Storror'un rotası İstanbul!

7 genç sporcudan oluşan İngiliz parkur takımı Storror, Asya ve Avrupa kıtasının birbirine bağlandığı İstanbul Boğazı’nı ilk kez geçti. Canon işbirliğiyle bir ilke imza atan grup, Galata Köprüsü ve Haydarpaşa Tren Garı gibi İstanbul’un ikonik mekânlarında atlayışlar yaptı. Storror takımı ile tarihi Komando Merdivenleri’ndeki çekimleri sonrası İstanbul deneyimlerini ve bu heyecan verici sporu konuştuk. HT Cumartesi'nden Özlem Özçelik'in haberi...

Bu spora nasıl başladınız?

Max Cave: 10-11 yıl önce, televizyonda yayınlanan bir belgeseli izledikten sonra odamda zıplamaya ve pratik yapmaya başladım.

Callum Powell: Kardeşimle belgeseli izledikten sonra yapmaya karar verdik. Birkaç denemeden sonra âşık oldum.

Hiç yaralandınız mı?

Drew Taylor: Çok sık başımıza gelmiyor. Bu sporu 12 yıldır yapıyorum, geçen yıl ilk kez yaralandım, bileğimi kırdım. İstatiksel olarak diğer sporlar kadar güvenli.

Callum P.: 12 yılda sadece iki kemiğim kırıldı.

Hatırladığınız en tehlikeli an hangisiydi?

Callum P.: Bir belgesel çektik. 6 hafta boyunca gökdelenlerin üzerinde zıpladık. Her atlayış, her gün tehlikeliydi.

Evet şimdi bırakmamın zamanı geldi” dediniz mi?

Max C.: Her şey tamamen kontrol altındaydı. Güvende hissetmeseydik bir binadan diğerine atlamazdık.

Drew T.: “Neden böyle bir şey yaparsın ki?” gibi soru geliyor akla. Halbuki her adımımız planlanıyor ve güvence altına alındıktan sonra o atlayışları yapıyoruz.

Callum P.: Yüksek binalar ve uzak mesafelerle boğuşurken çekilen planları izlemek çok farklı bir his. En tehlikeli atlayış aslında hayatımızın en iyi anlarından biri haline geliyor.

Kaç ülke gezdiniz? Şehir seçerken neye dikkat ediyorsunuz?

Callum P.: Sanırım 50 ülke gezdik.

Max C.: O şehirde denemeler yapanlardan öneriler alıyoruz. Bazen internette fotoğraf görüp “Evet burası güzel” diye karar veriyoruz.

Drew T.: İstanbul’u bize bir video içinde iki kıtayı geçme imkânı verdiği için seçtik.

Çekimlerden önce nasıl bir hazırlık süreci oluyor?

Drew T.: Çok detaylı ve uzun bir hazırlık aşaması var. Örneğin bugün köprünün üzerinden tekneye atladığımız bir çekim yaptık. Bu fikri bir ay önce bulduk ve birkaç hafta önce buraya gelip bu fikri nasıl hayata geçirebiliriz diye araştırdık. Güvenlik izinleri alındı. Bu sabah saat 05.00’te oradaydık. İki atlayışı yapmak 6 saatimizi aldı. Gördüğünüz gibi çok fazla fikir ve bir o kadar da güvenlik var.

Max C.: Sanırım oradan tekneye atlamak en korkutucu atlayışlarımdan biriydi. Çok çılgındı.

Hazırlanma süreciniz nasıl gelişiyor, müzik dinlemek, esneme hareketleri yapmak gibi ritüeliniz var mı?

Callum P.: Sanırım müzik ile moda girmek değil de kendine güvenmek ve konsantre olmak gibi bir durum söz konusu.