Çözüm ve seçim
Ülkemizde çözüm süreci başladığından bugüne kadar bir yıl gibi bir zaman içerisinde insanlarımız, sakin ve huzurlu bir ortam içinde yaşamlarını devam ettirirken, ölüm haberlerinin gelmediği, sokaklarda ve çarşılarda korku içinde değil, huzur içinde dolaşırken, ülkeye yayılan bahar havası ve akmayan kan birilerini rahatsız etti.
Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla başlayan ve tırmanan olaylar, kirli emellerine ve oy uğruna yine sahnelenmeye başladı. Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yol kesilip dört askerin kaçırılması, Yüksekova’daki olaylar, güvenlik güçlerine uzun namlulu silahlarla ateş açılması, öğrenci yurtlarına taş ve molotof kokteyli ile saldırılması ve ateşe verilmek istenmesi oynanmak istenen kirli emellerin senaryolarıdır.
Bu olaylarda polisin müdahalesi ve çatışmalarda aranan teröristlerin ölü olarak ele geçirilmesi, olayların ertesi gün Diyarbakır, Van, Adıyaman, Kars, Siirt, Bingöl, Şırnak ve Hakkari ile birlikte bölgeye yayılması, gazete haberlerine göre P.K.K’nın çekilme sürecini askıya alıp 1650 P.K.K’nın kışı Türkiye’de geçireceğini, bu olayların hepsi yaklaşan seçimlerde eskiden olduğu gibi insanları korkutarak, kan akıtarak, korku vererek amaçladıkları oyları zorla almak içindir.
Bu olaylara karşın BDP’lilerin tutumları çok önemlidir. Ülkenizi seviyorsanız, insanların ölmesini istemiyorsanız, oy hesaplarını bir kenara koymalısınız. İnsan canı herşeyin önündedir. Nereden gelirse gelsin böyle provakatörlere fırsat verilmemelidir. En çok görev, bölgenin hangi partisinden olursa olsun milletvekillerine düşmektedir.
Artık ülkemizdeki kaynakları silaha, kavgaya, tahribata harcamamalıyız. İnsanlarımızın refahı ve huzuru için, çocuklarımızın güvenli bir ortamda yaşaması için harcamalıyız. Ülkemizde çıkan çatışma ve kavgalardan en çok memnun olan dış güçlerdir. Türkiye hep kavga ve çatışma içinde olsun, bizlerde onlara silah satalım, bütün kaynakları askeri harcamalara gitsin, bölgeler kalkınmasın, bölge insanına hizmet gitmesin, buralarda yaşayan insanlar yokluk ve sefalet içinde kalsınlar, her an isyana ve patlamaya hazır olsunlar.
Türkiye’nin çevresindeki müslüman ülkeler de olan olaylar böyle değil mi? Dünyanın her tarafında, hep islam ülkelerinde aynı tablo ve iç çatışma var. Allahu ekber deyip müslüm, müslüman kardeşini öldürüyor. Hemen yanı başımızda ki Irak, Suriye, Mısır... Patlayan bombalar, ölen insanlar. Bu savaşlar kimin savaşları? Kime hizmet ediyor?
Demokrasi ve insan haklarının her geçen gün daha da ileri gittiği Türkiye’de yaşayan herkesin huzur ve refah içinde önüne konulan seçim sandığının kıymetini bilmesi gerekir. Silah ve kavga ile hiçbir problem çözülmez. Çözüm sandıktır. Sandığın içindeki oylarda temiz olmalıdır. Baskıyla, kanla alınan oylar hiç kimseye fayda getirmez. Burada bütün partilere ve kurumlara görev düşmektedir. Seçime huzur ve kardeşlik içinde bir bayram havasında gitmeliyiz. Çünkü ülkemiz ve insanlarımız için huzur ve refah bir haktır, hakkıdır.