Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        “Bir dokun, bin ah işit” derler ya, gerçekten de öyle oldu. Ülkenin en sorunlu alanlarından birine parmak basınca, sorunun ne kadar büyük, meselenin ne kadar karmaşık, suiistimallerin ne kadar fazla olduğunu görünce kaygılarım bir hayli arttı.

        Türkiye’deki saygın üniversitelere, sahtecilik yaparak, başkalarının hakkını yiyerek ve organize örgütlere para ödeyerek yabancı öğrenci statüsünde yatay geçiş yapanları konu etmiştim bir önceki yazımda…

        Meğerse meselenin bir de denklikle ilgili boyutu varmış. Bu konuya değinmesek olmadı. Tabii ki her zaman olduğu gibi ilgili bütün tarafların görüşlerine başvurarak, kimsenin hukukunu zedelemeden iddiaları ortaya koymak ve soruna bir çözüm bulunmasını sağlamak gazeteci olarak hem görevimiz hem de sorumluluğumuz…

        Konuyu araştırırken, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun da şikâyetler ve başvurular üzerine harekete geçtiğini, bu konuda bir inceleme yaptığını öğrendim. İddiaların ciddi bulunması üzerine geçmişte YÖK’te bazı üst düzey isimlerin bu sebeple görevden alındığı iddiaları da dillendiriliyor.

        “100 BİN MAĞDUR” İDDİASI

        Denklik meselesinde mağdur edildiğini savunan yaklaşık 100 bin kişi bulunuyor. Hatta bir dernekleri bile var. Konuyu araştırınca; “İddiaların yüzde biri bile ciddiyse vay halimize!” demekten alamadım kendimi...

        Denklik sorununun bir tarafında, yurt dışındaki üniversitelerde okumuş ancak denklik alamadıkları için mağdur olduklarını savunan binlerce vatandaşımız, diğer tarafında YÖK bulunuyor. Bütün bu karmaşa arasında ise bir gerçek var ki, 500 milyon dolarlık bir sektör ve buradan nemalanmaya çalışan suç örgütleri/baronlar var. O kadar hassas bir konu ki milyonlarca gencimizin hakkaniyet duygusunu örseleyecek iddialar söz konusu… Denklik mağduru olanlara kulak verdiğinizde hemen karşınıza, “8 günde tıp fakültesi, 12 günde hukuk fakültesi diploması almış birine geleceğinizi, hayatınızı emanet eder misiniz?” sorusu çıkartılıyor. Bu soruyu soranlara da kimse haksızsın diyemez…

        İDDİALAR VAHİM

        Denklik meselesindeki iddiaları özetlersek;

        - Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Lizbon Sözleşmesi uyarınca bu yıl, yurt dışından gelecek 300 bin öğrenciye yabancı öğrenci kontenjanı ayırdı. Geçen yıl bu kapsamda 294 bin öğrenci geldi. Türkiye’den ise yurt dışına öğrenim görmeye giden 50 bin kişi bulunuyor. 500 milyon dolarlık bir sektörden söz ediliyor ve yurt dışından gelen 300 bin yabancı öğrencinin içinde, 2547 sayılı yasaya göre, orta öğrenimini/liseyi yurt dışında bitirmiş kişilerin istediği üniversiteye yerleşme hakkı olanlar bulunuyor. Bazı suç örgütleri, düzmece belgelerle yurt dışında öğrenim görmüş gibi lise diploması düzenleyerek, bu gençlerin Türkiye’de hatırı sayılır üniversitelere yerleşmelerini sağlıyor. Bunun için 25-30 bin dolar gibi paralar ödendiğinden söz ediliyor.

        - Ayrıca; kendi imkânlarıyla yurt dışında eğitim alan öğrenciler, Türkiye’ye döndüklerinde denklik alamamaktan, çifte standart uygulamalarından, seviye tespit sınavını geçememekten, yönetmelik değişiklikleri ile denkliği tanınan okulların sonradan bu kapsamdan çıkarılmasından ve çıkarılan yönetmeliklerin geçmişe yürütülmesinden şikayetçi…

        - İddialar arasında, yasa dışı bir denklik endüstrisi kurulduğu; gücü, nüfuzu, parası olanların denklik alabildiği, parası ya da nüfuzu olmayanların ise denklik alamadığı konusu var.

        - Bir başka iddia; yurt dışındaki bazı üniversitelere yatay geçiş yaparak mezun olanları geriye dönük olarak denklik değerlendirmesine çağıran ve bunlara ret kararı verenlerin görevden alındığı belirtiliyor.

        - 1990’dan bu yana YÖK’ün çıkardığı denklik yönetmelikleri, yürütme kurulu ve genel kurul kararlarının, verilen diplomaların incelemeye alındığı, bazı sınavların iptal edildiği, bazı adaylar hakkında yeniden seviye tespit sınavı kararı alındığı, süreçlerin çok uzun sürdüğü iddiaları dile getiriliyor.

        - Uzun süreçlerin, değişen mevzuatın, muğlaklığın ve çifte standardın çok sayıda mağdur yarattığı, suç duyurularının olduğu, bazı kişilerin aile hayatının bozulduğu, intiharların olaylarının yaşandığı, çok sayıda sahte diplomanın tespit edildiği öne sürülüyor.

        - Bazı yabancı uyruklu şahıslara fason diploma ve denklik belgelerinin verildiği, yatay geçişlerde de benzer skandallar yaşandığı (bunları yazdık) dile getiriliyor.

        YÖK ÇALIŞIYOR

        Bu konuda önümüzdeki yıldan itibaren uygulamaya geçecek bir düzenleme üzerinde çalışan ve meselenin diğer tarafı olan YÖK’e de iddiaları ve sürecin nasıl işlediğini sordum. Aldığım bilgilere göre denklik süreci şöyle işliyor:

        - Online başvuru, ön inceleme (diplomanın teyidi için dış temsilciliklerle yazışma yapılır. Pasaport ve il emniyet müdürlüğünden alınan yurt dışı giriş ve çıkış bilgileri incelenir), inceleme (başvuru dosyası üzerinde münferiden usul ve esas yönünden inceleme yapılır), üniversitelerden akademik görüş istenmesi, Bilim Alanı Danışma Komisyonu’nun evrakı incelemesi, Tanıma ve Denklik Komisyonu (Alınan görüşler doğrultusunda nihai karar oluşturulur), Yükseköğretim Yürütme Kurulu (Başvuru dosyası karara bağlanır.)

        - Bütün bu süreçlerin ardından YÖK, denkliği verir ya da başvuru reddedilir. Üçüncü seçenek olarak adayı, seviye tespit sınavına yönlendirir.

        Aldığım bilgilere göre; 2019 yılında 11 bin 36, 2020 yılında 6 bin 938, 2021 yılında 8 bin 974 ve 2022 yılı itibariyle 6 bin 19 diploma denklik başvurusu yapılmış durumda. Başvurular, ülkelere, alınan kararlara, belgelerin derecelerine, uyruklara, ülkelere ve programlara göre farklılık gösteriyor. YÖK’e gelen denklik talepleri; akademik derece olmadığı, örgün eğitim olmayıp açık öğretim olduğu, eğitim sürecince yurt dışında kalış süresinin yetersiz oluşu, eğitim düzeyinin yetersiz olması, uzaktan eğitim olması, teyit bilgisinin olumsuzluğu, Kurul tarafından tanınmayan eğitim kurumu olması, yönetmelik gereği öğrenimin en az yüzde 70’inin tanınan bir kurumdan alınmadığı, yurt dışı yükseköğretim kurumunun FETÖ ile irtibatlı veya iltisaklı olması, yatay geçiş şartlarını sağlamadan geçiş yapılması gibi nedenlerle reddediliyor.

        Mevcut duruma bakıldığında an itibariyle; YÖK’e diploma denklik başvurusunda bulunmuş, işlemine başlanmış ancak hakkında herhangi bir karar alınmamış, işlemi devam eden 9 bin 849 başvuru bulunuyor. 1999 yılından bugüne kadar hakkında Yükseköğretim Yürütme Kurulu’nda seviye tespit sınavında yer alan sınav, ders tamamlama, staj, klinik pratik gibi kararlar alınmış ve kişiye bildirilmiş, bu kararların gereğini başvuru sahibinin yerine getirmesini bekleyen 19 bin 688 dosya bulunuyor. 1998 yılından bugüne kadar hakkında Yükseköğretim Yürütme Kurulu’nda ret kararı alınan dosya sayısı ise 4 bin 759…

        Ülkelerinde savaş, işgal veya ilhak koşulları bulunan kişiler için tanıma ve denklik başvuru süreçleri ile ilgili olarak da Yürütme Kurulu’nun 8 Ocak 2017 tarihli toplantısında alınan bir kararı bulunuyor. Gerekli belgelere sahip olmak koşulu ile bu kişiler, seviye tespit sınavına girmek koşulu ile denklik alabiliyorlar.

        Bu karmaşık konunun özeti budur… Takdir sizin…

        Diğer Yazılar