"Şehvet, sevgiden daha güçlüdür"
Işıl Cinmen Boş Ders'te bu hafta uzun ilişkilerde tutkunun devam edebilmesinin şartlarını araştırdı
IŞIL CİNMEN
icinmen@haberturk.com
HABERTURK.COM
Sekssiz evlilikler ve aseksüel seks konusunu irdelediğimiz bir önceki Boş Ders'ten sonra posta kutum infilak etti.
Cansu'nun (kod adı) kocasıyla yaşadıklarının benzer versiyonlarını anlatan 100. mailden sonra toplumun bir kısmına sirayet eden genel bir arzu krizi yaşandığına ikna oldum.
Bunun sonucunda tanıdığım tüm evli çiftlere şüpheyle bakmaya başladım.
Sinsi sinsi yaklaşıp "Siz gerçekten sevişiyor musunuz?" gibi sorular sordum.
Tuhaf tuhaf baktılar.
Bütün hafta işi gücü bırakıp aşk, şehvet, arzu ve evlilik üzerine düşündüm, okudum, araştırdım.
Sorunları kategorize ettim, önemli soruları çıkardım.
Ve bir defter dolusu soruyla birlikte Dr. Alper Hasanoğlu'nun yanına koştum.
Psikoterapist Alper Hasanoğlu'nun anlattıklarını yarın okuyacaksınız.
O KÖTÜ BİR DUYGU DEĞİL!
Bugün benim araştırmalarımdan çıkardığım notlara bakacağız.
Notların içinde "şehvet"e sık sık atıfta bulunacağım; o yüzden baştan bir tanım yapalım.
Şehvet, olumsuz bir kavram değildir.
Şehvetin siyaseten yanlış olarak kodlanması insanoğlunun büyük kayıplarından biridir.
Çünkü en çok şehvet bizi yaşıyor hissettir ve o bizi heyecanlandırır, meraklandırır ve harekete geçirir.
Yani o, bir nevi yaşam enerjisidir.
Kelime anlamıyla haz, keyif, cinsel arzu, iştah, tadını çıkarma ve canlılık demektir.
Ancak elbette rahatlık değil huzursuzluk,
su değil ateştir;
haz verdiği kadar acı da verir.
"ŞEHVET, SEVGİDEN ÇOK DAHA GÜÇLÜDÜR"
Times tarafından "yılın vaizi" olarak gösterilen Yahudi din adamı Shumuley Boteach şöyle diyor:
"Şehvet güçlü bir haz döngüsüdür, sevgiden çok daha güçlüdür.
Şehvet kirli değildir.
Kesin olarak kutsaldır.
Şehvet yalnızca bizim içimizde değil, bütün dünyanın içinde bulunan asal güçtür. Çekim, tam da evrenin yapısının içine dahil edilmiştir.
Sevgi özeldir ama zayıf kuvvettir.
Yanmayı sabit ve uzun süreli kılmak için ona ihtiyaç vardır ancak sevgi baskın kuvvete göre çok güçsüzdür ve çekirdeği (yani çifti) kendi başına bir arada tutamaz."*
ŞEHVETİN ÜÇ İLKESİ: ULAŞILMAZLIK, GİZEM VE YASAK
Şimdi temel soru şu: Evlilik ve şehvet birlikte yaşayabilir mi?
Şehvetin üç ilkesi var: Ulaşılmazlık/engel, gizem ve günah/yasak.
Evliliğin ilkeleri ise sevgi/ulaşılabilirlik, bilinirlik/öngörülebilirlik ve meşruiyet olarak özetlenebilir.
Yani evliliğin varoluş şekli ve amacı, şehvetin ve tutkunun doğasına yapısal olarak ters.
Çünkü şehvet ulaşma arzusudur ve hepimiz biliyoruz ki zaten sahip olduğumuz bir şeyi aynı şiddetle istemeye devam edemeyiz.
SEVGİYİ VE ŞEHVETİ OLUŞTURAN İKİ FARKLI TELEFON
Boteach, tüm bu yapısal zıtlıklara rağmen evlilikte şehvetin var olmaya devam edebileceğini savunuyor.
"Karınızı günün ortasında 'Seni bir türlü aklımdan çıkaramıyorum' demek için aradığınızda şehveti oluşturuyorsunuz. Çocukları dişçiye götürmeyi teklif etmek için aradığınızda ise sevgiyi oluşturuyorsunuz. Cevap burada yatar: sizin ilgi düzeyinizde ve şeklinizde" diyor.
Ama Boteach maillerdeki temel soruya cevap vermiyor!
Günün ortasında kocanızı/karınızı "Seni bir türlü aklımdan çıkaramıyorum" diye aramak için gereken motivasyonu nereden bulacaksınız?
ARZUYU DEVAM ETTİRMEK NEDEN BU KADAR ZOR?
Belçikalı araştırmacı yazar ve terapist Esther Perel ise şu sorulara cevap arıyor:
Arzuyu ne devam ettirir ve arzu neden bu kadar zordur?
Arzu ve sevgi nasıl bir ilişki içindeler ve nasıl ters düşerler?
"Arzu krizi çoğunlukla hayal gücünün krizidir.
Bu konunun altında erotizmin gizemi yatar.
Sevgide sevgiliyi tanımak, mesafeyi azaltmak, yakınlık ve boşluğu daraltmak isteriz. Fakat arzu boşluğa ihtiyaç duyar, ateşin havaya ihtiyacı olduğu gibi...
Aşmak için bir köprü ister.
Arzuda bakıcılık yoktur. Bakıcılık çok fazla sevmektir; güçlü bir anti-afrodizyaktır. Şu ana kadar kendisine ihtiyaç duyan biri için heyecanlanan kimseyi görmedim. İstemek bir açılıştır.
İhtiyaç duymak bir kapanıştır.
Çünkü ebeveynlik gerektiren her şey erotizmi azaltır.
Sorumluluk ve arzu gerçekten iyi geçinemezler."
"EROTİK YAŞAMI OLAN TEK VARLIK İNSANDIR"
Perel, temel meselenin hayal gücü olduğunun altını çiziyor.
"Bilirsiniz, hayvanlar seks yapar; bu biyolojidir, doğal içgüdüdür ama erotik yaşamı olan tek varlık biziz.
Bunun anlamı, insanın hayal gücünden dönüşen cinselliktir.
İçindekiler ne? Hayal gücü, oyunculuk, yenilik, merak, gizem."
PARTNERİNİZDEN NE ZAMAN TAHRİK OLUYORSUNUZ?
Perel, son birkaç yılda araştırmaları için 20'den fazla ülkeye gitmiş ve farklı kültürlere, dinlere, cinsiyetlere sahip insanlara "Partnerinizden ne zaman tahrik oluyorsunuz?" diye sormuş.
Cinsel olarak etkilenmiş değil; kendiğilinden, psikolojik olarak tahrik olmuş...
"Kültürün, dinin ve cinsiyetin etkilemediği birkaç cevap var.
İlk grup: 'Uzaktayken, ayrıldığımızda ya da tekrar birleştiğimizde' diyor."
Yani "kendimi partnerimle hayal etme yeteneğimle tekrar iletişim kurduğumda, arzunun en büyük unsuru olan hasrette ve yoklukta..."
İkinci grup ise daha ilginç: "Onu stüdyoda gördüğümde, sahnedeyken, kendi işini yaparken, tutkulu olduğu bir şeyi yaparken, kendi alanında onu gördüğümde, bir partide diğer insanların onun üzerindeki bakışlarını gördüğümde...
Muhtemelen cinsel hazzı açan en büyük şey, kendi başına göz alıcı olmak ve kendine güven.
Erotik hamlenin alana ihtiyacı vardır.
Çünkü Proust'un da söylediği gibi, 'Gizem, yeni yerleri seyahat etmek değildir; yeni gözlerle bakmaktır.'"
EVLİLİKTE ŞEHVETİN SIRRI
Perel'in gözlemlediği şu: Erotik çiftlerin kendilerine ait cinsel alanları ve gizlilikleri var.
Her birine ait erotik bir mesafe var.
Ama erotik mesafenin başkaları ile yatmaya başlamak olmadığını da biliyorlar.
Aynı zamanda ön sevişmenin seksten önce yaptıkları 5 dakikalık bir şey olmadığını anlıyorlar.
Ön sevişme, bir önceki orgazmın sonunda başlıyor.
En önemlisi erotik çiftler, tutku mumlarının her zaman aynı şiddette yanmayacağını da kabul ediyorlar ama onu nasıl geri getireceklerini biliyorlar."
*Shmuley Boteach: Evde şehvet bitti (Koton Kitap)
Yarın Boş Ders'e Dr. Alper Hasanoğlu'yla devam ediyoruz ve şimdilik ciddi konulara dönüyoruz!
SEKSSİZ EVLİLİK SERİSİNİN DİĞER HABERLERİ: