İklim değişikliği nedeniyle sigorta fiyatlarının artması kaçınılmaz
Sigorta Sayfası programının bu haftaki konuğu olan Zurich Sigorta CEO'su Yılmaz Yıldız, iki bireysel emeklilik şirketini satın almalarıyla ilgili "Türkiye'yi ekonomisinde iniş çıkışlar olsa da bu coğrafyanın en büyük ve en istiklal vaat eden ülkesi olarak görüyoruz. Zurich grubu açısından yatırım için Türkiye öncelikli bir ülke" diye konuştu. İklim değişikliği nedeniyle hem doğal afet sıklığının hem verdiği zararların arttığına dikkat çeken Yıldız, "Küresel ısınmanın risk üzerindeki etkileri konusunda hem sigorta hem reasürans şirketlerinin çalışması lazım. Bunların fiyatlamaları üzerinde de çalışılmalı. Fiyatların artması kaçınılmaz" dedi.
Mapfre Yaşam ve NN Hayat Emeklilik'i satın alıp Zurich Hayat ve Emeklilik şirketi olarak Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) 5'inci sıraya yerleşecek olan Zurich Sigorta CEO'su Yılmaz Yıldız, zorlu ekonomik takvimden geçtiğimiz bugünlerde bu satın almaları neden yaptıklarına dair, "Biz 12 yıldır kar eden bir şirketiz ve hissedarımıza söz verdiğimiz sermaye getirisi ve müşteri memnuniyetini sağlıyoruz. Türkiye'yi ekonomisinde iniş çıkışlar olsa da bu coğrafyanın en büyük ve en istiklal vaat eden ülkesi olarak görüyoruz. Zurich grubu açısından yatırım için Türkiye öncelikli bir ülke. Bu çerçevede hayat dışı alanda faaliyet gösteriyorduk. 1,5 milyon müşterimiz var. 45 iş ortağımızla çok ciddi büyüyoruz. Hayat ve emeklilik tarafına bir süredir girmek istiyorduk. Sadece doğru zamanı bekliyorduk. Özellikle birikimli hayat ürünlerinde ciddi bir büyüme olacağını düşünüyoruz. Biz de orta vadeli ihtiyaçlar için birikimli hayat sigortalarının gelişeceğini düşündüğümüz için o tarafta büyüyeceğiz" diye konuştu.
HASAR MALİYETİ ARTIYOR
Yıldız, iklim değişikliği nedeniyle hem doğal afet sıklığının hem verdiği zararların arttığına dikkat çekerek "Bu yıl hava olayları kaynaklı 350 milyar dolarlık zarar bekleniyor. Küresel ısınmanın risk üzerindeki etkileri konusunda hem sigorta hem reasürans şirketlerinin çalışması lazım. Bunların fiyatlamaları üzerinde de çalışılmalı. Fiyatların artması kaçınılmaz. Ne kadar artacağına dair birşey söylemek mümkün değil ama ek hasar maliyetleri yüzde 10-20 civarında yükselmiş durumda. Hava olaylarındaki artış geometrik olduğu için zararlar da aynı oranda artıyor" şeklinde konuştu. Yıldız, siber risklerin artış hızına da dikkat çekerek siber sigortaların da hayatımızda bundan sonra var olacağını kaydetti.
HER YIL İKİYE KATLANIYOR
Zurich Sigorta'nın başarısını altında Zurich grubunun reasürans kapasitesini Türkiye'de kullanabilmelerinin altını çizen Yıldız, Türkiye'de büyük risklerin sigortalanmasında önemli katkılarının olduğunu ifade etti.
Yıldız elementer sigortacılıkta bu yıl yüzde 75-80 büyümenin olacağının görüldüğünü önümüzdeki yıl da enflasyondaki düşüşle birlikte yüzde 40-50'lik bir büyüme olabileceğini anlatarak Zurich Sigorta'nın ise bu yıl yüzde 200 gelecek yıl ise yine aşağı yukarı büyümelerini ikiye katlayacaklarını vurgulayarak, "Bu büyümeyi yakalarken aynı zamanda karlıyız. Biz buna akıllı büyüme diyoruz. Her alanda dengeli ve her alanda büyüyoruz" dedi.
'BİLANÇOMUZU ENFLASYONA KARŞI KORUDUK'
2024'te nominal faizlerin artmış olmasının sigorta şirketlerinin mali karını artırdığını anlatan Yıldız, şunları kaydetti: "Enflasyonla mücadele politikaları öncesinde faizlerin düşük olduğu dönemde sigorta şirketleri eğer bilançolarını hem dövizdeki harekete hem enflasyona göre koruyacak şekilde doğu pozisyon almadılarsa karları oldukça olumsuz etkilendi. O dönem herkes için zordu, bizim için de zordu ama önemli olan bilançoyu korumaktı. Bilançoyu enflasyona karşı korumak için enflasyona endeksli bonolar almıştık, döviz gelir giderimizi netleştirmiştik. Sektör bilançosunu enflasyona karşı koruma konusunda hazır değildi. Kura karşı ise doğal bir koruma refleksi sağlanıyor. 2024'te ise en azından enflasyona paralel bir nominal faiz var. Bu şirketleri biraz destekliyor. Buna karşın primlerin de enflasyon kadar artmış olması gerekiyordu."
SAĞLIK ENFLASYONU GENEL ENFLASYONUN ÜSTÜNDE
Özellikle sağlık enflasyonunun genel enflasyonun üstünde olması nedeniyle sağlık sigorta primlerin daha fazla arttığını ve bunun vatandaşlar tarafından şikayet konusu olduğunu, oto sigortalarında ise bir miktar artış olsa da rekabet nedeniyle bu prim artışının sınırlandığını söyleyen Yıldız, ticari tarafta ise makine, teçhizat ile binaların değerinin artması nedeniyle fiyatın (sigorta priminin) artmış gibi göründüğünü kaydetti.
Sigorta şirketleri için önemli olanın öngörülebilirlik olduğunun altını çizen Yıldız, "Bizim Zürich grubu olarak yaklaşımımız enflasyonun düşeceği ama beklenenden biraz daha yavaş düşeceği, ekonominin ise yüzde 3-4 civarında büyüyeceği şeklinde. Hem elementer hem hayat ve bireysel emeklilikte büyümeler bunlara paralel olacaktır" dedi.
FAİZİN NE ZAMAN İNDİRİLECEĞİ ÖNEMLİ DEĞİL
Şu anda enflasyonla mücadele için kapsamlı bir ekonomi politikası olduğunu ve bu politikayı doğru bulduğunu aktaran Yıldız, "Muhtemelen enflasyonun yavaşlaması biraz daha zaman alabilir ama bunun bir önemi yok. Önemli olan makro ekonomik istikrarın bir an önce sağlanması. Kur, ekonomik büyüme, istihdam, ihracat ve ithalatın yanı sıra enflasyon da burada bir parametre. Ekonomiye bütüncül bakmamız lazım. Türkiye ekonomisi en çok dışa açık ekonomilerden birisi. Zorluklara rağmen ihracat ve turizm iyi gidiyor. Tabii ki sıkı para politikaları nedeniyle büyümede belli sorunlar yaşanıyor. Diğer yandan Avrupa ekonomisindeki yavaşlama nedeniyle yurtdışı talepte yavaşlama var. Ancak tüm bunlara baktığımızda ekonomi iyi yolda. Enflasyonla mücadele politikalarının çok kararlı bir şeklide uygulanması lazım. Faizlerin bir ay önce veya bir ay sonra düşürülmesine odaklanılmaması lazım. Önemli olan makro ekonomik politikaların kalıcı olarak istikrarı sağlayacak bir seviyeyi gelmesi" diye konuştu.