Winter is - kime - coming
Rusların winter is coming videosunu “hayır, bu mizah değil” diye paylaşan hesapta gördükten ancak beş gün sonra gerçek olduğuna gerçekten inandım. Bir kere videonun ana kaynağı Rusya’nın İspanya ve Bangladeş büyükelçiliklerinin Twitter hesaplarıydı. Kışın soğuk ve karanlıkta kalacak Avrupalılara ucuz gaz bolluğu nispeti yapmak için daha eblehçe bir yol olamazdı ama “Haydi Rusya’ya” çağrısı alaycı da olsa gayet resmiydi.
Moskova’daki bir gazeteci arkadaşım da Taht Oyunları göndermeli videonun Telegram’da alkış ve övgüler arasında dolaştığını söyledi. Dediğine göre videoyu kimin hazırladığı bilinmiyordu ama muhtemelen propaganda grubunun işiydi ve Rus temsilciliklerinin resmi kanalları Telegram üzerinden yayıyordu.
Kimsenin Rusya’ya taşınması beklenmiyordu, maksat besbelli Ukrayna ve yanındaki yaptırımcı cepheyi trollemekti ama alay edilesi bir ucube çıkmıştı ortaya. Telegram’da alkış tutanların şuuru yerinde Ruslar olduğunu sanmıyorum, çünkü ülkenin değerlerini yüceltirken pespayeleştiren bir malzeme.
Uluslararası sosyal medya ahalisinde alayın yanı sıra öfke uyandıran taraf, Rusya’nın cazip taraflarından biri olarak kadınların gösterilmesi. Daha doğrusu kadınlara toptan hakaret edilmesi ve işin içine çocuk istismarının da karışması. “Rusya’ya taşınma zamanı” başlıklı video Rus mutfağına övgüyle havyarlı bir açılışın akabinde “güzel kadınlar” faslına geçiyor, hem de kırda koşan iki kız çocuğu görüntüsüyle. Bu istismar “Rusya’ya davet edilen demografiye Prens Andrew da dahil” şeklinde tatsız esprilere neden oluyor. Ardından bir kadın çehresi beliriyor ki, Twitter’daki iddialara bakılırsa kadın Ukrayralı bir şarkıcı; sehven mi, yoksa Ukraynalıları sinirlendirmek için kasten mi araya sıkıştırılmış, tam çıkaramadım.
Videoda Rus erkeklerinden bahsedilmiyor ama ülkenin cezbedici yönlerinden biri olarak “votka” sekansı geldiği an bir subliminal mesaj algılıyorum; görünmüyorlar, çünkü sızdılar! Veya Rusya’da, maço bünyesi itibariyle Putin’den başka erkek bulunmadığı düşünülüyor ama videoda göstermek tercih edilmemiş.
Reklamın “Dünyaca ünlü edebiyat” kısmı da tartışmalı. Videoda sanki her şey çok normalmiş de tek kusuru buymuş gibi, büyük Rus yazarları arasında Gogol’un gösterilmesine sosyal medyada itiraz yükseliyor, çünkü Gogol Ukrayna doğumlu. Ancak Rusça yazdığı için, savaşın başlamasıyla birlikte Ukrayna’da kara listeye alındığı da malum. Gogol tartışması açılınca, o dakika Moskova’nın yıllardır işlediği “Aslında Ukrayna diye bir ülke yok” söylemi devreye giriyor. Rusya yanlısı kitle bastırıyor: “Gogol eserlerini verirken Ukrayna diye bir ülke yoktu, Çarlık Rusyası vardı…”
LIKE’LAMAK VE ÜZGÜN EMOJİ İPTAL NEDENİ
Videonun en nazik kısımlarından biri “Rusya’da iptal kültürü yok” şeklinde. Propaganda trolleri Batı’daki iptal kültürüne nazire meselesini, ne alakaysa üç farklı ırktan (güzel) kadın görseliyle çözümlemişler. İptal kültürü, toplumun benimsemediği tutumda bulunan, söz söyleyenlerin sosyal olarak dışlanmasını, işinden gücünden edilmesini içerirken, Rusya’da iptal kültürünün farklı işlediğini herkes biliyor.
Örneğin Moskova’nın “özel operasyon” diye tanımladığı Ukrayna işgaline “savaş” demek iptal nedeni. Bu bağlamda sosyal medyada like ve emojileri çok dikkatli kullanmak gerekiyor. Aleksey Argunov adlı bir felsefe ve tarih öğretmeni, savaş eleştirisine üzgün surat emojisi bırakıp, Arnold Schwarzenegger’in savaşa son çağrısını like’ladığı için silahlı kuvvetleri aşağılamak ve itibarını sarsmak suçundan 30 bin ruble para cezasına çarptırıldı. İnsan hakları örgütlerinin verilerine göre 5 Mart – 14 Temmuz tarihleri arasında 3 bin 303 kişi hakkında aynı suçtan adli işlem yapıldı.
HOMOFOBİK İPTAL KÜLTÜRÜ
Ukrayna işgali ile direkt bağlantısı olmayan homofobik iptal kültürü bu yeni savaş ikliminde iyice kızışmış durumda. Geçen haziran başında eşcinsellikle mücadele amacıyla yeni bir yasa tasarısı hazırlandı. Tasarının sahibi Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Volodin, 2011-2016 arasında Kremlin’in LGBT ile savaş biriminin baş ideologu ve organizatörü olarak görev yapmış; 2013’te onun iradesiyle “geleneksel olmayan ilişkilerin propagandasını yapmak” yasaklanmıştı. Medya, sinema veya tiyatroda LGBT’nin adı bile + 18 pozisyonuna gelmişti. O dönemde yasa, toplumun en az eğitimli muhafazakar katmanlarını konsolide ederek liberalleri de püskürtecek popülist bir politika olarak algılanmıştı. Sokaklarda LGBT bireylere karşı polis şiddetine tanık olundu.
Ukrayna savaşıyla birlikte milliyetçi safları sıkılaştırmak için LGBT mücadelesi yeni bir aşamaya geldi. Kendisinin de eşcinsel olduğu söylentisi dolaşan Volodin, Telegram’da bir anket başlattı; “Geleneksel olmayan değerlerin teşvikini yetişkinlere de yasaklayalım mı?” diye sordu. Volodin’in abonesi olan sahici ve bot hesaplardan bol destek geldi.
O gün bugündür mesele sıcak kıvamda tutuluyor. Geçen temmuz başında Rusya’nın en sevilen YouTuber’larından Juri Dud, eşcinsellik propagandası yapmak suçundan 120 bin ruble para cezasına çarptırıldı. Nedeni, geçen yıl cinsel yönelimini açıklayan bir ressamla söyleşi yapmasıydı. Dud bu cezayı almadan önce de dış güçler hesabına çalışan ajan damgası yemişti, çünkü savaşa karşı çıkıyordu.
Derken geçenlerde, İspanya’da yaşayan Rusya’nın bir numaralı tenisçisi Darya Kassatkina bir kız arkadaşı olduğunu ilan etti. Dünya sıralamasında 12’nci olan Kassatkina, buz pateninde Olimpiyat gümüş madalyası bulunan kız arkadaşı Natalia Zabiako ile fotoğrafını paylaştı. Savaşa karşı çıkan Kassatkina, genç Rus tenisçilerin ailelerine bu sporu kurtarmak adına Rusya’yı terk etmeleri çağrısında da bulundu. Kassatkina’ya gelen desteğin dozu, genç Rusların hiç de Kremlin’in istediği milli ve geleneksel çizgide bulunmadığını gösteriyordu. Devlet medyasının yürüttüğü nefret propagandasının halkın geniş bir bölümünde karşılığı yoktu.
Toplumdaki bu ruh haline karşılık winter is coming videosu Rusya’ya taşınmak için nedenler arasında ucuz gaz, ucuz elektrik ve su, zengin tarih, benzersiz bir mimari, bereketli topraklar, bale, ucuz taksi ve kargo hizmetlerinin yanı sıra Hıristiyanlık ve geleneksel değerlerle konukseverliği de sayıyor.
EKONOMİ GERÇEKTEN YAPTIRIMLARA DAYANIKLI MI?
Bir Lenin heykelinden görüntüyle başlayıp “Rusya’ya taşınma zamanı, geciktirmeyin… kış geliyor” mesajıyla biten videoda Rus ekonomisinin binlerce yaptırıma dayanıklı olduğu da iddia ediliyor. Ancak Yale Üniversitesi’nin geçen hafta yayınlanan araştırmasına göre yaptırımlar ve uluslararası firmaların çekilmesi Rus ekonomisine çok ağır darbe indirdi. GSYİH’nın yüzde 40’ını oluşturan şirketler çekilirken, insan ve sermayenin kaçışı durumu daha da ağırlaştırdı.
Savaşın başından bu yana modadan finansa çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren bin kadar şirket ya faaliyetlerini sınırlandırdı ya da Rusya piyasasını terk etti; uluslararası yaptırımlar Rusya’nın ihracatını telafi edilemeyecek ölçüde olumsuz etkiledi, ithalat hemen hemen durdu. İthalata bağımlı üretimde darboğaza girildi, tedarik önemli ölçüde aksamaya başladı.
Rusya, dünyanın öncü hammadde ihracatçısı statüsünde de geriledi. Kamu gelirlerinin yüzde 60’ı enerji sektöründen sağlanıyordu, ancak en büyük pazarlar devreden çıktı ve emtia ihracatının Rusya için diğer ülkelere göre daha önemli olduğu görüldü. Yale İşletme Fakültesi’nden beş yazarın kaleme aldığı rapor sözü şuraya bağlıyor: “Yaptığımız araştırmalar, yaptırımların Moskova’dan çok Batı’ya zarar verdiği yönündeki iddiaları doğrulamıyor. Rusya’ya gösterilen direncin dünya ekonomisini yıpratacak bir savaşa dönüştüğü çıkarımı da doğru değil.”
Yani Yale araştırmacıları Rusya’ya yaptırımlarda yola devam tavsiyesinde bulunuyor.
Rus gazına bağımlı Avrupa Birliği kış gelirken vanaların tamamen kapatılmasına varacak en kötü senaryoya hazırlık için Mart 2023’e kadar doğalgaz kullanımını yüzde 15 oranında kısmayı planlıyor.
Eğer Yale araştırması gerçekleri yansıtıyorsa, Rusya için de winter is coming.