Tıp ve mühendislik öğrencisi iki kardeşin projesiyle dijital kadavra üretiliyor
Üsküdar Üniversitesi tıp fakültesi öğrencisi Mustafa Şanverdi ile kardeşi bilgisayar mühendisliği öğrencisi Emre Kaan Şanverdi, 3 boyutlu (3D) yazıcı ve sanal gerçeklik (VR) gözlüğü kullanarak dijital kadavra üretimine başladı
Türkiye'de on binlerce doktor adayının eğitim gördüğü tıp fakültelerinde beden bağışının az olması nedeniyle, anatominin ana eğitim materyali olan kadavra temininde sorun yaşanıyor. Bu durum kadavra ithaline de sebep oluyor.
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencisi intern doktor Mustafa Şanverdi ile kardeşi bilgisayar mühendisliği öğrencisi Emre Kaan Şanverdi, insan organlarını 3 boyutlu şekilde tarayıp VR gözlüklere uygun hale getiren proje geliştirdi.
İki kardeş, kadavra ihtiyacını azaltmak için 3D yazıcı ve VR gözlüğün kullanıldığı dijital kadavra üretti.
Bu çalışmada organlar yazıcı sayesinde 3 boyutlu şekilde basılıyor, daha sonra birebir şekil, boyut ve rengiyle taranarak VR gözlüğe yükleniyor.
Bu sayede tıp öğrencileri organlara fiziksel dokunma hissi yaşarken, görsel zekasını da kullanarak anatomi eğitimi alıyor.
Şanverdi kardeşlerin sanal anatomi ve cerrahi simülasyon çalışması, maliyet olarak ithal edilen bir kadavranın 20'de 1'ine denk geliyor.
TEKNOFEST VE WISH'TE DERECE, TÜBİTAK VE KALKINMA AJANSINDAN DESTEK ALDILAR
TEKNOFEST 2023'te Eğitim Teknolojileri Yarışması finalisti olan üniversiteli kardeşler, 13-14 Kasım'da Doha'da 7'ncisi düzenlenen Sağlık İçin Dünya İnovasyon Zirvesinde (WISH) ilk 7 proje arasına girdi.
TÜBİTAK ve Kalkınma Ajansı da projeye, yüzde 3 hisseyle ortak olarak destek sağladı.
Dijital kadavra çalışmalarını anlatan Mustafa Şanverdi, yazılım mühendisliği ve tıp biliminin birleşimiyle projeyi geliştirdiklerini söyledi.
Şanverdi, "İki sene önce bir tekstil firmasında VR gözlükle defile firması vardı ve orada dijital üç boyutlu bir defile yapılıyordu. Ben ve kardeşim o defileye katılmıştık, VR gözlüğün içerisinde, tıpçı olarak malum organları ve anatomik yapıları düşündük, fikir oradan başladı" dedi.
Pandemi döneminde kadavra temin etmekte sıkıntı yaşandığını ve kadavra ithalinin gündeme geldiğini hatırlatan Şanverdi, bu soruna çözüm bulmak istediklerini ifade etti.
Mustafa Şanverdi, "Ülkemizde her sene üniversiteler, hastaneler dahil 500 kadavraya ihtiyaç oluyor. Bunun 150'sini kendi öz kaynaklarımızla karşılayabiliyoruz fakat 350'sini yurt dışından ithal ediyoruz. Biz bu ithalatı azaltmak, yerli ve milli dijital kadavra oluşturmak istiyoruz." diye konuştu.
Amaçlarının kadavrayı ortadan kaldırmak olmadığını vurgulayan Şanverdi, kadavra ithalatını azaltmak istediklerini, bunun için de dijital kadavra sunarak ihtiyacı en aza indirmeye çalıştıklarını dile getirdi.
Mustafa Şanverdi, dijital kadavranın nasıl kullanıldığını ise şöyle anlattı: "Üç boyutlu kadavraları şekil, boyut ve rengiyle tarayıp VR sistemine ekliyoruz. Üç boyutlu bir sistemde VR'ın içinde öğrenciler dijital bir kadavraya sahip oluyor. Bir üniversitedeki kadavra tüm dünyaya, globale bir VR gözlük içerisinde aktarılabiliyor. Aynı zamanda tıp dünyasında, 'dokunmadan olmaz' mottosuyla ilerlediğimiz için, hem VR gözlük teknolojisini aktarıyoruz hem de 3D yazıcı teknolojisiyle organları üç boyutlu şekilde basıyoruz. Öğrenci bunları karma gerçeklikle hem fiziksel hem de görsel zekasını kullanarak anatomi eğitimi almış oluyor."
DAHA İYİ HİSSEDİLMESİ İÇİN ELDİVEN GELİŞTİRMEK İSTİYOR
Emre Kaan Şanverdi ise abisinin "kas iskelet sistemi" dersinde zorlandığında kendisine, "Organları VR gözlüğe aktarabilir miyiz?" diye sorduğunu, böylece projeye başladıklarını aktardı.
Şanverdi, 3D uygulamasıyla taradıkları organları üç boyutlu olarak yazıcılara ve VR gözlüğe yüklediklerini, iki ürünü birleştirerek yarattıkları karma gerçeklikle dokunma hissi verdiklerini söyledi.
Tıp fakültesi öğrencileri için dokunma hissinin önemli olduğunu belirten Şanverdi, sonraki hedefinin, organları veya kemiği öğrencilerin daha iyi hissetmelerini sağlayacak eldiven geliştirmek olduğunu dile getirdi.