ABD yeniden SDG'yi sahneye çıkarıyor
ABD ile Rusya arasında Suriye üzerinden yürüyen rekabet ülkenin doğusundan kendini iyiden iyiye göstermeye başladı. Tüm dünya COVİD-19 kabusu ile uğraşırken iki ülke arasındaki rekabette Suriye’ye yeni siyasi durum yaratma çabasında.
Rusya ve ABD'nin Haseke ve Deyr el Zor'daki askeri hareketliliği, nüfuz oturtma yarışı çerçevesinde ilerliyor. Pratikteki hedef her iki ülke için de buradaki varlıklarını güçlendirmek. ABD'li bir subayın geçen hafta Deyr el Zor kırsalında DAEŞ'li olduğu düşünülen kimliği belirsiz bir grup tarafından öldürülmesi, ABD'nin bu yöndeki çabalarını "DAEŞ hücrelerinin artan faaliyetleriyle mücadele" başlığı altında hızlandırmış durumda. Rusya bu olan bitene sessiz kalabilir mi? Elbette hayır.
ABD'nin bu yöndeki niyeti, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu SDG'ye, Washington'ın geçen yıl Trump'ın kısmi çekilme kararıyla sözleşmesi feshedilen yüzlerce SDG'linin sözleşmesini yenilemek istediğini bildirmesiyle doğrulanmış oldu.
Buna göre ABD'li askerlerin Rakka, Menbic ve Ayn el Arab'da eğittiği unsurlar tekrar, bu kez cazip aylıklarla çağırılacak. Hatta bu militanlar, Haseke ve Deyr el Zor'da Uluslararası Koalisyon güçlerinin yardımcı gücünü oluşturacak. Evet dünya COVİD-19 ile uğraşırken ABD SDG’yi bir başka formülle yeniden sahneye alacağı bir süreci başlatmış durumda.
ABD bir yandan da adı geçen iki şehrin kırsallarında bulunan Koalisyon üslerine silah ve mühimmat göndermeyi sürdürüyor. Bu çerçevede geçtiğimiz hafta Haseke'nin güney kırsalındaki el Şeddadi üssüne 36 tır gönderilmişti.
Bölgedeki önemli Kürt ve Arap kanaat önderleri ile yaptığım görüşmelerde ABD’nin aynı kırsallarda ve Irak sınırı yakınında yeni noktalar aradığını belirttiler. Buna göre el Omar ve Koniko petrol sahaları ile el Cibse doğal gaz tesisi bölgelerindeki asıl üslerin savunma hattı olarak kullanılacak.
Kaynaklar, tekrar çağırılan eğitimli SDG unsurlarının "hem bu yeni noktaları korumakta hem de DAEŞ hücreleri barındırdığı düşünülen bölgelere baskın yapmakta kullanılacağını" eklediler.
Elbette bunca olup bitene Rusya ne yapıyor?
Biz zaten 30 kilometre sınırı çizerek o bölgenin ilerisine şimdilik geçemiyoruz.
Rusya da Haseke'de dikkat çeken bir hareketlilik içinde. Buna göre Kamışlı Havaalanı yakınındaki Rus askeri üssünü desteklemek üzere daha fazla güç ve mühimmat gönderiliyor. Böylece buradaki üs, Hmeymim'den sonraki en büyük ikinci üs haline gelecek. Bu hamleyi çok iyi okumak gerekecek.
Rusların sahadaki hareketliliği bununla sınırlı değil. Rusya, Tel Tamr beldesindeki gözlem noktalarına da asker, askeri araç ve silah gönderdi. ABD'nin tekrar eden müdahalelerine rağmen Moskova, neredeyse her hafta ikmal göndermeyi sürdürüyor. Bu da Haseke ve Rakka'daki varlığını yerleştirmek konusunda ısrarcı olduğunu gösteriyor.
Yukarıda ifade ettiğim hususları doğrulayan bir başka adım da Rusya’nın Tel Tamr ve abu Raseyn'de dört farklı noktada yeni gözlem noktaları kurma hazırlığında olması. Eş Zamanlı olarak Rus subaylar, Tel Tamr ve Kamışlı'da aşiretlerin önde gelenleriyle toplantılar yapıyor.
Bu toplantıların yanı sıra yine Tel Tamr'da Rus subaylar ile orada konuşlu Suriye ordusunun askeri komutası arasında, SDG temsilcilerinin de katıldığı genişletilmiş bir toplantı da düzenlendi. İşte bu toplantı Türkiye açısında dikkat çekici olmalı.
Amaç Tel Tamr ve abu Raseyn'de Türk kuvvetleri ve bağlı gruplar ile Suriye ordusu ve SDG arasında tırmanan çatışmaları kontrol altına almaktı. Sahadaki kaynaklarımdan edindiğim bilgiye göre Ruslar, Suriye ordusu ile PKK’nın uzantısı SDG’yi kırsalda yeni askeri noktalar kurmak niyetinde olduklarını bildirdiler.
Ayrıca ABD güçleriyle birlikte Resülayn kırsalında yer alan um Uşbe köyünde ortak bir nokta kurma çalışması yürüttüklerini anlattılar.
Kaynaklarımın işaret ettiği süreç Ankara’da ilgili kurumlar tarafından dikkatle takip edilmesi gereken bir süreç. Alandan görüştüğüm kişiler Rusya’nın “amacımız sizi, halkı Ankara'ya bağlı ÖSO gibi grupların havan toplu saldırılarından kurtarmak” dediğini söylüyor. Yani Ruslar ABD’y karşı Suriye’nin doğusunda daha güçlü durabilmek için PKK’ya koruma vaad ediyor.
Kısacası, ABD’den aldığımızı düşündüğümüz bölgede PKK şimdilerde ABD ile Rusya arasında pazarlıkların içinde. Evet, COVİC-19 önemli bir gündem maddemiz ama Suriye’nin doğusundaki rekabetin Türkiye’nin bölgedeki beklentileri ile ters düşebilecek bir noktaya gitmeden çok iyi okuması gerekiyor.
Salgınla mücadeleye devam, ama gözümüz kulağımız açık olarak…