Karanlık işler
Bu yazının konusu, görme engellilerin günlük hayatta ve toplum içinde yaşadığı zorluklara dikkat çekmek için düzenlenen çeşitli etkinlikler

HT CUMARTESİ / Özge Mine Sarıçam
İstanbul Galata'daki Serdar-ı Ekrem Sokak, 16D'de yer alan Görme Engelliler Derneği, farklı proje ve uygulamalara ev sahipliği yapıyor. Mesela tamamen zifiri karanlıkta gerçekleşen yemeklere katılıyorsunuz. Siz yemeğinizi yemeye çalışırken görme engelli garsonlar size hizmet veriyor. Üstelik tüm bunlar canlı müzik eşliğinde yapılıyor.
Görme Engelliler Derneği'nin başka faaliyetleri de var. Dini yayınlardan erotik yayınlara ayrım yapmaksızın görme engelliler için sesli kitap kaydediyorlar. Profesyonel dublaj sanatçılarına okutulan kitaplar farklı platformlarda görme engellilerle paylaşılıyor. Görme engelliler her ay beğendikleri bir kitabı seçerek, yazarıyla karanlıkta buluşuyorlar. Bugüne kadar 22 yazarı ağırlamışlar. Derneğin sahibi Nuri Kaya, ortalama bir görme engellinin ortalama bir görene göre daha iyi kitap okuru olduğunu söylüyor. Bu tür faaliyetlere gelir sağlamak için de kendi deyişiyle "Karanlık İşler" yapmaya başlamışlar. Kaya'yla o karanlık işleri konuşuyoruz...
Nedir bu Karanlık İşler?
Üst katı aydınlık, alt katı karanlık olan iki katlı bir yer burası. Aydınlık kat görme engelliler, karanlık kat görenler için tasarlandı. Çalışanların hepsi görme engelli. Amacımız görme engellilere maddi ve manevi destek sağlamanın yanı sıra görenlere, kullanmaya özen göstermedikleri diğer dört duyularını anımsatmak. Bu kapsamda karanlıkta yemek, konser, tiyatro ve çeşitli toplantılar düzenliyoruz. Toplum engellinin engelini görmeye meyleder, o engelin arkasındaki kişiliği tanımaya çalışmaz. Bizim yaptığımız şey bu önyargıyı kırmak.
İnsanlar zorlanmıyor mu karanlıkta?
10 dakikada her şeye adapte oluyorsunuz. İnsanlar görmeme durumunu dünyanın sonu gibi algılıyorlar. Karanlıkta yemek programları düzenliyoruz mesela. Gelenlerin çoğu kadın. Eş durumundan katılan erkeklerse "Karanlıkta kim eşime bakmış" derdine düşmediklerinden, bir süre sonra herkes daha rahat davranmaya başlıyor. Cep telefonuyla içeri girmek yasak. Önyargılar üzerine gidiyoruz ve yardım ilişkisini ters yüz etmeye çalışıyoruz. Bunu da kültür sanatla yapıyoruz. Örneğin Altan Erkekli gelip zifiri karanlıkta Eşber Yağmurdereli'nin "Akrep" adlı oyununu seslendirdi. Başka bir gün, Galata'daki fuhuş konusunu ele aldık ve 13'üncü yüzyıldan günümüze Galata'daki fuhuşun izlerini tartıştık. Genelevde çalışan kadınlar gelerek zifiri karanlıkta hikayelerini anlattılar. Travestilerle ilgili bir oyunda bir travesti gelip karanlıkta fuhuş günlerinden midye dolma satıcılığına uzanan hayatını anlattı.
Özellikle tabu sayılan konuları mı ele alıyorsunuz?
Evet. Bu hafta Charles Bukowski gecesi düzenleyecek ve karanlıkta Bukowski okumaları yapacağız. Her programımız dolu dolu geçiyor.
Dokunmak serbest!
İntikam dizisinde Engin Hepileri’nin canlandırdığı Hakan karakterinin evi olarak kullanılan mekân aslında Cahide Erel’in Balat’taki galerisi Essence. Bu mekân şimdi çok özel bir sosyal sorumluluk projesine kapılarını açtı. Altı Nokta Körler Vakfı yararına açılan “Dokun Bana” adlı sergide 17 sanatçının resim, fotoğraf, rölyef, enstalasyon, gravür, tekstil, seramik, heykel gibi alanlarda verdiği ürünler, loş bir ortamda görme engelli çalışanlar tarafından ziyaretçilere gezdiriliyor. Sergiye gelen ziyaretçilerin gözleri bağlanıyor ve eserleri dokunarak hissetmeye çalışıyorlar. 3 Haziran’a kadar sürecek serginin yaratıcılarından Berrin Yoleri’yle konuştuk... “Bu sergi alıştığımız sergilerden çok farklı; eserlere dokunmak serbest. Amacımız görme engelli vatandaşlarımızın yaşadığı zorluklara dikkat çekmekti. Bunu da başardığımızı sanıyorum. Ayrıca elde edilecek gelir 6 Nokta Körler Vakfı’na bağışlanacak. Gönüllü destekçilerimiz var. ”