Tarımın geleceği Norveç'in elinde olabilir mi? Svalbard tohum deposu hakkındaki bu gerçekler sizi çok şaşırtacak!
Tarımın geleceği buzullar altında saklı. Norveç'in Svalbard adasında bulunan Küresel Tohum Deposu, dünyadaki tarımsal biyoçeşitliliğin son sigortası olarak gösteriliyor. Burada, bir tohum bile milyonlarca insanın geleceğini kurtarabilir!
Dünyanın en üssünde, buzlarla kaplı bir dağın derinliklerinde insanlığın geleceğini korumak için bir kasa saklanıyor. Svalbard Küresel Tohum Deposu, toprak ananın sunduğu çeşitliliği gelecekteki nesillere taşımak amacıyla kurulmuş, benzersiz bir projedir. İşte bu projeye dair detaylar!
1. SVALBARD TOHUM DEPOSU NEDİR VE NEREDE BULUNUYOR?
Svalbard Kürel Tohum Deposu, dünyanın gıda bitkilerinin tohumlarını kürel bir felaket durumunda korumak amacıyla inşa edilmiş, Norveç'ın Spitsbergen adasında, Svalbard Takımadası'ının bir dağının içine kurulmuş güvenli bir tesisidir.
Kuzey Kutbu’na yakın olan bu konum, soğuk iklimi ve kalıcı don yapısı sayesinde tohumların uzun süreli saklanmasını destekler. İnşaatı Haziran 2006'da başlayan depo, 26 Şubat 2008'de ilk tohum teslimiyle resmi olarak açılmıştır. Norveç hükümeti tarafından, Küresel Bitki Çeşitliliği Vakfı (Crop Trust) ile birlikte hayata geçirilen bu proje, 100'ü aşkın ülke tarafından desteklenmektedir.
Depo, 4,5 milyon tohum örneği kapasitesine sahiptir ve ülkeler ya da tohum bankaları tarafından sağlanan tohumları bedelsiz olarak saklar.
2. İLK TOHUM ÇEKİMİ: SURİYE İÇ SAVAŞI VE ICARDA
Eylül 2015'te Suriye İç Savaşı, Svalbard Tohum Deposu'ndan ilk tohum çekimine neden oldu. Uluslararası Kuru Alanlar Tarımsal Araştırma Merkezi (ICARDA), savaş nedeniyle yok olan tahıl ve diğer bitki tohumlarının yerine yenilerini ekebilmek için tohumlarını geri çekti.
ICARDA, Suriye’nin Halep kentindeki eski merkezinden Fas ve Lübnan'daki yeni tohum bankalarına taşınarak faaliyetlerine devam etti. Bu olay, Svalbard’ın gerçekte sadece büyük felaketlere değil, yerel çapta yaşanan krizlere de çözüm sunduğunu gösteriyor.
3. DÜNYANIN TARIMSAL BİYOÇEŞİTLİĞİ TEHLİKE ALTINDA
Son 50 yılda tarımsal uygulamaların endüstrileşmesiyle birlikte üretim artarken, biyoçeşitlilik dramatik bir şekilde azalmıştır. Bugün dünyada gıda ihtiyacının %95'i sadece 30 tarım bitkisinden karşılanıyor.
Çin’de 1950’lerden bu yana kullanılan pirinç çeşitlerinin yalnızca %10’u günümüzde hala kullanılmaktadır. Aynı şekilde ABD’de 1900’lerden bu yana meyve ve sebze çeşitlerinin %90’ı yok olmuştur. Bu tek tip tarım sistemi, tarımsal üretimi hastalıklar ve kuraklık gibi tehditlere karşı daha savunmasız hale getiriyor.
Svalbard’da saklanan yüz binlerce eski ve yabani tohum çeşidi, gelecekte karşılaşılabilecek krizler için birer sigorta niteliği taşıyor. İklim değişikliği gibi büyük sorunlarla mücadelede bu eski çeşitler, yeni dayanıklı bitki türlerinin geliştirilmesinde kullanılabilecek genetik özellikler sunabilir.
4. TARİHTEN BÜYÜK FEDAKARLIKLAR: LENİNGRAD KUŞATMASI
Svalbard’daki en önemli tohum koleksiyonlarından biri, St. Petersburg Vavilov Araştırma Enstitüsü'ne ait tohumlardır. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Leningrad Kuşatması’nda bir grup bilim insanı, enstitüyü korumak için açlıktan ölmeyi göze aldı.
5. KÜRESEL İŞ BİRLİĞİ VE GELECEĞİ KORUMA
Svalbard Tohum Deposu, uluslararası çatışmaların ötesinde dünya için nadir bir iş birliği örneği sunuyor. Kuzey Kore’nin kırmızı kutuları ABD’nin siyah kutularıyla yan yana dururken, Ukrayna’nın tohumları Rusya’nın tohumlarının hemen üzerinde yer alıyor.
Ülkeler arasında siyaset ne olursa olsun, Svalbard’da tohumların tek bir hedefi var: Dünyanın gelecekteki gıda güvenliğini sağlamak.
