HT Gastro
Stil

İflah olmaz kötümserlerin dünyasında ayakta kalma rehberi

Çevrenizde durmaksızın her şeyden şikayet eden, güneşli günde bile bulutlu hava kasveti yayanlar varsa, bu negatifliğe son vermek istediğiniz için kötü bir insan değilsiniz

Giriş: 03.08.2024 - 08:00 Güncelleme: 03.08.2024 - 08:00
Haberler Stil İflah olmaz kötümserlerin dünyasında ayakta kalma rehberi
1

“Hayatımdan negatif insanları sildim. Ohh, temiz bir sayfa açtım!” gibi Instagram paylaşımlarına denk geldiğimde bunun nasıl yapıldığını düşünüp durdum, ama hiç çözemedim. Sahi, nasıl öyle hemen siliniveriyor bir kalemde insanlar? Sile sile geriye ne kalıyor? Kafamda bu deli sorular bir yanda dururken, negatif insanların nefesini hemen ensede hissetmenin verdiği rahatsızlığı da biliyorum. O zaman sorayım: Şikayetperverlerin dünyasında nasıl ayakta kalınır?

Tamam, ülkede bazılarımız için işler istediğimiz gibi gitmiyor olabilir, hayatlarımız da dört dörtlük değildir belki… Ya da daha küçük çaplı şikayet konularımız; arkadaş buluşmasına geç bırakan trafik, gece yarısı uyutmayan gürültücü komşu olabilir. Ara sıra öfkelenen biri ile hemen hemen her durumda sorun bulan biri arasında bir fark olduğunu kabul edelim.

Sürekli hayatın çıkmazlarını yüzümüze çarpan, her şeyden şikayet ederek güneşli günde bile bulutlu hava kasveti yayan birilerinin varlığı daha da can acıtıcı olmaz mı? Evet, bu gerçeği düşününce yoluna birilerini sile sile devam edenlere saygımı şapka çıkararak gösterip çevredeki şikayetperver arkadaşlar için çözüm aramak istiyorum.

2

YA KÖTÜMSERLİKTE BAYRAĞI SİZ ÖNDE TAŞIYORSANIZ?

Amerikalı çift terapisti Sarah Epstein, "Küçük dozlarda karşılıklı şikayet, bağ kurma hissi veriyor. Ancak bunu çok sık yapmak, şikayet etmenin ilişkinizin normu haline geldiği bir modeli devam ettirebilir” diyor. Dolayısıyla karşı tarafa kızmadan önce şöyle bir aynaya bakmak gerekiyor.

İstemeden de olsa olumsuzluğu körükleyip tetiklemediğinizi düşünün. Daha olumlu olmak için çaba gösterin” diyen Epstein, “Abartılmış bir realite dizisini eleştirmek yerine, sohbete keyif alabileceğiniz yeni bir programı konu edin. Bu ilk başta sevimsiz gelebilir, özellikle siz de kronik bir kötümserseniz. Ancak odağı kasıtlı olarak pozitifliğe ne kadar kaydırırsanız, ilerleyen konuşmalarda bu o kadar doğal hale gelir” diyor. Denemeye değer!

Negatif insanlarla ilişki kurmak bile istemeyebiliriz ama ya bu kişi kan bağımız olan biriyse? Anne, baba ya da kardeşse? Bu hatırlatmayı yapan Uzman Psikolog Ümit Ege Canyurt, dört aşamada negatif insanlarla baş etme yolunu şöyle açıklıyor:

3

1. AŞAMA

Her insanda olduğu gibi negatif insanlarda da anlaşılma isteği vardır. Dolayısıyla kişinin duygularına kulak verip onu anladığımızı cümlelerimizle ona göstermeliyiz. Onu anlayabildiğimizi hissederse çok fazla aynı konu üstünde durmayacaktır.

Anladığımızı gösterirsek, iletişim kanalını açmış olacağız ve karşı taraf bizim söylediklerimizi duymaya başlayacaktır. Çünkü genel olarak insanlar aynı dili konuşabilecekleri insanlarla ilişki kurmaya, onları dinlemeye meyilli olur. Aynı duyguları paylaşmak da kişinin kendini daha iyi hissetmesini sağlar.

2 2. AŞAMA

Karşımızdaki kişiye farklı bakış açıları sunmayı deneyebiliriz, çünkü kişi artık bizi dinlemeye çok daha meyilli olacaktır. Bu aşamada onun şikayet ettiği konu hakkında başka bir yönden bakmasını sağlayıp bakış açısında fark yaratmasını sağlayabiliriz.

Aynı zamanda bu tarz konuların hep hayatın içinde olduğu ve şikayet etmeyip kabullenmemiz gerektiği mesajını verebiliriz. Örneğin; bir kişi, üç yıllık sevgilisi Sevgililer Günü’nde ona hediye almamış diye şikayet ediyor diyelim. Ve sevgilisinin onu sevmediğini düşünüyor. Biz burada kişiye uzun zamandır sevgili olduklarını ve sevginin bu hediyelerle veya bir anlık unutmalarla ölçülemeyeceği düşüncesini aktarabiliriz. Üç yıllık bir zaman diliminde tek bir hatayla kişinin sevgisini sorgulayamayız.

Diğer yandan kişiye pozitif bir etki de yaratabiliriz. Bu tarz durumları kabullenmenin kişinin kendi gelişimini destekleyebileceğini söyleyebiliriz. Örneğin, hediye konusunu anlayışla karşılarsa eğer, insanlarla ilişki kurma konusunda gelişebileceğini ifade edebiliriz. Her insanın ara sıra unutkanlık yapabileceğini ve bizim de bunu kabulleneceğimiz konusunda gelişebileceğimizi gösterebiliriz.

Kendi hayatımızdan örnekler vererek destekleyebiliriz. Bu konu önem teşkil ediyor, çünkü şikayet eden negatif kişinin bu olayları yalnız onun yaşamadığını gösteriyor. Kendi hayatlarımızdan da negatif olayları vurgulayıp bu olaylarla nasıl baş ettiğimizi anlatmamız ve sonuçların da neler olduğunu göstermemiz çok faydalı olacaktır. Bunu yaparak kişiye nasıl başa çıkabileceğini dolaylı bir yoldan öğretmiş oluyoruz aslında.

4

1. 3. AŞAMA

Bu aşama, daha çok sizin kendinizi korumanızla alakalı. Öncelikle negatif insanlarla konuşurken konuşmaların kısa tutulması önemli. Çünkü negatif ve yanlış düşüncelere çok fazla maruz kalırsanız, bir süre sonra bu düşüncelere inanma olasılığınız artar.

Diğer yandan duygular bulaşıcıdır ve negatif bir kişi ile çok fazla birliktelik size de negatiflik getirecektir. Bu kişilerle her konuşmadan sonra kendi kendinize negatif ve yanlış düşüncelerin analizini yapmanız önemli. Yani “En kötü ne olabilir?” ve “Bu durumun bir çözümü yok mu?” gibi sorular sorarak aslında yanlış ve negatif düşüncelerin gerçekliğini sorgulamış olursunuz ve bu da sizi daha sağlıklı bir ruh halinde olmaya itecektir.

5

1. 4. AŞAMA

Negatif insanlardan hala zarar gördüğümüzü düşünüyorsak, kendimizi onlardan uzaklaştırmamız gerekiyor. Önceki aşamalar bu noktaya kadar işe yaramayıp hala bu kişiler bize zarar vermeye devam ediyorsa, ilişkimizi minimum seviyeye düşürmemiz önemli. Bu noktada bizim de kontrol alanımızın sadece kendi davranışlarımızdan ibaret olduğunu unutmamak lazım.

Negatif insanlar için elimizden geleni yaptıktan sonra hala bir değişim göremezsek ne yazık ki bu aşamada kendimizi korumayı düşünmek zorundayız. Çünkü bir ilişki kurmak için bizim sağlıklı olmamız gerekiyor. Eğer negatif insanlar bizim psikolojik sağlığımızı bozmaya başlarsa hiçbir ilişki kuramayabiliriz, fizyolojik sağlığımız bozulabilir ve gün içinde yapmamız gerekenleri yapamayabiliriz. Kısacası, kendi hayatımızı suistimal etmiş oluruz.

6

HER DURUMDA SIZIM SIZIM SIZLANAN SİZSENİZ…

Meseleye bir de karşı taraftan bakalım. Her konuda sızlanan taraf siz de olabilirsiniz. Arkadaşınızla ya da bir yakınınızla iyi bir konuşma seansı, öfke veya stresi aşmanıza yardımcı olabilir. Duygusal destek için arkadaşlarınıza yaslanmak, aslında arkadaşlıklarınızı da güçlendirebilir. Ama bu sızlanmanın dozu istemediğiniz kadar yüksekse, her şeyden şikayet etmekten kendinizi bir türlü alamıyor ve içinizdeki negatif duygulara karşı koyamıyorsanız ne yapmalısınız?

“Bu hayatta 5 evrensel duyguyu zaman zaman yaşamakla yükümlüyüz: Mutluluk, iğrenme, üzüntü, şaşkınlık ve öfke. Fakat bu duygular zaman zaman değil de uzun bir zaman bizde hakim oluyorsa, işte o zaman ruh sağlığımızda problemler çıkabilir” diyen Uzman Psikolog Ümit Ege Canyurt, bu durumla baş etmek için ‘kayıt tutma’ yöntemini öneriyor. Peki, bunu nasıl yapacağız?

7

DUYGU GÜNLÜĞÜ

“Bir duygu günlüğü tutarak başlayabiliriz işe. Duygu günlüğü tutmak, gün içinde yaşadığımız olayları anlatıp bu olaylar hakkında duygulara vurgu yaparak yazıya dökmek demektir. Böylece hem geçirdiğimiz süreçte hangi duyguların çok daha aktif yaşandığının farkına varacağız hem de duygu boşaltımı yapmış olacağız” diyen Canyurt, “Duygu boşaltımı yapmak, bize ait olmayan bir duygunun dışarı çıkmasını sağlayarak ruh sağlığımızı dengede tutmuş olacak” diyor.

Canyurt’a göre, duygu günlüğünü tutarken o olay hakkında gerçekten bu duyguyu yaşamamıza gerek var mı diye sorgulayacağız. Böylelikle gereksiz yaşamış olduğumuz duyguları arındırmayı hedefleyeceğiz.

Peki, nasıl analiz edeceğiz? İlk olarak o duyguyu yaşatan düşünceyi bulacağız ve bu düşüncenin kanıtlarını sorgulayacağız. Bize olumsuz duyguları yaşatan düşüncemizin herhangi bir kanıtı yoksa, o zaman işte o duyguyu biz boşuna yaşıyoruz demektir. Böylelikle genel olarak anlamsız duygulardan arınmayı öğreneceğiz. Belki de duygu günlüğümüzde hakim olan olumsuz duyguların değiştiğini göreceğiz.

8

HAYATIMIZIN 4 KONSEPTİ

“Çok eleştirel bir ortamda büyüdüysek, bu durumdan çıkmak için kendimizi sevmeyi ve kendimize şefkat göstermeyi öğrenmeliyiz” diyen Canyurt; bunu, kendi yaptığımız iyi işleri hatırlayarak ve bu konu hakkında çeşitli meditasyonlar yaparak gerçekleştirebileceğimizi söylüyor.

Bir başka çözüm yolu olarak sırasıyla; ne istediğimize odaklanma, bu konuda bir plan yapma ve bu planı ufak hedeflere bölmeyi öneren Canyurt, “Yaşamımızın dengeli olmasını sağlamalıyız. Yani sosyallik, hobiler, bedenimiz ve başarılarımızı eşit olarak aktif edebiliyor muyuz diye incelemekten bahsediyorum. Bu dört konsept insan hayatında sürekli ve dengeli bir şekilde yer almak zorunda. Olmazsa eğer, ruhsal olarak denge kaybına yol açacaktır” diyor.

9

DİKKAT DAĞITMA TEKNİKLERİ

“Bir konu hakkında çok fazla takılı kalıp olumsuz duyguları sürekli besliyorsak eğer, bu noktada dikkat dağıtma tekniklerini kullanabiliriz” diyen Canyurt, yürüyüş yapmak, herhangi bir işle uğraşmak ya da o an biriyle sohbet etmek gibi dikkat dağıtma yöntemlerini öneriyor.

Her şeyi denediniz ama içinizdeki kötümserle bir türlü vedalaşamıyorsanız, bir ruh sağlığı uzmanından destek almanız en iyisi…

Bu içeriği paylaş
İLGİLİ İÇERİKLER
İşte haftanın kültür sanat ajandası
Çocukların ve animasyon tutkunlarının ilgisini çekecek Harold ve Mor Tebeşir, bu haftanın öne çıkan filmleri arasında yer alıyor. Senaristliğini ve yönetmenliğini M. Night Shyamalan’ın yaptığı haftanın gerilim filmlerinden Tuzak (Trap), gittikleri bir pop konserinde kendilerini karanlık ve uğursuz bir olayın merkezinde bulan bir baba ve genç kızının hikayesini konu ediniyor. Haftanın aksiyon filmlerinden Geber! (Kill), sevdiği kadının zorla evlendirileceğini öğrenen bir adamın hikayesini konu ediyor. Sinemaseverlerin beğenisini kazanan Efsane, Nefes- Yer Eksi İki ve 3391 Kilometre filmleri Yaz Film Festivali kapsamında yeniden vizyona girecek. Beyoğlu Belediyesi Açık hava sineması gösterimleri başladı… 24 Ağustos'a kadar 16 farklı noktasında düzenlenecek olan etkinliklerde çocuklara ve yetişkinlere yönelik 21 film gösterimi yapılacak. AKM ve İş Sanat’ta çocuklar için atölyeler var... Cem Davran, Celil Nalçakan ve Onur Özaydın’dan Üçü Bir Arada oyunu 7 Ağustos’ta Küçükçiftlik Bahçe Tiyatrosu’nda... Yağmur Aygün, Frida Kahlo karkteriyle Ağustos ayı boyunca Bakırköy AyDem Sahne’de. İstanbul Festivali başladı. Yenikapı’da 18 Agustos’a kadar her gün bir sanatçının konseri ve çeşitli etkinlikler var. Maximum Uniq’te 3 Ağustos’ta Barabar konseri var, After Party’de de Hey Douglas çıkıyor. Feridun Düzağaç Drock XL Kadiköy’de 3 Ağustos’ta konser verecek. Süper Star Ajda Pekkan Harbiye’de 6 Ağustos’ta konser verecek. Selamiçeşme Parkı’nda 6 Ağustos’ta Cihan Tamer ve Zihini Göktay’ın Bir Varmiş Bir Yokmuş adlı müzikli gösterisi var. Haftanın kültür sanat ajandasını Haberturk.com Yazı İşleri Koordinatörü Kadir Kaymakçı, HT Mikrofon'da Helin Genç'e değerlendirdi.