Türkiye'nin ilk ulusal havacılık şûrası tamamlandı
Birinci Ulusal Havacılık Şûrası'nda konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise ulaşım ve turizmin birbirinden ayrı düşünülemeyecek iki temel unsur olduğuna dikkat çekerek, "Bir ülkenin güçlü bir ulaşım ağına sahip olması, onun turizmdeki etkisini doğrudan etkilemektedir. Turizmin büyümesi de aynı şekilde ulaşım alanında gelişimi zorunlu hale getirmektedir" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da Şûra'da, altyapıdan teknolojik gelişmelere, güvenlikten çevreye kadar birçok önemli konuyu masaya yatırdıklarını ifade etti. Uraloğlu, "Küresel Havacılık Ekosisteminde Kendi Kendine Yeten, Yön Veren, Dünyada Öncü Olan Bir Sivil Havacılık hedefine ulaşmak için 16 ana stratejik başlık altında 65 kısa, orta ve uzun vadeli projeyi belirledik" diye konuştu

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından Türk Sivil Havacılık Akademisi'nde düzenlenen 1. Ulusal Havacılık Şurası'nın kapanış oturumu Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un katılımıyla gerçekleştirildi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu 1. Ulusal Havacılık Şûrası’nda sektörün gelecek 10 yıllık vizyonunu şekillendirecek kararların alındığını açıkladı. Bakan Uraloğlu, söz konusu Şûra’nın, Türk havacılık sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirerek, sektörün mevcut durumunu değerlendirmek, geleceğe yönelik stratejiler geliştirmek ve karşılaşılan zorluklara birlikte çözüm bulmak için önemli bir fırsat olduğuna inandığını dile getirdi.
Arama Konferansı kapsamında 21-22 Şubat’ta bir yol haritası çizdiklerini ve 24 Şubat’ta yapılan Karar Konferansı’nda ise kamu ve özel sektör yöneticileri tarafından yapılan çalışmalarda projelerin stratejik alternatiflerini önceliklendirdiklerini belirten Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Şûra’da, sektörümüzün altyapısından teknolojik gelişmelere, güvenlikten çevreye, eğitimden istihdama kadar birçok önemli konuyu masaya yatırdık. Sivil Havacılık ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüklerimiz, özel sektör temsilcilerimiz ve diğer ilgili paydaşlarımızla birlikte; ‘Küresel Havacılık Ekosisteminde Kendi Kendine Yeten, Yön Veren, Dünyada Öncü Olan Bir Sivil Havacılık’ hedefine ulaşmak için 16 ana stratejik başlık altında 65 kısa, orta ve uzun vadeli projeyi belirledik. Sektörümüzün geleceğine yön verecek kararları alırken, hepimizin ortak aklı ve tecrübesiyle hareket ettik etmeye de devam edeceğiz.”
Türkiye’nin 4 saatlik uçuş süresiyle 67 ülkenin merkezinde bulunan avantajlı konumunun potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için çok büyük yatırımlar gerçekleştirdiklerinin de altını çizen Uraloğlu, 2002 yılından itibaren yürüttükleri hava ulaşım politikaları ve faaliyetleriyle Türkiye’yi havacılık alanında dünya arenasının parlayan yıldızı haline getirdiklerini de belirtti.
İç hatlarda serbestleşmeyi hayata geçirmenin sektör için bir milat olduğunu söyleyen Uraloğlu, “2002’den bu yana 26 olan aktif havalimanı sayımızı en son Çukurova Uluslararası Havalimanımızı açarak 58’e çıkardık. Hava Ulaştırma Anlaşması yaptığımız ülke sayısını da 81’den 175’e ulaştırdık. 50 ülkede 60 nokta olan dış hat nokta sayımızı 350 noktanın üzerine çıkarttık. 4 saatlik uçuşla 67 ülkeye ulaşıyoruz ama sınırlarımız Güney Amerika’dan- Avustralya’ya çok daha ötelere ulaşıyor.” diye konuştu.
“YOLCU SAYIMIZI 230 MİLYONUN ÜSTÜNE ÇIKARDIK”
Dünyada ulaşılamayan hiçbir nokta kalmayacak hedefiyle Türkiye’yi dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden birine dönüştürdüklerini de vurgulayan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
“2002’de iç ve dış hatlarda seyahat eden yaklaşık 34 milyon olan yolcu sayımızı 2024 yılında 230 milyonun üstüne çıkardık. Havayolu, Hava Taksi, Genel Havacılık, Balon, Hafif Hava Aracı işletmeleri ile Yer Hizmeti, Bakım, Eğitim ve Sınav Kuruluşlarımızın toplam sayısını 180’den 678’e yükselttik. 2002 yılında 489 olan toplam hava aracı sayımız 3 kat artışla 2 bin 2’ye, 162 olan havayolu işletmesi uçak sayımız 3,5 kat artışla 729’a, koltuk kapasitemiz yaklaşık 5 kat artışla 27 bin 600'den 143 bin 655’e, kargo kapasitemiz ise 8 kattan fazla artışla 302 bin 737 kilogramdan 2 milyon 433 bin 725 kilograma yükseldi.”
İSTANBUL HAVALİMANI AVRUPA'NIN ZİRVESİNDE
Bu büyümelerle gelen başarıların uluslararası arenada da görünür olduğunu belirten Uraloğlu, Avrupa Uluslararası Havalimanları Konseyi tarafından yayınlanan 2024 yılı raporuna göre; yıllık 40 milyondan fazla yolcuya hizmet veren Major Havalimanları kategorisinde İstanbul Havalimanı’nın 2024 yılında 80,1 milyon yolcu ağırlayarak kendi kategorisinde Avrupa’da 2. Sırada, dünya genelinde ise 7.sırada yer aldığını anımsattı. Uraloğlu, “Bir önceki yıla yani 2023 verilerine göre yüzde 5,3 büyüme elde ederken 2019 yılı yani pandemi öncesi dönem ile kıyaslandığında ise yüzde 16,9’luk bir büyüme ile Major Havalimanları arasında en fazla büyümeyi elde eden havalimanı oldu. Kargo ve yük taşımacılığında ise 2024 yılında 1,97 milyon ton yük taşıyarak Avrupa’nın en büyük kargo havalimanı olarak bilinen Frankfurt’u geride bırakarak Avrupa’nın zirvesine yerleşti.” diye konuştu.
BAKAN ERSOY: ULAŞIM VE TURİZM BİRBİRİNDEN AYRI DÜŞÜNÜLEMEYECEK İKİ TEMEL UNSUR
Şuraya katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise ulaşım ve turizmin birbirinden ayrı düşünülemeyecek iki temel unsur olduğuna dikkat çekerek, "Bir ülkenin güçlü bir ulaşım ağına sahip olması, onun turizmdeki etkisini doğrudan etkilemektedir. Turizmin büyümesi de aynı şekilde ulaşım alanında gelişimi zorunlu hale getirmektedir" dedi.
Bakan Ersoy, turizmde değişen seyahat alışkanlıklarına dikkat çekerek, "Geçmiş yıllarda aileler bir yıl önceden gelecek yıl ki tatillerini planlardı. Şimdi insanlar hafta sonu için tatil planları yapıyor. Bu dönüşüm, ulaşım alanındaki gelişmelere bağlı olarak gerçekleşiyor. Hızlı karar alma, hızlı uygulama ve hızlı ulaşım. İşte bu turizm hareketliliğine cevap verebilmenizin yegâne yolu turizmdeki yeniliklere hızlı cevap sunabilecek bir ulaşım sektörüne sahip olabilmenizdir" ifadelerini kullandı.
Son yıllarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde geliştirilen politikalar sayesinde Türkiye'nin havacılık alanında iddialı bir konuma geldiğini belirten Bakan Ersoy, "Güçlü bir havacılık sektörüne sahip olmamız farklı alternatifler sunabilmemizi sağlamıştır. Aynı şekilde dönem dönem havacılık sektöründe faaliyet gösteren şirketlerimizin farklı ücret politikaları geliştirmesi, kampanyalar düzenlemesi de turizme katkı sağlamıştır" dedi.
Alternatif destinasyonlar oluşturma hedefinin turizmi 12 aya yayma stratejileriyle doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayan Ersoy şöyle konuştu:
"Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak turizmin 12 aya yayılması için etkili politikalar geliştirdik. Turizmi sadece deniz, kum ve güneşle sınırlı tutmayıp inanç, gastronomi, doğa, bisiklet, spor, festival ve sağlık turizmi gibi alanlarla çeşitlendirdik. Bakanlık olarak bugün dünyanın dört bir yanında 200’den fazla ülkede ülkemizin, şehirlerimizin tanıtımını gerçekleştiriyoruz. Ne kadar çok fazla ülkeyle sorunsuz, güvenilir ve güçlü bir ulaşım ağı kurabilirsek işte o zaman ülkemize gelen turist sayısını da arttırmış oluruz."
Rekabetçi bir havacılık sektörü oluşturmanın önemine de vurgu yapan Ersoy, “Havalimanlarımıza gelen karşı ülke havayollarını da çeşitlendirmek önemli. Yabancı havayollarının da yoğun uçuşlar yapabileceği elverişli koşullar sağlanmalı. Daha az korumacılık refleksi ile havayollarımızı her türlü rekabete hazır hale getirmeliyiz. 1. Ulusal Havacılık Şurasında alınan kararlarla bir yol haritası belirleyeceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.
TURİZMDE REKOR RAKAMLAR
Bakan Ersoy, Türkiye’nin turizmde son yıllarda büyük başarılar elde ettiğini belirterek, “2002 yılında ülkemize gelen turist sayısı 12 milyon, turizmden gelirimiz ise 13 milyar dolardı. 2024 yılında bu alanda tarihi rekorlar kırdık. 62 milyon ziyaretçi ülkemize gelirken 61 milyar dolar gelir elde ettik. 2024 yılında ülkemizi ziyaret eden misafirlerin neredeyse yüzde 70’i ülkemize hava yollarını kullanarak gelmişlerdir. Bu rakam da Türkiye’yi turizmde dünyanın süper ligine yükseltmek ve oradaki yerini, daima yükselen bir grafikle, kalıcı hale getirmek için ulaşım ve turizm arasında bağın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir” dedi.