve kız çocuklarının 1/10'u hayatını kaybederken, ev içi cinayetlerin yüzde 58'inde kadınlar kurban.
Kadınların ve kız çocukların cinsiyet ayrımcılığı sebebiyle şiddete maruz kalması ulusal olarak değişkenlik gösteriyor. Avrupa'da ev içi şiddet oranı yüzde 13 civarındayken, ABD'de son yıllarda yüzde 9'luk bir artış gözlemlendi.
Neredeyse her üç kadından biri, hayatlarında bir kez tanıdıkları ya da tanımadıkları biri tarafından fiziksel ya da cinsel şiddette maruz kalıyor.
Küresel olarak kadınların yüzde 6'sı tanımadıkları biri tarafından cinsel şiddete maruz kalıyor. Dünyada 15 milyon genç kız (15-19 yaş aralığı) tecavüze uğruyor.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da kadınların yüzde 40 ila 60'ı sokakta cinsel tacize uğruyor.
Pandemiyle birlikte kadınların şiddete maruz kalma oranında artış gözlemlendi. Farklı ülkelerin raporlarına göre, kadınlar yardım hatlarına daha çok başvurdu, bu hatlara yapılan başvuru 5 kat arttı. Diğer yandan bazı ülkelerde kadına karşı şiddette düşüş görüldü; İrlanda buna örnek olarak gösteriliyor.
Ekim 2021 itibariyle 52 ülke, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti önlemeyi pandemi planlarına dahil etti. 150 ülke, küresel kriz sırasında şiddete maruz kalan yönelik kadınlar için ek önlemler aldı. BM raporlarına göre, pandemi sonrası eşit bir dünya inşa etmek için kadına yönelik şiddeti sonlandırma amacıyla sürekli bir çaba verilmesi gerekiyor.
En az 158 ülkenin 141'inde aile içi şiddet ve cinsel tacizle ilgili yasaları var. Yasalar mevcut olsa bile, bu onların her zaman uluslararası standartlara uygun bir şekilde yürütüldükleri anlamına gelmiyor. 2020'de Kuveyt ve Madagaskar, ilk kez aile içi şiddetle ilgili özel ve kapsamlı yasalar çıkardı.
Örneğin Nijer'de, çocuk yaşta evliliklerin durdurulmasını teşvik etmek için Çocuk Koruma Komiteleri kuruldu. Özbekistan'da, polislerin başvurması için cinsiyet temelli şiddet olaylarında DSÖ standartlarıyla uyumlu bir mevzuat hayata geçirildi.
Diğer yandan özellikle Avrupa Birliği'nde kadına yönelik şiddeti önlemede önemli görülen araçlardan biri de Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi; bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi.
Sözleşmenin önemli olmasının bir sebebi şiddet olaylarına sıfır tolerans gösterilmesi, aile içinde işlenen suçların gizli kalmamasının amaçlanması. Avrupa Konseyi tarafından desteklenen sözleşme, taraf devletleri hukuki olarak bağlı kılıyor. 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açılan "İstanbul Sözleşmesi" 45 ülkede imzalandı, 34 ülkede onaylandı. Türkiye ise, ilk imzacılarından olduğu sözleşmeden 1 Temmuz 2021 itibariyle resmi olarak çekildi.
Pandemiyle mevcut birçok hizmet aksadı, önceden var olan eşitsizlikler derinleşti, kadınlar ve kız çocukları üzerinde olumsuz etkiler yoğunlaştı. 2020’de küresel anlamda istihdam verileri erkekler için yüzde 3 oranında düşerken, kadınların istihdam oranı yüzde 4,2 oranında düştü. Pandemi öncesi dönemde kadın erkek eşitliğine tam anlamıyla ulaşılabilmesi için 99 yıl kaldığı belirtilirken, pandemi etkileriyle bunun 136 yıla çıktığı belirtiliyor.
SİYASETTE KADINA KARŞI ŞİDDET
Beş kıtada, kadın parlamenterlerin yüzde 82'si, görevlerini yerine getirirken bir tür psikolojik şiddete maruz kaldıklarını bildirdi. Bunlara, cinsiyetçi veya aşağılayıcı cinsel içerikli sözler, jestler, tehditler ve mobbing de dahil. Kadınlar bu tür şiddetin ana aracı olarak sosyal medyayı gösterdi ve yaklaşık yarısı (yüzde 44) kendilerine veya ailelerine yönelik ölüm, tecavüz, saldırı veya kaçırma tehditleri aldıklarını açıkladı.
Parlamenter kadınların yüzde 65'i, başta parlamentodaki erkek meslektaşları olmak üzere cinsiyetçi açıklamalara maruz kaldı.