Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Koronavirüs flaş açıklama... "Hastaneye geç gittim! Bedenim beni terk etti!" - Haberler

        Türkiye'de ilk yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakası 11 Mart'ta görüldü. O tarihten bu yana 2 bin 259 yurttaşımız hayatını kaybederken, 14 bin 918 hasta ise iyileşerek sağlığına kavuştu. İyileşen binlerce hastadan biri de 2008'de diyabet olduğunu öğrenen ve İzmir'de yaşayan 69 yaşındaki Remzi Gökçen'di. Kronik hastalığı olmasına rağmen tedavi ile pozitiften negatife geçen Gökçen, yaşadıklarını HABERTÜRK'ten Alper Uruş'a anlattı...

        "TARİF EDİLMEZ BİR TİTREME OLDU"

        "16 Mart gecesi saat: 21.00'den sonra bende bir titreme başladı. Bu titreme bir saat sonra şiddetini daha da artırdı. Öyle ki vibrasyona tutulmuş, elektrik çarpmasındaki titreme gibi akılalmaz biçimde titriyordum. Eşim üzerime bir sürü battaniye koydu ancak ona rağmen o titreme geçmedi. O titreme kemiklerime ve etlerime öyle bir tahribat yaptı ki yerimden kalkamaz hale geldim.

        "ATEŞ VE TİTREME 6 GÜN KADAR SÜRDÜ"

        Eşimden ağrı kesici ve ateş düşürücü iki tane hap istedim. Onları içtikten sonra müthiş bir ter boşaldı. Üzerimi eşimin yardımıyla değiştirdim. Sonra ikinci kez ter attım. Ateşim vardı ama onu fark etmiyordum. Bu olay aralıklarla 6 gün kadar sürdü. Ağrı kesicilerle kendimi rahatlatmaya çalıştım. Sağlıkçı bir yakınımız var ondan serum bağlamasını rica ettim ama o da kesmedi.

        "YOLUN SONUNA GELDİĞİMİ DÜŞÜNDÜM"

        Sonra 24 Mart'ta Trafik Hastanesi'ne gittik. Tomografim çekildi; gırtlak ve boğazdan sürüntü alındı. Buradan da Yeşilyurt Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildim. Maalesef belirtilerin ardından aradan geçen 7-8 günlük süre zarfında virüs akciğerlerimde ciddi tahribat yaptı. Hastanedeki 7'nci günümde hastalık artık zatüreye döndü. Bedenim beni terk etti ve yolun sonuna geldiğimi düşündüm.

        "KONUŞMALARI HAYAL MEYAL HATIRLIYORUM"

        Bu dönem işitme duyumu da kaybettim. Doktorların konuşmalarını hayal meyal hatırlıyorum. Kimi yoğun bakımda kalmam gerektiğini kimi ise Çin'den gelen ilacın verilmesini, bünyemin güçlü olduğunu, atlatabileceğimi söylüyordu.

        O günün sabahında kendime geldim sanırım. Önce 8'er, sonra 6'şar kez ilaç verdiler. Diyabetli olduğum için doktorlar ondan da endişe ediyordu. Ciğerimdeki tahribatı o ilaçla frenlediler.

        "FABRİKA AYARLARIMA DÖNDÜM"

        Bunun peşi sıra 4 gün de antibiyotik tedavisi uygulandı. Bu sürecin ardından da ben fabrika ayarlarıma döndüm. Ben 23 gün tedavi gördüm ve 15 Nisan'da hastaneden taburcu edildim. Şimdi evde karantina sürecim devam ediyor.

        "HASTALIĞI HASTANEDE KAPTIM"

        Virüsü nerede kaptığımı da düşünüyorum. Ben çok sosyal bir insanım. Koro var; karavancılık merakı var. İnsanlarla sürekli iç içeyimdir. Resim yaparım; sosyal konulardaki toplantılara katılırım. Ancak benim kanser tedavisi gören kayınvalidem var ve onu tetkik için hastaneye götürdüğümde virüsü kaptığımı düşünüyorum. Çünkü oradaki doktor yakınımız da beni gördüğünde, 'Ağabey niye geldiniz keşke gelmeseydiniz' diye uyardı.

        "HASTANEYE ERKEN GİTMELİYDİM"

        Şunu da okurlarınız için belirtmek isterim ki; ben bir yerde büyük bir hata yaptım. 16 Mart'ta yaşadığım o şiddetli titremenin hemen ardından bir sağlık kuruluşuna gitmeliydim. Eşim çok ısrar etti hemen doktora gidelim diye ama ben maalesef dinlemedim ve geçen 7-8 günlük zaman diliminde virüs akciğerlerde daha da yayıldı. Bendeki düşünce o belirtileri atlatabileceğim ve hastaneye gidersem sanki iş daha da ciddiye binecek tarzındaydı. Herkese önerim hastalığın belirtilerini hissettikleri anda mutlaka doktora başvurmaları.

        "YANIMDAKİ EŞİM POZİTİF ÇIKMADI"

        Bu hastalığın ilginç bir yanı da her an yan yana olduğum, aynı yastığa başkoyduğum eşimde meselâ Kovid-19 çıkmadı. Kendisi bir ay kadar önce bir grip oldu ama bendeki belirtiler ya da benim yaşadıklarımı yaşamadı. Omuzlarınıza bir ağırlık çökerse, bir halsizlik hissederseniz kendinizi ciddi biçimde kontrol altına alın ve bu şikayetler arttığı anda mutlaka doktora gidin.

        "SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZ HARİKA"

        Şunu da belirtmezsem büyük haksızlık olur. Sizin aracılığınızla sağlık çalışanlarımızın hepsine çok teşekkür ediyorum. Canını dişine takarak, hayatlarını ortaya koyarak, tabiri caizse azrailin elinden insanları tek tek alarak binlerce insanı kurtarmaya çalışıyorlar. İnanın o hastanedeki odalarında sırayla bir köşeye kıvrılıp azcık uyuyup, dinlenip yeniden hayat kurtarmaya çalışıyorlar. Sağlıkçılarımız harika ve onlar her şeyin en iyisini hakediyor.

        "TOPLUM KISITLAMALARA UYMALI"

        İnsanların çok duyarlı olmasını istiyor ve umuyorum. Hâlâ özellikle kısıtlamalar konusunda ben vatandaşlarımızın gereken bilinç düzeyine ulaştığını düşünmüyorum. Hafta sonu sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen 4-5 tane anne, kızlarıyla bahçede top oynuyordu.

        KORONAVİRÜS ÖZEL SAYFASI VE CANLI HARİTA İÇİN TIKLAYIN

        O topun virüs taşımadığını nereden biliyorsunuz. Sıkılganlık, bıkkınlık ve adamsendecilik olmamalı. Toplumun çok büyük bir bölümü kararlı davranır ve kısıtlamalara uyarsak daha çabuk bu mücadele kazanılır.

        REKLAM
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ