Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Savaşlar nadiren planlara göre gelişir… Rusya da Ukrayna da beklemediği bir tablo ile karşı karşıya. Bugüne değin Ukrayna birçok siyasi krizle karşı karşıya kaldı. Her seferinde Cumhurbaşkanları ya ülkeden kaçtı ya da Avrupa ile Rusya arasında sıkışarak görevden çekildi. Volodimir Zelenskiy ise direnmeyi tercih etti. Bu savaşı kazanır mı? Şimdiden öngörmek mümkün değil. Ama o halkının kahramanı… Görüştüğüm birçok Ukraynalı, Kırım ve Donbas’tan sonra ülkede gelişen milliyetçilik dalgasına dikkat çekiyor.

        Kameraman arkadaşım Hakan Öztürk ile Çernivtsi kentinden başlayıp Kiev’e kadar süren uzun yolculuğumuzda, halkın hemen hemen her kentin, kasabanın ve beldenin girişine barikatlar kurduğunu, sokaklara Rus İHA’larını şaşırtmak için yakılmak üzere lastikler yığdığını gördük. Olası bir saldırı halinde molotoflar da hazırdı.

        KOORDİNASYON PEK YOK AMA DAYANIŞMA GÜÇLÜ

        Genelde tabanca, av tüfekleri, pompalı tüfekler taşıyan, sarı pazubentli sivil milislerin başlarında onları koordine eden polisler var. Asker ve polis savaşın genel durumu ile ilgileniyor. Ve stratejik bölgelerde bekliyor… Çernivtsi kentinden Kiev’e uzanan uzun yol boyunca 60’dan fazla kontrol noktası var. Ancak bazı noktalar birbirlerine çok yakın mesafelerde olmalarına rağmen koordinasyon eksikliği söz konusu. Görünen o ki; her kasaba, her kent veya belde kendi güvenliğinden sorumlu. Diğer bir ifade ile milis grupları arasında bir koordinasyon yok ama mücadele dayanışması hakim…

        REKLAM

        Bir düzen olmadığı için neredeyse her şehrin girişinde ve çıkışında uzun uzun araç kuyrukları var. Halk sabırla bekliyor. Çernivtsi ise Romanya sınırındaki son durak.

        Kiev’e gitmeye çalışırken üç kez yol değiştirdik. Milisler her defasında nereye gidiyorsunuz sorusuna “Kiev” yanıtını verdiğimizde şaşkınlık içinde “Sakın gitmeyin” uyarısı yapıyorlardı. “Türk gazetecileriz” dediğimizde ise bize harita açıp hangi yoldan gideceğimizi anlatıyorlardı.

        Yolumuz Fastiv’e düştü. Gece olduğu için güvenlik bölgesinden geçişimize izin verilmedi. Ancak beklemediğimiz bir jest ile karşılaştık… Belediye Başkanı ve güvenlik müdürü; Ukrayna’nın stratejik askeri üslerine doğru hareket eden Rus helikopterleri tepemizde uçarken bizi Fastiv’de bir eve konuk olarak götürdüler. Bize Eskişehir’in Odunpazarı ilçesi ile kardeş kent olduklarını anlattılar.

        KARDEŞ KENTTE AĞIRLANDIK

        Bugüne değin kardeş kentler ne işe yarar diye kendi kendime sorardım. Evet, Odunpazarı ilçemiz sayesinde, Ukraynalı bir ailenin evinde misafir edildik. Kentin en güvenli evi bu müzik öğretmeninin evi olduğu için… Evin hanımefendisi Liudmyla Shekera, kendisinin ve aile bireylerinin durumunu sabaha kadar anlattı. Ve sabah eşi ile birlikte Kiev’e giden kritik bölgeden geçirinceye kadar bize eşlik ettiler.

        Kiev’de asıl dikkatimi çeken ise, en ön saflarda duranlar. Zira 40 yaş üstü erkekler Sovyetler dönemini görmüş, yaşamış insanlar. SSCB dönemini de yaşamış 57 yaşındaki Kiev’li bir milis “SSCB, büyük Rus çarlığının makyajlanmış haliydi. Biz şimdi çocuklarımızın yarını için bu saflardayız.” dedi.

        Şehirde dükkanlar, mağazalar kapalı. Ünlü markalarının vitrinleri, olası bir yağmalamaya karşı boşaltılmış. Market zincirlerinin, eczanelerin önünde uzun kuyruklar var. Kredi kartları hali hazırda birçok yerde kullanılamıyor. Benzin bulmak zor, bulsanız da 20 litreden fazla alamıyorsunuz.

        REKLAM

        KİEV’DE SAVAŞ SIRASINDA TRAFİK CEZASI, O DA BİZE NASİP OLDU

        İronik ama yolculuğumuzda beni en çok şaşırtan şey Kiev’e girişte arabamızın ön ve arka camındaki “PRESS / BASIN” yazısına güvenerek hız yapmamız ve kimse yok diyerek ters yöne girmemiz üzerine polis tarafından durdurulup aracımıza ceza kesilmesi oldu. Aklıma 2003’te Bağdat’a gittiğimde, Firdevs Meydanı’nda bir mıror’un (trafik polisi) elindeki silahla havaya ateş açarak geçişleri sağlaması geldi. O dönemde Saddam devrilmiş ve devlet kalmamıştı. Kiev’de hala trafik cezası kesiliyorsa devlet var demektir.

        Ukrayna’da çatışmaların genişlemesi ve uzun süre devam etmesinin ön koşulları mevcut. Bir yandan Rus işgali karşısında ABD ve Avrupa, beklenmedik bir birlik sergileyerek, hızlı ve kararlı bir şekilde Moskova’ya karşı görülmemiş ekonomik yaptırımları harekete geçirirken, diğer yandan Ukrayna’da halka on binlerce silah dağıtılıyorsa uzun sürme eğilimindeki bir savaşın ön şartları yerine getiriliyor demektir. Askerlerin ve sivillerin ülkelerini savunma kararlılığı ve Zelenskiy’nin iletişim alanındaki saldırısı, dünyanın üzerine çevrilmiş reflektörlerinin altında hareket eden Rusya açısından ödenecek bedeli arttırabilir.

        KAYGAN ZEMİN

        Putin’in, Grozni ya da Suriye’de olduğu gibi kent merkezlerinin sistematik olarak tahribatını emretmesi zor olacaktır. 1996’da Çeçenistan’da iki lazer güdümlü füzeyle Başkan Cahar Dudayev’in öldürülmesi gibi Ukrayna liderinin de öldürülmesi eğilimine girmeyecektir. Zelenskiy’nin bizzat kendi adamları tarafından düşürülmesi için şartları zorluyor. Çünkü Kiev’de bir kahraman şehit dünyayı üçüncü dünya savaşına sürükleyebilir…

        Ancak bu süreçte Türkiye’nin tarafsızlığını koruyabilmesi oldukça önemli bir sınav olacak. Allah devlet adamlarımıza güç kudret versin. Zira Türkiye’yi sağlı sollu bu çatışmanın içine çekmeye, taraf olmaya çekenler olacaktır. Ukrayna ve Rusya ordusu savaşıyor. Ancak bunun Batı ile Rusya’nın arasındaki bir savaş olduğunu unutmamak lazım. Yani bu cephede de hem asıl hem de vekiller savaşıyor.

        İftira atarken düşünmeden hamle yapmak

        İftira atarken düşünmeden hamle yapmak
        0:00 / 0:00

        Ocak ayında uzun süre Ukrayna’daydım. Özellikle ülkenin doğu kentlerini ve bölgelerini adım adım gezdim… Rusya işgalinden sonra havayolu kapandığı için 24 Şubat’ta 20.20’de THY uçağı ile İstanbul’dan Romanya’nın başkenti Budapeşte’ye geçtim. Burada bir iş adamı arkadaşımız bizi havalimanından aldırdı ve hızla 22.40’taki (Romanya ile Türkiye arasındaki bir saatlik saat farkı mevcut) Siret trenine yetiştirdi. Siret tren garından taksi ile 20 dakikalık bir yolculuğun ardından sınır kapısına geldik.

        Polislerin ve gümrük görevlilerinin şaşkın bakışları arasında ben, kameraman arkadaşım Hakan Öztürk ve Show TV muhabiri Cem Tekel yerel saatle sabah 06:30’da Ukrayna’ya geçtik. Çernivtsi’de yaşananları iki gün boyunca izleyicilerimizle paylaştım. Ukrayna’dan Romanya’ya geçmeye çalışan Ukraynalıların meşakkatli yolculuklarını, gümrük kapısında ve araç kuyruklarındaki bekleyişlerini ekranlara getirdim, röportajlar yaptım.

        Ancak hakkımda karalama kampanyası başlatanlar, vicdanlarını kör edip, iftira atmaya kalktılar. Romanya’dan haber yapıyormuşum! İzleyici görmüyor mu o araçların nerede durduğunu… İnsanlar Romanya’dan Ukrayna’ya girmek için mi kuyrukta bekliyordu! Bu iftiraları atanlar vicdanlarını tatile çıkarmışlar ki çok yazık… Ya da herkes bir diğerini kendi gibi sanıyor.

        Şahsen hukuk önünde bu konunun peşini bırakmayacağım… Görev sevgim ve yıllara dayanan mesleki birikimlerimle bundan sonra da asla ve asla inandığım yoldan vazgeçmeyeceğim. Mesleğim namusumdur. Gazeteciliği başka bir şey sananlar utansın.

        Diğer Yazılar