Dosyalar yenilenirken...
14 Haziran’da gerçekleşecek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden görüşmesi öncesinde Ankara-Washington hattındaki diplomasi trafiği hız kazandı. Önümüzdeki günlerde güvenlik bürokrasisinden bir heyet de muhataplarıyla ön görüşmeler yapmak üzere ABD’ye gidecek. Zira ABD ile en önemli açmazımız güvenlik dosyasındaki başlıklar…
Her ne kadar Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ‘planmış takvim doğrultusunda’ olduğunu söylese de bu ziyaret öncesinde Türkiye’de bulunan Rus S-400 uzmanlarının ülkelerine geri dönmesi Erdoğan-Biden görüşmesi öncesi bir ‘sinyal’ olarak değerlendirildi. Zira Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçen hafta Atina'da gazetecilere yaptığı açıklamada bir noktanın altını çizdi: "Rus askeri uzmanı Türkiye'de bulunmayacak. S-400 yüzde 100 kontrolümüz altında olacak.”
Türkiye’den çok sayıda teknik personel Rusya’da S-400 eğitimi aldı, Rus uzmanlar tarafından Türkiye’de eğitimler verildi. Türkiye’deki Rus teknik personelin ilk grubu bu hafta çarşamba veya perşembe günü ülkelerine dönüyor. Bir sonraki hafta salı günü de ikinci grup gidecek.
Rusya’dan alınması planlanan ikinci parti S-400’ler için ise bir süre beklenecek. Zira Ankara’da ikinci sistemin nakliyesinin, birinci sistem tam anlamı ile aktif hale getirildikten sonra yapılması görüşü hakim. Moskova da ilk gelen partinin bir an önce kurulma açılmasını ve sistemin aktive edildikten sonra ikinci parti S-400’lerin gelmesini planlıyor. Aslında her iki taraf farklı nedenlerle aynı şeyi istiyor…
S-400 DİRENCİ
ABD, Rusya'nın F-35 savaş uçaklarının gizli özellikleri hakkında veri elde etmek için S-400 sisteminin radarını kullanmasından endişeli. Bu açıdan Türkiye kontrolün tamamen Türkiye’de olacağının altını ısrarla çiziyor. Türkiye S-400 hava savunma sisteminden vazgeçmesi şeklindeki diğer ülkelerin taleplerini kabul edilemez olarak değerlendiriyor.
Eylül 2017'de Rusya ile imzalanan S-400 anlaşması NATO ortakları ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilere ağır bir yük getirdi. NATO açıktan olmasa da bölgesel denklemde Türkiye dışındaki bazı aktörler üzerinden bazı hamlelere kalkıştı. Her şeye rağmen Türkiye bu hava savunma sistemini elinde tutmakta kararlı. Ankara S-400 hava savunma sisteminin satın almasındaki haklılığını ‘Suriye, İran, aynı zamanda ülke içinden gelebilecek tehditleri’ öne sürerek ortaya koyuyor.
15 Temmuz 2016'daki askeri darbe girişimi sırasında hava savunma sisteminin ülke içinde kullanılmasını gerektirecek bir durumu yaşadık. Böyle bir durumda Rus hava savunma sistemi mantıklı görünüyor. Zira 15 Temmuz gecesinde NATO’nun pozisyonu ortada…
ABD’DEN GELEN SİNYALLER
Washington ile Ankara arasındaki bir diğer büyük anlaşmazlık ABD ordusunun “DEAŞ” ile mücadelede Suriye'deki PKK’yla işbirliği yapması. ABD yönetimi burada uzlaşmaya hazır olduğunun sinyalini verdi. Geçen ay Biden hükümeti, ABD merkezli Delta Crescent Energy şirketine Suriye’nin kuzey ve doğusundaki özerk yönetim alanında petrol üretme ve satmaya imkan veren muafiyetin süresini uzatmadı. Geçen yıl Trump döneminde söz konusu şirkete sağlanan faaliyet iznine Ankara ‘terör devletinin kurulmasına ekonomik temel oluşturacak bir adım’ diyerek tepki göstermişti.
ABD’nin verdiği bir diğer sinyal ise şubat ayından bu yana Türkiye'nin kuzey Irak’ta terör örgütü PKK yöneticilerine yönelik sınır ötesi harekatlarında gözlendi. Suriye’de hava sahasına Rusya hakimken, Irak’ta hava egemenliği ABD’de. ABD Türkiye'nin kuzey Irak’ta PKK yöneticilerine yönelik sınır ötesi harekatına yeşil ışık yaktı. PKK da bunu farkında. Kandil, Sincar ve Suriye içindeki pozisyonlarını kısmen değiştirdi. ABD Suriye’de PKK’nın arkasında durmaya devam edecek. Ancak diğer bölgelerde kalan PKK unsurları ile mücadelede kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.
Erdoğan ve Biden’ın 14 Haziran’da yapacakları görüşme 12 başlıkta toplanacak. Görüşme öncesinde fırsatlar ve çözüm için zamana ihtiyaç olan başlıklar farklı kategorilerde belirlenip yol alınmaya çalışılıyor.