Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Sağlık Sosyolojisi Nedir?

        Sosyolojinin; sağlık ve toplum ilişkisini, toplumsal yapı ve kültürlerin sağlık davranışları ve sağlık sonuçları ile ilişkilerini ve bu ilişkilerin nasıl ve neden değiştiğini inceleyen alt dalıdır. Sağlığın toplumsal belirleyicileri, hastalıkların nedenleri ve sonuçları, sağlığın ve hastalığın bir toplumun örgütlenme tarzıyla ilişkisi, sağlığın ve hastalığın sosyal kalıpları, sağlık eşitsizlikleri, hastalıkların toplumdaki dağılımı, hastalıklara karşı insanların tutum ve davranışları, sağlık-hastalık ile sosyal sınıf ilişkileri; savaş, göç, toplumsal cinsiyet, şiddet, yoksulluk, işsizlik, boşanma ve ölüm gibi toplumsal olguların sağlık ve hastalığa olan etkileri; çevre, yaşanılan konut, aile ve meslek faktörlerinin sağlık ve hastalıktaki rolü; tıbbi bilginin analizi, bedenin sosyal ve kültürel yönleri, hastalar ile sağlık uzmanları arasındaki etkileşimler ve hem resmi olmayan hem de resmi sağlık hizmetlerinin sosyal organizasyonu sağlık sosyolojisinin alanına dahildir.

        Sağlık sosyolojisinin çalışma alanları Robert Straus (1957) tarafından "tıpta sosyoloji" ve "tıbbın sosyolojisi" olarak iki temel çerçevede değerlendirilmiştir. Tıpta sosyoloji, belirli bir sağlık problemiyle ilgili sosyal faktörleri incelemek için doğrudan doktorlar ve diğer sağlık personeli ile iş birliği yapmayı tanımlar. Tıpta sosyolojide sosyolojik bir problemden ziyade, öncelikle tıbbi bir problem ile motive edilen, genellikle sağlık eğitimi verilen okullara ve sağlık kuruluşlarına bağlı olarak gerçekleştirilen uygulamalı araştırmalar söz konusudur.

        Tıbbın sosyolojisi ise bir insan davranışı biçimi olarak tıbbi uygulamanın organizasyonu, rol ilişkileri, normları, değerleri ve inançları gibi faktörlerle ilgilenir. Vurgu, tıbbi ortamda meydana gelen sosyal süreçler ve bunların sosyal yaşam anlayışına nasıl katkıda bulunduğu üzerinedir; diğer bir deyişle, tıbbı ilgilendiren alanların sosyolojik bir perspektiften araştırılmasıdır. Bazı tıp sosyologları sağlık kurumlarında çalışsa da çoğunluğu üniversitelerin sosyoloji bölümlerinde görev yapmaktadır. Bu ayrım zaman içerisinde etkisini yitirmiş ve sağlık sosyolojisi "sağlık ve hastalık sosyolojisi" olarak da anılmaya başlanmıştır. Bunun sebebi "tıbbi", "medikal" ve "sağlık" ifadelerinin geniş anlamda sağlıktan ziyade belirli bir sağlık bakımı mesleği ve patoloji ile çok güçlü bir ilişkiyi çağrıştırmasıdır. 

        Yirminci yüzyılın sonunda sağlık sosyolojisindeki çoğu araştırma, pratik problem çözmeye yönelik olmaya devam etmektedir, ancak bu çabada sosyolojik teorinin kullanımı artık yaygındır. Parsons ve yapısal işlevselcilikten başlayarak, sağlık sosyolojisi hem klasik hem de çağdaş kuramcıların çalışmalarını içeren bir teorik geleneğe sahiptir. Çağdaş toplumlarda birincil ölüm nedenleri olarak akut hastalıklardan kronik hastalıklara geçiş, sağlık sosyolojisini tıp için giderek daha önemli hale getirmiştir. Ayrıca sağlık sosyolojisi olgunlaştıkça ve klinik tıp ve sağlık politikası ile ilgili araştırma literatürü geliştikçe sağlık sosyolojisi tıpla daha büyük bir ortaklığa girmiştir.

        Sağlığın toplumsal yönlerini anlamaya yönelik ilk çalışmalar 19. yüzyılın başlarına kadar dayanır.

        1950'li yıllardan itibaren Amerika'da hükûmetlerin ve fon sağlayıcıların uygulamalı çalışmalar için mali kaynak sağlamaya başlamasıyla beraber, sağlık sosyolojisi bağımsız bir disiplin haline gelmiştir. Bu dönemde alanda eser veren araştırmacıların büyük bir kısmı bir tıp kurumunda uygulamalı bir alanda çalışmaktadır. Bu dönemde Talcott Parsons'ın (ö. 1979) The Social System adlı eseriyle beraber sağlık sosyolojisi kuramsal bir eğilim kazanmıştır. Parsons bu çalışmasında toplumsal sistemin uyumu açısından hasta rolü, hasta sorumluluğu, hekim davranışı, hekim sorumluluğu gibi kavramları tanımlamış ve bu kavramların toplumsal açıdan önemini tartışmıştır. Sağlığı, bireylerin toplumsal yaşam içinde belli rol ve sorumluluklarını yerine getirmeleri ile ilişkilendirmiştir.

        Robert Merton (ö. 2003) ve arkadaşlarının çalışmalarında ise tıp eğitimi gibi konular ele alınmış, hekimlerin toplumsal kontrol işlevi gibi mekanizmalar değerlendirilmiş, sağlık ve hastalığa diyalektik bir yaklaşım sunulmuştur. Sağlığın sosyal olarak üretildiği ve sınıfa, cinsiyete ve yaşa göre dağılımının morbidite ve mortalitedeki eşitsizlikleri göstermek için ölçülebileceği anlayışı, ulusal sağlık ve refah organizasyonlarının politika ve uygulamalarını şekillendirmiştir.

        Sağlık sosyolojisi alanında sıklıkla çalışılan konular; sağlığın ve hastalığın tanımındaki değişimler, kapitalizmin sağlığa etkisi, küreselleşmenin sağlığa etkisi, sağlığın sosyal belirleyicileri; nüfus, göç ve sağlık; toplumsal değişme ve sağlık, sağlıkta ve hastalıkta sosyal davranış, sağlık ve hastalık algısı ve bu algıyı etkileyen yoksulluk, işsizlik, boşanma gibi toplumsal faktörler, stres ve stresle başa çıkma, sağlık örgütlenmesi, sağlık kurumlarının toplumsal işlevleri, sağlık bakım sistemlerinin diğer sosyal sistemlerle ilişkisi, tıbbi profesyonellik, sağlık çalışanlarının mesleki rolleri, sağlık çalışanları arasındaki ilişkiler, sağlık çalışanları ile hastalar arasındaki ilişkilerdir.

        Alanda yeni ortaya çıkan temalar arasından birbiriyle ilişkili olan iki sosyolojik araştırma çizgisi öne çıkmaktadır. Bunlar "küreselleşme" ve "karmaşıklık bilimi"dir. Bu çizgiler hastalığın yayılmasının küresel olduğu ve bir ülkenin kötü sağlık durumunun insanları etkilediği fikrine dayanmaktadır. Sağlık sosyolojisinin güncel ilgi alanları arasında toplumun tıbbileştirilmesi, sağlığa ve hastalığa sosyokültürel tepkiler, hekim-hasta etkileşim kalıpları, sağlık hizmetlerinden yararlanma, alternatif şifacılar ve alternatif sağlık uygulamaları, karşılaştırmalı sağlık bakım sistemleri, sağlık hizmetleri teknolojisinin sosyal etkileri, tıbbi etik, evde bakım ve sağlık hizmetleri bulunmaktadır.

        YAZAR

        Ceren G. İlikan Rasimoğlu