Koronavirüs için devreye alınan 'İzolasyon Takip' sistemi uyarı göndermeye başladı
Koronavirüs ile mücadele için Sağlık Bakanlığı'nın geliştirdiği ve BTK, Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone işbirliğiyle hayata geçirilen Pandemi İzolasyon Takip Projesi (İTP) ile izolasyon kurallarını ihlal eden vatandaşların cep telefonlarına uyarı mesajları gönderilmeye başlandı. Türkiye'de şu an itibariyle 33 milyonluk bir kesimi kapsayan bu uygulamada, kişisel verilerin gizliliği açısından durum ne? Necdet Çalışkan'ın haberi...
Koronavirüs ile mücadele kapsamında Sağlık Bakanlığı tarafından geliştirilen Pandemi İzolasyon Takip Projesi (İTP), Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ve GSM operatörlerinin işbirliğiyle hayata geçirildi. Salgının azaltılması ve hastaların izolasyonu için oluşturulan İTP ile dünden bu yana izolasyon kurallarını ihlal eden vatandaşların cep telefonlarına uyarı mesajları da gönderilmeye başlandı.
Covid-19 testi pozitif olanların ve tanı konulanlarla teması olanların yanısıra, yaş gruplarına göre sokağa çıkma yasağı getirilen vatandaşların adına kayıtlı cep telefonu numaralarına da gönderildiği gözlenen bu uyarı SMS’lerinde şu ifadelerin yer aldığı görüldü:
“İzolasyon bölgenizin dışına çıktığınız tespit edildi. Herkesin iyiliği için lütfen evinizde kalmaya devam edin.”
Hebartürk'ten Necdet Çalışkan'ın haberine göre bu uyarı mesajları, Türkiye’de 9 Nisan itibariyle 42 bini geçen koronavirüs testi pozitif çıkanların yanısıra bu kişilerin temasta bulunduğu yakınlarına, ayrıca sokağa çıkma yasağı getirilen 65 yaş üstü ve 20 yaş altındakilere gönderiliyor. Diğer bir ifadeyle Türkiye’de şu anda 33 milyonluk (7.5 milyonu 65 yaş üstü ve 25 milyonu 20 yaş altı olmak üzere) bir kesim İzolasyon Takip Projesi kapsamına giriyor.
İŞTE O UYARI MESAJI
GSM operatörlerinin (Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone) baz istasyonlarından ve abonelerin konum ‘data’larından elde edilen sonuçlara göre bu kişilerin bulundukları konumu değiştirip, değiştirmedikleri izlenebiliyor.
Bu noktada şunu da belirtmekte fayda var: Bu uyarıların sağlıklı bir şekilde ve doğru kişilere iletilebilmesi için de sözkonusu kişilerin kullandıkları hatlarının da kendi adlarına kayıtlı olması ve cep telefonlarının da yanlarında bulunması kritik öneme sahip.
Türkiye’de faturalı bir GSM hattı alabilmek için 18 yaş ve üstünde olma şartı aranırken; 18 yaşın altındakilerin ise kendi adlarına kayıtlı cep telefonu numaralarını kullanabilmesi için vekaletname ve muvafakatname gibi ek belgeler gerekiyor.
KİŞİSEL VERİLERİN GİZLİLİĞİNİN İHLALİ Mİ?
.pngKoronavirüs ile mücadele kapsamında geliştirilen sistemin, GSM operatörleri üzerinden vatandaşların konum verilerini takip etmesi kişisel verilerin gizliliği ile ilgili tartışmaları da beraberinde getirdi.
Konuyla ilgili olarak Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik olarak bir açıklama yaptı.
“Covid-19 ile Mücadelede Konum Veri̇si̇ni̇n İşlenmesi̇ ve Ki̇şi̇leri̇n Hareketli̇li̇kleri̇ni̇n İzlenmesi̇ Hakkında Bi̇li̇nmesi̇ Gerekenler” başlığıyla yapılan açıklamada, “Covid-19’un sebebiyet verdiği salgın hastalığın kamu güvenliğini ve kamu düzenini tehdit etmesi sebebiyle hastalığın yayılımını engellemek amacıyla konum verisinin kamu kurum ve kuruluşları tarafından işlenmesinin önünde bir engel bulunmamaktadır” denildi.
‘DÜNYADA DA VAR, MEVZUAT ENGEL DEĞİL’
.pngDünya genelinde de koronavirüs ile mücadele kapsamında karantina, sosyal mesafe ve sosyal izolasyon gibi geleneksel tedbirlerin yanında, teknolojik imkanlardan yararlanıldığını hatırlatan KVKK’dan yapılan duyuruda şu ifadelere yer verildi:
“6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunun 28 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendinde, kişisel verilerin millî savunmayı, millî güvenliği, kamu güvenliğini, kamu düzenini veya ekonomik güvenliği sağlamaya yönelik olarak kanunla görev ve yetki verilmiş kamu kurum ve kuruluşları tarafından yürütülen önleyici, koruyucu ve istihbari faaliyetler kapsamında işlenmesi halinde Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı düzenlenmiştir.
Bu noktadan hareketle salgın hastalık gibi kamu düzeni ve kamu güvenliğini tehdit eden durumlarda bu tehdidi ortadan kaldırabilmek amacıyla salgın hastalık teşhisi konmuş kişilerin bulaşıcılığının sürdüğü dönemde izolasyonlarının temin edilmesine, genel nüfusun konum verilerinin işlenmesi suretiyle kalabalık alanların tespit edilmesine ve bu kapsamda önlemler geliştirilmesine yönelik olarak yetkili kamu kurum ve kuruluşları tarafından gerçekleştirilecek veri işleme faaliyetleri Kanunun 28 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi kapsamında değerlendirilmektedir.
Bu çerçevede, Covid-19’un sebebiyet verdiği salgın hastalığın kamu güvenliğini ve kamu düzenini tehdit etmesi sebebiyle hastalığın yayılımını engellemek amacıyla konum verisinin anılan madde hükmü kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşları tarafından işlenmesinin önünde bir engel bulunmamaktadır.”
‘ŞARTLAR ORTADAN KALKINCA SİLİNİP, YOK EDİLMELİ!
Kişilerin konum verilerinin sağlık durumlarıyla ilişkilendirilmek suretiyle işlenmesi sürecinde söz konusu verilerin üçüncü kişilerce ele geçirilmesi halinde ilgili kişiler bakımından ciddi zararlar ortaya çıkabileceğine de dikkat çeken KVKK, “İlgili kurum ve kuruluşların kişisel verilerin güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli her türlü teknik ve idari tedbirleri almaları ve bu verilerin işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması halinde söz konusu kişisel verilerin silinmesi veya yok edilmesi unutulmamalıdır” uyarısı da yapıldı.