"Türkiye 'blokzincir stratejisi' oluşturmalı"
Avrasya Blokzincir ve Dijital Para Araştırmaları Derneği Başkanı Kadir Kurtuluş, Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı yönetiminde, Türkiye'nin blokzincir stratejisini hazırlamasının çok önemli olduğunu belirterek, "Blokzincir altyapısının sağlanmasıyla sözleşmesinden faturasına, kimliğinden pasaportuna, tapu sertifikasından noter tasdikine tüm kayıtlar Türkiye'de ve blokzincir protokollerinin uygulandığı diğer ülkelerde geçerli hale getirilerek, başta uluslararası ticaret ve finansal işlemler olmak üzere ekonomiyi ilgilendiren tüm konularda faydalar elde edilecektir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ikinci 100 günlük eylem planını açıklarken "Blokzincir ile dış ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik istişare toplantıları yaptıklarını" aktararak, dağıtık defter teknolojilerinden "blokzincir"e dikkati çekmişti.
Avrasya Blokzincir ve Dijital Para Araştırmaları Derneği Başkanı Kadir Kurtuluş, AA muhabirine, dünyada ve Türkiye’de blokzincir teknolojilerine yönelik yürütülen faaliyetlere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin yeni yönetim sisteminde "ihracata dayalı büyüme modeli"ne vurgu yapıldığına dikkati çeken Kurtuluş, ikinci 100 günlük eylem planında da dış ticaretin öneminin altının çizildiğini anımsattı. Ülke genelinde blokzincir teknolojileri üzerine, kamu ve özel sektörün önemli çalışmalar başlattığını aktaran Kurtuluş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın blokzincire işaret etmesiyle bu alandaki adaptasyon sürecinin çok daha hızlı ilerleyeceğini söyledi.
- "Dijital Dönüşüm Ofisi kritik öneme sahip"
Kurtuluş, Türkiye'nin coğrafi konumu ve potansiyeli sayesinde, bölgesindeki ve dünyadaki ülkelere etki edebilecek, onları bir araya getirerek ortak projeleri başlatabilecek öncü bir ülke olduğunu vurgulayarak, "Burada önemli olan nokta ideolojiden uzak, ticari ve finansal temel ihtiyaçlar noktasında herkesin menfaatine göre bir yapı kurgulayabilmek. Türkiye'nin, bu yapıyı kurgulayabilmesi için dijital dönüşüm temelinde, blokzincir teknolojilerine uygun şekilde planlanma yapması gerekir. Ulusal/uluslararası hukuk ve teknoloji birlikteliği ile doğru blokzincir altyapısının sağlanması halinde sözleşmesinden faturasına, karnesinden diplomasına, kimliğinden pasaportuna, tapu sertifikasından noter tasdikine tüm kayıtlar Türkiye'de ve blokzincir protokollerinin uygulandığı diğer ülkelerde geçerli hale getirilerek, başta uluslararası ticaret ve finansal işlemler olmak üzere ekonomiyi ilgilendiren tüm konularda faydalar elde edilecektir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığının, blokzincir teknolojilerinin Türkiye'de hızlıca uygulanabilmesi noktasında kritik öneme sahip olduğuna dikkati çeken Kurtuluş, "Cumhurbaşkanımızın blokzincir konusundaki açıklamalarından sonra, Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı yönetiminde ilgili bakanlık ve otoritelerin katkılarıyla Türkiye'nin blokzincir stratejisini oluşturması çok önemli. Çünkü blokzincir için dijital dönüşüm, dijital dönüşüm için hukuk ve teknoloji birlikteliği, hukuk ve teknoloji birlikteliği için uluslararası entegrasyon, ulusal ve uluslararası entegrasyon için merkezi bir yönetim şart." ifadesini kullandı.
- "Blokzincir AB üyesi 27 ülkeyi birleştirdi"
Kurtuluş, Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin, AB sınırlarındaki ihtiyaçlarını güvenli, hızlı ve uygun maliyetlerle gerçekleştirebilmek ve dünyayla entegrasyonu genişletilebilmek amacıyla Avrupa Blokzincir Ortaklığı'nın kurulmasına dair deklarasyonu imzaladığına değinerek, "AB üyesi 27 ülkenin, Avrupa Blokzincir Ortaklığı'nın kurulmasına dair deklarasyonu imzalaması, AB'nin kendi blokzincir stratejilerine göre kurgulanan alt yapıyı, AB dışı ülkelere de kolayca kabul ettirebilmesi anlamına geliyor. Fakat AB, mevcuttaki elektronik kimlikleri ve imzaları kabul etmek için tutarlı yasal çerçeve sağlayan, üye ülkeler için geçerli tek ve standartlaştırılmış düzenleme olan Dijital Tek Pazara (eIDAS) Türkiye'yi dahil etmedi, yakın gelecekte kabul edilmesi muhtemel ortak blokzincir protokolüne dahil edip etmeyeceği de belirsiz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin, dünya genelindeki ya da AB bünyesindeki blokzincir ortaklıklarının dışında kalması veya tutulmasının, rekabet noktasında ülke açısından risk oluşturacağına işaret eden Kurtuluş, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu durumda, Türkiye'nin önünde 2 seçenek var. Birincisi, global finans ve ticaret sisteminin merkezindeki kurumların, blokzincir teknolojisine göre oluşturdukları altyapı, mevzuat, kural veya standartları takip etmesi ve uygulamasıdır. İkincisi ise Türkiye'nin finans, enerji, ticaret ve gayrimenkul konularında merkez olma hedefleriyle uyumlu, oyun kurucu pozisyonuna geçebileceği, ekonomisine finansal ve ticari savunma kalkanı kazandırabileceği, blokzincir teknolojisi temelindeki projelere kendisinin başlatabilmesidir. Bu seçenek için zamanla yarış söz konusu çünkü milli projelerden farklı olarak global projelere sadece doğru zaman, taraf, kurgu ve strateji bileşiminde öncülük veya ortaklık yapılabilir."