Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında açılan YSK üyelerine hakaret davasından beklentilerin aksine 2 yıl 7 ay hapis cezası aldı. Bu karar istinaf ve Yargıtay'da kesinleşirse İmamoğlu, siyasi yasaklı hale gelecek. Her ne kadar karar, İmamoğlu'nun siyasi kariyerinin önünü kapatmış gibi görünse de şu konuların altını çizmem gerekiyor:

        1- İstanbul’da belediyecilik hizmetlerinde henüz bir İmamoğlu farkı göremedik. Hatta bazılarına göre kendi haline bırakılsa çok başarısız olduğuna dair bir algı oluşacak. Ancak vatandaşta genel olarak, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da çalışmasına izin verilmediği, sürekli önünün kesildiği ve engellendiği yönünde bir algı var.

        2- Bu tür davalar, İmamoğlu’nu kahramanlaştırıyor. Mağduriyet psikolojisi oluşturuyor. Biliyorsunuz, şiir okuduğu için hapse atılan Recep Tayyip Erdoğan’ı halk en üst makamlara yükseltti. Erdoğan, cumhurbaşkanı oldu. 20 yıldır kimse onu yenemiyor. Erdoğan tutuklanıp cezaevine konulunca, "Bu şarkı burada bitmez" demişti. Ve hep "Beraber yürüdük biz bu yollarda" diyerek şarkıyı devam ettirdi. Ceza almasına neden olan şiiri okuduğu Siirt'ten birçok kez mesaj verdi. İmamoğlu'nun şarkısı da Erdoğan'ınkine benzeyecek gibi görünüyor. "Her şey güzel olacak" diyerek İstanbul'u kazanan İmamoğlu de herhalde şimdi, "Bu şarkı burada bitmez" diyecek!..

        3- Hırsı ve belediye başkanlığı dışındaki ihtirasları nedeniyle zaman zaman eleştirilen ve açıkçası bazen halkın gözünde de gerileyen İmamoğlu, bu tür olaylarla birlikte gündem olup yukarı tırmanıyor. Repütasyonu yükseldiği gibi, 6’lı masa partileri ile etkileşimi ve onları etkileme gücü de artıyor.

        4- Beylikdüzü’nde iken kimse onu tanımıyordu. Şimdi İstanbul’u AK Parti’den alan isim olarak tanınıyor ve vatandaşlar onu Cumhurbaşkanı Erdoğan ile kıyaslıyor.

        5- Seçimden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret ettiğinde halk nazarında tanınırlığı yüzde 3’lerdeydi. Bu ziyaretten sonra yüzde 20’lere çıktı. İçişleri Bakanı ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmamoğlu’nu muhatap aldıkça ya da eleştirdikçe dalga dalga büyütüyorlar. Farkındalar mı bilmiyorum?

        6- Bu kararla İmamoğlu'nun hem cumhurbaşkanlığı adaylığının önü açıldı hem de halk nazarında bir mağduriyet ve yeni bir kahraman yaratıldı. İstanbul'da tekrarlanan seçimde alınan sonucu hatırlayın lütfen...

        Sahi, Ekrem İmamoğlu’nu kim büyütüyor?!..

        6'lı masanın hükümet programı tamam!

        6'lı masanın hükümet programı tamam!
        0:00 / 0:00

        Altılı masa, anayasa önerisi paketini açıkladıktan sonra büyük bir özgüven, hız ve ritim kazandı. Eşgüdüme ve ortaklaşmaya dönük mesajlara ağırlık veriliyor. Temel Politikalar Komisyonu, daha önce 9 ana başlığın 5’ini tamamlamış ve 4’ünün çalışmalarına hız vermişti. 72 alt başlığın ise 41’inde uzlaşma sağlanmıştı.

        Bildiğiniz gibi takipçiliği asla elden bırakmam… Dönüp baktım, ne yapmışlar bu süre zarfında diye… Flaş haberi vereyim; bütün ana ve alt başlıklarda uzlaşma sağlanmış; çalışmalar neredeyse bitmiş. Sadece küçük rötuşlar kalmış…

        Sonuçta; Kamu Yönetimi, Yolsuzluklarla mücadele ve şeffaflık, Ekonomi-Finans-İstihdam, Sektörel ve bölgesel yatırımlar, Bilim ve teknoloji, Eğitim ve Öğretim, Sosyal politikalar, Dış Politika-Güvenlik ve savunma, Hukuk-Adalet-Yargı ana başlıklarında bütün partilerin görüşleriyle ortak metinler oluşturuldu. 72 alt başlığın yazımı da tamamlandı; sadece bazı düzeltmeler, ekleme ve çıkarmalar yapılacak.

        Bundan sonra ise anayasa lansmanında olduğu gibi ocak 5-15 tarihleri arasında bir gün ortak hükümet programı niteliğindeki Millet İttifakı Yol Haritası açıklanacak. Bununla birlikte vatandaşın beklentilerinin önemli bir bölümü de karşılanmış olacak. Çünkü vatandaş, 6’lı masaya oy verebilmek için çözüm önerileri ve projelerini açıklamasını istiyordu. Bakalım beklentiler ne ölçüde karşılanacak.

        Ocak ayı 6’lı masa partileri açısından kritik bir ay. Çünkü aynı zamanda cumhurbaşkanı adayıyla ilgili partilerin yaptıkları çalışmalar ve kamuoyu yoklamalarının sonuçları tartışılmaya başlanacak. Yani artık 6’lı masanın hem yol haritası hem de cumhurbaşkanı adayı ya da adayları belli olacak…

        Liderlerin çalışma takviminde olan, bir başka deyişle genel başkanların ev ödevi olan, geçiş süreci ise yerel seçim sonrasına bırakıldı. Bu konudaki senaryolar ve yaklaşım, bir gerginlik ve anlaşmazlık çıkmaması üzerine kurulu... Liderler, geçiş sürecindeki bazı kritik meseleleri seçim sonrasında halledebileceklerini düşünüyor. Cumhurbaşkanı yardımcılığı, Yürütme Kurulu, genel başkanların milletvekili olmaması ve parti gruplarına başkanlık edebilmeleri için TBMM İçtüzüğü’nde yapılacak değişiklikler, liderlerin karar vermesi gereken başlıklar…

        Bu konuda yapılan üç görüşmede liderler, seçimde elde edilecek sayısal sonuç ve parlamento yapısından sonra bu işlerin daha kolay olacağı ya da daha sağlıklı sonuç vereceği öngörüsüne yaslandı. Liderlerin öngörüsü şöyle: “İktidar seçimde oy oranı ve vekil sayısı açısından güç yitirecek; yerel seçimde de bazı belediyeleri kaybedecek. Bu ortamda daha sağlıklı bir yürütme süreci oluşturulabilir. Temel konularda uzlaştıktan sonra detaylarda bir görüş ayrılığı yaşamayız.”

        İKİNCİ HAYMANA MUTABAKATI

        Saadet Partisi’nde büyük kongre ile birlikte tam sular durulmuş ve muhalifler geri çekilmiş derken, ilginç bir gelişme yaşandı. Daha önce Haymana Mutabakatı adıyla bir bildiri yayımlayan muhalifler bu kez İkinci Haymana Mutabakatı yayımladı. Muhalifler 5 maddede şunları söylüyor:

        - Saadet Partimizin üslup, tutum, davranış ve sonuçlarının Milli Görüş’ün temel esaslarına uygun olup olmadığının ortaya konulmasına,

        - Saadet Partimizin 8. Olağan Büyük Kongresi ve devamında alınan tavır ve kararların takip edilip değerlendirilmesine,

        - Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Milli Görüş prensiplerine uygun cumhurbaşkanı adayının nitelikleri ile ilgili çalışma yapılmasına,

        - Altılı masada alınan kararların ve milletvekilliği seçimlerinde Saadet Partimizin belirleyeceği tutum ve davranışların takip edilmesine,

        - Türkiye ve dünyada meydana gelen siyasi, ekonomik ve sosyal olaylar karşısında Milli Görüş’ün temel esasları açısından kamuoyunu aydınlatan değerlendirmeler yapılmasına karar verilmiştir.

        Kongre öncesi muhalifler daha sert bir bildiri yayımlamıştı. Muhalifler içindeki en etkili grup olan Haymana Grubu, aynı zamanda finans açısından da güçlü. Genel prensip olarak Saadet Partisi’nin 6’lı masa içinde yer almasına karşılar ve AK Parti gibi Saadet’in masadan kalkmasını savunuyorlar. Ancak bugüne kadar Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, buna fırsat vermedi.

        Diğer Yazılar