Zengezur koridoru
Koridorlar çok ölçekli yapılardır ve stratejik bir eksen oluşturma güçleri vardır. 43 kilometrelik Zengezur koridoru da binlerce kilometrelik ticari ve politik etki potansiyeline sahip. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan’la 44 günlük savaşın ardından imzalanan ateşkes anlaşmasına bir gereği olarak Zengezur koridorunun oluşturulmasını istiyor. Ermenistan’ın yeniden seçilen Başbakanı Nikol Paşinyan da seçim kampanyası sırasında söylediği gibi “ateşkes bildirisinde Zangezur ve koridor kelimeleri” olmasa da, “genel olarak bölgede ulaşım yollarının açılmasından yana.” Çünkü, “bu ne kadar Azerbaycan’a gerekiyorsa, o kadar da Ermenistan’a gerekiyor.”
Ancak iki lider hala bu konuda anlaşmış değil. Konunun her an yeni bir krizi tetikleme potansiyelini göz ardı etmemek gerekir. Mayıs ayının başlarında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, "Zengezur koridorunun oluşturulması ulusal, tarihi ve gelecekteki çıkarlarımızla tam olarak örtüşüyor. Ermenistan istese de istemese de Zengezur koridorunu hayata geçireceğiz. İsterse daha kolay çözeriz, istemezse zorla çözeriz.” demişti. Sorunun askeri yollarla çözülmesi, Ermenistan'ın "Syunik" eyaletinin ele geçirilmesi ve İran'ın bu ülkeyle olan ortak sınırını kaybetmesi anlamına gelir.
Ermenistan ile İran arasında uzanan 43 kilometrelik bu koridor Güney Kafkasya jeopolitiğini ve İran'ın bu denklemdeki yerini etkileyecek. İran bu sürece her ne kadar sessiz kalsa da durumdan oldukça rahatsız. Diplomatik kulislerde, İran’ın Rusya ve Ermenistan üzerinden özel kulis yaparak, 9 maddelik ateşkes anlaşmasını sözüm ona netleştirmek için ek bir anlaşma yapmak üzere çalışmalar başlattığı belirtiliyor. Ankara ise, İran’ı da kapsayan, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Türkiye, Rusya’nın dahil olacağı “Altılı İş Birliği Platformu” ile bölgesel barış ve işbirliği öneriyor. Güney Kafkasya ulaşım yolları üzerindeki rekabetin önümüzdeki 10 yıl içerisinde yoğunlaşacağı görünüyor. Ve Türkiye Zengezur koridoru da dahil olmak üzere çoğu koridorda önemli rol oynayacak.
Güney Kafkasya'da aktif veya değerlendirmeye alınan koridorların sayısı tahmin edeceğinizden çok daha fazla: Kafkaslar ile Hazar bölgesi arasında bir dizi koridoru kapsayan Çin'in “Bir Kuşak Bir Yol” projesi, “Bakü-Tiflis-Kars” geçişi, Hazar Denizi ile Basra Körfezi arasında yapım aşamasında olan kanallar, Afganistan'ı Avrupa'ya bağlayan Azure Yolu ve Orta Asya'yı Kafkaslar ve Avrupa'ya bağlayan TRACECA koridoru…
Bu koridorların geleceği, doğu-batı ve kuzey-güney eksenini yeniden şekillendirecek. Güney Kafkasya, doğu ile batıyı birbirine bağlayan bir yol olursa, Süveyş Kanalı'nın ve Kuzey Avrupa’daki Kuzey Denizi ulaşım yollarının önemi azalacaktır. Ama Güney Kafkasya kuzeyi-güneye bağlamanın bir yolu olursa, Rusya-İran ittifakını güçlendirecek ve Türkiye-Amerikan bloğunun Kafkaslar ve Orta Asya'da etkisini bir ölçüde sekteye uğratacak.
Bölgedeki mevcut koalisyonlar ulusal çıkarlar doğrultusunda, zamanın ruhuna bağlı olarak değişebilir. Örneğin Türkiye, NATO üyesi olarak ABD cephesiyle ittifak kurabilse de aynı zamanda Kafkaslar ve Orta Asya'da bağımsız politikalarını ilerletmek için Rusya ve diğer ülkelerle de ittifaklar kurma potansiyeline sahip.
Her şey tarafların 9 maddelik Karabağ anlaşmasını yorumlamasına bağlı. Azerbaycan ile Nahçıvan Özerk bölgesini birbirinden ayıran Zengezur koridorundan açılacak rota, sadece Türk dünyasının boğazındaki ilmeği çözmeyecek. Her koridorda olduğu gibi paydaşlarına bir dizi fırsat sunacak, rakipler için ise yeni riskler getirecek.
Çok sayıda oyuncunun ölçeklendirmeye çalıştığı bu güzergahta Azerbaycanlı kardeşlerim ve Türkiye’nin gözünü dört açıp, İran’ın Zengezur koridoru için yapmaya çalıştığı senaryoları boşa çıkarması gerekiyor.