Münbiç'te ikinci ihtimal oldu! Münbiç’te şimdi ne olacak?
Barış Pınarı Harekatı'nın 8'inci gününde etkisiz hale getirilen terörist sayısı 637'ye ulaştı. Türkiye'nin oluşturmaya çalıştığı güvenlik koridorundaki Münbiç'te, Esad'a bağlı Rejim güçlerinin kontrolünü sağladığı Rusya tarafından duyuruldu. Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, "Dün 3 ihtimal var demiştik; ikincisiyle karşı karşıyayız ama Türkiye handikap gibi görünen durumu lehine çevirebilir. ABD, Münbiç'i bize vermemeye karar vermiş Rusya/Rejim gelene kadar bekledi. İş o kadar büyük ki nükleer denklemi bile etkiliyor" dedi. İşte Ağar'ın Alper Uruş'a yaptığı Münbiç değerlendirmesi ve ayrıntılar...
Habertürk’ten Alper Uruş’un haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 9 Ekim’de, Suriye’nin kuzeyinde yuvalanan terör örgütü YPG/PKK’ya yönelik başlatılan Barış Pınarı Harekatı’nın üzerinden 8 gün geçti. Şu ana kadar 637 teröristin etkisiz hale getirildiği harekatı bölgeden izleyen Güvenlik ve Strateji Uzmanı Abdullah Ağar operasyondaki son gelişmeleri Münbiç temelinde HABERTÜRK’e değerlendirdi. İşte Ağar’ın Münbiç başta olmak üzere Suriye’nin kuzeyine yönelik çarpıcı tespitleri.
"ABD İLE RUSYA NE İÇİN ANLAŞTI?"
“Münbiç’te dün 3 ihtimal olduğunu konuşmuştuk. İlki, ABD’nin verdiği sözü tutup bir bildiri yayınlayarak Münbiç’e bırakmasıydı. İkinci ihtimal ABD’nin Rusya ile yapacağı anlaşma ile Münbiç’ten çekilip burayı Rejim güçlerine bırakacağıydı. Üçüncü ise ABD’nin buradan hiç kimseyle anlaşmadan çekilmesi ve gerek Türkiye ile Rusya/Rejim’i gerekse sünni unsur ÖSO ile İran yanlısı şii milisleri karşı karşı bırakmasıydı. Münbiç’te ikinci ihtimal oldu ve ABD, Rusya ile anlaştı. Burada en önemli soru, ABD, Rusya ile ne üzerine anlaştı?
"PKK'NIN KANTON İDDİASI BİTTİ"
Münbiç konusunda Türkiye bir şey kaybetti mi diye düşünürsek; Türkiye sahip olduğu bir toprağı kaybetmedi. Münbiç zaten bizim olmayan bir sahaydı. Bizim güvenlik bölgesi oluşturmak istediğimiz bir alandı. Buradan konuyu daha da açmamız gerekirse; bize değişken bir zeminde şu an teselli ikramiyesi olduğunu söyleyebilirim. Bu ne? Bizim amacımız Suriye’nin üniter yapısını bozmadan terör örgütü YPG/PKK’yı bitirmek. Güvenli bölge ara, PKK’nın imhası nihai hedef olarak görülüyor. Bakın Barış Pınarı Harekatı ile PKK, Suriye’nin üniter yapısını bozmaktan vazgeçti. PKK’nın kanton, federasyon iddiası her geçen gün daha da yok oluyor.
"BURADA DOMİNE EDİLEN TÜRKİYE DEĞİL"
ABD ile Rusya’nın anlaşması burada önemli olan… Belli ki bir anlaşma var ve bu anlaşma Türkiye ile bölge coğrafyasını nasıl etkileyecek? Bizi domine ediyor gibi görünse de burada bence ABD ve Rusya, İran üzerine anlaştı. İsrail de bu işin içinde kendini karma olarak hissettiriyor. Burada gizli özne İsrail, adı konulmayan hedef ise İran. ABD, “Astana’nın artık fişinin çekilmesinin zamanı geldi” diyordu ve biz bunu hep Türkiye’ye mesaj olarak düşünüyorduk ama buradaki mesajın İran ağırlıklı olma olasılığı artıyor. İran’ın bundan sonra Irak’ta daha etkin rol arama girişimi olabileceğini düşünüyorum.
"İŞ NÜKLEER DENKLEMİ ETKİLİYOR"
ABD Münbiç’i bize bırakmıyor ve Rusya ile Rejimi bekleyip ilçeyi Esad güçlerine teslim ediyor. Harap Şıh ve Ayn-el İsa’dan da ABD’nin çıktığı bilgisi var. Tel Tamir, Rejim’de görünüyor. İş o kadar önemli ve büyük ki nükleer denklemi bile etkiliyor. New York Times, İncirlik’ten nükleer füzelerin çıkışından bahsediyor. Atlantik, Avrasya’yı Rusya üzerinden dağıtmaya soyunmuş olabilir. ABD’nin Çin karşısında çok güçlü bir partnere ihtiyacı var. İsrail’in hem ABD hem Rusya’yı ‘ayartmış’ olması da son derece büyük olasılık. Bunların hepsi güçlü olasılıklar; Münbiç ve Suriye’nin kuzeyine dönecek olursak…
"TSK, MÜNBİÇ’E YIĞINAK YAPIYOR"
Evet, bizim, kesintisiz bir güvenlik kuşağı amacımız vardı ancak biz sahada YPG/PKK’nın terör koridorunu kırdık; Rejim’de bu güvenlik koridorundaki hattı kırdı. TSK’nın Münbiç’te yığınak yaptığı ve takviye askeri güç gönderdiği de biliniyor. ABD nasıl Türkiye ile karşı karşıya gelmez dediysek, bu Rusya için de geçerli. Türkiye, Rusya’yı kendi tezine zorlayabilir. Hatta Türkiye ortaya çıkan bu fiili durumu kendi lehine de bozabilir. Türkiye’nin, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu defalarca ifade edip, bölünmesini engellemek için gerçekleştirdiği harekatın karşılığı bu olmamalı. Karşılığı bu olur ise Türkiye agresifleşir. Burada her şey Rusya’nın vizyonuna bağlı.
"SAHADA EN GÜÇLÜ ETKİ TÜRKİYE'DE"
Ayn-el Arap belirsizliğini koruyor. Burada YPG/PKK’nın nasıl bir etki koyacağı çok önemli. YPG/PKK’nın Kobani’yi kaybetmesi demek ideolojik direncinin yok olmasıdır. Şunu da belirtmek gerekir ki TSK’nın, Rasulayn ve Tel Abyad’da yoğunlukla olduğu düşünülse de Suriye’nin kuzeyinde girdiği 3 sahayı 5’e, 5’i 7’ye çıkarabilir. Türkiye asla kararlılığını kaybetmiş değil. Dahası, sahada en güçlü etki Türkiye’de. Bölgede her şeyi de Türkiye’nin etki odaklı hareketleri ile kararlılığı belirleyecek. Türkiye’nin mukavemeti ne kadar güçlü olursa; kazanımları da o kadar güçlü olacaktır. Türkiye attığı adımdan 3-4 sonraki adımı görerek yürümelidir.”