Kızılay'a bunu yapmayın!..
Onbinlerce canımızı yitirdiğimiz Kahramanmaraş depreminin ardından tartışılan kurumların başında göz bebeğimiz olan Kızılay da geliyordu. 155 yıllık mazisi bulunan Kızılayımızı şimdi yeni bir risk ve tehdit bekliyor. Uluslararası Kızılay ve Kızılhaç Federasyonu (IFRC), Kızılay’ın 11 ticari şirketi nedeniyle statüsünü değiştirmeye hazırlanıyor.
Tüzüğünde yer alan maddelere göre Kızılay; tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tâbi, kâr amacı gütmeyen, yardım ve hizmetleri karşılıksız olan ve kamu yararına çalışan bir gönüllü sosyal hizmet kuruluşu olarak tanımlanıyor.
Bu tarz uluslararası yardım kuruluşları, faaliyetlerini kâr amacı gütmeden ve karşılıksız yürütüyor ancak son depremde de yaşandığı üzere; çadır, malzeme satışı ve Kızılay’ın bağlı 11 şirketiyle yürüttüğü faaliyetler, uluslararası çatı kuruluş IFRC ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nde (ICRC) tartışma konusu oldu.
Bu kuruluşların, ticari faaliyetleri nedeniyle Kızılay’ı artık karşılıksız yardım yapan kuruluş statüsünden çıkarmaya hazırlandıkları ifade ediliyor. Bu karar, üst komiteler tarafından kabul edilirse Kızılay, artık uluslararası platformlarda karşılıksız ve gönüllülük esasına çalışan dernek olarak tanımayacak.
Bu durumda Kızılay’ın acil olarak yeniden yapılandırılması ve hepimizi derinden yaralayan ve kabul edilemez kararın önüne geçilmesi gerekiyor. Gerekirse ticari şirketler başka bir yapı ve teşkilat altında örgütlenebilir; buradan elde edilecek gelir oraya aktarılır.
Kızılay ve Kızılhaç Hareketi öğretisi, 1965’te ilan edilen Hareketin temel ilkeleriyle anlatılır. Bu temel ilkeler, Uluslararası Federasyon (IFRC), Ulusal Dernekler (Kızılay/Kızılhaç) ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin (ICRC) görevli ve gönüllülerine yardım çalışmalarındaki faaliyet alanlarını belirleme ve kolaylaştırma konularında yol gösterirken, aynı zamanda Hareketin amacını ve yardımseverlik değerlerini tanıtmak için evrensel bir temel oluşturur.
1868’DE KURULDU
Kızılay, savaş alanında yaralanan ya da hastalanan askerlere hiçbir ayrım gözetmeksizin yardım etmek amacıyla 11 Haziran 1868’de, “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” adıyla kuruldu. 1877’de Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti adını aldı. 1923’te Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti oldu. 1935'te Türkiye Kızılay Cemiyeti ve1947'de Türkiye Kızılay Derneği adını aldı. Kuruluşa, “Kızılay” adını Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk verdi.
Kızılay'ın alameti, beyaz zemin üzerinde karşıdan bakarken sola doğru açık kırmızı “ay”dır. Kızılay alameti, Devletler Hukuku'nun ilgili hükümleri gereğince, savaş zamanında Silahlı Kuvvetlerin sağlık servisleri ile o hükümlerin belirlediği kişi ve kuruluşlar için "koruyucu ve belirtici işaret" olarak kabul edilmiştir. Bunlar dışında kalan hiçbir kişi, kurul ve kurum, savaşta tarafsızlık ve dokunulmazlık timsali olan bu işareti kullanamaz. Kızılay, 1876 Osmanlı- Rus Savaşı'ndan 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'na kadar geçen süre içinde, Türkiye'nin taraf olduğu bütün savaşlarda, cephe gerisinde kurduğu seyyar ve sabit hastaneler, hasta taşıma servisleri, donattığı hastane gemileri, yetiştirdiği hemşireler ve gönüllü hasta bakıcılar aracılığıyla savaş alanında yaralanan ya da hastalanan onbinlerce Mehmetçik'in dost ve düşman askerinin bakım ve tedavisine yardımcı olmuş, savaş esirlerine gereken insancıl yardımları yapmış; savaştan etkilenen sivil halkın bakımı ve korunması için çaba göstermiştir.
1’inci Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul'da görülen büyük kolera salgınından bu yana yurdumuzda ortaya çıkan doğal afetlerde felaketzedelerin bakımını, barınağı ve beslenmelerini sağlamış, uluslararası yardım faaliyetlerine katılmış; hemşirelik eğitimi, ilkyardım ve kanla ilgili hizmetler alanında öncülük yapmış, korunmaya muhtaç pek çok vatandaşımıza gereken sosyal yardım ve hizmetleri sunmuştur.Kızılay, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Topluluğu'nun şu temel ilkelerini paylaşır:
İnsanlık, ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık, hayır kurumu niteliği, birlik ve evrensellik…
Kızılay Teşkilatı, Genel merkez ve şubelerden oluşur. Kızılay'ın Genel Müdürlük teşkilatı dışında kalan bütün kademelerindeki görevler fahridir.
Kızılay’ın da çatısı altında bulunduğu Komite, bugüne kadar üç kez Nobel Barış Ödülü aldı…
Gelin, göz bebeğimiz olan Kızılayımızın hak etmediği bu imajı düzeltelim ve Kızılay’ı yeniden yapılandıralım…
Cevap ve düzeltme