TETHYS Trans-Eurasian Gateway Investment Türkiye, Avrasya, Orta Asya'da IRMA’yı (Initiative for Responsible Mining Assurance) zorunlu kılan ilk ve tek yatırım fonu oldu!
Tethys Trans-Eurasian Gateway Platformun kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Leyla Keser Berber, küresel enerji geçişi, yatırım paradigmaları ve IRMA'nın (Initiative for Responsible Mining Assurance) madencilik sektöründeki geleceği ve Tethys'in rolü üzerine açıklamalarda bulundu

Tethys Trans-Eurasian Gateway Platformun kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Leyla Keser Berber, Tethys Trans-Eurasian Gateway Investment'ın IRMA'yı zorunlu hale getirmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Leyla Keser Berber, IRMA'nın neden zorunlu hale geldiğini, standartların madencilikteki önemini anlattı.
- Tethys Trans-Eurasian Gateway Investment Platform’un temel misyonu nedir?
Prof. Dr. Leyla Keser Berber: Tethys, kritik hammaddeler, enerji geçişi altyapıları ve sürdürülebilir madencilik ekosistemlerini küresel kurumsal yatırım sermayesi ile entegre eden öncü bir yatırım platformudur. Misyonumuz, Avrupa, Orta Asya ve Kafkasya’nın enerji geçişi için gerekli olan temel hammadde arz güvenliğini sağlarken aynı zamanda bölgesel ekonomik kalkınma, adil kaynak yönetimi ve ülkeler arası stratejik iş birliklerini destekleyen bir model oluşturmaktır.
Geleneksel madencilik fonlarından farklı olarak, Tethys yalnızca ham madde çıkarımına odaklanan ve yatırım yapan bir yatırım fonu değildir; aynı zamanda madencilikten işleme, yeşil sanayi entegrasyonu ve karbon-nötr lojistik altyapısına kadar tüm ekosistemi içine alan entegre bir finans ve yatırım stratejisi ile yatırım yapan ve bu projenin yaşam döngüsü boyunca bütün aşamalarını dikkatle geliştiren bir özgün yatırım ve yönetim kuruluşudur.
Tethys’in özgünlüğü, yatırımın finansal getiri kadar sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik ilkelerine dayalı olmasından gelir. Artık yatırımlar yalnızca kârlılık üzerinden değerlendirilmez; çevresel ve sosyal etkileri göz ardı eden bir model küresel finansal sistemde geçerliliğini kaybetmiştir.
- Avrasya ve Orta Asya, enerji geçişi açısından neden en kritik bölge olarak öne çıkıyor?
Prof. Dr. Leyla Keser Berber: Enerji geçişi küresel ekonomik döngüleri yeniden şekillendirirken, Avrasya ve Orta Asya’nın rolü kritik hammaddeler ve stratejik sanayi yatırımları açısından hayati bir noktaya ulaşmıştır.
Bu bölgenin öne çıkmasının üç temel nedeni vardır:
Bu nedenle, Tethys yalnızca bir yatırım fonu değil, aynı zamanda bölgeyi küresel sanayi ekosistemine entegre eden bir yatırım ve yönetim platformudur.
Tethys Trans-Eurasian Gateway Investment IRMA’yı Zorunlu Kılan İlk ve Tek Yatırım Platformudur
Madencilik sektörü, enerji geçişinin merkezinde yer alırken, geçmişin sömürgeci ve kontrolsüz madencilik uygulamaları hala birçok bölgede devam etmektedir. Tethys Trans-Eurasian Gateway Investment Platform, Avrasya ve Orta Asya’da IRMA (Initiative for Responsible Mining Assurance) standartlarını zorunlu kılan ilk ve tek yatırım platformu olarak yeni bir dönemin kapılarını açıyor.
IRMA:
Madencilik Yatırımlarında Yeni Standart
Küresel yatırım dünyasında ESG odaklı finansman mekanizmalarının baskın hale gelmesiyle, IRMA gibi bağımsız ve üçüncü taraf onaylı madencilik standartları artık uluslararası yatırımcının en önemli kriterlerinden biri haline gelmiştir. Tethys, IRMA’nın madencilik sektöründe yalnızca bir sertifikasyon değil, yeni bir yatırım zorunluluğu haline geldiğini ve önümüzdeki on yılda sertifikasyona sahip olmayan madencilik operasyonlarının finansmana erişiminin imkânsız hale geleceğini öngörmektedir.
IRMA’nın Finansal ve Yatırım Perspektifinde Getirdiği Değişiklikler:
???? Yeşil Finansman ve ESG Uyumlu Yatırımların Ön Koşulu → 2030’a kadar ESG temelli yatırım fonlarının toplam global yatırım hacminin %80’ini oluşturması beklenmektedir. IRMA’sız projelerin bu fonlara erişmesi mümkün olmayacaktır.
???? Uluslararası Tedarik Zincirlerine Dahil Olma Şartı → ABD, AB ve Japonya gibi büyük pazarlarda madencilik ürünlerine uygulanan sürdürülebilirlik standartları IRMA sertifikasyonu ile birebir örtüşmektedir.
???? Küresel Otomotiv, Elektronik ve Yenilenebilir Enerji Devlerinin Tedarikçi Tercihleri → Tesla, Volkswagen, Apple ve Microsoft gibi dev şirketler, IRMA standartlarını sağlayamayan tedarikçilerle çalışmayı tamamen durdurma sürecine girmiştir.
???? Yatırım Riskini Minimize Eden Denetim Mekanizması → Bağımsız denetim mekanizmaları sayesinde, yatırımcılar için risk analizi daha güvenilir hale gelmektedir.
Bu değişim sürecinde, Tethys’in Avrasya’da IRMA standartlarını temel alarak madencilik yatırımlarını yönlendiren ilk ve tek yatırım grubu olması, hem bölgesel hem de küresel ölçekte yeni yatırım trendlerinin belirleyicisi konumuna gelmesini sağlamaktadır.
Avrasya ve Orta Asya’da Sovyetler sonrası deregüle edilmiş sanayileşme ve çevresel yıkım modelini terk etme vakti geldi. Tethys olarak, madenciliğin sadece bir “çıkartma” endüstrisi olmaktan çıkıp rejeneratif, şeffaf ve adil bir yatırım modeli haline gelmesi gerektiğine inanıyoruz.
Bugüne kadar IRMA sertifikasyonu, çoğunlukla Batı merkezli madencilik yatırımları için konuşulan bir standarttı. Ancak, Tethys olarak Avrasya’da IRMA ilkelerini tüm yatırımlarımız için zorunlu hale getiren ilk ve tek kurumsal yatırım platformuyuz.
Bu deklarasyon, Avrasya’nın enerji geçişindeki merkezi rolünü, IRMA uyumlu madenciliğin zorunluluğunu ve küresel finans sisteminin artık çevresel ve sosyal uyumluluğu ödüllendiren yeni kurallarını ilan etmektedir.
- IRMA’nın (Initiative for Responsible Mining Assurance) madencilik sektöründe bir paradigma değişimi yarattığını söylüyorsunuz. Global ölçekte sadece 3-4 kuruluş olarak bilinen madencilik standartları kuruluşların IRMA’yı ayıran temel farklar nelerdir?
Leyla Keser Berber: IRMA, madencilik sektöründeki köklü sürdürülebilirlik eksikliğine karşı geliştirilen en kapsamlı ve bağımsız standartlardan biridir. Bugüne kadar madencilik şirketleri sürdürülebilirliği bir “pazarlama unsuru” olarak gördü. Birçok “sorumlu madencilik!!!” standardı, şirketlerin kendi kendini denetlemesine dayalıydı ve bağlayıcılığı düşüktü. IRMA ise tamamen üçüncü taraf denetimleri, sivil toplumun doğrudan katılımı ve mutlak şeffaflık üzerine inşa edilmiştir.
IRMA’nın temel farkları şunlardır:
✔ Tam Şeffaflık – Şirketler IRMA sertifikasyonu için tüm operasyonlarını bağımsız kuruluşlara açmak zorundadır.
✔ Bağımsız Denetim – İç değerlendirme değil, dış bağımsız denetçiler tarafından sertifikasyon yapılır.
✔ Yerel Toplumun Gücü – Bölgedeki topluluklar, IRMA uyumluluğu için zorunlu bir paydaş olarak belirlenmiştir.
✔ Net-Sıfır ve Dairesel Ekonomi Zorunluluğu – Çevresel etkilerin sadece azaltılması değil, tamamen yeniden yapılandırılması esastır.
Bu standart, madenciliğin sürdürülebilirlik ve sosyal adaletle uyumlu hale gelmesi için gereken somut dönüşüm modelini sunuyor. Artık sürdürülebilirlik “tercih” değil, temel yatırım koşulu.
- Tethys olarak IRMA sertifikasyonunu zorunlu hale getirmenizin ana motivasyonu neydi?
Leyla Keser Berber:
Dünya şu anda büyük bir dönüşüm içinde. Madencilik, enerji geçişinin temel taşı olmasına rağmen, aynı zamanda en büyük çevresel ve sosyal riskleri barındıran sektörlerden biri. Eğer madencilik sanayi geçmişteki gibi kontrolsüz ve çevresel maliyetleri göz ardı eden bir şekilde devam ederse, enerji geçişi küresel bir başarısızlığa dönüşebilir.
Tethys olarak IRMA’yı zorunlu kılmamızın birkaç ana sebebi var:
IRMA sertifikasyonu bizim için yalnızca bir “etik seçim” değil; finansmana erişim, piyasa kabulü ve operasyonel meşruiyet açısından olmazsa olmaz bir zorunluluktur.
Tethys’in IRMA uyumlu madencilik yaklaşımı, yatırımcılar için nasıl bir rekabet avantajı sağlıyor?
Leyla Keser Berber: Geleneksel madencilik modeli artık yatırımcılar için sürdürülebilir değil. Artık sadece bir maden sahası bulup çıkarmak ve satmak yeterli değil. Yatırımcılar için en önemli nokta, o kaynağın tedarik zincirindeki uzun vadeli sürdürülebilirliği ve güvenilirliği.
Tethys’in IRMA odaklı modeli, yatırımcılar açısından şu üç büyük avantajı sağlıyor:
✔ Küresel Finansmana Açık Kapılar – IRMA sertifikalı projeler, IFC, EBRD, Dünya Bankası ve büyük özel fonlar tarafından yatırım için önceliklidir.
✔ Daha Yüksek Değerleme ve Pazar Gücü – ESG uyumlu projeler, piyasa değerlemelerinde %20-30 daha yüksek primle değerlendiriliyor. Avrupa ve ABD’de büyük üreticiler yalnızca sürdürülebilir kaynaklardan hammadde almayı taahhüt etmiş durumda.
✔ Düşük Regülasyon Riski – Regülasyonlara tam uyumlu olan projeler, gelecek 10-20 yılda operasyonel belirsizlik ve yasaklarla karşılaşmadan faaliyet gösterebilecek.
Tethys olarak madenciliğin yalnızca metal çıkarmak olmadığını, daha geniş ekonomik ve ekolojik bir sistemin temeli olduğunu kabul ediyoruz. Bu yüzden IRMA’yı iş modelimizin merkezine koyduk.
- IRMA sertifikasyonu olmayan madencilik projelerinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Leyla Keser Berber: Bu çok net: IRMA sertifikasyonuna sahip olmayan madencilik projeleri, küresel ekonomide geçerliliğini kaybetmeye mahkum.
IRMA sertifikasyonu olmayan bir maden sahasının geleceği şu dört temel riskle karşı karşıya:
???? Finansman Erişimi Yok – Bankalar, özel fonlar ve yatırımcılar artık IRMA’sız projelere fon sağlamıyor.
???? Regülatif Engeller – AB, ABD ve Asya’nın önde gelen ekonomileri, sertifikasız madenleri piyasa dışında bırakıyor. Örneğin, AB’nin yeni Dijital Ürün Pasaportu (DPP) gereklilikleri, yalnızca tam şeffaflığa sahip madencilik ürünlerinin pazara girmesine izin verecek.
???? Piyasa Talebinde Düşüş – Otomotivden teknolojiye kadar büyük şirketler, karbon-nötr ve sürdürülebilir madenlerden hammadde tedarik etme taahhüdünde bulunuyor. Eğer bir maden IRMA uyumlu değilse, pazarda hiçbir büyük alıcı bulamaz.
???? Sosyal Direnç ve Protestolar – Toplumlar ve çevre örgütleri, eski model madenciliğe karşı çok daha aktif bir şekilde mücadele ediyor. Bir madencilik projesi IRMA sertifikası olmadan devam etmeye çalışırsa, uzun vadede sosyal direnç ve yasal engellerle karşılaşacaktır.
Özetle, IRMA’sız bir madencilik operasyonu artık yalnızca sürdürülemez değil, işlevsiz hale geliyor.
Dünya değişti. ESG ve sürdürülebilirlik artık bir “opsiyon” değil, bir yatırımın %80’ini belirleyen temel bir zorunluluk.
Şirketlere ve yatırımcılara mesajım şu:
???? Eğer IRMA uyumlu değilseniz, finansmana, piyasalara ve müşterilere erişiminiz yoktur.
???? Eğer ESG ilkelerini yüzeysel bir şekilde ele alıyorsanız, geçmişte kalmış bir iş modeliyle çalışıyorsunuz.
???? Eğer madenciliğin hala eski sömürü mantığıyla yürütülebileceğini düşünüyorsanız, tarihin yanlış tarafındasınız.
Bu çerçevede, yatırım projelerinin sadece şekilsel ESG uyumu göstermesi artık yeterli değildir. ESG kuralları, yatırım koşullarının en kritik bileşeni haline gelmiştir ve yatırımcılar için artık bir normdur, istisna değil.
- Çifte Önemlilik İlkesi artık yatırımcılar için neden zorunlu hale geldi?
Prof. Dr. Leyla Keser Berber: Çifte Önemlilik İlkesi (Double Materiality Principle) artık yatırım dünyasında temel ve vazgeçilmez bir kriterdir.
Eskiden yatırımlar yalnızca finansal riskler üzerinden değerlendirilirdi. Ancak, küresel finansal sistemde dönüşüm yaşanıyor ve artık bir yatırımın finansal getirisi kadar, çevresel ve sosyal etkileri de değerlendirilmek zorunda.
Çifte Önemlilik İlkesi, iki temel parametreye dayanır:
Bu yaklaşım artık Avrupa Yeşil Mutabakatı, ABD SEC kuralları ve uluslararası finansal raporlama standartları (IFRS) kapsamında zorunlu hale gelmiştir.
Tethys olarak biz, tüm yatırımlarımızda Çifte Önemlilik İlkesi’ni finansal analizlerimizin temel bileşeni haline getirdik. Artık yatırımcılar için sadece kısa vadeli kârlılık değil, uzun vadeli sürdürülebilir değer yaratma stratejileri ön plandadır.
- Küresel finans sistemi ve enerji geçişi yatırım dünyasını nasıl köklü bir şekilde değiştiriyor?
Prof. Dr. Leyla Keser Berber: Enerji geçişi, yalnızca fosil yakıtların yerine yenilenebilir enerjiyi koymakla ilgili bir dönüşüm değildir. Bu süreç, küresel finansal sistemin temel yapı taşlarını değiştiren en büyük yatırım reformlarından biridir.
Özetle:
- Bugün dünya, yatırımı nasıl tanımlıyor? Yatırımın temel DNA’sı nasıl değişti?
Prof. Dr. Leyla Keser Berber: Eskiden yatırım, sermaye koymak, getiri elde etmek ve çıkış yapmak üzerine kurulu bir yapıydı. Ancak enerji geçişi, dijital dönüşüm ve ESG finansman dinamikleri yatırımın DNA’sını köklü bir şekilde değiştirdi.
Bugün artık yatırımın tanımı “sadece kâr değil, değer yaratımı, sistem entegrasyonu ve uzun vadeli sürdürülebilir dönüşüm sağlamak” olarak yeniden yazıldı.
Buna “Yatırım 3.0” diyoruz. Nedir bu yeni nesil yatırım?
Özetle, yatırımcılar artık sadece “hangi şirkete yatırım yapıyorum?” diye sormuyor, “bu yatırımın ekosisteme, küresel enerji dönüşümüne ve jeopolitik risklere etkisi ne olacak?” sorusunu soruyor.
Tethys olarak biz bu yeni yatırım kodlarının mimarisini inşa ediyoruz ve Avrasya-Orta Asya ekseninde yeni nesil yatırım projeleri yaratıyoruz.
- Tethys’in geliştirdiği “Sürdürülebilir Sermaye Tasarımı” kavramı nedir? Bu, geleneksel yatırım modelinden nasıl farklılaşıyor?
Prof. Dr. Leyla Keser Berber: Tethys olarak “Sürdürülebilir Sermaye Tasarımı” (Sustainable Capital Architecture - SCA) adını verdiğimiz özgün bir yatırım metodolojisi geliştirdik.
Bu model, sermayenin yatırımın tüm aşamalarında finansal, çevresel ve sosyal entegrasyonunu zorunlu hale getiren bir finans tasarım stratejisi. Geleneksel modelde yatırım:
Tethys’in Sürdürülebilir Sermaye Tasarımı modelinde:
✅ İlk yatırım aşamasında bile ESG entegrasyonu yapılır.
✅ Projenin karbon-nötr bir operasyon modeli ile tasarlanması zorunludur.
✅ Tüm yatırımcılar için ESG’ye uyumlu finansal araçlar (yeşil tahviller, sürdürülebilir kredi mekanizmaları) entegre edilir.
✅ Blended Finance (Karma Finansman) stratejisi kullanılarak, kamu-özel sermaye iş birlikleri ve uluslararası sürdürülebilir fonlar devreye alınır.
Bu model, sadece çevresel uyumlu projeler yaratmakla kalmaz, aynı zamanda uzun vadeli finansal istikrar sağlayan bir ekosistem oluşturur.
- Küresel finansal sistemde ‘kapalı devre yatırım’ kavramı nedir ve neden artık her yatırımcı bunu dikkate almak zorunda?
Prof. Dr. Leyla Keser Berber: Kapalı devre yatırım (Closed-Loop Investment), yatırımların artık sadece piyasa koşullarına değil, küresel düzenleyici normlara göre şekillenmek zorunda olduğu gerçeğini ifade eden yeni bir kavramdır.
Bugün bir yatırımcı için sermaye koymak tek başına yeterli değil. Yatırımın küresel sürdürülebilir finans normlarına uymaması durumunda, yatırımın getiri yaratma kapasitesi düşüyor ve likiditeye erişimi imkânsız hale geliyor.
Örneğin:
Enerji geçişi yatırımlarında “Yatırım Ekosistem Kapsayıcılığı” yeni nesil yatırımcılar için bir zorunluluk haline gelmiştir.
Bugün yatırımın yalnızca şirket özelinde düşünülmesi yetersiz ve hatta riskli hale geldi. Çünkü enerji geçişi projeleri artık tek bir yatırımcının, tek bir hükümetin ya da tek bir fonun kontrol edemeyeceği kadar büyük ve çok katmanlı hale geldi.
Tethys olarak geliştirdiğimiz “Yatırım Ekosistem Kapsayıcılığı” modeli, her yatırımın içinde bulunduğu bölgesel, finansal, teknolojik ve sosyo-politik ekosisteme doğrudan entegre olmasını sağlayan yeni nesil bir yatırım metodolojisidir.
Bu modelde:
✔ Projeler yalnızca finansal getiri açısından değil, toplumsal fayda ve bölgesel entegrasyon açısından da değerlendirilir.
✔ Uluslararası finans kuruluşları, kamu-özel iş birlikleri ve bölgesel aktörler yatırımın temel bileşeni olarak dahil edilir.
✔ Tüm projeler dijital şeffaflık sistemlerine entegre edilir ve küresel sürdürülebilirlik normlarına bağlı kalması sağlanır.
Artık izole yatırım devri sona erdi. Yatırımlar, bölgesel ekosistemlerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine doğrudan entegre olmalı ve çok aktörlü bir modelle yönetilmelidir.